You need to enable JavaScript to run this app.

Skip to main content

Ali Kenanoğlu: Alevilik Tartışmaları

Ali Kenanoğlu: Alevilik Tartışmaları

Administrator
Ali Kenanoğlu: Alevilik Tartışmaları
Alevilik Tartışmaları

ALİ KENANOĞLU
[Resim: ali_kenanoglu02.jpg]

Günümüz Aleviliğinin en temel sorunu Asimilasyondur. Aleviler üzerinde yaşanan Sünnileştirme ya da Şiileştirme çalışmaları her zamankinden daha fazla yürütülmektedir. Okullarda verilen din dersleri, Devletin Cem Evlerini ibadethane olarak kabul etmemesi, Alevi Köylerine zorla yapılan camiler, Alevi Köylerinde bulunan İmamlar, Devletin yasalarında yer alan ve Alevilerce hakaret olarak kabul edilen yakıştırmalar asimilasyon çalışmalarına hizmet eden konu başlıklarıdır.

Tartışma kimler tarafından yapılıyor, tartışmacılar nasıl seçiliyor.

Son zamanlarda Alevilik tartışmaları aldı başını gidiyor. Bir bakıma iyi de oluyor. Ancak burada dikkat çekilmesi gereken husus bu tartışmaların kimler tarafından yapıldığıdır.

Geçtiğimiz hafta Hürriyet, Sabah, Vatan gazeteleri her gün Alevilikle ilgili yazı dizileri ve yorumlara yer verdiler. Bunların yanı sıra Güneş, Zaman, Yeni Şafak ve diğer gazetelerde Alevilik tartışmalarından geri kalmadı.

Tartışılan konu daha çok Aleviliğin İslam olup olmadığı yönündeydi. Bu tartışmaların tek taraflı yapılması da dikkat çeken en önemli husustu.

Alevi Bektaşi Federasyonu İzmir’ de açılan ve reddedilen bir davayla ilgili olarak bir açıklama yaptı ve ‘’Alevilik İslam Dışı ayrı bir İnanç yapısıdır’’ dedi. Bunun üzerine bütün basın olayın sanki başka bir tarafıymış gibi Aleviliğin İslam içinde olduğunu söyleyenlerin borazanlığını yapmaya başladı. Hatta açıklamayı yapan kurumdan hiçbir destekleyici yazı almadı.

Ben Federasyon adına bütün bu gazeteleri ve röportajları yapanları aradım. Bu yaptıklarının basın ahlakına uymadığını bir tartışmanın karşıt fikirlerin görüşleriyle yansıtılması gerektiğini söyledim. Bir dost gazeteciden aldığım cevap oldukça ilginçti. Bu arkadaş Röportaj yapacağımız kişilerin isimleri önümüze liste halinde veriliyor, maalesef durum bu , siz haklısınız ama yapacak bir şey yok dedi.

Bu cevap aslında bu tek taraflı yapılan bu tartışmaların kimler tarafından yönlendirildiğinin ispatıdır.

İsimler hakkında her hangi bir şey söylemeyeceğim. Gazetelere bakanlar bu isimlerin özellikle bazılarının kim olduklarını , gerektiğinde 180 derece dönebilecek bir yeteneğe sahip insanlar olduklarını konuyla ilgili kamuoyu bilmektedir.

Kimlik de Din Hanesi

Kimlik deki din hanesi Demokratik ve Laik bir devlette olmaması gereken bir konudur. Başta kimliklerimizden bu din hanesinin kaldırılmasını talep etmeliyiz.

Söz konusu mahkemede bilirkişi olarak da Diyanetin görüşüne başvurulması tam bir skandal dır. Alevilerin tanımadığı bir kurumun Alevilere bilirkişilik etmesi tam bir saçmalık dır. Bu dava sadece bu yönüyle bile İnsan Hakları Mahkemesince kabul edilmeyecektir.

İslam İçi mi İslam dışı mı Tartışması ?

