You need to enable JavaScript to run this app.

Skip to main content

Mustafa Kemal, Komuta Ettiği Tümenini Alman Albayına Niçin Devretmedi?

Mustafa Kemal, Komuta Ettiği Tümenini Alman Albayına Niçin Devretmedi?

Administrator
Mustafa Kemal, Komuta Ettiği Tümenini Alman Albayına Niçin Devretmedi?
Mustafa Kemal, emir ne kadar yüksek yerden gelirse gelsin, gerçeklere ve yurt yararına aykırı gördüğü emirlere uymamıştır. Atatürk’ün hayatında bunun birçok örnekleri vardır:1

Mustafa Kemal, henüz Anafartalar grup komutanlığına atanmamıştı. Çanakkale savunmasının en kritik günleriydi. Durumun zorluğunu gören Liman von Sanders Paşa, Yarbay Mustafa Kemal Bey’in yerine daha büyük rütbeli bir Alman Albay Kaninkiser’i tayin eder. Alman albayı, Mustafa Kemal’den görevi devralmak ister, Mustafa Kemal de bu kritik devrede komutayı devredemeyeceğini söyler. Kaninkiser ters yüzü dönüp Mustafa Kemal’i Liman von Sanders’e şikâyet eder.

Liman Paşa da meseleyi çözmek için, Mustafa Kemal’den daha büyük rütbeli Kolordu Komutanı Esat Paşa’yı2 görevlendirir. Esat Paşa, Alman albayı da yanına alarak Mustafa Kemal’in yanına gider ve ’kumandayı niçin devretmediğini?’ Sorar. Mustafa Kemal, şu cevabı verir:

-’Ben bir şartla kumandayı terk edebilirim; Albay hazretlerinin kumandayı aldıktan sonra ne yapacaklarını öğrenmeliyim.’ Esat Paşa, Alman albaya dönüp fikrini sorar. O da şu cevabı verir:

-’Ben durumu tetkik ettim. Burada geri çekilme emri vermekten başka çıkar yol yoktur.’ Bunun üzerine Mustafa Kemal, şöyle der:

-’İşte ben, bunu bildiğim için kumandayı bırakmıyorum. Ben, bu durumda hücum ederim. Arkamızda sadece bir iki kilometre mesafe vardır. Böyle bir durumda geri çekilmek; mahvolmak, denize dökülmek demektir. Bu nedenle hücumdan başka yapılacak bir şey yoktur.’

Bunun üzerine Esat Paşa:

-’Allah başarılı kılsın’ demekle yetinir ve Alman albayı ile birlikte karargahına döner. Mustafa Kemal de hücum planını uygular. Daha o günün gecesi tehlikeli durum değişir, başarı sağlanır.

Bu neticeyi görüp oraya gelmiş olan Alman Albayı Kaninkiser, hürmetle ve askerce Mustafa Kemal’i selamladıktan sonra, şu teklifte bulunur:

’Ben, bir albayım. Rütbece sizden büyüğüm. Fakat sizin emriniz altında çalışmayı kendime şeref bilirim. Bunu Liman von Sanders Paşa’ya da telefonla böylece bildirdim.’3

Mustafa Kemal’in planı zafer, Türklüğe şeref kazanmıştır.

Asım Us, Atatürk Devri Hatıraları, Vakit gazetesi, 10 Aralık 1956

Esat Paşa, (1862 - 1952), Çanakkale Savaşı’nda Kuzey Grubu komutanı, Salih Paşa kabinesinde kısa süre Bahriye bakanı olarak görev yaptı.

Sadi Borak, Bilinmeyen Yönleriyle Atatürk, Kitapçılık Ticaret Yayınları, İstanbul 1966, s. 25-26

[FONT=&ampKaynak: Atatürk ve Unutulmaz Anıları, Ahmet Gürel, Bülent Türker, Nisan 2009
ALİ ÇOKTUR ŞAH-I MERDAN BULUNMAZ.

Dönen dönsün, ben dönmezem yolumdan...

MUSTAFA ŞEREF,
      KEMAL GURUR,
              ATATÜRK ONURDUR...

          Memleketim Yozgat Yemen'dir ilim
                    Horasan köyünden geliyor pirim
                  Kırklar binasında var oldu yerim
                  Sıfatı Zöhre Ana Ali'dir dilim.
                                                      Pir Zöhre Ana

İçerik sağlayıcı paylaşım sitesi olarak hizmet veren Pir Zöhre Ana Forum sitemizde 5651 sayılı kanunun 8. maddesine ve T.C.K'nın 125. maddesine göre tüm üyelerimiz yaptıkları paylaşımlardan kendileri sorumludur. Sitemiz hakkında yapılacak tüm hukuksal şikayetleri İletişim bağlantısından bize ulaşıldıktan en geç 3 (üç) gün içerisinde ilgili kanunlar ve yönetmenlikler çerçevesinde tarafımızca incelenerek, gereken işlemler yapılacak ve site yöneticilerimiz tarafından bilgi verilecektir.