Osmanlı dönemine ait şok belge
İngiltere, Osmanlı Devleti'nin son 20 yılındaki bütün devlet adamlarını, bürokratları, üst düzey askeri yetkilileri ve aşiret reislerini fişlemiş.
Padişah başta olmak üzere şehzadeler, sadrazamlar, bakanlar, şeyhülislamlar, bürokratlar ve askerler bu fişlenmeden nasibini almış! İşin ilginci ise fişleme metodu ve içeriği hayli tanıdık geliyor. Fişlenen her tarihi şahsiyetle ilgili bilgilerin yanında kişilerin psikolojik tahlilleri yapılıyor.
Özellikle kişisel zaafları, korkuları, evhamları, dostlukları ve düşmanlıkları, siyasi görüşleri ve ailevi sorunları dikkatle not edilmiş. 1917 yılında yapılan fişlemeleri 90 yıl sonra ortaya çıkaran isim tarihçi Doç. Dr. Bülent Özdemir. Amerika Milli Arşivi'nde araştırma yaparken bir rastlantı sonucu 'hizmete özel' adlı kapsamlı belgelere ulaşan Özdemir, bir anlamda imparatorlukta yaşayan şahsiyetlerin fişlendiğini görünce oldukça şaşırmış.
Özdemir'i şaşırtan belgeler, I. Dünya Savaşı yıllarında Amerika'nın Halep Konsolosluğu görevinde bulunan Cornelius Van H. Engert'e ait özel evraklarıdır. Araştırmalarını biraz daha derinleştiren Özdemir, soluğu İngiltere Milli Arşivi'nde alır. İngiltere'de de yine aynı yıllarda imparatorluğun Güneydoğu Anadolu ve Irak ve Suriye topraklarında yaşayan aşiretler ve liderleri hakkında toplanan bilgilerin bir araya getirildiği İngiliz istihbarat raporlarına rastlar. Bölgede yaşayan aşiret liderleri, dini liderler, siyasetçiler, İngiltere'nin planları, bölgenin şartları ve dengelerin nasıl kurulduğu bilgileri yetkililerin hizmetine sunulmuş.
Yıllardır İngiliz arşivlerinde saklı tutulan istihbarat raporlarını "Fişlenen Türkiye" adlı kitabında (Yeditepe Yayınları) ifşa eden Özdemir, Osmanlı'yı idare eden devlet adamlarının, sivil ve askeri yetkililerin içler acısı halini gözler önüne seriyor.
İngiliz istihbarat elemanlarının ülkelerine geçtiği raporlar, bugün bile tartışma oluşturacak nitelikte. Bu raporlarda Enver Paşa, Talat Bey ve Cemal Paşa ile ilgili ilginç iddialar mevcut. Yine Cumhuriyet Gazetesi kurucularından Yunus Nadi için 'siyasi bir dalavereci', ressam Osman Hamdi Bey için 'Rum' ibareleri tartışma çıkaracak gibi gözüküyor. Ajanların raporlarında tarihi şahsiyetlerle ilgili hep olumsuz nitelemeler yok. Padişah Vahdettin için 'karakter sahibi tek adam' nitelemesi yapılırken, Edirne Müdafii Şükrü Paşa için "saf ve temiz bir asker" denilmiş.
İNGİLİZLERİN FİŞLEDİĞİ BAZI İSİMLER
SULTAN V. MEHMET: 70 yaşında. Sade bir yaşama ve sevecen bir yaratılışa sahip birisi. Sultan, iktidara geldiklerinden beri ona bir kukla gibi davranan ve hanedanın diğer üyelerini hor gören İttihat ve Terakki'nin kurbanı olarak görülmelidir.
YUSUF İZZETTİN EFENDİ : Padişahın ilk yeğeni. 57 yaşında. Sultan Abdülaziz'in oğlu. Sinirli karakterli bir zavallı. Sağlığı hakkında sürekli yaşadığı halüsinasyonların kurbanı. Alelade bir zekâya ve sessiz bir yapıya sahip.
ABDÜLMECİD EFENDİ: 1908'den sonra bir süreliğine cemiyet onu şekli başkan olarak kullanmayı düşündü. Cemiyet'in önde gelen üyelerinin çoğunun üstad seviyesinde oldukları Türk Farmasonluğu üyeliğine kabul edilmesi problem oldu.
PRENS SEBAHATTİN: Yaşı 35. Paris Jön Türklerinin organizatörlerinden birisi, fakat sonradan Cemiyet ile bağını kopardı. Türk olmayan ırkların istedikleri otonomi çizgisinin liderliğini yapması sebebiyle hain ve dönek kabul edilmektedir. İngiltere sempatizanı ve vatansever bir Türk fakat güvenilmeyecek kadar zayıf biri.
CEMAL PAŞA: Jön Türk. Bir 'Doğulu'dan daha çok 'Güneyli' bir mizaca sahip. Dürüst, yaratıcı fakat düşüncesizce hareket eden biri. Öfkeli bir mizacı var ve çevresindekilere kaba davranan biri. Büyük bir enerji ve azim sahibi. Gerçekleri görmekten alıkoyan ve şovenizme varan coşkulu bir vatanseverlik duygusu vardır.
ENVER PAŞA: 1913'ten beri Harbiye nazırı. Yaklaşık 165 cm boyunda, zayıf bir fiziğe sahip ama İtalyan saç tarzı ile oldukça yakışıklı. Açık tenli, parlak gözleri ile tebessüm ettiğinde oldukça çekici bir görünümü var. Oldukça sessiz ve ağzı sıkı biri. Cemiyet'in politikalarında çok etkin olmasına rağmen uzun zaman arka planda kalmayı başardı.