Aleviliğin İslam içi mi , İslam dışı mı olduğuna veya Aleviliğin ne olup ne olmadığını anlamak için Anadolu’ da bulunan Alevi köylerini iyi incelemek gerekmektedir. Bugün kentlerde kurulan cem evlerinde yaşanan Alevilik Aleviliğin ne olup ne olmadığı konusunda bize dayanak oluşturamaz. Çünkü Alevilik kentte yani yapılanma sürecine girmiştir ve bu süreç henüz oluşum aşamasına yeni başlamıştır. Aleviliğin temel dayanak noktası Alevi Köyleridir. Alevi köylerinde yapılan inanç ve ibadet şekillerine baktığımız zaman Aleviliğin ne olup ne olmadığını rahatça anlayabilmekteyiz.

Bugün Anadolu Aleviliğini İslam’ın İçinde görenler ile İslam’ın dışında görenlerin ibadet olarak hiçbir farklılık sergilemezler. Bugün Alevi olmayan kamuoyunda Aleviliği islamın içinde kabul edenlerin camiye gidip, namaz kıldığı , ramazan da oruç tuttuğu zannedilmektedir.

Aleviliği İslam’ın içinde görenler ile Aleviliği İslam’ın dışında görenler arasındaki farklılığı bir inceleyelim

Aleviliği İslam içi hatta İslam’ın özü olarak görenler ;

Camiyi kabul etmezler,

Camide Namazı kabul etmezler

Ramazan orucunu kabul etmezler

Kuran’ ın değiştirildiğine inanırlar

Hacca gitmezler

Zekat’ ı bilinen anlamıyla uygulamaz ve kabul etmezler

Kelimeyi şahadet ‘ i değişik söylerler ; İslam aleminde “eşhedü enla ilaha illallah ve eşhedü enla Muhammedu resul ullah” olarak söylenirken Aleviler de “la ilaha illallaha Muhammede resululluah ve Ali’ yül Veli ullah veli ül Ali üllah

Yani İslam Aleminde İslam’ın şartı , İslam olmanın şartı olarak kabul edilenleri kabul etmezler.

Ancak, Bunların zaten Kur’ an da olmadığını kabul ederler. Kur’ an da Cami diye bir ibadethane olmadığını, dolayısıyla Cem Evinin İslam’ın bir ibadethanesi olabileceğini , namazın tarifinin kuran da olmadığını bu nedenle de Cem ibadetinin de bir namaz olduğunu söyler ve hatta Cem e ‘’Halka Namazı’’ dahi derler. Kuran da Ramazan orucunun olmadığını bu yüzden de Alevilerce tutulan Hızır Orucu ve Muharrem Orucunun da İslama uygun olduğunu ifade etmektedirler.

Aleviliği İslam’ın özü olarak görenler Hz. Ali ve 12 İmam inancını kabul ederler, 4 Halifeden Ebubekir, Ömer ve Osman’ ın halifeliklerini kabul etmez onlara Hazreti demezler.

İnanç Önderi olarak Dede’ yi kabul ederler ve Dedelerin Hz.Ali soyundan olduğuna inanırlar.

Cem ibadetinin İslam’ın gereği olduğuna inanırlar ve ilk Cem’ in 40 lar Cemi olarak Hz. Muhammet zamanında yapıldığına inanırlar. Alevi inancı içerisinde yer alan Semah’ ın ilk olarak Hz. Muhammet tarafından miraç dönüşünde 40 lar ceminde yapıldığına inanırlar.

Kuran’ ın Hz. Muhammet’ in ölümünden sonra değiştirildiğine ve Hz. Ali ve onun soyunu ile ilgili ayetlerin kuran’ dan çıkartıldığına inanırlar.

Aleviliği İslam Dışı Farklı bir inanç yapısı olarak görenler ;

Aleviliği Anadolu’ ya özgü faklı bir inançsal yapı olarak görürler. Bu inançsal yapının İslam dahil çok farklı kültür ve inançların Anadolu kültürleriyle harmanlanması sonucunda ortaya çıktığına inanırlar.

Anadolu Alevîliğini oluşturan farklı inanç yapıları bulunmaktadır. Tabi bunların başında da Aleviliğe İslam’ ın etkileri de önemli bir yer tutmaktadır.

