] Sevgili Canlar,
] Aşağıda bahsedeceğim konu, tamamen kendi hayat tecrübelerime dayanarak gençlerimize bir abi olarak, yol göstermek amacıyla yorumladığım bir yazımdır. Sizlerinde fikirlerinizi şimdiden çok merak ediyorum. Lütfen sizler de katılımda bulununuz, çünkü bu konular gerçek hayatta her zaman karşımıza çıkan konulardır...
]
] BEKARLIKTAN EVLİLİĞE İLK ADIM;
]
Her insan doğar büyür belli bir yaşa gelince, özellikle gençlik dönemi olarak nitelendirdiğimiz bu dönemde tamamen içgüdüsel olarak kendini evliliğe hazırlar…
]
Tabi çoğu zaman bu evliliğin düşünülmeye başlandığı zamanlar, öncelikle flört dönemi olarak nitelendirdiğimiz bir süreçten geçer.
Gençler flört döneminde daha çok birbirlerini tanıma şeklinde, biraz da duygusal içerikli bir ilişki yaşarlar…
]
Ancak bazen bu tanışma dönemine ait ilişkiler öyle bir hal alır ki, duygular mantığın önüne geçmek suretiyle, tamamen duygusal olarak verilen kararlarla, mantık üzerine inşa edilmesi gereken ortak gelecek yani aile dediğimiz kutsal kurum anlık bazı duygular yüzünden tehlikeye sokulmuş olur…
]
Çünkü Aile dediğimiz kurum çocuk oyuncağı değildir ki bu gün kuralım, yarın sıkılırsak bir kenara atarız deyip içinden çıkılsın. Sonuçta o birlikteliğin meyveleri olan suçsuz günahsız çocuklar vardır. Bir anlık heves uğruna onların hayatlarını karartmaya hiçbir insanın hakkı yoktur…
]
] AŞK KARMAŞASI;
]
İşte çoğu zaman yukarıda da belirttiğim gibi insanların mantığının dışında düşünmesine sebep olan bu duygu yoğunluğuna aşk diyoruz.
]
] Aşk denilen duygu karmaşası tamamen insanın kendi kafasında ulaşılmaz olarak gördüğü bir şeye ulaşma isteğiyle, kafasında pozitif duygularla kurmuş olduğu senaryolar sonucu meydan gelen sevgi patlamasıdır…
]
Bu patlama tamamen geçici bir yanılgının sonucudur. Bu yanılgı ne zaman hisedilir biliyormusunuz? Kişinin ulaşılmaz olarak kafasında büyüttüğü şeyi elde ettiği zaman bu yanılgının farkına varır.
]
Çünkü istenilen elde edilmiş, bunun sonucunda yoğun duygular elde edilen şey üzerinden boşaltılmış olduğundun, artık o insanda mantık yavaş yavaş devreye girmeye başlar. İşte mantık devreye girdiği anda insanlar o zaman geçmişte olsun, o an olsun veya geleceğe yönelik olsun atmış oldukları adımların doğruluklarının ve de yanlışlıklarının farkına varırlar…
]
İşte o ana kadar aşk karmaşasıyla doğru adımlar atmışsanız, ki aşk karmaşası içerisinde bu mümkün değildir, o zaman bir problem yok. Ancak yanlış adımlar atmışsanız, özellikle de geri dönülmesi imkansız adımlar atmışsanız, işte artık hayatınızı bir heves uğruna karanlığa sürüklediğiniz bir sürece girmiş oluyorsunuz…
]
Böyle karanlık bir sürece girmemek için ne yapmak gerekir? Tabi ki mantığınızı daima duygularınızın önünde tutacak şekilde bir flört dönemi yaşamanızla ancak böyle bir süreç engellenmiş olur…
]
] NEDİR MANTIKLI FLÖRT DÖNEMİ;
]
] Yaşanılan aşk karmaşasıyla ilgili önce birkaç örnek verelim;
Mesela gençler birbirlerini uzakta oldukları için doğru dürüst görmemiştir tamamen telefon aracılığıyla birbirlerini tanımaya çalışmışlardır. Gelin görün ki bu telefonlaşma sonucunda öyle bir duygu yoğunluğu yaşarlar ki bir anda kara sevdaya tutulurlar…
]
Mesela bunlardan biri de bir zamanlar bendim. Okul döneminde okulumun olduğu Kırıkkale de bir mahalle vardı. O mahalleden bir arkadaş beni bir kızla tanıştırmıştı. Kız evinden doğru dürüst çıkamadığı için hep telefonla konuşup birbirimizi tanımaya çalıştık. Ancak öyle birgün geldi ki ikimiz de artık telefondan kaç çocuk yapacağımızı konuşuyorduk.
