Tüketilen Kadınlar
TÜKETİLEN KADINLAR 5-03-2012
Kadın olmanın zorluğu üzerine birçok kitaplar yazılmış, birçok şiirlerde, hikayelerde, romanlarda filimler de dizilerde kadınların gerçek yaşamları anlatılmıştır. Kadınlar daha çok din ile de tüketilmiş, kuranda ve birçok ulema din adamlarının yorumlarında kadınlar küçültülmüştür.
Başbakanında çağdaş Müslümanlık adına ulemaların kabul ettiği fikirler benimsenmiş halka kabul ettirilmek istenildiği zamanda Başbakan ulemaya soralım demektedir. Şimdi şeriat yasalarına göre yönetilen birçok Müslüman ülkelerde kadınlar aşağılanmakta, erkeklere tanınan birçok haklar kadınlara verilmemektedir. Tabii ki otomobil kullanmak, dükkan işletmek, yabancı erkek hastaya bakmak gibi buna benzer daha buraya almadığım birçok konuların dışında her kadının yapacağı basit işleri bile burada dile getirmek istemiyorum. Ama çağdaş Müslüman olduğumuzu iddia edenler birtakım hadislerle dini fetvaları da çağdaşlığın ta kendisi olarak görmektedirler. Şimdi kadınlarla ilgili ulemalar tarafından söylenip günümüze kadar gelmiş bu çağdaş yorum ve fetvalara bir göz atalım.
Kadının yeri soğumadıkça erkek, kadının oturduğu yere oturmamalıdır.
Kocanın vücudu irin ile kaplı dahi olsa ve karısı onu yalayarak temizlese yine de kocasının hakkını ödemiş olmaz.
Ey kadınlar! Eğer kocalarınızın size olan haklarını bilseydiniz, ayaklarının tozunu yüzlerinizle silerdiniz.
Kadınların dinleri ve akılları eksiktir.
Kadınların hayırlısı, erkeklerin yaramazlıklarına, kötü huylarına sabredendir, bu sabır onların cennete girmesine sebeptir.
Namazı bozan şeyler kara köpek, eşek, domuz ve kadındır.
Daha sayfalar dolusu kadınların dini açıdan aşağılanması ile ilgili hadis ve fetvalar vardır buraya alamadığımız.
Devlet parasıyla umreye gidenler, Diyanet bütçesine çağdaş Müslümanlık adına en büyük payı ayıranlar, inançlı kadınlarımızı çağdaşlıktan, Atatürk devrimlerinden, bilimsellikten yana tavır almalarından uzak tutmuşlardır.
Şimdi televizyon ekranlarında kendilerini evlenme programlarına, yemek, diyet, magazin, sağlık, fal, gibi programlara odaklayarak sürekli haklarını koruyamayan bir sınıf oluşturarak tükenen kadınlar kendilerinin neden tüketildiklerinin farkına varamamaktadırlar?
Dövülen, işkence gören, öldürülen, sömürülen kadınlarımız karşısında neden kadınlarımız kadın haklarını savunan derneklere sendikalara, vakıflara üye olmazlar ve kendi haklarının ellerinden alınmalarına karşı bir direnç gösteremezler? Kendilerini ümmet toplumunun karanlığından kurtaramayan teslimiyetçi kadınlarımız çoktan tükenmişliklerinin içinde kaybolduklarından zaten esamileri okunmamaktadır. Bunlar kendilerini çağdaş dindar olarak ilan edenlerin oy depolarıdır. Bunlar üç çocuk yapacak ki baştakilerin iktidarda kalma süreleri uzasın.
Türkiye’de ne kadar Atatürk ilkelerinden uzaklaşma olursa o kadar kadınlar tükenecektir. Atatürk’ün Kadınlarımız hakkındaki söylemlerini kadınlarımız bir okusun bakalım. Ne kadar kadınlarımız kendi haklarını savunan derneklere itibar etmezse o kadar seslerini duyuramayacaklar tükeneceklerdir. Oysa kendilerine örnek alacakları o kadar çağdaş kadınlarımız var ki Muazzez İlmiye Çığ, Türkan Saylan gibi özverili çalışmalarıyla öne çıkmış, kadın yazarlarımız, müzisyenlerimiz, artistlerimiz, sanatın her dalında kadınlarımız var.
Avrupa’da belki namus cinayeti yok ama erkekler kadınlara güç uyguluyorlar. Dünyada da kadının yeri pekte iç açıcı değil. Kadınlara şiddet erkek egemen sistemin yarattığı sorun. Çünkü kadınlarda tüketilme tende başlar. Cinsellik kadının vazgeçilmezliğidir. Kadın herhangi bir uyumsuzlukta erkeğine karşı dişiliğini koz olarak kullanmaya kalktığında erkeğin kadına karşı güç kullanarak zorla sahip olmaya kadar varan bir süreç yaşanır. Kadının rızası olmadığında erkeğin tutumu tacizle neticelenmektedir.
Kadın bedeni kullanılarak krem, çorap, iç çamaşırı, modellik gibi işlerle birlikte her türlü seks furyasının içinde kendini bularak ve porno kasetlerinde kadın ****sı kullanılarak çok büyük paralar kazanılmaktadır. Burada kadınlar sermaye olarak kullanılmakta ve sömürü çarkının bir parçası olmaktadır. Dilerim çağdaş düşünceli kadınlarımız kendi haklarını savunan kuruluşlarda yer alarak kendi haklarının gasbında seslerini duyururlar.
Son Düzenleme: 12/03/2012, 20:12, Düzenleyen: canbaba.