Aleviliği İslam dışı görenler

Camiyi kabul etmezler,

Namazı kabul etmezler

Ramazan orucunu kabul etmezler

Kuran’ ın değiştirildiğine inanırlar

Hacca gitmezler

Zekat’ ı bilinen anlamıyla uygulamaz ve kabul etmezler.

Kelimeyi şahadet getirmezler

Aleviliği İslam dışı görenlerin temel dayanak noktası, bugün İslam coğrafyasında yaşanan ibadet ve inanç şekilleri ile Alevilerin ibadet ve inançlarının kesinlikle bir birini tutmamasıdır.

İbadet hane olarak Cami değil Cem Evi nin olması

İnançsal liderlerin Hoca, İmam değil, Dede – Baba olması

İbadetini tüm İslam coğrafyasında olduğu gibi kılınan namaz değil Cem İbadeti olması

Haccın Kabe olarak değil , Alevi ulularının türbeleri olması ve bunun Hac diye bir amaç uğruna yapılmaması

Ramazan orucunun kabul edilmemesi

Kadın – Erkek arası eşit mesafe ve ibadet te kadının yerinin İslam ve Alevilik arasında bir uçurum dan daha büyük olması ( Alevilikte Kadın İnanç önderleri dahi bulunmaktadır. Cem yürütüp posta oturmaktadırlar. İslamiyet’te ise kadın ve erkek ibadette asla yan yana gelemez)

Hz. Ali ve 12 İmamlar inancının Aleviliğe 16.yy da Şah İsmail tarafından sokulduğuna inanırlar ve günümüzde Cemlerinde bu inançsal değerlere yer verirler.

Hz. Ali ve 12 İmamlar olgusunu farklı değerlendirip , Anadolu’ Alevisinin Hz.Ali ye bakış açısındaki farklılığı ortaya koyarlar. Bu farklılık Tarihsel Hz. Ali ve 12 İmamlar ile Alevi inancı içerisindeki Hz. Ali ve 12 İmamlar arasındaki farklılıktır.

Dedeleri İnanç Önderi Olarak kabul eder ve Dedelerin Arap soyundan olmadığını söylerler.

Aslında her iki farklı görüşün ortaya koyduğu ibadet ve inançlar aynıdır. Birisi bunları İslam’ın özü olarak kabul ederken şu an İslam coğrafyasındaki uygulamaların İslam dışı olduğunu ve Anadolu Alevisinin yaptığının İslam’ın Özü olduğunu kabul ediyor. Diğeri ise ibadet ve inançlarının İslam coğrafyası ile bağdaşmadığını dolayısıyla da Aleviliğin İslam’ın içinde olamayacağını savunmaktadır.

Alevilik’ de Cami, Namaz ve Ramazan Orucu Yoktur.

Zaman zaman Alevi olmayan ve Aleviliği bilmeyen dostlarla yapılan sohbetler de sıkça rastlanılan durum şudur. Camide namaz kılan oruç tutan Aleviler var bir de camiye gitmeyen namaz kılmayan oruç tutmayan Aleviler var denilmektedir. Örnek olarak da komşum var Alevi, arkadaşım var Alevi benimle camiye gelip namaz kılıyor, ramazan da oruç tutuyor demektedir.

Alevilikte Cami inanç yeri olarak kabul edilmez (Alevinin inanç yeri olarak ). Namaz ibadet olarak kabul edilmez, Ramazan orucu da oruç olarak kabul edilmez. Kendini İslam içi gören Alevi de İslam dışı gören Alevi de bunları kabul etmez. Bazı kişilerin bunları yerine getirmesi ya sinme , gizlenme politikası, ya yaranma , iyi geçinme politikası ya da gerçekten asimilasyona uğramışlığın sonucudur. Nasıl kiliseye gidip ibadetini orada papazın karşısında Hıristiyan toplumu ile birlikte meydana getiren Müslüman' a Müslüman denilmeyecekse Camiye giden, namaz kılan, ramazan orucu tutan Aleviye de Alevi denemez. O artık Alevilikden çıkmış demektir.