FERİD PAŞA (DAMAT): Kültürlü ve okuyan birisi. Eski Sultan döneminde liberal birisiydi ve Jön Türklerin başa geçmelerine büyük oranda yardım etti. Ancak onların metotlarından iğrendi ve onların karşısında yer almaya başladı. Jön Türkler, ülkeden ayrılması için onu yıldırmaya çalıştılar.
MAHMUT ŞEVKET PAŞA (GENERAL): Yarı Arap olarak oldukça akıllı biri ve İttihat ve Terakki ile ilişkisi olmasına rağmen tam üyesi olup olmadığı şüpheli.
MUSA KAZIM: 1908 sonrasında İttihat ve Terakki'ye katıldı. Aynı zamanda yeni açılan bir mason locasına kaydoldu. Mason locasına kaydolan ilk şeyhülislam olarak bundan fazlasıyla yararlandı.
DR. RIZA TEVFİK: Yarı Çerkez, yarı Arnavut. 1908'deki rejim değişiminden önce ve sonra Jön Türklere özverili hizmetler sunmuş, dürüst bir liberal. Jön Türkler, liberal olmayan ve jakoben metotlar kullanınca onların karşısında yer aldı.
SÜLEYMAN NAZİF: Musul valisi. Diyarbakırlı. Eskiden gazeteciydi. Kendi çıkarlarına ülkeden daha fazla önem verir. Şimdi fakir düşmüş olan köklü ve nüfuzlu bir Kürt ailesinin mensubudur. Jön Türk Partisi taraftarı. Sağlam ayakkabı değil.
YUNUS NADİ BEY: Bir gazeteci ve siyasi bir dalavereci. Önce şantaj yaparak hayatını sürdürmekteydi sonra İttihat ve Terakki Partisi'ne katıldı ve özellikle bir Pan-İslamist olarak gelişim gösterdi. Almanya yararına çalışmakta.
Alıntıdır.
Osmanlı dönemine ait şok belge
Osmanlı dönemine ait şok belge
Osmanlı dönemine ait şok belge
Bu haber bana da bir mizah yapma fırsatı sunacak. Umarım beğenirsiniz.
ABD'nin yanlışlıkla imha etmeden çöpe attığı devlet arşivlerinde fişlenen Türkiye Cumhuriyeti devleti yetkililerine ait kayıtlara rastlandı. İsimlerin kodlandığı görüldü.Bunlardan bazılarında şunlar yazıyordu:
Re. Co. Erdoğan: Ortadoğunun en külhanbeylisi. Ağzı biraz bozuk. Ara sıra sara nöbetleri geçiriyor. Deliğe süpürmeyelim.
Abdül. Gül: Has bahçemizin gülü. İyi devşirdik, budamayalım. Fetoşumun emir kulu. Bezen at bazen piyon olabilir.
Denyo Mırra Memo Fırra.: CIA'nın eroin sevkiyatı ondan sorulur. Şeytana papucunu ters giydirir, daleverecinin BOP'u.
Alice Babişko: Dış işleri baş vezirimiz. Tombiş, yumuşak huyludur, güvenebiliriz. Ama gelecek için bir işe yaramaz.
Diğer fişleri okumak için Waşington portakal bahçesine gidilmelidir. FBI'nın çiftliğinde koruma altına alınan zavallı öksüz ve yetim Fetoş'a ulaşılmalıdır.
ABD'nin yanlışlıkla imha etmeden çöpe attığı devlet arşivlerinde fişlenen Türkiye Cumhuriyeti devleti yetkililerine ait kayıtlara rastlandı. İsimlerin kodlandığı görüldü.Bunlardan bazılarında şunlar yazıyordu:
Re. Co. Erdoğan: Ortadoğunun en külhanbeylisi. Ağzı biraz bozuk. Ara sıra sara nöbetleri geçiriyor. Deliğe süpürmeyelim.
Abdül. Gül: Has bahçemizin gülü. İyi devşirdik, budamayalım. Fetoşumun emir kulu. Bezen at bazen piyon olabilir.
Denyo Mırra Memo Fırra.: CIA'nın eroin sevkiyatı ondan sorulur. Şeytana papucunu ters giydirir, daleverecinin BOP'u.
Alice Babişko: Dış işleri baş vezirimiz. Tombiş, yumuşak huyludur, güvenebiliriz. Ama gelecek için bir işe yaramaz.
Diğer fişleri okumak için Waşington portakal bahçesine gidilmelidir. FBI'nın çiftliğinde koruma altına alınan zavallı öksüz ve yetim Fetoş'a ulaşılmalıdır.
"İlim Çin'de de olsa gidip alınız."- Hz. Ali.
"İlimden gidilmeyen yolun sonu karanlıktır."- Hacı Bektaşi Veli.
"Hayatta en hakiki mürşit ilimdir." -Atatürk.
Söz bir, söyleyen bir.
Osmanlı dönemine ait şok belge
Benim favorim Has bahçanın gülü.Gülümüz efendimiz.Ama bir noktaya katılmıyorum....Ondan at falan olmaz ondan olsa olsa piyon olur.Daha işlevisz olan zira başka bir taş yok....

“Ellerinde çıralarla gezen çıplak ayaklı körlere ihtiyacı var dünyanın”
Konuyu Okuyanlar: 1 Ziyaretçi