]
İşte tamamen iki insanın birbirine kavuşma isteğinden, ve de birbirine ulaşamama sürecinden kaynaklanan komik bir aşk, hatta ondan da öte bir kara sevda örneğidir benim o yaşadıklarım…
]
Ailem bana o kadar karşı çıktı ki, ancak hiçbirini dinlemiyordum. O kadar bana mantıklı sebepler sunuyorlardı ki, hiç birini mantığım kabul etmiyordu. Çünkü ben zaten kafamda o kızla mutlu bir yuvayı kurmuş, çocukları yapmış, nasılsa aşkımız var, bizi kimse durduramaz düşüncesiyle, her şeyin aşkla olamayacağı gerçeğini görmekten uzak duygu yoğunluğuyla kendi bildiğimi okuyordum…
]
Ne zaman ki birgün o kızla buluşup birbirimize kavuştuk, bendeki o aşk,o duygu yoğunluğu bir anda yerini derin mantıklı düşüncelere bıraktı. Başladım kara kara düşünmeye;
] - Ben halen okuyorum, bu kızla okurken nasıl evleneceğim?
] - Ailem fakir, hangi parayla düğün yapacağım?
] - Bu kız Sünni, ilerde problem olmaz mı?
Diye kafamda bir sürü sorularla boğuşurken bir anda kıza karşı aslında hiçbir şey hissetmediğimi fark ettim. Evet; o kara sevda, o destansı aşk, kafamda ulaşılmaz olarak gördüğüm istediğime kavuşup hasreti bittirdikten sonra sona ermişti…
]
Peki bu neden böyle oluyor? Yani neden aşk sevgiliye kavuşunca bitiyor? Çünkü insanoğlu doyumsuzdur. Bir şeyi çok ister. O şeyi ele geçirince hefesi biter, bu sefer başka arayışlara girer…
]
Evet sevgili gençler, bu durumda böyle bir aşk karmaşasında dikkat etmemiz gereken en önemli şey bir kere büyüklerimizin bizi yönlendirmek adına yapmış olduğu yorumlara dikkat etmemiz gerekir. Çünkü o anda bizim duygularımız bir sarhoşluk içinde olacağı için mantıklı kararlar alamayız. Bunun için de olaylara daha mantıklı yaklaşacak olan çevremizdeki, bizi seven insanların fikirlerini mutlaka dikkate almamızda fayda vardır…
]
] PİR KAPISINDA EVLİLİK;
]
İnsanların normal hayatlarındaki yaşadıkları aşk, Pir kapısında mana olarak çok daha farklı bir anlam kazanır.
]
] “Aşk İlahi sırları keşfetmek için bir araçtır.” Mevlana
] “Her kes bir zaman, hayvani aşk çemberinden geçer.” Mevlana
] “Siz şehvetin adını aşk koymuşsunuz; Eğer öyle olsaydı, eşek, insanların şahı sayılırdı.” Mevlana
Evet, Pirimiz Mevlana’nın da belirttiği gibi gerçek aşk hak aşkıdır. Diğer insanların kapıldığı aşk ise, şehvetten kaynaklanan bir heves sonucu oluşan duygu, istek ve arzulardır…
]
Normal hayatta değişik duygularla flört eden gençlerin, Pir kapısında böyle bir şansları olamaz. Çünkü Hak kapısında edep erkan çok önemlidir. Böyle bir durumda gençler en fazla birbirlerini tanıma yoluna giderler, birbirleriyle konuşurlar. Ancak kesinlikle Pir’in onayı olmadan duyguların yeşermesine müsaade yoktur. Ancak Pir’in onayı alındıktan sonra duygusal bir bağ oluşturulabilir…
]
Özellikle Pir kapısına hizmet eden gençlerin aslında hiç böyle bir yola girmeden, evlenecekleri kısmetlerini, Pir’in elinden beklemesi ve de Pir tarafından kendilerine gösterilen kısmetlerini, itiraz etmeden kararı tamamen Pirine bırakarak kabul etmeleri yapılabilecek en güzel davranıştır…
]
Pir ışığında aydınlanmış bir gencin, O kapıya inanmayan bir insanla evlilik yoluna gitmesi, ister Alevi ister sünni olsun kabul edilebilir bir şey değildir. Pir’in bu tür evliliklere onay vermesi beklenemez. Pir yalnızca uyarır. Ancak yinede evlenecek insanları kendi hür iradelerine bırakır. Kimseyi zorla alacağı kararlardan alıkoymaz. Sonuçta herkes ektiğini biçeceği için, herkes kendi hazırlayacağı geleceğinde çıkacak olan karmaşalara yine kendisi katlanacaktır. Pir yalnızca gelecek ile ilgili olarak onları uyarır. Bu uyarılara rağmen kendi bildiğini okuyanlar sonuçlarına da katlanacaklardır.