O asimilasyona uğramış demektir. Alevi Köylerinin %90 ında Cami yoktur. %10 undaki camiler de zorla ya da baskılar neticesinde yapılan camilerdir.

Alevilik İslamın İçinde değil, İslam Aleviliğin içindedir.

Hünkar Bektaş Veli 13.yy karanlık ortamında Anadolu’ ya bir ışık gibi düşmüştür. Hünkar Bektaş Veli arı olmuş Anadolu petek ve Hünkar bu peteği bal eylemek için bin bir çiçekten öz almış ve koymuş Anadolu kültürüne. Bir petek de meydana gelen balın tek bir çiçekten oluşmadığını biliyorsak ve petek deki bala gül balı, papatya palı, çiğdem balı, nergis balı diyemiyorsak Aleviliğe de İslamiyet diyemeyiz, Hıristiyanlık diyemeyiz, Budizm diyemeyiz, Şamanizm, diyemeyiz, Zerdüştlük diyemeyiz. Bal nasıl balsa Alevilik de Alevilik DİE. Aleviliğe başka bir isim aramamızın manası yoktur. Aleviliği başka bir kalıba sokma girişimimize de gerek yoktur. Zaten dört- beş binlik bir kültürün bir kalıba giremeyeceğini hepimiz görebilmekteyiz.

Aleviler Müslüman Değilse Nedir ?

Aleviliği İslam dışı tanımlayanlara sorulan soruların en başında geleni de bu sorudur. Bu soruyu soran kişiler Dünya üzerinde sadece İslamiyet, Hıristiyanlık, Yahudilik gibi inançların olduğunu zannetmektedirler. Oysa bilim adamlarınca ortaya konan 3 bine yakın farklı inanç şeklinin Dünya üzerinde var olduğudur.

Alevilik sistem olarak Budizm benzemektedir. Budizm Müslümanlık değildir, Hıristiyanlık da Değildir, Yahudilik de değildir. Aynı Alevilik gibi. Budizm’ in peygamberi yoktur. Çünkü Buda peygamberliği kabul etmemiştir. Kendisine peygamber diyenlere Hayır ben peygamber değilim demiştir. Budizm’ in kutsal kitabı da yoktur. Budizm Budanın öğretilerine tabidir. Alevilikte Hünkar Bektaş Veli’ nin ve diğer Alevi ulularının öğretilerine tabidir. Aleviliğin Tanrı tarafından gönderildiğine inanılan kutsal kitabı yoktur.

Aleviler Üzerindeki Türk İslam Sentezi *

Alevilik üzerinde Asimilasyon politikası üretenler Türk İslam sentezini Alevi toplumu üzerinde de aşama aşama uygulanmaya başlanmıştır.12 Eylül öncesine kadar ‘’Türk’’ olarak kabul edilmeyen Anadolu Türkmen Alevi Topluluklarının birden bire ‘’Öz Türk’’ , ‘’Esas Türkler’’ oldukları hatırlanıvermiş ve Kızılbaş Alevi Toplumu üzerinde bir Türklük edebiyatı tutturulmuştur. Yıllarca Türkmen olduğu halde kendisini kabul ettiremeyen Türkmen Alevilerinin bu durum çok hoşlarına girmiştir ki ‘’72 Millete Bir Nazarla Bakan’’, ‘’Benim Kabe’m İnsandır’’ derken bunun Türk, Kürt,Alman,Arap insanı şeklinde ayrım yapmayarak ‘’sadece İnsandır’’ diyen Aleviler ‘’Irkçı’’ partilere kaymaya ve hatta o partilerden çeşitli yerlere aday olmaya bile başlamışlardır.

