[FONT=Arial, Helvetica, sans-serif] YUH OLSUN !..
[FONT=Arial, Helvetica, sans-serif] Zamanın birinde "Yah Yuh Baba" namında bir Evliya yaşamış. Bu Evliya, cenazelerin geçtiği güzergahta durur, geçen cenazeye kendisine malum olan hallere göre tepki gösterirmiş. Kimisine dua eder, kimisine de, "yuh be sana" diyerek bağırırmış.
[FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]
Babasına yuh çekilen bir adam, bu duruma çok içerlermiş ve bunun intikamını almaya karar vermiş. Gün gemiş, Yah Yuh Baba da Gayba girmiş. Oğul, Yah Yuh Baba'nın kendi Babasına yuh çektiği yerde, cenazenin geçmesini bekler. Beklenen an gelmiştir. Babanın intikamını alma anıdır. Bütün avazıyla bağırır intikamcı oğul "Sana da yuh olsun"!.. Nasreddin Hoca'nın cenazesini götürürlerken yolu şaşıran cemaate, yerinden doğrulup, "Biz eskiden şu yoldan giderdik" dediği gibi, Yah Yuh Baba da salacaktan hafif kafayı yukarı kaldırıp intikamcı oğula unutulamayacak bir ders vermiş. "Ben de senin baban gibi yaşayıp öldüysem, bana da yuh olsun" der.
Bizde O Mubareklere, yolumuza, Layık Ölmez isek.
Bizede yuh olsun..