Böyle olduğunu ispatlamak için illâ ki tapu senedi gibi kanıt aradık. BOP'un yıldızı Diyarbakır diyen Başbakan Erdoğan, bu işin iktidar eli ile çözüleceğinin sinyalini vermişti. Daha da öncesinde Kürt kongreleri, Avrupa'dan vatan sathına taşındı. Bahsettiğim toplantılar aynı Abant Platformları formatındaydı. Güya birbirinden bağımsız farklı düşünenler konuşuyor, sonra her nasıl oluyorsa sonuç bildirgesi AB/D'nin dayattığı istekler halinde önümüze düşüyordu.
1. Dünya Savaşı sonrasında Osmanlı Devletini parçalama, Türkleri geldiği yere gönderme projesi yedi düvelce yürütüldü. Mondros Ateşkesi ve Sevr Antlaşmasının özünde, Anadolu'yu Türksüzleştirme, kontrolün Türklerin elinden çıkması öngörülüyordu. ABD Devlet başkanı Wilson'un 1918 yılında yaptığı konuşmanın tercümesi 'paylaşıma karışmak/ liderliğini ilân etmek' olarak yorumlandı.
Wilson Prensipleri olarak anılan konuşmanın, bir maddesi 'Osmanlı İmparatorluğu'nda Türklerin oturduğu bölgelerin egemenliği sağlanacak; diğer bölgelerdeki uluslara da kendilerini geliştirme hakkı verilecektir' şeklinde idi. Osmanlı devletinde yaşayan etnisiteler, dönemin emperyalist güçlerinin de müdahalesi ile devletleşme yolunda adımlar atmaya çalıştı. Sayısız kongreler yapıldı, işgal kuvvetleri karargâhının eşiği aşındırıldı.
Bunlar yapılmadan öncesinde etnisiteleri maddi- manevi çözücü faaliyetler başlamıştı. İngiliz Muhipler Cemiyeti, Teali İslam Cemiyeti, Kürt Teali Cemiyeti, işgalci devletlerin taşeronu faaliyetinde idiler. Hele üyeleri oldukça ilginçti. Şimdilerin baş tacı edilen kimlikler, işgalcilerle aynı kulvarda yürüyordu.
Ne bahtsız milletiz mi diyeyim, devlet zayıflayınca olacak hadiseleri mi yaşıyoruz diyeyim bilemedim. Hayatını SSCB'nin komünist ideologu karşılığında maaşlı ve SSCB vatandaşı olma mücadelesiyle geçiren Nazım Hikmet'i baş tacı eden solcular kadar, 'Kürt Devleti' kurma mücadelesi sürdüren, kafasına göre İslam kurgulayan Said-i Norsi'yi büyük İslam âlimi olarak gören tayfa elinde, devlet bir o yana, bir bu yana savruluyor.
Tarihini ve düşmanını unutan milletlerin başına ne geliyorsa, bugün onu yaşıyoruz.
***
Anadolu'dan Türk'ün Süpürülmesi Nasıl Bir Demokratikleşme?
Neyse efendim, dün Anadolu'yu Türksüzleştirmek, Türklerden sonsuza kadar kurtulmak için Sevr, Wilson prensipleri devreye sokuldu, bugünse AB müktesebatı çerçevesinde 'Kürt Sorunu' denilen, ayrımcılık politikası.
Açılım, PKK'yı hortlatmak, taviz verme safhasında, vatandaşın tepkisini çekmemek için, AKP iktidarı geldiği yılda, Haziran 2003'de CHP ile birlikte 'İkiz Yasaları' kabul etti. Üstelik bölünme şerhini düşmeden. Nasıl bir durumsa CHP bu defa da açılımın kulpuna yapıştı.
Velhasıl, Türkiye'de ya komşularıyla savaşa sürüklenerek aynı 1. Dünya savaşı şartları oluşturulacak, ya da 'İkiz Yasaları' devreye sokacak isyanlar çıkarılacak. (Üçüncü şık Irak'ın kuzeyini Türkiye'ye yapıştırıp, daha büyük parça ile birlikte çekip koparmak.)
Olup biteni iktidar mensupları görmüyor mu? Yolun sonunun uçurum olduğunun farkında değiller mi? Milli Görüş çerçevesinde 'Osmanlı Devleti' gibi bir sistemi öngörerek yıllarını geçirmişler. Devletin yapısından memnun olmadıklarını çeşitli vesilelerle söylüyorlar. Türkiye Cumhuriyetinin kurulması ile Türklerin tuzağı bozması hadisesine batı da iyi gözle bakmadı. O bakımdan, demokratikleşme ve PKK'yı bitirme düzeneği, Türkiye'yi yasal olarak bölünmeye götürebilir. Her şey yasal, gönüllü.
Medyada konuşlanmış anti milli faktörler ve gidişata hizmet eden yandaşlar, cehennemi cennet olarak gösteriyor.
***
Amerika, Bölgede Kürdistan Kurmak İstiyor
Ortadoğu'da sınırların yeniden çizilmesi ve sözde demokrasi gelmesi anlamındaki BOP'un asıl hedefi Türkiye mi? 1. Dünya Savaşı Avrupalı devletler arasında başladı, en büyük paylaşım Osmanlı Devletinde oldu. O savaş sanki Osmanlı için çıkarılmış gibiydi.
Bugün Suriye, İran gibi devletlerle bizi savaşın eşiğine getiren Amerikan stratejileri ve ülke menfaatini düşünmeyen AKP iktidarı ile işin sonu nereye varacak? Tarih yeniden tekerrür mü ediyor?
Neval KAVCAR: Anadolu'dan Türk'ün Süpürülmesi Nasıl Bir Demokratikleşme ?
Yeri göğü arşı kürsü yaradan
Men Ali'den başka Tanrı görmedim
Yaradub kulunun kısmetin veren
Men Ali'den başka Tanrı görmedim
Bin bir ismi vardır bir ismi Allah
Eğer inanmazsan hem vallah billah
Ademi görmüşüm elhamdülillah
Men Ali'den başka Tanrı görmedim
Men Ali'den başka Tanrı görmedim
Yaradub kulunun kısmetin veren
Men Ali'den başka Tanrı görmedim
Bin bir ismi vardır bir ismi Allah
Eğer inanmazsan hem vallah billah
Ademi görmüşüm elhamdülillah
Men Ali'den başka Tanrı görmedim