]
Eğer ki Pir kapısına inanmayan bir insanla evleniyorsa bir kişi, evlilikten sonra Pir kapısından kopmayı da göze almalıdır. Çünkü Pir kapısını kabullenmeyen, evleneceği kişinin onun inancına ilerde saygı gösterip göstermeyeceği garantisini Pirden başkası veremez. İlk flört döneminde insanlar birbirlerine pembe tablolar çizebilirler, birbirlerinin inançlarına, duygu ve düşüncelerine saygı göstereceklerini söyleyebilirler, ancak bir zaman sonra geçici aşk dediğimiz heves ve arzular sona erdiğinden verilen sözlerin ne kadar hatırlanacağını , tutulup tutulmayacağını yine Pirden başkası bilemez.
]
Dolayısıyla Pir kapısına gidip gelen gençlerin kendi geçici duygu, arzu ve hevesleri ile yol arasında bir seçim yapabilecek ortamların doğabileceği bir sürece girmemeye, dikkat ve özen göstermeleri kendi gelecekleri açısından çok önemli ve yararlı olur. Geçici bir heves uğruna yolu terk etmek çok büyük bir ahmaklık ve akılsızlık olur.
]
Onun için diyeceğim son söz şudur ki; girişeceğimiz her türlü işlerde özellikle de hayırlı işlerde Pir’in onayını ve görüşünü almamızda kendimiz için büyük faydalar vardır. Kesinlikle pirden onay aldıktan sonra işimizi gömeli, işe giriştikten sonra Pirden onay almak biraz yaydan fırlamış oku geri çevirmeye benzer…
]
] “ ] ] Binlerce tuzak yemleri vardır, hayat yolunda, ]
] Ve biz heves içinde zavallı kuşlar gibiyiz. ]
] Binlerce tuzak olsa her adım başı, yolda, ]
] Sen bizimle olduktan sonra kaygı yoktur, yolda.” Mevlana
Pir Kapısında Evlilik
Konu Sahibi / Yazar
adgan
Kategori / Forum
Tartışmalar
Yorumlar / Cevaplar
34
Okunma / Görüntüleme
58157
Pir Kapısında Evlilik
Pir Kapısında Evlilik
[COLOR="Purple"]Sevgili Eniştecim yazdığın bu yazıya satırı satırına katılıyorum.
Kendi ailemden yola çıkarak bende konu ile ilgili düşüncelerimi belirtmek istiyorum.
Ben aşka nedense inanamadım.Aşk bana göre hevesdir,hevesde elde edilince bitiyor zaten,dolayısıyla aşk denen şey yalandır.Ama evlilikte en önemli şey saygı, sevgi ve güven olduğununa inanıyorum.Saygı olduğu sürece sevginin de daim olacağını düşünüyorum.Pir kapısını bilmeyen birisiyle bir ömür geçeceğini düşünmüyorum.Çünkü düzen çok farklı oluyor.Örneğin_Zöhre Ana'nın duasını almak,Pir sözüyle okuyup ekmeğini eline almak,Pir sözüyle ve yine Pir duasıyla,nikahıyla Evlenmek,Nikahta çocuğunun cinsiyetini ve ismini öğrenmek , tüm bunlar paha biçilemez değerler.
Her zaman şunu söylerim annemden vazgeçerim ama Zöhre Ana'dan asla.Bizlerle evlenmek isteyen kişiler öncelikle ,bizlerden önce Zöhre Ana'yı bilmeli.İnancımıza,yolumuza saygı gösterecek birini değil bizlerle aynı inançta,aynı yolda yürüyecek insanları seçmeliyiz.Allah herkese akıl vermiş önemli olan mantıklı,beynimizle düşünmek kalp herzaman atıyor nede olsa.Eş bulunur ama yol,aile,manevi değerler bulunmaz.
Kendi ailemden yola çıkarak bende konu ile ilgili düşüncelerimi belirtmek istiyorum.
Ben aşka nedense inanamadım.Aşk bana göre hevesdir,hevesde elde edilince bitiyor zaten,dolayısıyla aşk denen şey yalandır.Ama evlilikte en önemli şey saygı, sevgi ve güven olduğununa inanıyorum.Saygı olduğu sürece sevginin de daim olacağını düşünüyorum.Pir kapısını bilmeyen birisiyle bir ömür geçeceğini düşünmüyorum.Çünkü düzen çok farklı oluyor.Örneğin_Zöhre Ana'nın duasını almak,Pir sözüyle okuyup ekmeğini eline almak,Pir sözüyle ve yine Pir duasıyla,nikahıyla Evlenmek,Nikahta çocuğunun cinsiyetini ve ismini öğrenmek , tüm bunlar paha biçilemez değerler.