Günümüz Sorunları

Günümüz Aleviliğinin en temel sorunu Asimilasyondur. Aleviler üzerinde yaşanan Sünnileştirme ya da Şiileştirme çalışmaları her zamankinden daha fazla yürütülmektedir. Okullarda verilen din dersleri, Devletin Cem Evlerini ibadethane olarak kabul etmemesi, Alevi Köylerine zorla yapılan camiler, Alevi Köylerinde bulunan İmamlar, Devletin yasalarında yer alan ve Alevilerce hakaret olarak kabul edilen yakıştırmalar asimilasyon çalışmalarına hizmet eden konu başlıklarıdır. Bunlara ilaveten olarak Alevi kurumlarının bizzat kendilerinin yaptığı asimilasyonlar ; bazı cem evlerindeki kuran kursları, birçok cem evindeki cenaze hizmetleri ve Dede ya da cenaze görevlilerinin kıyafetleri, Kentlerdeki Cem Evlerinde yapılan ve sonradan uydurulan cem uygulamaları (Cem de kuran okunması, Cem Evlerinde haremlik selamlık uygulamalar, ramazan bayram cemi v.b.)

Günümüz Aleviliğinin en temel sorunlarından birisi de eğitimli Dede yetiştirmek ve kadrosuzluktur.

AKP’ nin Alevi’ ye, Yahudi’ye ve Hıristiyan’a Baktığı Kadar Bakmasını İstiyoruz.

Bu sözleri AKP nin bir Belediye Başkan adayına söylediğim zaman oldukça şaşırmış ve şaşkın şaşkın suratıma bakmıştı. AKP tabanının Siyonist tehlike olarak gördüğü Yahudiler bile Alevilerden daha makbuldür onlara göre. Bu sözleri sarf ettiğim zaman henüz bir hafta önce gazetelere manşet olan ‘’Sinagog ‘ un Elektrik ve Su parası Devletten’’ haberi yoktu, ama Devletin ibadethane tarifinde ‘’Cami,mescit,sinagog,havra,kilise vardı da Cem Evi yoktu.

Yani mecliste çoğunluğa sahip AKP Yahudi Toplumunun ibadethanesi olan Sinagog ‘ u ibadethane olarak kabul ediyor, onların elektrik ve su masraflarını karşılıyor ve Alevi Toplumunun ibadethanesi olan Cem Evini ibadethane olarak kabul etmiyor. (Tabi sözümüz Yahudi toplumuna değildir. Onlar Anayasal haklarını alıyorlar)

Bu durumda şu gerçek ortaya çıkıyor ki Türkiye Cumhuriyetinin asli kurucu unsurlarından olan Alevi Toplumu 25 milyon nüfusuyla bu topraklarda halen Osmanlı’ da olduğu gibi ikinci sınıf vatandaş muamelesi görmektedir. Bu durumu düzeltmek tabi ki meclisin işidir. Bu görev de şimdilerde AKP nin işidir.

Sayın Başbakanı eskilerde olduğu gibi ‘’ Ali yi sevmek Alevilikse ben en iyi Aleviyim’’ gibi sözlerle bizleri geçiştireceğine bu gerçeği görmeye davet ediyoruz. Alevi olmak Ali ‘ yi sevmekle başlamadığı gibi Ali ‘ yi sevmekle de bitmez. Biz sayın Başbakan’ dan Alevi olmasını beklemiyoruz.

Sonuç Olarak ;

Kendisini İslam’ın içinde gören Alevilerin dediği gibi

İslamiyet ;

İnanç önderi olarak Dede yi kabul ediyorsa,

İbadethane olarak Cem evini kabul ediyorsa

İbadet olarak Cem ibadetini kabul ediyorsa

Pir olarak Hünkar Bektaş Veli’ yi kabul ediyorsa

Kadınlı kızlı semahı sadece bir kültürel öğe değil de İnancın bir parçası olarak da kabul ediyorsa,

Sazı ibadetin ayrılmaz bir parçası olarak kabul ediyorsa

Bunların yanı sıra,

İslam olmanın gereği olarak bilinen 5 şartın da aslında şart olmadığını kabul ediyorsa, O zaman sorun yok demektir . O zaman Ben de İslam’ım demektir. O zaman, hatta benim Alevilik inancım İslam’ın ta kendisi demektir. Alevilerin ibadet tarzlarının dışındakiler İslam değildir o zaman.

