Akçakale'ye düşen topun ardından Türk topçu bataryaları Suriye'yi bombaladı. İşte Başbakanlık'tan yapılan açıklama.

Şanlıurfa'nın Akçakale ilçesine düşen top mermilerinin ardından, sınırda bulunan Türk topçu bataryaları, Suriye'ye uyarı bombardımanı gerçekleştirdi.

Başbakan'ın, İçişleri Bakanı, Dışişleri Bakanı ve Genelkurmay Başkanı'nın da katılımıyla gerçekleştirdiği toplantı sonrasında Başbakanlık'tan yapılan açıklamada "Karşılık verildi. Suriye'deki noktalar vuruldu" denildi.

TÜRKİYE YENİ BİR MİSİLLEME YAPABİLİR

Başbakan'ın talimatıyla Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, BN ve NATO nezdinde diplomatik girişimlerde bulundu. NATO konseyi acil toplanıyor.

Başbakanlıktan yapılan açıklamada "Türkiye angajman kuralları ve uluslararası hukuk kuralları çerçevesinde, Suriye rejiminin, ulusal güvenliğimize yönelik bu tür provokasyonlarını asla karşılıksız bırakmayacaktır" dendi. Ve bu tür bir saldırı yenilenirse Türkiye'nin yeni bir misilleme yapabileceği belirtildi.

Türkiye ile Suriye arasındaki angajman kuralları, 2 ay önce Suriye'nin, Türk jetini vurmasıyla birlikte değişmişti.

Yarın saat 10.00'da toplanacak Meclis'in gündemine gelmesi beklenen konu üzerine bir tezkere çıkarılması da ihtimaller dahilinde.

BAŞBAKANLIK'TAN YAPILAN AÇIKLAMANIN TAM METNİ

Bugün saat 16.30 sularında Suriye rejim güçlerince açılan top ateşi sonucunda, Şanlıurfa'ya bağlı Akçakale ilçemizde 5 vatandaşımız hayatını kaybetmiş, 9 vatandaşımız da yaralanmıştır.

Bu menfur saldırıya, sınır bölgesindeki silahlı kuvvetlerimiz tarafından angajman kuralları doğrultusunda anında gereken karşılık verilmiş; radarla tespit edilen Suriye'deki noktalara top atışı yapılarak hedefler vurulmuştur.

Olayla ilgili olarak Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatlarıyla Dışişleri Bakanlığımız tarafından gerekli diplomatik girişimler derhal başlatılarak, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki Moon ve Birleşmiş Milletler Konseyi üyesi bazı ülkelerin dışişleri bakanları ile telefon görüşmeleri yapılmıştır.

Bu çerçevede NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen ile de bir telefon görüşmesi yapılmış; NATO Konseyi'nin acil olarak toplanması kararlaştırılmıştır.

Türkiye, angajman kuralları ve uluslararası hukuk çerçevesinde, Suriye rejiminin ulusal güvenliğimize yönelik bu tür provokasyonlarını asla karşılıksız bırakmayacaktır.

Olayda hayatlarını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, ailelerine ve yakınlarına sabır ve ****net; yaralı vatandaşlarımıza da acil şifalar diliyoruz.

Kamuoyuna duyurulur.

03.10.2012
Kaynak: sondakika.com

Aslan yatağına tilki oturursa olacağı budur !..

Türk Milleti tarihinin hiç bir döneminde başka milletlerin veya devletlerin çıkarları için bir savaşa girmemiştir.

Bugün Osmanlı'nın torunlarıyız diyerek yeniden Osmanlı'yı canlandırmaya çalışanlar Osmanlı Tarihini açıp yeniden okusunlar. Osmanlı bile böyle bir savaşın içinde yer almamıştır.

Eğer mesele Demokrasi,İnsan Hakları ise ki öne sürdükleri neden bu !

Ey aymazlar,
Ey cahiller,
Ey herkesi kendi gibi zanneden aklı evveller
Ey ABD uşakları ...

Suriye'deki İnsan hakları ihlallerinin daha fazlası sizin ülkenizde yaşanıyor... ve bunun müsebbibi sizlersiniz...

Suudi Arabistan,Malezya,İran,Katar,Somali ... Suriye'den daha mı farklı ?..

Savaş açacaksanız bu ülkelere de açmanız gerekmez mi?

Türk askerini her gün şehit eden Irak 'ın kuzeyinden gelen teröristler değil mi? Bu bölgenin yöneticisi "Kak" Barzani değil mi? Bu köpekle sarmaş dolaş olan siz değil misiniz?

Nasıl bir tiyatrodur bu, nasıl bir oyundur bu?..

Siz Şırnak'ta,Hakkari'de Devlet otoritesini sağlayabildiniz mi ki başka devletlerin iç meselelerine karışıyorsunuz?

Bu savaşın çıkmaması tarihi açıdan imkansız görünüyordu.

Tarih bilimi Heredot'tan bugüne neden sonuç ilişkisine dayanan bir bilim dalıdır. Biliyoruz ki bugün yaşanan bir "olay" kendinden önceki olayların sonucu, kendinden sonraki olayların ise nedenidir. Parlementer sisteme son vererek,yerel yönetimlere daha çok hak vermek bunun arkasından ülkeyi federasyonlara bölerek Kurdistan'ın son halkasını oluşturmak işte bugün yaşadığımız olayın çıkma nedenidir !.. Misakı Milli sınırlarımız ABD'nin emperyal hayallerine kurban verilmek isteniyor...

Bütün bunlara rağmen Türk Milleti'nin ölümsüz ışığı,Hakkın yeryüzündeki sesi Mustafa Kemal Atatürk'ün himmeti ile bu karanlık günlerin de bir gün son bulacağını düşünüyorum. Bana bu umudu veren bizatihi Yüce Pirimiz Atatürk'ün "...Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır sözüdür." Hak'tan gelen Hak'tır ve Hak Sözü yerde kalmaz...

En karanlık dönemde bizlere düşen görev yüce Atatürk,silah arkadaşları ve yüce milletimizin bin bir zorlukla kurduğu Cumhuriyete sahip çıkmaktır.

Hakettiğimizi düşünsek bile Jakobenizm olarak ifade edilen "Halka rağmen halk için" mücadele gerekli.

Mehmet Akif Ersoy'un söylediği gibi :" Allah, bir daha bu millete İstiklal Marşı yazdırmasın"

Saygı ve Sevgilerimle.

'' Bir gün, 1. Dünya Harbi'nden sonra Ortadoğu'da kurulan suni devletlerin halkları ayaklanacaktır. o gün geldiğinde, yeni kurduğumuz cumhuriyetimizin yöneticileri, bu halkların değil, emperyalist güçlerin yanında yer alırsa, aynı akıbete kendileri uğrayacaktır ve Kurtuluş Savaşı'nda yedi düvele haddini bildiren Türk halkı, onların da hakkından gelecektir.''

MUSTAFA KEMAL ATATÜRK

(1923 yılı- Amerikalı gazeteci Isaac F. MARCOSSON'a vermiş olduğu röportajdandır..)

Büyük Önder Bugünleri Özetlemiş Sanırım....