You need to enable JavaScript to run this app.

Skip to main content

Yok Artık!!!Elektro nik şehadet getirmeyen, islam ve helal uzantılı site alamayacak

Yok Artık!!!Elektro nik şehadet getirmeyen, islam ve helal uzantılı site alamayacak

Posting Freak
Yok Artık!!!Elektro nik şehadet getirmeyen, islam ve helal uzantılı site alamayacak
Asia Green .islam alan uzantısını vereceği kişilerden elektronik olarak kelime-i şehadet getirme şartı da isteyeceğini duyurdu
İnternet alan uzantılarındaki sınırlamaların kalkacak olması, şirketleri harekete geçirdi. 1930 yeni alan uzantısı için tescil girişimi yapılırken, elektronik ortamda ‘kelime-i şehadet’ şartı aranan .islam ve .halal uzantıları için tek başvuru Türkiye’den geldi.

İnternet alan adlarındaki .com, .org gibi uzantılardaki sınırlamaların kalkması, dünya çapında 1930 yeni alan adı uzantısını gündeme getirdi. Bu alanda standartları belirleyen kuruluş olan İnternet Tahsisli Sayılar ve İsimler Kurumu’na (ICANN) Türkiye’den 2 kuruluş toplam 10 jenerik alan uzantısı için başvuru yaptı.

Bunlardan biri .ist ve .istanbul uzantıları için ICANN’a 370 bin dolar ödeyen İstanbul Büyükşehir Belediyesi olurken, diğer kuruluş olan Asia Green IT System Bilgisayar’ın alan uzantısı başvuruları ve bunların gerekçesi sadece teknoloji değil, siyaset alanında da tartışılacak cinsten. Merkezi İstanbul Bahçelievler olan Asia Green, ICANN’e toplam 8 alan uzantısı için 1.5 milyon dolar ödedi.

'Elektronik şehadet getirmeyene verilmeyecek'

Necdet Çalışkan'ın Habertürk'te yer alan haberine göre, Asia Green’in İran asıllı Mehdi Abbasnia adlı yetkili ismi aracılığıyla yaptığı başvuruda, .islam, .halal, .shia gibi uzantılar da yer aldı. Bu uzantıları ne için kullanacağını da ICANN’e bildiren şirketin açıklamasında, Asia Green .islam alan uzantısını vereceği kişilerden elektronik olarak kelime-i şehadet getirme şartı da isteyeceğini duyurdu. Açıklamada, “(.islam alan uzantısını kullanmak isteyen kullanıcılar) Kayıt olanlar, bir Müslüman olarak elektronik ortamda şehadet (Şahitlik ederim ki, Allah’tan başka hiçbir İlâh yoktur ve Hz. Muhammed, O’nun kulu ve elçisidir) getirdiğini kabul etmek zorundadır” denildi.

‘Bu alan adıyla Müslümanları birleştireceğiz'

Asia Green’in “topluluk” oluşturma adı altında yaptığı başvuruda ‘.islam’ uzantısıyla dijital ortamda Müslümanları tek çatıda birleştirmenin amaçlanıldığı belirtildi. 82 sayfalık belgede şu ifadeler yer aldı: “Dünya çapında yüz milyonlarca Müslüman var ve inançlarını çok farklı şekilde yerine getiriyorlar. Temel inançları çerçevesinde birleşmiş olan bu gruplardan kökeni 1400 yıl geçmişe dayananlar bile var. Ancak şimdiye kadar bu kesimleri birleştirecek bir yol ve ortak bie İslam anlayışı yoktu. “.islam” jenerik alan uzantısı bunu değiştirecek.”

Türkçe karaktere başvuran çıkmadı

Yeni uzantılara Türkiye’den ilginin az olduğunu söyleyen Deriş Patent ve Marka Acenteliği Marka Vekili Berrin Kalenderli, “Başvurular 30 Mayıs’ta sona erdi. 12 Ocak 2013’e kadar itiraz süreci var. 15 dilde, 13 farklı alfabede uzantı için başvuruldu ancak Türkçe tek bir başvuru olmadı” dedi.
gazatevatan.com
Seke seke geldim ayağım yoktur
Hak mehlemi sende Zöhrem’dir doktur
Kimi kafir olmuş karnısı boktur
Süzünü süzünü postunda otur.

Türkiye’ye çıkarmışım bir gelin
Urufu Zöhre Ana onu pir bilin
Muhammet elçisi Ana’dır deyin
Hak için dergaha niyaza inin.


Bildiren: Pir Zöhre Ana
Posting Freak
Yok Artık!!!Elektro nik şehadet getirmeyen, islam ve helal uzantılı site alamayacak
Yeni Akit'in bu haberi çok kızdıracak. Sivas Katliamı ile ilgili attıkları manşet insanlığımızdan utandırdı. Üstelik bu manşetle yetinmeyen gazete, morgda çekilen görüntüleri de yayınladı...
Yeni Akit gazetesinin bugünkü manşetinde 19 yıl önce Sivas’ta yaşanan katliamın olduğunu ama Sivas’ta hayatını kaybedenlerin yanarak can vermediğini öne sürdü. Gazete, can verenlerin otopsi fotoğraflarını yayınlayarak, cesetlerde kurşun izleri olduğunu iddia etti.

