![[Resim: eeos7.jpg]](http://img524.imageshack.us/img524/8310/eeos7.jpg)
[B]Sivas katliamında sekiz saat boyunca otelde mahsur kalan ve yangında 12 yaşındaki kardeşini kaybeden Serdar Doğan ile [FONT=Microsoft Sans Serif]‘Sivas Katliam ının Belgesel Oyunu [FONT=Microsoft Sans Serif]’ üzerine konu [FONT=Microsoft Sans Serif]ştuk: [FONT=Microsoft Sans Serif]“15 y ıldır ağız dolusu gülemedim [FONT=Microsoft Sans Serif]” / GÜL [FONT=Microsoft Sans Serif]ŞEN İŞERİ [/B]
[FONT=Microsoft Sans Serif][B]Sivas katliamının üzerinden tam 15 yıl geçti. Kimilerimiz unutmuş olsa da unutturmamak ve toplumu belleksizleştirmemek için direnen birileri var. Yazarak, anlatarak, oynayarak Sivas Katliamını unutturmuyor. Serdar Doğan da bunlardan biri. Doğan, Sivas katliamı sırasında kardeşiyle birlikte yan yana göğüslemiş yangını [FONT=Microsoft Sans Serif]… Öldü diye morga konulmu [FONT=Microsoft Sans Serif]ş Doğan, 15 günlük bitkisel hayattan sonra yaşama dönmüş; [/B][FONT=Microsoft Sans Serif]
[B][FONT=Microsoft Sans Serif]“Yazarken yeniden ya[FONT=MS Shell Dlg]şadım aynı acıları, bir kibritin ateşi bile beni Madımak ’a götürürken nas[FONT=MS Shell Dlg]ıl unuturum, nasıl unuturum, aynaya her bakışımda kardeşimi ve 12 yaşındaki Koray ’[FONT=MS Shell Dlg]ı görürken ” diyor Do[FONT=MS Shell Dlg]ğan. Tüm bu acıları yaşayarak çok özel anılarını kendinde saklayıp Madımak katliamının sekiz saatini yazdı. Sonra da sahneye taşınan oyunu Cengiz Sezgin yönetti. Hasan Yükselir de oyunun müziklerini yaptı [/B]
[B][FONT=Microsoft Sans Serif][FONT=MS Shell Dlg]Katliamın üzerinden 15 yıl geçti. 2006[FONT=MS Shell Dlg]’n ın 2 Temmuz[FONT=MS Shell Dlg]’unda sahnelediniz Sivas Katliam ının Belgesel Oyunu[FONT=MS Shell Dlg]’nu... Biraz geriye gidersek, otel içinde bulunan ve yan ı başında kardeşini kaybeden biri olarak yazmaya nasıl karar verdiniz o acıları? [/B][FONT=Microsoft Sans Serif]
[FONT=Microsoft Sans Serif][B][B]Katliamdan sonra hastane sürecim vardı. Sağlığıma kavuştuktan sonra karar verdim. Amatörce gelişti önce kafamda. Daha çok Sivas içeriden nasıl anlatılır diye düşündüm. [/B] [/B]
[FONT=Microsoft Sans Serif][B][B][B]Aklımın bir köşesinde hep kaldı. Tabii belirli zamanında geçmesi gerekiyordu yazmam için. Ben yıllarca bekledim, benden önce birileri kaleme alır diye ama hep Sivas [FONT=Microsoft Sans Serif]’ ın sonrası anlatıldı... Ya da öncesi. Otelin içi hiç anlatılmadı, [/B]
[B][B]İkincisi de bu tanıklığı paylaşmak gerekiyordu... Orada şahit olmadığım hiçbir şeyi eklemedim. Otelden sağ kurtulanlar gelip provaları izledi, acaba eksik bir şey verdim mi diye onlara sordum. En büyük dert, otelin içindekileri dışarıdakilere doğru anlatmaktı. Her aileden iki can gitti. Bunu nasıl anlatacaktınız ki... [/B][/B]
[B][B][B]Otelden sağ kurtuldunuz, sizi gören aileler neleri paylaştı sizinle? Çünkü onların çocuklarıyla 8 saat çaresizlikle boğuştunuz... [/B] [/B][/B]
[B][B][B][B]Anneler hep bana sordu, [FONT=Microsoft Sans Serif]“benim k ızım en son ne dedi, nasıldı [FONT=Microsoft Sans Serif]” diye. “Hangi kattayd ı, ya da en son söylediğini hatırlıyor musun? [FONT=Microsoft Sans Serif]” bu sorularla çok kar [FONT=Microsoft Sans Serif]şılaştım, ama bu soruları cesaret edenler soruyor, yoksa hâlâ konuşamıyoruz ki... [/B] [/B] [/B][/B]
