Sülün Osman
Tarih hep kahramanlar, siyasetçiler, padişahlar olacak değil ya. İşte size yakın tarihimizin 8. harikası. "SÜLÜN OSMAN"
Bir insanın boğaz köprüsünü satabileceğini galata kulesini kiralayabileceğini düşünebiliyor musunuz? İşte bu osman o işi yapmıştır. Hem de defalarca.
Köyden kente göçün yaşandığı yıllarda zavallı köylülerin sırtından cüzi sayılabilecek bir kazanç sağlamıştır. Bugünkü hortumcularla karşılaştırılınca oldumça masum sayılır. O yediği para ile değil yaptığı zihni sinir hırsızlıklarla anılıyor...
Osman Ziya Sülün, d. 1923 ö. 1984 Dolandırıcılar kralı "Sülün Osman" olarak Türk tarihine geçen bir kişidir. Osman Ziya Sülün, 1923'te İstanbul'da doğdu. Adını duyurduğu ilk "işini" 1948 yılında Fatih'te yeni tuttuğu evin sahibini dolandırarak yaptı. 1950 ve 60'lı yıllardaki "işleriyle" ün kazanan "Sülün Osman", tramvay, Galata Kulesi,
kent meydanlarındaki saatler, şehir hatları vapurları gibi kamu mallarını saf vatandaşlara 'satarak' ya da 'kiraya vererek' efsane haline geldi. Galata Köprüsünü 'nü satmak üzereyken tesadüfen yakalandı. Ölümüyle ilgili kesin bilgi olmamakla birlikte, polisin tahminlerine göre 1984'te Beyoğlu'nda sürekli kaldığı otelde kalp krizinden öldü ve kimlik taşımadığı için kimsesizler mezarlığına gömüldü.
Eskiden dolandırıcı denildiğinde akla hemen Sülün Osman gelirdi. Sülün Osman öylesine ünlüydü ki, onun dolandırıcılık öyküleri, halk arasında adeta efsaneymiş gibi anlatılırdı. Hatta Sülün Osman arka semtlerdeki kahveleri dolaşarak, halkı dolandırıcılara karşı uyarmak amacıyla konferanslar verdiğini duyardık! Bize anlatılanlara göre böyle bir Sülün Osman Gecesi’nin sonunda, kendini tutamayıp tüm dinleyenleri dolandırmış ve kayıplara karışmıştı.
Gençlik yıllarımızda ‘Tüm zamanların en müthiş dolandırıcısı’ olarak bilinen Sülün Osman’ın kurbanlarını avlama yöntemi, aslında çok basitti: Eminönü ya da Karaköy Meydanı gibi kalabalık yerlerde konuşlanır, cebi para dolu uyanık (!) taşra tüccarlarına, Galata Köprüsü veya Beyazıt Meydanı’nı ayaküstü satıverirdi! Kentin en değerli yerlerini, üç kuruşa satın aldıklarını sanıp, ceplerindeki tüm parayı Sülün Osman’a kaptıranlar, fena halde çarpıldıklarını, iş işten geçtikten sonra anlarlardı!
Ufak tefek, zayıf, uzun burunlu bu adamın, güzel bir hayvan olan ‘Sülün’e niçin benzetildiğini ise kimse bilmezdi!..
Sülün Osman
Sülün Osman
Konuyu Okuyanlar: 1 Ziyaretçi