Yeni Akit haberi “19 yıldır söylenen Sivas yalanı!” başlığıyla yayınlarken, spotunda ise “Sivas olaylarıyla ilgili 19 yıldır gizli tutulan morg fotoğraflarını Akit ele geçirdi. Fotoğraflar Madımak Oteli’nde ölen 37 kişinin yanmadığını açıkça ortaya koyuyor” ifadesini kullandı.

Fotoğrafların dönemin soruşturma savcısına gönderilmek üzere hazırlanan dosyadan karanlık eller tarafından çıkartıldığını söyleyen Yeni Akit, “Yanarak öldüler” şeklinde hazırlanan otopsi raporlarının ise tamamının yalan olduğunu iddia etti.

Bir fotoğraftaki kan lekesi üzrinden Sivas'ta kimse'nin yanmadığını iddia eden Yeni Akit yangının başından itibaren çekilen görüntüler hakkında ise susmayı tercih etti. Yeni Akit "cesetlerde yanık izi yok" diyerek "hani yanmışlardı" diye sordu.

Morgda çekilmiş fotoğrafları yayımlayarak açıkça insanlık suçu işleyen gazete, bazı aydınların üzerinde kurşun yaraları olduğunu, bazı aydınların vücutlarında ise yanık izi olmadığını iddia etti.

Yeni Akit’in, Madımak Oteli’nde katledilenlerin morgdaki fotoğraflarını yayımlanması ise özellikle sosyal medyada büyük tepki topladı. Yüzlerce kişi gazeteyi, tekrar katletmekle, vahşetle, nefretle, insanlıktan çıkmakla suçladı.

İşte Yeni Akit Gazetesi'nin o haberi...

Sivas olaylarıyla ilgili 19 yıldır gizli tutulan morg fotoğraflarını Akit ele geçirdi. Fotoğraflar Madımak Oteli'nde ölen 37 kişinin yanmadığını açıkça ortaya koyuyor.

[url=http://haber.gazetevatan.com/haberdetay.asp?Newsid=467086][/url]

Dönemin soruşturma savcısına gönderilmek üzere hazırlanan dosyadan karanlık eller tarafından çıkartılan fotoğraflar "Yanarak öldüler" şeklinde hazırlanan otopsi raporlarının tamamının yalan olduğunu belgeliyor. Sıra sıra dizilmiş cesetlerden hiçbirinde yanık izi görülmezken, bir genç kıza ait cesedin görüntüsü Astsubay Galip Deniz'in "Otel içinde vurularak öldürülenler vardı" iddiasıyla bire bir örtüşüyor.

2 Temmuz gecesi Numune Hastanesi Morgu'na getirilen genç kıza ait cesetteki kurşun yarası açıkça görülüyor. Hastane morgunun mermer zemininde yatan cesedin, sol göğüs bölgesinden tam da kalp hizasından vurulduğu, tişörtünde açılan delikten yukarı doğru şerit halinde kan boşaldığı belirtiliyor.

AKİT, DÜZMECE RAPORLA GİZLENEN GERÇEĞİ ORTAYA ÇIKARIYOR

2 Temmuz 1993'te Sivas'ta 37 kişinin ölümüne, yüzlerce masum insanın hiçbir somut delile dayanmadan tutuklanıp zindanlarda çürütülmesine neden olan planlı provokasyonu deşifre etmeye devam ediyoruz. Duyduğu vicdan azabıyla şok itiraflarda bulunan Astsubay Galip Deniz, 2 Temmuz 1993'te Ankara GATA'dan çok gizli timin Sivas'a götürüldüğünü, aralarında sağlık görevlileri ve doktorların da bulunduğu bu ekibin otel içerisinde bulunan provokatörler tarafından öldürülen kişilerin vücudundaki mermi çekirdeklerini çıkardığını belirtmişti. Sivas Numune Hastanesi Başhekimi'nin imzalamaya yanaşmadığı otopsi raporlarının da kendileri tarafından hazırlandığını vurgulayan Deniz, düzmece raporlarla, aydın kisvesi ardında saklanan provokatörlerin kollandığına değinmişti. Galip Deniz'in yıllar sonra gelen şok açıklamalarının doğruluğunu ortaya koyan çok özel fotoğraflara ulaşmayı başardık.

