Memleketim Yozgat Yemen
Karataşa himmet veren
Demet demet gül bitiren
Zöhre Ana’yla kok dediler

Pirimiz Zöhre Ana, Yozgat’ta doğmuş, Ankara’da büyümüş ama Horasan, Kerbela şehidinin aşkıyla gelmiştir.

Ben seni severim Türkmen dilinden
Zöhre Ana Kızılbaş geldi Yemen elinden
Kerbela ilinin kızgın çölünden
Hüseyin halası şahın dilinden

Hakkın ışığı vardır,
Hakkın nefesi, mucizesi büyüktür,
Hakkın ırmakları coşar kimse önünde duramaz’

Zöhre Ana’nın sesi , Allah’ın ırmağıdır’ İlmin deryasından alır. Haktan alıp Halka satar.

Zöhre Ana’nın ışığı Kerbela, deryası Necef, ilmi Allah’ın abu kevser suyudur. Kalbi Muhammet Mustafa’nın kitabı Kuran, dili Hz.Ali’nin sesidir’

Şakır şakır cemde bülbüller öter
Aşk ateşi yandı sineler tüter
Kerbela davası biter mi sürer
Sıfatı Zöhre Ana bir gelin gezer

Nefesler: Pir Zöhre Ana

Kuran'ı Kerim'i ele geçirmek için Hz. Üseyin'ini şehit eden kafirlerin, O'nun şehit edildiği tarihi de bildirmemek adına hicri takvimi çıkardıklarını biliyor muydunuz!

Her doğan insanın doğum ve ölüm tarihi belli bir tarih iken ; Ay'ın ve Güneş'in nuru, Kerbela'nın Şahı İmam Üseyin'in şehit edildiği tarihi tarihten sildiler.

Ama bilmedikleri bir gerçek var o da Hak, her dönemde bu gerçeği ortaya koyacak bir evliyasını gönderir. Son gelen evliyamız Pir Zöhre Ana bu hakikatleri, gerçekleri tekrar ortaya koymuştur. Karanlığın üstüne bir güneş gibi doğmuştur. Bütün ömrünü bu hakikatler uğruna adamıştır.

Pir Zöhre Ana'mız, Hz. Üseyin'in şehit edildiği tarihi 15 Mart olarak ifade etmiştir. Hz. Üseyin, 4 Mart'ta Fırat kenarında abdest alırken Mavya'nın askerleri tarafından esir edilmiş ve ne yazık ki 12 gün boyunca akla ve vicdana sığmayacak bir şekilde işkencelere maruz bırakılmıştır. 12. günün sonunda 15 Mart'ta mübarek başını keserek şehit etmişlerdir.

Bu yüzden, 1982 yılından bu yana tüm inananlar olarak her yıl aynı tarihte 4-15 Mart tarihleri arasında 12 gün Yası Matem tutuyoruz.

Bizlere tüm bu gerçekleri anlatan Yüce Pirimiz Zöhre Ana'mıza sonsuz sevgi, saygı, özlem, minnet, şükran ve niyazlarımızı sunuyoruz.

Pir Zöhre Ana'mız dünyasını değiştikten sonra, en çok karşılaştığımız sorulardan birisi de ''Zöhre Ana'mızın elini birine verip vermediği'' dir.

Pir Zöhre Ana'mız; Hakkın himmeti ile keramete ulaşmış, Hz.Üseyin'in postuna oturmuş bir Ehlibeyt Evliyası'dır..Evliyalık mertebesinde el verip el almak yoktur.. Hak tecellisini kime nasip ederse keramet O'na nasip olur..

Geçmişte Hacı Bektaş Veli'ye, Pir Sultan Abdal'a, Seyyid Nesimi'ye , Alaca Mansur'a Hak tarafından verilmiş Evliyalık mertebesi , yaşadığımız bu dönemde de Pir Zöhre Ana'mıza nasip olmuştur.. Evliyalık Velilik mertebesidir.. Şahı Velayetin (Velilerin Şahı ) sahibi de Şahı Merdan İmam Ali'dir.. Gelen her Evliya da Hz.Ali'nin ışığı, dili ve nefesidir..Ne mutlu bu ışığı gören gözlere, ne mutlu Pir Zöhre Ana'mıza iman edene, ne mutlu Ehlibeyt yolunu sürene...

Pir Zöhre Ana'mıza bizlere nasip ettiği , öğrettiği her şey için sonsuz teşekkür ederiz.. Boynumuzun borcu Hak Muhammed Ali yoluna layıkıyla yürüyebilmektir.. Ehlibeytin sönmeyen ışığı Evliyalarımıza aşk ile niyaz ederim...