Her zaman şunu söylerim annemden vazgeçerim ama Zöhre Ana'dan asla.Bizlerle evlenmek isteyen kişiler öncelikle ,bizlerden önce Zöhre Ana'yı bilmeli.İnancımıza,yolumuza saygı gösterecek birini değil bizlerle aynı inançta,aynı yolda yürüyecek insanları seçmeliyiz.Allah herkese akıl vermiş önemli olan mantıklı,beynimizle düşünmek kalp herzaman atıyor nede olsa.Eş bulunur ama yol,aile,manevi değerler bulunmaz.
Ali Rıza Bey babam ise
O Zübeyde anam ise
Al bayrağım kanım ise
Koymam ahtını Zöhre Ana...
O Zübeyde anam ise
Al bayrağım kanım ise
Koymam ahtını Zöhre Ana...
Pir Kapısında Evlilik
Gülay;
[COLOR=Purple yazdı:Her zaman şunu söylerim annemden vazgeçerim ama Zöhre Ana'dan asla.Bizlerle evlenmek isteyen kişiler öncelikle ,bizlerden önce Zöhre Ana'yı bilmeli.İnancımıza,yolumuza saygı gösterecek birini değil bizlerle aynı inançta,aynı yolda yürüyecek insanları seçmeliyiz.Allah herkese akıl vermiş önemli olan mantıklı,beynimizle düşünmek kalp herzaman atıyor nede olsa.Eş bulunur ama yol,aile,manevi değerler bulunmaz.
Sevgili kardeşim , Alevi tpolumunun yok olmasındaki en büyük hata, süç, tuzağ ın başında İki canın ınaçlarının bir olmaması üzerine evlilik yapmalarıdır. Çünki evliliği herşeyın üzerinde tutdukları için yollarını kaybediyorlar.
Hiç bilmiyorlarki Evlilikle yol yürür,evlilikle ınanç olur, ıkrarar olur, sonuçda
Hak buyrugun da iki can bir olursa , gerçek yol sürerler,hakıkata varırlar.
BİZİM TOPLUM NE YAPİYOR ,BİR TARAF DAN ALİ EVLADINA YAS TUTAR, DİYER TARAFDA ÖMER SOYUNUN KOYNUNA GİRER.
ON İKİ İMAMLAR
*** *** *** *** *** *** *** *** *** ***
1. İmam ALİ
2. İmam CAFER
3. İmam ZEYNEL
4. İmam BAKIR
5. İmam RIZA
6. İmam CAFERİ SADIK
7. İmam HASAN
8. İmam TAĞI NAĞI
9. İmam MEHDİYE HÜDA
10. İmam HÜSEYİN,İ DEŞTİ KERBELA
11. İmam CAFER -İ ZÖHRE YE HİBA
12. KIRKLAR DERGAHA
*** *** *** *** **** *** *** *** **** ***
*** *** *** *** *** *** *** *** *** ***
1. İmam ALİ
2. İmam CAFER
3. İmam ZEYNEL
4. İmam BAKIR
5. İmam RIZA
6. İmam CAFERİ SADIK
7. İmam HASAN
8. İmam TAĞI NAĞI
9. İmam MEHDİYE HÜDA
10. İmam HÜSEYİN,İ DEŞTİ KERBELA
11. İmam CAFER -İ ZÖHRE YE HİBA
12. KIRKLAR DERGAHA
*** *** *** *** **** *** *** *** **** ***
Pir Kapısında Evlilik
pir olmadan yolda mutlulukda olmaz pirimiz bizim yol göstericimiz mürşüdimiz cok sükür ZÖHRE ANAMA herseyimi ona borcluyum okulumu işimi ve şimdide esimi verdi benimde gençlere tavsiyem her zaman anamın yolunda olsun ve özlerini bütün tutsunlar anam zamanı geldiginde herseyi kısmet ediyor ben nişanlımı hiç tanımıyordum oda beni anam çagırdı beni kızım sana münasip gördüm diye söyledi bende ana senin dedigin olur dedim ve yüzügümüz takıldı cok büyük bir mutluluk pir elinden murada ermek çok şükür ZÖHRE ANAMA bize öyle bir sevgi verdiki 40 yıldır tanısıyoruz gb kısacası söyleyecegim askmıs sevda imiş bunlar bos seyler önemli olan gönül askı pir askı bunlar olunca pirim zaten hepsini veriyor yeterki layik olalım ALLAH MUHAMMED ALİ yolundan ayrılmayalım bu arada 25 haziranda dergahta insallah dügünüm olacak tüm canları bekliyorum
Atatürk büyüktür
Ruhu Alidir
İkinci kardeşim Bektaş Velidir
Anıtkabir yerim kimder ölüdür
Alirıza Zübeyde nişan gülümdür
[SUP][/SUP] ZÖHRE ANA
Ruhu Alidir
İkinci kardeşim Bektaş Velidir
Anıtkabir yerim kimder ölüdür
Alirıza Zübeyde nişan gülümdür
[SUP][/SUP] ZÖHRE ANA
Pir Kapısında Evlilik
[B yazdı:Gülay[/b]] Sevgili Eniştecim yazdığın bu yazıya satırı satırına katılıyorum.
