You need to enable JavaScript to run this app.

Skip to main content

4 Kapı 40 Makam-Dört Kapı Kırk Makam

4 Kapı 40 Makam-Dört Kapı Kırk Makam

Posting Freak
4 Kapı 40 Makam-Dört Kapı Kırk Makam
Dört Kapı Kırk Makam tasavvufi düşüncede Bektaşiliğin erkanı olarak tarif edilmektedir.
Biz Aleviler genellikle yolumuzu bu tasnife göre anlatmaya çalışırız.
Ancak bu yol tasavvuf yolu değil, hak yoludur. Pirimiz Zöhre Ana'nın bir sözü şöyledir: "Tassavvuf değil hak ilmi."

Öyleyse yaşayan evliya zöhre Ana'nın verilerine göre dört kapı ve kırk makamı nasıl anlamalıyız.
[COLOR="red"]Mehtaptaki Erenler kitabından Dört Kapı ile ilgili hikmetlerini okuyalım:
Bildiren: Zöhre Ana

HIDIR ABDAL
İstanbul yoluna ordumu koydum
Gözcü Karaahmet'tir pirimi buldum
Dörk kapı kırk makam postumu koydum
Ecel fermanı hergün okudum.(sayfa:185)

GÖKÇE DEDE
Muhammed adına Mustafa dendi
Kırkların içine semaye indi
Dört kitap yazıldı niyaz verildi
Katibi Ali'den el olmadıkça.(179)

KEVSER ANA
Dört kapı üstünde Kırklar duruyo
Yeşerir dalları yaprak kuruyo
Susamış toprağa sular suluyo
Dünya senin olsa yine kalıyo.(163)

DERVİŞ MUHAMMED
Dört kapı adına postumu koydum
Bir ayak üstünde kırk saat durdum
Bugün Zöhre Ana'ya soyumu sordum
İşte kimliğimi duydum erenler

Bu nefeslerde dört kapının insanlara hakkı bilmek için gönderilen Dört Kutsal Kitap ve Peygamberleri olduğu anlaşılmaktadır.
İnanç yolunda müridin geçeceği kapılar değildir.

Kırklarla ilgili hikmetleri okuyunca bunun eren- evliyanın dolayısıyla Hz. Ali'nin makamları olduğu çok net olarak anlaşılmaktadır.

YUNUS EMRE
Karadan okumuş akı bilemez
Kırklar Dergahı'nda her kul gezemez
Abukevser ırmağından içemez
Dilden Allah Allah, kalpten sevemez.(61)

HAYRETTİN BABA
Muhammed üstadım pirim Ali'dir
Kırkların evinde cemde yeridir
İman ikrar bir karar verilir
En sonunda cesat yere serilir.(77)

Kara giymiş derviş hakka gezinir
Gece yatmaz gündüz kula ezilir
Kırkların darına duran dizilir
Hz. Hüseyin niye kesilir.(78)

HAYDAR SULTAN
Kırkların cemine erenler indi
Divanı Muhammed, teni Ali'ydi
Göç eden kervanı Arap belliydi
Sıfatı divandan gidendin haydar.(92)

HALİL DEDE
Akibetin Hak'tır yeri
Kırkların binası Ali
Gökyüzünde kanat çırpmış
Halil Dede Hak'tır dili.(104)

HIZIR HATEM
Muhip yar olursan candan bellidir
Hızır'ın bir adı Bektaş Veli'dir
Yeşil seccadeye niyaz verilir
Dört Kapı Kırk Makam erler yeridir.(107)

ÇOBAN ALİ
Dört kapı adına Kırklar dediler
Kırkların binasına ser vermediler
Çoban Ali gezer Hak bilmediler
Zöhre Ana bildirir gül Çoban Ali.(248)

HALİL PEYGAMBER
Memleketim yozgat Yemen'dir ilim
Horasan köyünden geliyor pirim
Kırkları binasında var oldu yerim
Sıfatı Zöhre Ana, Ali'dir dilim.(305)

Her gelen evliya Kırklar'dan gelmektedir.
Bu nedenle her pirin dergahı zahirdeki "Kırklar Dergahı'dır."
Kırkların piri de Hz. Ali'dir. Onun için "Kırk bir kere maaşallah." deriz. Anlamı "Kırkı da bir, maaşallah." demektir. Bu, Kırkların Hz. Ali olduğunu vurgulayan bir sözdür.
"İlim şehri'nin kapısı- anahtarı veya eşiği Hz. Ali'dir. Biz gerçeği onunla buluruz. Onunla Hak bize anlaşılır hale gelir, yaratıcı yüce varlığı onunla idrak ederiz.
Bizim kapısında beklediğimiz O'dur. "Sohbeti nasip olsun." diye dilediğimiz O'dur, lokmasını şifa niyetine bize sunan O'dur. O hakkın bir sıfatıdır. Hakkın dili ve gönlü ondadır. Hak, alemi onunla seyreder. Hak onun aşkına rahmet yağdırır.
Uzaklara gidince aradığımız, aya yıldıza bakıp seslendiğimiz, bizi duyan, bilen, niyetlerimize göre veren O'dur. Hz. Muhammed'e Aslan görünen O'dur. İbrahim'e kurban gönderen O'dur.
O'nun bin bir sıfatı vardır.
Bugün de karşımızda Zöhre Ana'dır.
Bilenlere selam olsun.