İŞTE OTEL İÇERİSİNDE İŞLENEN CİNAYETLERİN BELGESİ

Ele geçirdiğimiz fotoğrafların 2 Temmuz gecesi hastane morgunda çekildiği belirtildi. Sivas Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü ilk tahkikat kapsamında çekilen fotoğraflar, Galip Deniz'in yıllar sonra gelen itirafının belgesi niteliğinde. Sivas Emniyeti tarafından '28 nolu resim' ibaresiyle kodlanan ilk resimde, mermer otopsi masası üzerine konulmuş, gözleri yarım açık, kulağında küpe bulunan, esmer, orta boylu, 20'li yaşlarda genç bir kızın, üstü beyaz bir çarşafla örtülmüş halde yattığı görülüyor. Resme dikkatli bakıldığında genç kızın cesedinin bulunduğu masanın kenarlarında taşıma esnasında bulaşmış kanlı bir yüzey olduğu anlaşılırken, 27 numaralı resim ise "Yanarak öldü" raporunun nasıl bir kurmaca olduğunu izah ediyor.

GENÇ KIZ TAM KALBİNDEN VURULMUŞ

27 numaralı resimde aynı genç kızın cesedinin mermer zemin üzerinde bulunduğu, cesedin beyaz tişörtlü olduğu, başka bir erkeğe ait cesedin ise aynı otopsi masasında bulunduğu görülüyor. Üzerinde çarşaf bulunmayan cesedin sol göğüs bölgesinde ateşli silahla açılmış delik açıkça görülüyor. Alınan bilgiye göre kalbin hemen üzerinde ateşli silahla açılan yaradan bir miktar kanın baş bölgesine doğru sızdığı, muhtemelen genç kızın otel içerisinde merdiven gibi bir yerden çıkarken karşı istikametten açılan ateşle vurulduğu, sırt üstü düşmesi sonucu yer çekiminin etkisiyle kanın yukarı doğru akıp resimdeki ok hizasını oluşturduğu vurgulanıyor.

CESETLERİN HİÇBİRİNDE YANIK İZİ YOK

19 numaralı resimde ise cesetlerin henüz morga taşınmadığı anlaşılıyor. Hastanenin girişi katında bulunan odalardan birinin toplama alanına dönüştürüldüğü ifade edilirken, yatakların birleştirilmesi sonucu oluşan geniş alana dizilen cesetlerden hiçbirinde birinci derece ve ikinci derece yanık olmadığı belirtiliyor. Resimlerde görülen 6 cesetten 5'i erkek, birisi kadın. Cesetlerin burun bölgelerinde içerideki dumanın solunması sonucu oluşmuş siyahlıklar ve hafif deri döküntüleri bulunuyor.

DİĞER İKİ CESETTE DUMAN ZEHİRLENMESİ

29 numaralı resminde 26 ve 27 numaralı resimler gibi zemin katta bulunan morgda çekildiği ifade edildi. Resimde aynı mermer otopsi masası üzerinde konulmuş, yarı gözleri açık bir kadın ve bir erkek bulunuyor. Dikkatli bakıldığını bu iki cesedin de diğer cesetler gibi burun bölgelerinde akıntı ve deri döküntüleri olduğu anlaşılıyor.

TAB EDİLEN FOTOĞRAFLAR SİVAS EMNİYETİNDE KAYBEDİLDİ

Çekilen 100'den fazla fotoğraf ve ayrıca video kayıtlarının da bulunduğu belirtilirken, bu kayıtlarda kurşun yarası bulunan cesetlere ait görüntülerin soruşturma dosyasından çıkartıldığı ifade edildi. Sivas Cumhuriyet Başsavcılığı, Kayseri Ağır Ceza, Ankara 1 Nolu DGM ve Yargıtay'da bulunan dosyalarda otel içerisinde korkunç vahşeti ortaya koyan resimler bulunmuyor. Organize planı adım adım uygulamaya koyan derin devletin, aydın kisvesi altında otel içerisine yerleştirdiği elemanları vasıtasıyla ölü sayısını artırmak istediğini ortaya koyan deliler, Sivas Cumhuriyet Başsavcılığı'na hiç ulaşmadı. Görüntülerin Sivas Emniyet Müdürlüğü'nde tab edildikten sonra ortadan kaybedildiği ve bir kısmının müdahil avukatlarının arşivinde saklandığı iddia edildi.
gazetevatan.com
Seke seke geldim ayağım yoktur
Hak mehlemi sende Zöhrem’dir doktur
Kimi kafir olmuş karnısı boktur
Süzünü süzünü postunda otur.

Türkiye’ye çıkarmışım bir gelin
Urufu Zöhre Ana onu pir bilin
Muhammet elçisi Ana’dır deyin
Hak için dergaha niyaza inin.


Bildiren: Pir Zöhre Ana

İçerik sağlayıcı paylaşım sitesi olarak hizmet veren Pir Zöhre Ana Forum sitemizde 5651 sayılı kanunun 8. maddesine ve T.C.K'nın 125. maddesine göre tüm üyelerimiz yaptıkları paylaşımlardan kendileri sorumludur. Sitemiz hakkında yapılacak tüm hukuksal şikayetleri İletişim bağlantısından bize ulaşıldıktan en geç 3 (üç) gün içerisinde ilgili kanunlar ve yönetmenlikler çerçevesinde tarafımızca incelenerek, gereken işlemler yapılacak ve site yöneticilerimiz tarafından bilgi verilecektir.