Kendi ailemden yola çıkarak bende konu ile ilgili düşüncelerimi belirtmek istiyorum.
Ben aşka nedense inanamadım.Aşk bana göre hevesdir,hevesde elde edilince bitiyor zaten,dolayısıyla aşk denen şey yalandır.Ama evlilikte en önemli şey saygı, sevgi ve güven olduğununa inanıyorum.Saygı olduğu sürece sevginin de daim olacağını düşünüyorum.Pir kapısını bilmeyen birisiyle bir ömür geçeceğini düşünmüyorum.Çünkü düzen çok farklı oluyor.Örneğin_Zöhre Ana'nın duasını almak,Pir sözüyle okuyup ekmeğini eline almak,Pir sözüyle ve yine Pir duasıyla,nikahıyla Evlenmek,Nikahta çocuğunun cinsiyetini ve ismini öğrenmek , tüm bunlar paha biçilemez değerler.
Her zaman şunu söylerim annemden vazgeçerim ama Zöhre Ana'dan asla.Bizlerle evlenmek isteyen kişiler öncelikle ,bizlerden önce Zöhre Ana'yı bilmeli.İnancımıza,yolumuza saygı gösterecek birini değil bizlerle aynı inançta,aynı yolda yürüyecek insanları seçmeliyiz.Allah herkese akıl vermiş önemli olan mantıklı,beynimizle düşünmek kalp herzaman atıyor nede olsa.Eş bulunur ama yol,aile,manevi değerler bulunmaz .
] Eniştesinin bidanesi…
[B yazdı:esra öztürk[/b] pir olmadan yolda mutlulukda olmaz pirimiz bizim yol göstericimiz mürşüdimiz cok sükür ZÖHRE ANAMA herseyimi ona borcluyum okulumu işimi ve şimdide esimi verdi benimde gençlere tavsiyem her zaman anamın yolunda olsun ve özlerini bütün tutsunlar anam zamanı geldiginde herseyi kısmet ediyor ben nişanlımı hiç tanımıyordum oda beni anam çagırdı beni kızım sana münasip gördüm diye söyledi bende ana senin dedigin olur dedim ve yüzügümüz takıldı cok büyük bir mutluluk pir elinden murada ermek çok şükür ZÖHRE ANAMA bize öyle bir sevgi verdiki 40 yıldır tanısıyoruz gb kısacası söyleyecegim askmıs sevda imiş bunlar bos seyler önemli olan gönül askı pir askı bunlar olunca pirim zaten hepsini veriyor yeterki layik olalım ALLAH MUHAMMED ALİ yolundan ayrılmayalım bu arada 25 haziranda dergahta insallah dügünüm olacak tüm canları bekliyorum
Allah mesut etsin. Darısı dergahın diğer tüm gençlerinin başına…
Mustafa dediler benim adıma
Bir sıfatı Ali bindi atıma
Şimdi de ZÖHRE ANA geldi sıfata
Duyulsun şanımız Yüce Allah' a
(PİR ZÖHRE ANA)
Son Düzenleme: 03/05/2009, 20:10, Düzenleyen: adgan.
Pir Kapısında Evlilik
Allah mesut etsin. ]Esra Öztürk. Tüm dergahtaki bekarları, Pirimin elinden evlenmeyi nasip etsin..
ZÖHRE ANA PİRİMİZ
YOLUNDAYIZ HEPİMİZ...
GELİN EY DOSTLARIM BİRLİK OLALIM.
İKİ CİHAN SELVERİNDEN SORALIM
SORULUR SORGULAR DARDA DURALIM
MÜRŞİDİ KAMİL'E KUL OLMADIKÇA...
( PİR ZÖHRE ANA )
Pir Kapısında Evlilik
adgan yazdı:] Sevgili Canlar,
] Aşağıda bahsedeceğim konu, tamamen kendi hayat tecrübelerime dayanarak gençlerimize bir abi olarak, yol göstermek amacıyla yorumladığım bir yazımdır. Sizlerinde fikirlerinizi şimdiden çok merak ediyorum. Lütfen sizler de katılımda bulununuz, çünkü bu konular gerçek hayatta her zaman karşımıza çıkan konulardır...
]
] BEKARLIKTAN EVLİLİĞE İLK ADIM;
]
Her insan doğar büyür belli bir yaşa gelince, özellikle gençlik dönemi olarak nitelendirdiğimiz bu dönemde tamamen içgüdüsel olarak kendini evliliğe hazırlar…
]
Tabi çoğu zaman bu evliliğin düşünülmeye başlandığı zamanlar, öncelikle flört dönemi olarak nitelendirdiğimiz bir süreçten geçer.