"İlim Çin'de de olsa gidip alınız."- Hz. Ali.

"İlimden gidilmeyen yolun sonu karanlıktır."- Hacı Bektaşi Veli.

"Hayatta en hakiki mürşit ilimdir." -Atatürk.


Söz bir, söyleyen bir.
Member
4 Kapı 40 Makam-Dört Kapı Kırk Makam
Güzel bir konu olmus.Incelikle okudum.Erlerin Pirlerin söyledigi dörtlüklerle hersey acik ve net anlatilabilir,örneklendirilebilir.
La fetta illa Ali, la seyfe illa Zülfikar
Administrator
4 Kapı 40 Makam-Dört Kapı Kırk Makam
Hz.İmam Ali,Şah'ı Merdan'dır , Yani yiğitlerin şahıdır
Hz.İmam Ali,Şah'ı Evliya'dır , Yani Velilerin şahıdır
Hz.İmam Ali,Şir'i Yezdan'dır , Yani Tanrı'nın Aslanıdır
Hz.İmam Ali,Vechullah't ır , Yani Tanrı'nın yüzüdür,tecelli sidir

Hz.İmam Ali'ye duyulan sevgi Alevi/Bektaşi/Kızılbaş yolunun özüdür. Pekçok deyiş/nefeste Tanrı'ya verilen kimi sıfatların Alevi Pirleri tarafından Hz.Ali'ye verildiği görülmektedir. "Rahman, rahim, kün deyince onsekizbin alemi vareden, yaradan, yağmuru yağdıran, şimşeği çaktıran, binbir dondan (beden) baş gösteren..." örnek olarak verilebilir.

Yine Pirimiz Zöhre Ana'nın anlatımına göre Hz.Muhammed Mustafa miraçta Hz.Ali'yi ;
Sağ elinde kalem
Sol elinde mühür
Elifi (Kur'an) yazarken görmüştür.
Kuran'ı yazan Ali, okuyan Muhammet'tir.Dört Kapı Kırk Makamın -4 kapı 40 makamın- sahibi Muhammed Ali'dir.

Yani Tanrı,Ali suretinde belirmiştir.

Hz.İmam Ali’deki Tanrısal nitelikleri,Pir Sultan Abdal şöyle dile getirmektedir:
“Yer yoğiken,gök yoğiken var olan,
Arş yüzünde kandildeki nur olan,
Gahi merkez olup,gâhi yer olan,
Ali’dir ki,Şah’ı Merdan Ali’dir.”

Pir Sultan Abdal başka bir nefesinde ise:
“Bu dünyanın evvelini sorarsan,
Allah bir,Muhammed Ali’dir,Ali,
Sen bu yolun sahibini ararsan,
Allah bir,Muhammed Ali’dir,Ali ”

Mevlana bir nefesinde şöyle söylemektedir:
“ Bir ismi Ali bir ismi Veli
Onlar nurdan geldi nurudur nebi
Evveli ahiri yaratan Ali
Şimdi de geziyor Zöhre Ana dili.”

Mevlana başka bir nefesinde:
“Cihan var oldukça, Ali var olur
Cihan var, olurken de Ali vardı”


Ene’l- Hak inancı kamil insan/İnsan-ı Kâmil mertebesindeki hak erenlerinin sırrıdır. Bu sırrı anlamak için o mertebeye vasıl olmak lazımdır. Zahirilik gurbetinin en ücra bölgelerinde dolaşan yani vuslattan nasip almamış olan şeriat ehlinin “ene’l- hak” inancını ve insanın uluhiyetini idrak etmesi olanaksızdır. Bu olanaksızlık, insan-ı kamil olmanın başında bulunan Hz.İmam Ali’nin tanrısalllığını kabul etmeyi de doğal olarak kuşatmaktadır. Hz.İmam Ali’nin yüzünü, vech’ullah/ Allah’ın yüzü olarak tavsif eden Alevi inancı bu özgünlüğüyle bambaşka bir güzelliğe ve derinliğe sahip bulunmaktadır.
Administrator
4 Kapı 40 Makam-Dört Kapı Kırk Makam
4 Kapı 40 Makamın sahibi , Ehlibeyt'in atası Hz.Muhammed ve Hz.Ali'dir. Dolayısıyla Aleviliğin inanç, ibadet ve yol erkânını getiren, yaşadıkları dönemde önce kendileri uygulayan sonra da inanan insanlara uygulatan Hz.Muhammed ve Hz.Ali'dir.