İslam hem öyle hem böyle olamaz, bunlardan birisidir İslam. İşte bu yüzden biz İslam’ın Dışındayız demek zorunda kalıyoruz.

Son söz ;

Önce İslam’ ın ne olduğu belirlenmeli ondan sonra Alevilerin bu kategoriye girip girmediğine bakılmalıdır. Kendisini İslam gören Aleviler başka bir İslam tanımı yapmakta, deyim yerindeyse İslam’ ı Aleviliğe uydurmaktadırlar. Çünkü Türkiye de İslam değilim söylemi kolay söylenebilecek ve toplum tarafından kolay kabul edilebilecek bir söylem değildir. Bunlar işin kolayını bulmuşlar. Hem Aleviliğin tüm İnançsal değerlerini kabul ediyorlar , İslamın tüm dünya ca bilinen ve uygulanan şartlarını reddediyorlar, ve bu şekliyle de biz İslamın özüyüz diyorlar. Yok böyle bir şey.


Ali Kenanoğlu
Posting Freak
Ali Kenanoğlu: Alevilik Tartışmaları
Sünnileştirme ve şiileştirmeye külliyen inançsızlaştırmayı da katmak lazım...

Ateistleştirme günümüz Alevi Asimilasyonun avrupa merkezli ve güdümlü önemli bir sac ayağını oluşturuyor.

Ayrıca şu vurguyu da iyi yapmak lazım:

Alıntı:İslamın tüm dünyaca bilinen ve uygulanan şartlarını reddediyorlar, ve bu şekliyle de biz İslamın özüyüz diyorlar. Yok böyle bir şey.

İslamın tüm dünyaca bilinen ve uygulanan şartlaını ve ibadetlerini reddedip de İslamın özüyüz diyen Aleviler bir şekilde İslama sahip çıkmaktadırlar.

Oysa ki bu ortodoks İslam Ehlibeyti katledenler tarafından; Ehlibeytin ve Onun acısını sahiplenmiş alevilerin inanç sistemlerinin üzerine yamanmış bir dindir.

Aleviliği yaşanan ya da farklı yorumlanan bir İslama hapsetmek haksızlıktır.

Bu anlamda "İslamın özüyüz" tanımlaması doğru olmakla beraber çok çok eksiktir. Çünkü alevilik tüm dinlerin özüdür. Bir İnsanlık dinidir. Acıyla yoğrulmuştur. Dünyanın kuruluşu ve insanlığın sırları bu yolun sahiplerindedir.

Bu kısır tartışmacı ve tartışmaların varacağı son güzergah bir mürşit eteği olmalıdır diye düşünüyorum.
[size=7]"Benim Testim Kerbela Suyudur..."[/size]

[size=7]Zöhre Ana[/size]
Posting Freak
Ali Kenanoğlu: Alevilik Tartışmaları
Sevgili TUNÇ açtığın başlık için çok teşekkür ederim. Ali KENANOĞLU’nun yazısı hakkında kendi görüşlerimi ve eleştirilerimi sıralıyorum.

1-Alevilikte “Namaz ibadet olarak kabul edilmez.”

Zöhre Ana’yı Aleviliğin yaşayan gerçeği olarak kabul etmeyenler böyle düşünüyorlar. Bizim 3 vakit namazımız vardır. Zaman ve rekatları bu forumda açıklanmıştı.

2-“Aynı Alevilik gibi. Budizm’ in peygamberi yoktur. Aleviliğin Tanrı tarafından gönderildiğine inanılan kutsal kitabı yoktur.”

Ateistler ve inançsız Aleviler böyle düşünüyor olabilir. Peygamberimiz Hz. Muhammed, kutsal kitabımız Kuran’dır.

3-“Bunlara ilaveten olarak Alevi kurumlarının bizzat kendilerinin yaptığı asimilasyonlar ; bazı cem evlerindeki kuran kursları, birçok cem evindeki cenaze hizmetleri ve Dede ya da cenaze görevlilerinin kıyafetleri, Kentlerdeki Cem Evlerinde yapılan ve sonradan uydurulan cem uygulamaları (Cem de kuran okunması, Cem Evlerinde haremlik selamlık uygulamalar, ramazan bayram cemi v.b.)

