Åah Sultan Ana'mızı Anma Günü....
Malatya Arguvan Bozan köyünde yatmakta olan Pirimizin türbesinde, Zöhre Ana'nın 1993 yılında yazdırdığı fakat daha sonra gerçekleri inkar gelenler tarafında kaldırılan mermer lahitte yazan deyişler:
Alıntı: [B] Şu dağları engin yüce aşardım [/B]
[B] Şah Sultanım ben pirimle coşardım [/B]
[B] Mümin yoktu münkir çoktu şaşırdım [/B]
[B] Sırrın Ali gizlendikçe kaçardım [/B]
[B] Ben söylerim Zöhre Ana yazıyor [/B]
[B] Kafir olan bize kuyu kazıyor [/B]
[B] Günler geldi fermanımı asıyor [/B]
[B] Arguvanda jandarmalar basıyor [/B]
[B] Babamın adını bilmez kimse [/B]
[B] Künyemiz Yemen'de bildirek ite [/B]
[B] Geçemez sıratı köritler öte [/B]
[B] Şah Sultan fakirdir yiyemez kete [/B]
[B] Çoluk çocuk yağmur diye bağırır [/B]
[B] Cibali Sultanın kızı haykırır [/B]
[B] Hızır geldi Sutan Hatun aynıdır [/B]
[B] Bir cemali güneş doğan ay mıdır? [/B]
[B] Babamın adı Müslüm mü [/B]
[B] Ben soyuma küstüm mü [/B]
[B] Ehlibeyit kızıyım [/B]
[B] Kul insandır üstün mü [/B]
[B] Babasının adı: Cibali Sultan [/B]
[B] Annesi: Yeter Ana [/B]
[B] Kendisi: Şehriban Ana [/B]
[B] Soyu: Eba Müslümden gelme [/B]
[B] Birinci yaşamı: Şehriban [/B]
[B] İkinci yaşamı: Avucan [/B]
[B] Üçüncü yaşamı: Şah Sultan [/B]
[B] Bildiren: Zöhre Ana 1.9.1993 [/B]
ŞAH SULTAN`IN TÜRBESİ
Bozan köyünün 100 m. doğusunda, Sazlıca deresinin köye bakan batı yamacında bulunmaktadır. Yörede Sultan Hatun Türbesi diyenler çoğunluktadır. Yörede Hatun kelimesi `Hatın` olarak telaffuz edilmektedir. Dört bölümden oluşan türbenin 240 - 250 m2 kapalı alanı bulunmaktadır. Türbenin girişinde 100 metrekarelik bir eyvan bulunmaktadır. Eyvanın bir tarafına gelen ziyaretçilerin getirdikleri adak kurbanların pişirilmesi için ocaklar yapılmış, diğer tarafı gelen ziyaretçilerin getirdikleri lokmaların üzerinde yenilmesi için, masa ve tahta sıralarla donatılmıştır. Eyvanda sağa açılan kapının sağ tarafında, Şah Sultan`ın mezarının bulunduğu oda, sol tarafta mutfak bulunmaktadır. Karşı istikamette bulunan ikinci kapı yaklaşık 90 m2`lik geniş bir odaya açılmaktadır. Bu geniş odada sonbahar ve kış aylarında cem yapılır. Gelen ziyaretçilerin çok olması halinde diğer zamanlarda da cem ayinleri yapılır. Bu odanın içi halılarla donatılmış, kanepeler yerleştirilmiştir. Türbenin mutfak bölümünde buzdolabı, ocak, tüp, yemek kazanları, tepsi, tabak, kaşık vs. gibi eşyalar bulunmaktadır. Türbenin tüm iç duvarları yarıya kadar fayanslarla kaplanmıştır. Diğer kısımlar ise temiz bir şekilde boyanmıştır ve bakımlıdır. Ayrıca güneş enerjisi suyu mutfağa alınmıştır. Ziyaretçiler için dere yatağına yakın yerde ka-saphane ve tuvaletler yapılmıştır. Şebeke suyu buralara da bağlanmış ve ona göre de temizliği yapılmaktadır.
Urum ellerine bir can gönderdim
Yâ Ali sen gönder senden isterim
Bakmaz mısın kebabı oldum kavruldum
Yâ Ali sen gönder senden isterim
Kerem eyle aşırasın belleri
Çok gezdirmeyesin gurbet elleri
Gariptir bilmezem uzak yoları
Yâ Ali sen gönder senden isterim
Cem-i kuşlar konar yerli yerince
Hasbuhâl ederler dilli dilince
Yâd eller değmesin zülf-i telince
Yâ Ali sen gönder senden isterim
Ahmed’im çekmiştir Mansur dârını
Hakk’a teslim etti cümle varını
Hıdır arzuluyu hûb cemâlini
Yâ Ali sen gönder senden isterim
Bir söz geldi söyleyeyim dilime
Bakmaz mısın fırgatıma zarıma
Bir yaralı geldi düştü koluma
Yâ Ali sen gönder senden isterim
Sevdüğümdür Allah-Muhammed-Ali
Zülfünün teline bend etti beni
Efendim sultanım canımın canı
Yâ Ali sen gönder senden isterim
Sevdüğümdür Hacı Bektaş-ı Veli
Tavafa eriyi hep cümle varı
Ahmed’in makamı cümleden ulu
Yâ Ali sen gönder senden isterim
Derviş Muhammed’im Hünkâr’ın canı
Pervane olmuşum yandırma beni
Şah Sultan derdinden delidir deli
Yâ Ali sen gönder senden isterim
ŞAH SULTAN
[size=7]"Benim Testim Kerbela Suyudur..."[/size]
[size=7]Zöhre Ana[/size]