Ehlibeyt bir okuldur. Bu okul fizik, kimya, Matematik değil özde "Eline diline beline" sahip olmayı yani nefsini terbiye etmeyi amaçlar. Sadece bunlar da değil tabii insana yakışan her ulvi davranışı kazandırmayı amaç edinir. Bunların en başında doğruluk, dürüstlük gelir ki biliyorsunuz Şah'ı Merdan isminde ki "Merdan" mertliktir, dürüstlüktür. Bu ismi Hz.Ali doğduğunda Hz.Muhammed koymuştur ve demiştir ki : " Mertliğinden, dürüstlüğünden bileğin bükülmeyecektir ."

Ehlibeyt okulunda; Hakkı sevmek, onun yarattığı tüm canlıları sevmek, değer vermek, hoşgörülü olmak, yalan söylememek, boş konuşmamak, erdem sahibi olmak, benlik duygusunu yenmek, cömert olmak, hırs, kin, alay, riya gibi kötü davranışlarında n uzak durmak öğretilir.

Bütün bu iyi davranışları kazanmak ve kötüleri terketmek için bir Mürşidinin olması gerekir. Mürşit halkı irşat edendir. Doğru yolu gösterendir. Hak sırrına eren, İlmin deryasında yüzen, Haktan alıp halka verendir. Bununla ilgili olarak "Mürşitsiz yola gitme, insan olayım dersen" sözü söylenmiştir.

Hakikat kapısında yer alan İnsanı Kamil olmak , Hak sırrına ermek sadece peygamberlerin ve evliyaların vakıf olacağı bir mertebedir ki bu Ulu canları zaten Hak seçip topluma dönem dönem göndermektedir. Son peygamber olarak Hz. Muhammet gelmiştir ondan sonra da Ehlibeyt evliyaları ve son gelen Evliya Mürşit Zöhre Ana'dır. Biz mahlukatlar yukarıda saydığımız davranışların bir çoğuna sahip olsak ta İnsanı Kamil olup Hak sırrına eremeyiz sadece iyi insan olabiliriz.

Tarihte Hacı Bektaş Veli tarafından yazıldığı söylenen Makâlât'ta, Dört Kapı Kırk Makam inancı yer alır. Şimdi burada temel mesele bu eserin içeriğinin yüzyıllar içerisinde değiştirilip değiştirilmediğidir !..

Hacı Bektaş Veli'nin Makâlât adlı eserinin güvenirliğini sarsan ; eserin içinde Ramazan,zekât gibi Alevilerin tarihlerinde hiç bir zaman inanmadıkları ve uygulamadıkları sadece Sünni inanca ait olan ritüellerin olmasıdır. Çünkü Alevi/Bektaşiler Muharrem Yası Matemini halk dilinde Muharrem Orucunu tutarlar. Mürşit Zöhre Ana bir nefesinde :" Bizim tuttuğumuz oruç değil ! Yas'tır." Her perşemde Hak lokması verirler, türbeleri sık sık ziyaret edip yine lokma dağıtırlar yani yılda bir defa "zekât" adı altında bu ritüeli yapmazlar, Hac konusunda ise Alevi Bektaşiler ; Pir Hacı Bektaş Veli'nin Haktan aldığı ilimden dökülen nefesine inanırlar yani "Hararet nardadır, sacda değildir. Keramet baştadır, tacda değildir. Her ne ararsan kendinde ara. Kudüs'de Mekke'de Hac'da değildir." Hz.muhammed'i seven, Ehlibeytine değer veren ve peygamberimizin torunları için yası matem tutan tek inanç Alevi-Bektaşi inancıdır. Bunu bütün dünya bilir. Hak Muhammet Ali'yi nerede çağırırsan oradadır, Hak herkesin gönül kabesindedir. Tabi ki maddi imkanı olan canlar Hz. Muhammed'in türbesini de ziyaret edebilirler.

Bu gerçeklerden hareketle; her kitapta, her sitede farklı gösterilen 4 kapı 40 makam zahiri sığlıkla anlaşılacak bir konu değildir.

4 kapı 40 makamı ancak bu yolu getiren Muhammet Ali'den, Ehlibeytten ve gelen evliyalarından gerçek değerlerini öğrenebiliriz.

Yaşayan Tek Ehlibeyt Evliyası Mürşidi Zöhre Ana'dır.

İçerik sağlayıcı paylaşım sitesi olarak hizmet veren Pir Zöhre Ana Forum sitemizde 5651 sayılı kanunun 8. maddesine ve T.C.K'nın 125. maddesine göre tüm üyelerimiz yaptıkları paylaşımlardan kendileri sorumludur. Sitemiz hakkında yapılacak tüm hukuksal şikayetleri İletişim bağlantısından bize ulaşıldıktan en geç 3 (üç) gün içerisinde ilgili kanunlar ve yönetmenlikler çerçevesinde tarafımızca incelenerek, gereken işlemler yapılacak ve site yöneticilerimiz tarafından bilgi verilecektir.