Aleviliği çoğunluğa uydurunca kabul göreceğini sanan kesimlerin ve eğitimsiz insanların yaptıkları gerçekten de önemli bir asimilasyon şekli olmaktadır. Zöhre Ana dergahında tüm ibadetler ve ritüeller Muhammed-Ali yoluna uygun olarak yapılmaktadır. Cem evlerinde dedelik, önderlik yapanların Zöhre Ana’ya başvurmaları acil bir gerekliliktir.

4-"Önce İslam’ ın ne olduğu belirlenmeli ondan sonra Alevilerin bu kategoriye girip girmediğine bakılmalıdır."

İslam’ın ne olduğunu kim belirleyecek. Bunun pratikte bir değeri yoktur. Aleviliği kategorileştirmek gibi bir sorunumuz yoktur. Sunlü kendi inancından vazgeçmeyeceğine göre biz yaşayan tek Gerçek Zöhre Ana’dan öğrendiğimiz yolumuzu sürerek toplumdaki yerimizi alacağız.

5-“Kimlikdeki din hanesi Demokratik ve Laik bir devlette olmaması gereken bir konudur. Başta kimliklerimizden bu din hanesinin kaldırılmasını talep etmeliyiz.”

Ben Alevi olduğum için kimlikteki din hanesinin kaldırılmasını talep etmeyi düşünmüyorum. Bu olacaksa Laik Cumhuriyetin bir gereği olarak tüm yurttaşların kimliğinden kaldırılmalıdır. Aksi halde şeriatçılar için hedef durumuna düşürülmüş oluruz. Bu bir tuzaktır. Ateistim diyenler bunu istiyorlarsa Aleviler adına konuşmasınlar.

6-Aleviler: “4 Halifeden Ebubekir, Ömer ve Osman’ ın halifeliklerini kabul etmez onlara Hazreti demezler.”


Halifelik Hz. Hasan, Hz. Ali ve Hz. Hüseyin’in katlinden sonra gerçekleşen bir kurumdur. O nedenle Hz. Ali halifelik yapmamıştır. Halifeliğin inancımızda yeri yoktur. Sayılan 3 halifeye hazret denmeyeceği doğrudur. Çünkü Hazret: “Allahın sırlarına ermiş olana denir.”(Bildiren Zöhre Ana). Biz, Muhammed- Ali ve nesline hazret deriz.

7-"Kuran’ ın Hz. Muhammet’ in ölümünden sonra değiştirildiğine ve Hz. Ali ve onun soyu ile ilgili ayetlerin kuran’ dan çıkartıldığına inanırlar."

Kerbela davası Hz. Hüseyin’den Kuranı alarak yok etmek isteyen Muaviye’nin zulmüdür. Hz. Hüseyin’den sonra kimsenin elinde Kuran kalmadı. 30 yıl sonra Osman Mushafı yazıldı. Kuran; gelen 12 İmamların, Mürşitlerin, Evliyaların dilinde yeryüzüne tekrar tekrar gelmiş ve inananlarına o mübarekler tarafından açıkça okunmuş ve bildirilmiştir. Bu gün de Pirimiz Zöhre Ana tarafından okunmaktadır.

8-“Aleviliğe de İslamiyet diyemeyiz, Hıristiyanlık diyemeyiz, Budizm diyemeyiz, Şamanizm, diyemeyiz, Zerdüştlük diyemeyiz.”

Yazar Ali KENANOĞLU Aleviliği İslam’ın dışında gördüğünü ortaya koyuyor. Yolumuzun adı Muhammed- Ali yoludur. Mezhebimizin adı İmam Cafer mezhebidir. Emevi devrinde yazdırılan kitaplarda 4 hak mezhebi sayılırken özellikle Muhammed- Ali yolu olan İmam Cafer mezhebi yazdırılmamıştır. Her ibadetin karşılığında alternatif ve şekilciliğe dayalı ritüeller icat edilmiştir. Muhammet-Ali’den sonra bu yolu İmam Cafer sürdürdüğünden pirlerimiz tarafından yolumuza İmam Cafer mezhebi de denmiştir. Günümüzde şeriatı kabul eden, Şiiliğe yakın Caferilik’le karıştırılmamalıdır.