Gençler flört döneminde daha çok birbirlerini tanıma şeklinde, biraz da duygusal içerikli bir ilişki yaşarlar…
]
Ancak bazen bu tanışma dönemine ait ilişkiler öyle bir hal alır ki, duygular mantığın önüne geçmek suretiyle, tamamen duygusal olarak verilen kararlarla, mantık üzerine inşa edilmesi gereken ortak gelecek yani aile dediğimiz kutsal kurum anlık bazı duygular yüzünden tehlikeye sokulmuş olur…
]
Çünkü Aile dediğimiz kurum çocuk oyuncağı değildir ki bu gün kuralım, yarın sıkılırsak bir kenara atarız deyip içinden çıkılsın. Sonuçta o birlikteliğin meyveleri olan suçsuz günahsız çocuklar vardır. Bir anlık heves uğruna onların hayatlarını karartmaya hiçbir insanın hakkı yoktur…
]
] AŞK KARMAŞASI;
]
İşte çoğu zaman yukarıda da belirttiğim gibi insanların mantığının dışında düşünmesine sebep olan bu duygu yoğunluğuna aşk diyoruz.
]
] Aşk denilen duygu karmaşası tamamen insanın kendi kafasında ulaşılmaz olarak gördüğü bir şeye ulaşma isteğiyle, kafasında pozitif duygularla kurmuş olduğu senaryolar sonucu meydan gelen sevgi patlamasıdır…
]
Bu patlama tamamen geçici bir yanılgının sonucudur. Bu yanılgı ne zaman hisedilir biliyormusunuz? Kişinin ulaşılmaz olarak kafasında büyüttüğü şeyi elde ettiği zaman bu yanılgının farkına varır.
]
Çünkü istenilen elde edilmiş, bunun sonucunda yoğun duygular elde edilen şey üzerinden boşaltılmış olduğundun, artık o insanda mantık yavaş yavaş devreye girmeye başlar. İşte mantık devreye girdiği anda insanlar o zaman geçmişte olsun, o an olsun veya geleceğe yönelik olsun atmış oldukları adımların doğruluklarının ve de yanlışlıklarının farkına varırlar…
]
İşte o ana kadar aşk karmaşasıyla doğru adımlar atmışsanız, ki aşk karmaşası içerisinde bu mümkün değildir, o zaman bir problem yok. Ancak yanlış adımlar atmışsanız, özellikle de geri dönülmesi imkansız adımlar atmışsanız, işte artık hayatınızı bir heves uğruna karanlığa sürüklediğiniz bir sürece girmiş oluyorsunuz…
]
Böyle karanlık bir sürece girmemek için ne yapmak gerekir? Tabi ki mantığınızı daima duygularınızın önünde tutacak şekilde bir flört dönemi yaşamanızla ancak böyle bir süreç engellenmiş olur…
]
] NEDİR MANTIKLI FLÖRT DÖNEMİ;
]
] Yaşanılan aşk karmaşasıyla ilgili önce birkaç örnek verelim;
Mesela gençler birbirlerini uzakta oldukları için doğru dürüst görmemiştir tamamen telefon aracılığıyla birbirlerini tanımaya çalışmışlardır. Gelin görün ki bu telefonlaşma sonucunda öyle bir duygu yoğunluğu yaşarlar ki bir anda kara sevdaya tutulurlar…
]
Mesela bunlardan biri de bir zamanlar bendim. Okul döneminde okulumun olduğu Kırıkkale de bir mahalle vardı. O mahalleden bir arkadaş beni bir kızla tanıştırmıştı. Kız evinden doğru dürüst çıkamadığı için hep telefonla konuşup birbirimizi tanımaya çalıştık. Ancak öyle birgün geldi ki ikimiz de artık telefondan kaç çocuk yapacağımızı konuşuyorduk.
]
İşte tamamen iki insanın birbirine kavuşma isteğinden, ve de birbirine ulaşamama sürecinden kaynaklanan komik bir aşk, hatta ondan da öte bir kara sevda örneğidir benim o yaşadıklarım…
]
Ailem bana o kadar karşı çıktı ki, ancak hiçbirini dinlemiyordum. O kadar bana mantıklı sebepler sunuyorlardı ki, hiç birini mantığım kabul etmiyordu. Çünkü ben zaten kafamda o kızla mutlu bir yuvayı kurmuş, çocukları yapmış, nasılsa aşkımız var, bizi kimse durduramaz düşüncesiyle, her şeyin aşkla olamayacağı gerçeğini görmekten uzak duygu yoğunluğuyla kendi bildiğimi okuyordum…
]
Ne zaman ki birgün o kızla buluşup birbirimize kavuştuk, bendeki o aşk,o duygu yoğunluğu bir anda yerini derin mantıklı düşüncelere bıraktı. Başladım kara kara düşünmeye;
] - Ben halen okuyorum, bu kızla okurken nasıl evleneceğim?