[B][B][B][FONT=MS Shell Dlg]»Peki oyundan sonra? [/B] [/B][/B]
[B][B][B][FONT=MS Shell Dlg]Oyundan sonra insanlar; [FONT=MS Shell Dlg]“evet [FONT=MS Shell Dlg]şimdi biz anladık içeride neler olduğunu [FONT=MS Shell Dlg]” dediler. [FONT=MS Shell Dlg]İçeride korkuyu, çaresizliği, yalanı, aldatılmışlığı gördük. [/B] [/B][/B]
[B][B][B][FONT=MS Shell Dlg][B]Tamam dik durmak gerekiyor ama saatlerce taşlanıyorsunuz, bunları yaşarken korkmadık, bekledik diyemiyoruz... En son barikatta, son dakikaydı, hayatlarımızdaki uzatmaları oynuyorduk artık, atılan taşlardan biri Erdal Abi [FONT=Microsoft Sans Serif]’nin aya ğına geldi ve yaralandı, ayağı kanıyordu... Sonrasını da düşünüyorsunuz, belki hepimizi keseceklerdi ama yine o kanı durdurmaya çalıştık... Garip bir duygu o, anlatılamaz ki... [/B] [/B] [/B][/B]
[B][B][B][FONT=MS Shell Dlg][B]»Devletten bir güvence beklediniz değil mi? [/B] [/B]
[B][B][FONT=MS Shell Dlg]Aziz Nesin, Hasret Gültekin, Metin Altıok gibi çok değerli üstatlar vardı, aramızda konuşurken söylüyorduk, [FONT=MS Shell Dlg]“bunca de ğerli insanımız var bizi böyle bırakmazlar[FONT=MS Shell Dlg]” diyorduk. Niye devlete güvendik bilmiyorum, galiba yapacak bir [FONT=MS Shell Dlg]şey de yoktu. Devletten mustarip olan insanlar olarak devlete o anda güvenmiş olmak galiba bizim en büyük acizliğimizdi. Sekiz saat taşlandık ve taş atanın sırtını sıvazladık. [/B]
[FONT=MS Shell Dlg][B][B]»Size özel anılarınızı kendinizde sakladınız mı? [/B] [/B]
[FONT=MS Shell Dlg][B][B]Tabii ki. Çok özel anlarım vardı otelde, onların benimle kalmasını istedim. Hiçbirini anlatmadım. Son sarılmalara dair birçok şeyi budadım. [/B] [/B]
[FONT=MS Shell Dlg][B][B][B]»Yazarken ne kadar serinkanlı olabildiniz? [/B][/B] [/B]
[FONT=MS Shell Dlg][B][B][B]Kardeşini, kardeşin kadar yakın insanları yanı başında kaybediyorsun, serinkanlı olmak mümkün değil. Ama çok küfür ettirmeden bir şey verdim. Ve sahneye koydum. İmkânımız olsa daha çok sesimizi duyururduk ama imkânlarımız sınırlı. [/B][/B] [/B]
[FONT=MS Shell Dlg][B][B][B][B]»Sahneye koydunuz, izlediğinizde neler hissettiniz? [/B] [/B][/B] [/B]
[FONT=MS Shell Dlg][B][B][B][BNeden ses getiremediğinizi düşünüyorsunuz? [/B] [/B][/B] [/B]
[FONT=MS Shell Dlg][B][B][B][B]1999 yılından bu yana benim için bir düştü bu, birçok insan için de öyleydi. Ama biz öyle bir etki yaratamadık. Genco Erkal Sivas 93 [FONT=Microsoft Sans Serif]’ü sahneledi, oyunu hâlâ büyük bir co [FONT=Microsoft Sans Serif]şkuyla bekliyorlar. Bizim düşündüğümüz ilgiyi Genco Hoca [FONT=Microsoft Sans Serif]’n ın yanında gördük. Bundan da gurur duyuyorum. [/B] [/B][/B] [/B][FONT=MS Shell Dlg]
[B][B][B][B]»Nasıl kaygılarınız vardı oyunu sahneye koyarken? [/B] [/B][/B][/B]
[B][B]
[B][B]1999[FONT=MS Shell Dlg]’dan beri kurdu ğum düşü yaptım, evet ama aileler açısından da kötüydü, olayı bir kez daha onlara yaşatacaktım. Bir yandan bu insanlara aynı acıları yaşatıyor olmak beni üzüyordu ama diğer yandan da evet görsünler biz bunu yaşadık demek istiyordum. Ancak insanlar acının üzerine giderse yener; ya da acının farkında olursak onu daha iyi yaşarız. [/B]