10-"Çünkü Türkiye de İslam değilim söylemi kolay söylenebilecek ve toplum tarafından kolay kabul edilebilecek bir söylem değildir. "

Alevilere ilahi de “İslam değilim” dedirtmek gibi bir tavır kime nasıl hizmet eder düşünmek lazım. Toplum kabul etse dahi İslam dışı olma kimliği bize ne kazandıracak?


Yukardaki açıklamalarımla Aleviliğin temel dayanakları kısaca da olsa tekrar edilmiş oldu. İnancımız budur, yolumuz budur. Pirimiz de Yüce Zöhre Ana’dır. Sen yolunu layıkıyla sür de biraz da sünlü düşünsün İslam mıyım, içinde miyim, dışında mıyım diye.

"İlim Çin'de de olsa gidip alınız."- Hz. Ali.

"İlimden gidilmeyen yolun sonu karanlıktır."- Hacı Bektaşi Veli.

"Hayatta en hakiki mürşit ilimdir." -Atatürk.


Söz bir, söyleyen bir.
Son Düzenleme: 09/05/2008, 13:46, Düzenleyen: Dogan.
Senior Member
Ali Kenanoğlu: Alevilik Tartışmaları
sevgili canlar, gercekten cok guzel bir konu uzerinde deginiyorsunuz,aslinda herkesin cok merak ettigi, alevilik ,tarihin kara sayfalarinda yok olmayami ya da gercekleri unutturulup gizemle dolu bir inanc mezhebi olmayami terkediliyor?
Aradan 1400 yil gecse bile Kerbela vakasi unutulmamistir,bizlere dedeler tarafindan ogretilenler belki gercekler uzerinden yorumlar farkli oluyor,ibadetler ayni zamanda gerceklesmiyor,ay dolanimi dedikleri gunlerle uyum olmuyor, bizim koydede cami bulunuyor ama yalniz cuma namazi ,cenaze kiliniyor ve en iyisi cem yapiliyor!
Benim fikrimce aleviligin temel ozu ,gercekligi yasayan tek pirimizin ZOHRE ANA tarfindan bizlere aktarilmasi ,Allah tarafindan cok degerli bir hazine olarak kabul ediyorum !!! tabiki dusuncelerin bagdaslasmadigi bircok alevi inanci olan kimselerin ,ZOHRE ANA ya iftira, camur atanlari burda kiniyorum ,acin bakin tarih sayfalarina pirlerin hemen hepsi iftiraya ve zulme mahsus kalmislardir ve gunumuz tarihinde halen devam ediyor! Artik yeter diyorum,kusuruma bakmayin bazen de bu konuya cok ofkeleniyorum,Allah tan tek dilegim ZOHRE ANA ya yardimci olsun.
Junior Member
Ali Kenanoğlu: Alevilik Tartışmaları
selam çanlar elinize yüreyinize emeyinize sağlık alevi olmak kolay deyil ben aleviyim diye alevi olunmaz alevinin gerçek yolunu ve ibadetini yapmalıyız allaha sükürler olsunki pir zöhre anamız var bize gerçek yolu gösterdi allah başımızdan eksik etmesin tunç kardesimede ayrıca tesekkür ederim

İçerik sağlayıcı paylaşım sitesi olarak hizmet veren Pir Zöhre Ana Forum sitemizde 5651 sayılı kanunun 8. maddesine ve T.C.K'nın 125. maddesine göre tüm üyelerimiz yaptıkları paylaşımlardan kendileri sorumludur. Sitemiz hakkında yapılacak tüm hukuksal şikayetleri İletişim bağlantısından bize ulaşıldıktan en geç 3 (üç) gün içerisinde ilgili kanunlar ve yönetmenlikler çerçevesinde tarafımızca incelenerek, gereken işlemler yapılacak ve site yöneticilerimiz tarafından bilgi verilecektir.