] - Ailem fakir, hangi parayla düğün yapacağım?
] - Bu kız Sünni, ilerde problem olmaz mı?
Diye kafamda bir sürü sorularla boğuşurken bir anda kıza karşı aslında hiçbir şey hissetmediğimi fark ettim. Evet; o kara sevda, o destansı aşk, kafamda ulaşılmaz olarak gördüğüm istediğime kavuşup hasreti bittirdikten sonra sona ermişti…
]
Peki bu neden böyle oluyor? Yani neden aşk sevgiliye kavuşunca bitiyor? Çünkü insanoğlu doyumsuzdur. Bir şeyi çok ister. O şeyi ele geçirince hefesi biter, bu sefer başka arayışlara girer…
]
Evet sevgili gençler, bu durumda böyle bir aşk karmaşasında dikkat etmemiz gereken en önemli şey bir kere büyüklerimizin bizi yönlendirmek adına yapmış olduğu yorumlara dikkat etmemiz gerekir. Çünkü o anda bizim duygularımız bir sarhoşluk içinde olacağı için mantıklı kararlar alamayız. Bunun için de olaylara daha mantıklı yaklaşacak olan çevremizdeki, bizi seven insanların fikirlerini mutlaka dikkate almamızda fayda vardır…
]
] PİR KAPISINDA EVLİLİK;
]
İnsanların normal hayatlarındaki yaşadıkları aşk, Pir kapısında mana olarak çok daha farklı bir anlam kazanır.
]
] “Aşk İlahi sırları keşfetmek için bir araçtır.” Mevlana
] “Her kes bir zaman, hayvani aşk çemberinden geçer.” Mevlana
] “Siz şehvetin adını aşk koymuşsunuz; Eğer öyle olsaydı, eşek, insanların şahı sayılırdı.” Mevlana
Evet, Pirimiz Mevlana’nın da belirttiği gibi gerçek aşk hak aşkıdır. Diğer insanların kapıldığı aşk ise, şehvetten kaynaklanan bir heves sonucu oluşan duygu, istek ve arzulardır…
]
Normal hayatta değişik duygularla flört eden gençlerin, Pir kapısında böyle bir şansları olamaz. Çünkü Hak kapısında edep erkan çok önemlidir. Böyle bir durumda gençler en fazla birbirlerini tanıma yoluna giderler, birbirleriyle konuşurlar. Ancak kesinlikle Pir’in onayı olmadan duyguların yeşermesine müsaade yoktur. Ancak Pir’in onayı alındıktan sonra duygusal bir bağ oluşturulabilir…
]
Özellikle Pir kapısına hizmet eden gençlerin aslında hiç böyle bir yola girmeden, evlenecekleri kısmetlerini, Pir’in elinden beklemesi ve de Pir tarafından kendilerine gösterilen kısmetlerini, itiraz etmeden kararı tamamen Pirine bırakarak kabul etmeleri yapılabilecek en güzel davranıştır…
]
Pir ışığında aydınlanmış bir gencin, O kapıya inanmayan bir insanla evlilik yoluna gitmesi, ister Alevi ister sünni olsun kabul edilebilir bir şey değildir. Pir’in bu tür evliliklere onay vermesi beklenemez. Pir yalnızca uyarır. Ancak yinede evlenecek insanları kendi hür iradelerine bırakır. Kimseyi zorla alacağı kararlardan alıkoymaz. Sonuçta herkes ektiğini biçeceği için, herkes kendi hazırlayacağı geleceğinde çıkacak olan karmaşalara yine kendisi katlanacaktır. Pir yalnızca gelecek ile ilgili olarak onları uyarır. Bu uyarılara rağmen kendi bildiğini okuyanlar sonuçlarına da katlanacaklardır.
]
Eğer ki Pir kapısına inanmayan bir insanla evleniyorsa bir kişi, evlilikten sonra Pir kapısından kopmayı da göze almalıdır. Çünkü Pir kapısını kabullenmeyen, evleneceği kişinin onun inancına ilerde saygı gösterip göstermeyeceği garantisini Pirden başkası veremez. İlk flört döneminde insanlar birbirlerine pembe tablolar çizebilirler, birbirlerinin inançlarına, duygu ve düşüncelerine saygı göstereceklerini söyleyebilirler, ancak bir zaman sonra geçici aşk dediğimiz heves ve arzular sona erdiğinden verilen sözlerin ne kadar hatırlanacağını , tutulup tutulmayacağını yine Pirden başkası bilemez.
