29/06/2010, 17:00
]Tehdit’lerle kardeş oldular; tehdit listesi değişiyor!
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]
Gözümüz aydın, Milli Güvenlik Siyaset Belgesi yenileniyormuş...
Bu konudaki talep hükümetten gelmiş...
Hazırlanan taslağın ‘irticai tehdit’ bölümünde cemaat isimleri yokmuş...
Dahası, İran ve Kuzey Irak Kürt Yönetimi de artık öncelikli dış tehdit olarak gösterilmeyecekmiş...
Milliyet‘ten Aslı Aydıntaşbaş‘ın haberine göre, “irtica” da yeniden tanımlanacakmış...
Süleymancılık, Nurculuk, Fethullah Gülen hareketi gibi tarikatlar ve dini cemaatler, yeni belgede ismen zikredilmeyecekmiş...
BİR YILDA NE DEĞİŞTİ?
Gülen hareketi bu belgeye ne zaman girdi?
2010’da...
Yani bu yılın başında!
Peki; ne oldu da altı ayda devletin zirvesinin bu hareket hakkındaki görüşü değişti?
Daha altı ay önce “izlemeye alınan” bu cemaat, “irticai faaliyet içinde olmadığını” nasıl kanıtladı?
2005’te hazırlanan belgede, İran’ın İstanbul’u vurma ihtimalinin ve nükleer programının Türkiye için büyük tehdit olduğu belirtilirken, ne değişti de İran listeden çıktı?
Kuzey Irak Kürt Yönetimi, hangi “barışçıl” girişimiyle Türkiye için tehdit olmadığını gösterdi?
AMAÇ ÇELİŞKİYİ GİDERMEK!
Bu soruların yanıtı ve Kırmızı Kitap’ta öngörülen değişikliklerin nedeni gayet açık:
Tehditler değişmedi, bari kitap değişsin!
İktidar da altında imzası bulunan bu kitapla çelişki içindeymiş gibi görünmekten kurtulsun!
Bugüne kadar “kitaba rağmen” yapılanlar, açık açık yapılsın!
Hükümetin, bu belgeye uymamak suçundan yargılanması olasılığı ortadan kalksın!
Öyle ya... Hem hepsini tehdit olarak görüp hem de Fethullah Gülen’e ait vakıflarla, derneklerle, gazetelerle kol kola gezeceksin...
İran’a kefil olacaksın...
Kuzey Irak Kürt Yönetimi’yle barış çubuğu yakacaksın!
Olmaz... Belge değişmezse, birisi gelir hesap sorar!
İÇ TEHDİT KALMAMIŞ!
Bu belge kimilerine göre devletin “gizli anayasası”dır...
Bu gizli anayasada yapılan değişikliklerle öğreniyoruz ki devletin artık “iç tehdit” gibi bir sorunu kalmamış...
Bakmayın siz PKK’nın her gün yurdun dört bir yanında birkaç vatandaşımızı katletmesine...
Ya da... Tarikatların ellerinde şeriat bayraklarıyla meydanları doldurmasına...
Türkiye‘nin “iç tehdit” sorunu sıfırlanmış...
Dış tehdit de azalmış...
ASKER NE DİYECEK?
Belgede yapılması öngörülen bu değişiklikler, Milli Güvenlik Kurulu’nun “sivil” kanadının görüşü...
Asker kanadı ise henüz değişiklik önerileri hakkındaki görüşünü açıklamamış...
Eğer onlar da bu belgeye imza atarsa...
Eğer geçen yıl Harp Akademileri’ndeki tarihi konferansta medyanın önde gelen isimlerinin gözünün içine baka baka
“F Tipi örgütlenme”den söz eden Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ da “Görüşlerim değişti” derse...
İşte o zaman din devletine ve bölünmeye gidişin önündeki son engel de kalkmış olur!
***
Hani; Fethullah Hoca bir vaazında cemaatine, “Devletin tüm kadrolarına sızın ama harekete geçmek için acele etmeyin... Erken harekete geçersek tepemize binerler. Zamanı gelince, uygun boşluk bulunca maratona geçeriz” diyordu ya...
Demek ki; maratona az kaldı!
*****
GÜNÜN SORUSU
Fethullah Gülen hareketinden “tarikat” diye söz ettim ya... Dinci medyanın tetikçileri beni “cahil” ilan edip, bu hareketin cemaat olduğunu, Fethullah Gülen’in de “şeyh” olmadığını söylemeye başladı... Sözüm bu sahtekârlara:
Kendinizi istediğiniz kadar kandırabilirsiniz de bizim artık bu numaraları yutacağımızı mı sanıyorsunuz?
*****
Vali Bey siyaset yapmamış!
Fethullah Gülen’in Onursal Başkanı olduğu Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı‘nın düzenlediği toplantıda “DP’nin CHP’yi kapatmaması talihsizliktir” diyen Kırklareli Valisi Cengiz Aydoğdu kendisini savunmuş ve sözlerinin tarihsel bir değerlendirme olduğunu söylemiş...
Yoksa CHP ile ilgili söz söyleme yetkisi olmadığını gayet iyi biliyormuş... Asla siyaset yapmak gibi bir amacı olamazmış...
Vali Bey bu sözleriyle bize öğretti ki:
Herkes vali olabilir!
Ama çok az kimse, ağzından çıkan sözlerin arkasında duracak yüreğe sahiptir!
***
Bakalım İçişleri Bakanlığı; CHP‘ye yönelik sözleri nedeniyle hakkında soruşturma başlattığı bu valiyi görevden mi alacak yoksa ona ödül mü verecek?