[B][B]»Siz acılarınızla ne kadar yüzleştiniz? O süreci en ağır yaşayanlardan biri olarak, bugün hâlâ Madımak deyince neler hissediyorsunuz? [/B][/B]
[B][B]Tarifi olmayan bir şey aslında. Sigarımı yakarken o kibritin ateşi bile beni Madımak [FONT=Microsoft Sans Serif]’a götürüyor. Aynaya bakt ığımda kendimden önce kardeşimi görüyorum, Serkan [FONT=Microsoft Sans Serif]’ ı, Koray [FONT=Microsoft Sans Serif]’ ı görüyorum. Sesim böyle değildi, sesim hâlâ bana yabancı, her konuşmamda bu yabancılığı yaşıyorum. [/B] [/B]
[B][B][B]Yanık izleri ve sızılarım geçmiyor, kabuk bağlıyor, düşüyor sonra yine sızı, yine sızı... Acı sizi bırakmıyor ki... 15 yıl boyunca çok samimi söylüyorum, ağız dolusu gülmedim. Gülmenin bile o insanlara ihanet olacağına inandım. Evet arada güldüğüm oluyor, yemek yiyorum ama o acılar hiç bırakmıyor... Gülemiyorsun doyasıya, acıyla yaşamasını öğreniyorsunuz ama sürekli kanattığını da biliyorsunuz. [/B]
[B][B]1996 yılında da babamı kaybettim, biraz daha kötü oldum. [/B][/B]
[B][B][B]15 yıldır yüz göz olduk acıyla. İyileşme belirtisi bile göstermek istemiyordum. Çünkü bir süre hatırlayamadım yaşanılanları, sonra anlattılar, acıları toparladım ve yaşıyor olmaktan utandım. Annemin, babamın yüzüne bakamaz oldum. Sonra dedem yanıma gelip saçlarımı okşadı, [FONT=Microsoft Sans Serif]“annenle baban senin gözüne bak ıyor, onlar bir evladını kaybetti seni zorla getirdik, sen de düşersen bu iki insanı da kaybedeceksin dedi ve ben kendimi toparladım. [/B][/B] [/B] [FONT=MS Shell Dlg][COLOR=#545454]Madımak bugünlerde konuşuluyor, müze olması ile ilgili girişimleriniz devam ediyor mu? [/B][/B]
[B][COLOR=#545454][B][FONT=MS Shell Dlg][COLOR=#545454]Barış ve kardeşlik müzesi girişimi vardı ama hangi barış, hangi kardeşlikten söz ediyoruz. Sana onca zulüm etmiş, 33 şehit verdirmiş bir yer barış ve kardeşlik müzesi olabilir mi? Utanç müzesi yapılacaksa yapılsın. Biz bile baktığımız zaman utanalım. Bir şey yapmadığımız için utanalım. Onlar yaktıkları için utansınlar. [/B][/B] [/B][FONT=MS Shell Dlg][B]Ama illaki yapılmalı bir müze, özellikle kebap dükkânı kaldırılmalı. Nasıl bir ahlaksızlıktır orada yemek yiyor olmak anlamıyorum. Birileri bana demesin Sivas [FONT=Microsoft Sans Serif]’ ın suçu yok diye ama 15 yıldır oranın lokanta olmasına izin veriliyorsa bu kimin suçu? [/B]
[B][B]Sivas katliamda yaşamını yitirenler olarak farklı farklı rakamlar söyleniyor... Siz konuşmamızın başından beri 33 kişi dediniz... [/B][/B]
[B][B]Katliamın bilançosu 37. İkisi gösterici, taş atmayla yetinmeyip içeri girmek isteyenler. Otel içinde de 35 kişi öldü. Otel içinde ölen iki kişi çalışanlar. 35 diyoruz ama ben demiyorum. İki otel görevlisini de tanıyorum, hatta onlarla tartışmamız da oldu. [/B][/B]
[B]Senin patronun bile kaçtı, sen oteli mi koruyorsun [FONT=Microsoft Sans Serif]” dedim onlara, çünkü onlar otellerini koruma derdindeydi... Çok rahat ç ıkabilirlerdi ikisi de çıktıklarında belki gösterici sayısı artacaktı, belki evlerine gidip yıllar sonra baktıklarında, [FONT=Microsoft Sans Serif]“ben bunlar ı tanıyordum [FONT=Microsoft Sans Serif]” deyip üzüleceklerdi. Ben o iki insan ı kardeşimle yan yana getiremem. Bizim kaybımız 33. [/B]
[/B][/B] [/B] [/B][/B] [/B] [/B]