]
Dolayısıyla Pir kapısına gidip gelen gençlerin kendi geçici duygu, arzu ve hevesleri ile yol arasında bir seçim yapabilecek ortamların doğabileceği bir sürece girmemeye, dikkat ve özen göstermeleri kendi gelecekleri açısından çok önemli ve yararlı olur. Geçici bir heves uğruna yolu terk etmek çok büyük bir ahmaklık ve akılsızlık olur.
]
Onun için diyeceğim son söz şudur ki; girişeceğimiz her türlü işlerde özellikle de hayırlı işlerde Pir’in onayını ve görüşünü almamızda kendimiz için büyük faydalar vardır. Kesinlikle pirden onay aldıktan sonra işimizi gömeli, işe giriştikten sonra Pirden onay almak biraz yaydan fırlamış oku geri çevirmeye benzer…
]
] “ ] ] Binlerce tuzak yemleri vardır, hayat yolunda, ]
] Ve biz heves içinde zavallı kuşlar gibiyiz. ]
] Binlerce tuzak olsa her adım başı, yolda, ]
] Sen bizimle olduktan sonra kaygı yoktur, yolda.” Mevlana
[FONT="Verdana"]Gerçekten çok anlamlı bir yazı,bir genç olarak yazını her kelimesine katılarak okudum.
Belkide sizin cocukluk zamanında karşılaştıgınız o bir anlık heves aşklara çevremizdeki çoğu insan tutulmuştur.örn: çoğu tanıdığım kişi internetten birilerini bulup daha birkez olsa bile yüzünü görmediği yada gözünün içine birkez olsun bakmadığı ailesini,düşünce tarzını,yaşam kurallarını,inançlarını ve herşeyden önce kalbinin duygularının düşüncelerinin samimiyetini bilmeden yola çıkıyorlar.Ve eninde sonunda aşk sandıkları o duygunun farkına varıp yolun sonunda tek başlarına kalıyorlar.
Veya:
Anlamsız heveslere kapılıp daha cocuk yaşta aşk sandıkları duygunun peşinden koşu ailelerini inançlarını hiçe sayıp akıl almaz bir deliliğe koşuyorlar.Evden kaçıyorlar,hayatlarının düzenini altüst edip inançlarını kendi hayatları gibi gözden çıkarıyorlar.Ama aradan akıllarını başlarına getiren zaman geçtiği zaman herşeyin farkına varıyorlar.
Ben bir genç olarak birşeylerin mantık çerçevesi içinde yürütülmesinin taraftarıyım.
Ananın yolunu bilmeyen biriyle bir birliktelik olduğu taktirde hayat bizi inancımızla sınar bence.Allah gönül aşkı için hak aşkından kimseyi vazgeçirmemeli.Her zaman hak aşkının manevi değerini bilmeli ve bunu tam kavramalıyız.
Pir kapısından evlenmek her gencin hayalini kurduğu bişeydir.Ben kendi adıma konuşuyum orda pirimin kıymış lduğu bir çok nikaha şahit olduğum için söyliyorum çok paha biçilmezinmde ötesinde bir güzellik.Bence hak aşkının bir hediyesi pirimin elinden evlenmek.Pirimin desturunu alıp bişeylere başlamakla zaten doğru yolda olduğumuzu görürüz demekki doğru karalar vermişi sonu varki pirimde bunun olduğunu görüp destur verip birbirine uygun görüyor.Ama ben çok kişiyide pirimden estur almaya gidip daha sonra ananın uygun olmadığını söylemesiyle ilişkilerine devam eden bunları evliliğe kadar götürüp daha sonra yine ananın sözüne gelen insanlarıda duydum.
Sonuç olarak pirimden hayatını paylaşacağın insan için destur almak ve bunu onun ağzndan duymak çok güzel bir duygu olsa gerek ve pirim bunu isteyen herkese yaşatır inşallah.Genöler olarak bizlerin geçici heveslere gönlümüzü kaptırmadan o yola laik olmamız lazım ki pirimde bunun hediyesini bize kendi dualarıyla nasiipleriyle versin.
Kısacası böyle bir yolumuz varsa ve birşeylerin doğru olmasını istiyorsak yar aşkından çok hak aşığı olacağız.
Benden evvel ben oldum
Beni bende ben buldum
Sahralara indim durdum
Bana Ali dediler
Merdan idim dirildim
Her bedene verildim
Kırk Kapı dört makamda
Öldüm öldüm dirildim.
Mürşit Zöhre Ana..
Beni bende ben buldum
Sahralara indim durdum
Bana Ali dediler
Merdan idim dirildim
Her bedene verildim
Kırk Kapı dört makamda
Öldüm öldüm dirildim.
Mürşit Zöhre Ana..
Konuyu Okuyanlar: 1 Ziyaretçi