Mustafa Mutlu/Vatan Gazetesi
![[Resim: 102.jpg]](http://foto.gazetevatan.com/pics/yazarlar/102.jpg)
Gözümüz aydın, Milli Güvenlik Siyaset Belgesi yenileniyormuş...
Bu konudaki talep hükümetten gelmiş...
Hazırlanan taslağın ‘irticai tehdit’ bölümünde cemaat isimleri yokmuş...
Dahası, İran ve Kuzey Irak Kürt Yönetimi de artık öncelikli dış tehdit olarak gösterilmeyecekmiş...
Milliyet‘ten Aslı Aydıntaşbaş‘ın haberine göre, “irtica” da yeniden tanımlanacakmış...
Süleymancılık, Nurculuk, Fethullah Gülen hareketi gibi tarikatlar ve dini cemaatler, yeni belgede ismen zikredilmeyecekmiş...
BİR YILDA NE DEĞİŞTİ?
Gülen hareketi bu belgeye ne zaman girdi?
2010’da...
Yani bu yılın başında!
Peki; ne oldu da altı ayda devletin zirvesinin bu hareket hakkındaki görüşü değişti?
Daha altı ay önce “izlemeye alınan” bu cemaat, “irticai faaliyet içinde olmadığını” nasıl kanıtladı?
2005’te hazırlanan belgede, İran’ın İstanbul’u vurma ihtimalinin ve nükleer programının Türkiye için büyük tehdit olduğu belirtilirken, ne değişti de İran listeden çıktı?
Kuzey Irak Kürt Yönetimi, hangi “barışçıl” girişimiyle Türkiye için tehdit olmadığını gösterdi?
AMAÇ ÇELİŞKİYİ GİDERMEK!
Bu soruların yanıtı ve Kırmızı Kitap’ta öngörülen değişikliklerin nedeni gayet açık:
Tehditler değişmedi, bari kitap değişsin!
İktidar da altında imzası bulunan bu kitapla çelişki içindeymiş gibi görünmekten kurtulsun!
Bugüne kadar “kitaba rağmen” yapılanlar, açık açık yapılsın!
Hükümetin, bu belgeye uymamak suçundan yargılanması olasılığı ortadan kalksın!
Öyle ya... Hem hepsini tehdit olarak görüp hem de Fethullah Gülen’e ait vakıflarla, derneklerle, gazetelerle kol kola gezeceksin...
İran’a kefil olacaksın...
Kuzey Irak Kürt Yönetimi’yle barış çubuğu yakacaksın!
Olmaz... Belge değişmezse, birisi gelir hesap sorar!
İÇ TEHDİT KALMAMIŞ!
Bu belge kimilerine göre devletin “gizli anayasası”dır...
Bu gizli anayasada yapılan değişikliklerle öğreniyoruz ki devletin artık “iç tehdit” gibi bir sorunu kalmamış...
Bakmayın siz PKK’nın her gün yurdun dört bir yanında birkaç vatandaşımızı katletmesine...
Ya da... Tarikatların ellerinde şeriat bayraklarıyla meydanları doldurmasına...
Türkiye‘nin “iç tehdit” sorunu sıfırlanmış...
Dış tehdit de azalmış...
ASKER NE DİYECEK?
Belgede yapılması öngörülen bu değişiklikler, Milli Güvenlik Kurulu’nun “sivil” kanadının görüşü...
Asker kanadı ise henüz değişiklik önerileri hakkındaki görüşünü açıklamamış...
Eğer onlar da bu belgeye imza atarsa...
Eğer geçen yıl Harp Akademileri’ndeki tarihi konferansta medyanın önde gelen isimlerinin gözünün içine baka baka
“F Tipi örgütlenme”den söz eden Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ da “Görüşlerim değişti” derse...
İşte o zaman din devletine ve bölünmeye gidişin önündeki son engel de kalkmış olur!
***
Hani; Fethullah Hoca bir vaazında cemaatine, “Devletin tüm kadrolarına sızın ama harekete geçmek için acele etmeyin... Erken harekete geçersek tepemize binerler. Zamanı gelince, uygun boşluk bulunca maratona geçeriz” diyordu ya...
Demek ki; maratona az kaldı!
*****
GÜNÜN SORUSU
Fethullah Gülen hareketinden “tarikat” diye söz ettim ya... Dinci medyanın tetikçileri beni “cahil” ilan edip, bu hareketin cemaat olduğunu, Fethullah Gülen’in de “şeyh” olmadığını söylemeye başladı... Sözüm bu sahtekârlara:
Kendinizi istediğiniz kadar kandırabilirsiniz de bizim artık bu numaraları yutacağımızı mı sanıyorsunuz?
*****
Vali Bey siyaset yapmamış!
Fethullah Gülen’in Onursal Başkanı olduğu Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı‘nın düzenlediği toplantıda “DP’nin CHP’yi kapatmaması talihsizliktir” diyen Kırklareli Valisi Cengiz Aydoğdu kendisini savunmuş ve sözlerinin tarihsel bir değerlendirme olduğunu söylemiş...
Yoksa CHP ile ilgili söz söyleme yetkisi olmadığını gayet iyi biliyormuş... Asla siyaset yapmak gibi bir amacı olamazmış...
Vali Bey bu sözleriyle bize öğretti ki:
Herkes vali olabilir!
Ama çok az kimse, ağzından çıkan sözlerin arkasında duracak yüreğe sahiptir!
***
Bakalım İçişleri Bakanlığı; CHP‘ye yönelik sözleri nedeniyle hakkında soruşturma başlattığı bu valiyi görevden mi alacak yoksa ona ödül mü verecek?
Mustafa Mutlu/Vatan Gazetesi