250 kiloluk bombayı'' kaldıran Seyit Onbaşı imanlı da, savaşı kaybedenler imansız mı?
![[Resim: kocaseyit.jpg]](http://www.gercekgundem.com/img/news/kocaseyit.jpg)
Kara cahiller için tarih dersleri
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Çanakkale’deki anma törenlerinde Seyit Onbaşı’yı hatırlatırken, büyük kahramanın iman gücüne dikkat çekmesi, yeni bir tartışmayı beraberinde getirdi. Kazananlar inanç, iman, itikat sahibi mütedeyyin insanlar da, kaybedenler inançsız, imansız ve ateist kimseler mi soruları havada asılı kaldı. Bu yaklaşım öylesine garip, çarpık ve tutarsız ki, neresinden düzeltseniz elinizde kalıyor.
Konuya kendi tarihimizle başlayalım. Bilindiği üzere Çanakkale Savaşı, Birinci Dünya Savaşı’nın bir cephesidir ve Osmanlı İmparatorluğu, kahraman Mehmetçiğin büyük özverisi ve azmi, Mustafa Kemal’in dehası sayesinde bu savaşı kazanmasına karşın, son tahlilde Birinci Dünya Savaşı’nı mağlup bir devlet olarak noktalamıştır.
O zaman sormak gerekir, Çanakkale gibi kazandığımız cephelerde savaşan Mehmetçiklerimiz imanlı idiler de, kaybettiğimiz, yenildiğimiz, hatta hezimete uğradığımız cephelerde savaşan subay ve erlerimiz inançsızlar mıydı?
Osmanlı İmparatorluğu’nun yükseliş dönemindeki padişahlar, fetih üstüne fetih yapan komutanlar ve ordular, Yavuz Sultan Selimler, Kanuni Sultan Süleymanlar, Fatih Sultan Mehmetler inançlı idiler de, mağlup olan padişah ve komutanlar ne idi?
Osmanlı Ordusu Birinci Balkan Harbi bozgunu yaşadığı zaman, düşman orduları Yeşilköy’e dayandığı dönemde askerlerimiz haç mı çıkarıyorlardı? Padişah Deli İbrahim Budist miydi? Sevr’in altında imzası olan Vahdettin’in putperest olduğunu kim öne sürebilir?
Kendi yurdumuzdan çıkıp, yakın coğrafyaya göz gezdirelim. İsrail, kuruluşundan itibaren dört büyük savaş yaptığı Arap ülkelerini her defasında yendi ve ülkesinin topraklarını genişletti. Bu durumda İsrailli askerlerin inançlı Yahudiler, Arap güçlerinin ise Arap ve Müslüman görünümlü dinsiz askerler olduğunu mu düşüneceğiz?
Ülkemizdeki İslamcıların büyük hayranlık duydukları, İslamiyet diye Arap kültürünü savundukları, kimilerinin daha da ileri gidip, Arapçayı Türkçeden, Araplığı Türklükten, Arap kültürünü Türk kültüründen üstün tutup, Arap olarak dünyaya gelmediği için üzüldüğü, utandığı bir ortamda, Müslüman komutanların ateistliğini ve Yahudi komutanların iman gücünü mü tartışacağız?
Ülkeleri, Türkiye’deki, Suudi Arabistan’daki, Kuveyt’teki, Birleşik Arap Emirlikleri’ndeki, Ürdün’deki siyasi otoritelerin de katkısı ve ABD’ye vermiş olduğu büyük destek sonucu işgal edilen Iraklı Müslümanlar dinsiz, ama orayı işgal eden, Büyük Ortadoğu Projesi’nin uygulayıcısı, Amerikalı barbar askerler çok mu mütedeyyin?
Bu yaklaşım, 11 Eylül sonrasında meseleyi bir Hristiyan- İslam savaşı olarak yorumlayıp, teröre ve İslama karşı küresel Haçlı seferi ilan eden ABD Başkanı Bush’u haklı çıkarmaz mı? Büyük Ortadoğu Projesi’nde eşbaşkan olmakla övünmek, insanı bu kadar mı kendi dini, tarihi ve kültürel değerlerinden uzaklaştırıyor acaba?
Tarihi olayları, kendi özgün koşullarında ele almayan, strateji biliminin üç temel unsuru olan kuvvet, zaman ve mekânı gözetmeyen, sevk ve idare sanatından bihaber olan, sebep- sonuç ilişkilerini yorumlayamayan, askerlik bilimini hiç duymamış kişilerin, konuları sadece iman ve imansızlık boyutunda ele almaları, sadece siyasete değil, daha da acısı memleketimize ve dinimize de büyük zarar vermiyor mu sizce?
alıntıdır. gercekgundem.com