İki balıkçıl ağaçta demlenirken
Sol arkada pelikan yuvaları görülüyor, geri kalanlar Karabatak…
Bandırma yakınlarında olan Manyas Gölünün Kuzeydoğu sahillinde yer alan milli parktan görüntüler.
Balıkesir ilinin Bandırma ilçesine 18 km. uzaklıktaki Manyas Kuşgölü'nün kuzey doğu sahilinde yer alan Kuş Cenneti Milli Parkı'nın Türkiye Milli Parkları için de çok özel bir yeri ve dünya çapında önemi vardır. 64.1 hektarlık çok küçük bir sahada 266 değişik türden 2-3 milyon kuşun bir araya getirdiği benzersiz güzellikteki tabiat, Kuş Cenneti'nin yaşayan ve çok iyi korunan bir doğa mirası olduğu gerçeğini Avrupa ve dünyaya kabul ettirmiştir.
Kuş cennetini ortaya çıkaranlar 1939 yılında bölgeyi ziyaret eden İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi’nde görev yapan Alman Profesör Curt Kosswig ve eşi Leonore Kosswig'dir. Kosswig 1952 yılında yörede bir biyoloji istasyonu kurup, istasyon bekçisine yöreyi koruma görevi vermiş ve sahanın koruması 1959 yılına kadar Kurt Kosswig ve eşinin çabalarıyla süregelmiştir.
Bu tarihten sonra etkili bir korumayla artan kuşlardan dolayı Kuşcenneti Milli Parkı, 15 Mart 1976 tarihinde Avrupa Konseyi tarafından tabiatın en iyi korunduğu yerlere verilen "A" sınıfı Avrupa Diploması ile ödüllendirilmiştir. Beş yıl süreli olan bu diploma 1981, 1986, 1991 ve 1996 yıllarında yenilenmiş, 2001 yılında askıya alınan diploma 2004 de yeniden verilmiştir.
Kuşcenneti Milli Parkı'nda tespit edilen 266 türden 66'sı her yıl düzenli olarak kuluçka yapmakta, 22 türü bazı yıllar kuluçka topluluğuna katılmakta, geri kalan 178 tür ise göç esnasında Milli Park'a uğramaktadır.
Milli Park Kuş Cenneti'ndeki kuş türlerinin ve yörenin faunasını oluşturan canlıların sergilendiği Müze, çeşitli bölgelere yerleştirilmiş 5 ayrı kameradan kuşların izlendiği Kuş Gözlem Merkezi, Hatıra Eşya Satış Reyonu, Kuş Gözetleme Kulesi, Gezinti ve Dinlenme Alanları ile ziyaretçilere hizmet vermektedir.
Park sahası içinde ihtiyaçlarınızı karşılayabileceğiniz bir büfe mevcuttur. Park alanı içinde piknik yapılması ve hizmet araçları dışında araç girişi yasaktır. Ziyaretçi araçları için Park Girişi önünde otopark bulunmaktadır.
Manyas Gölü kenarındaki göçmen kuşları ve kuşların konak yerlerini korumak, zengin kuş çeşitlerini ve güzel manzarayı meraklıların ve ziyaretçilerin hizmetine sunmak amacıyla Manyas Kuşgölü'nün kuzey doğu sahilindeki 52 hektarlık alan 1959 yılında Milli Park ilan edilmiş, 1975 yılında Milli Park alanı 64.1 hektara çıkarılmıştır...
DASKYLEİON Antik kenti Konumu ve MANYAS kuş gölü
Hasluck ile başlayan ve Daskyleion' un yerinin belirlenmesi üzerine yapılan tartışmalarda, Propontis bölgesinde iki ayrı yer önerilmekteydi Bunlardan biri için Ryndakos' un (Nilüfer Çayı) Marmara Denizine döküldüğü noktada yer alan Eşkel, diğeri için ise Kuşgölünün (Daskylitis Gölü) güneydoğusunda, Ergili Köyünün batısında yer alan Hisartepe düşünülüyordu. 1952 yılında Kurt Bittel, adı geçen bu her iki yerde de araştırmalar yapmış, ele geçen arkeolojik buluntuları değerlendirmiş ve Hisartepe üzerinde, Herodotos' un bahsettiği Satraplık merkezinin yer alması gerektiğini söylemiştir. 1954 yılında başlayıp, birkaç yıl devam eden ve Ekrem Akurgal başkanlığında bir heyet tarafından yürütülen kazılarda da, Hisartepe' de, Daskyleion'un yer aldığını kesinleştiren diğer buluntular gün ışığına çıkarılmıştır. Bu buluntular arasında olup, sayıları 500e ulaşan Bullaşlar ), Hisartepe üzerinde bir Akhamenid saray-arşivinin ve buna bağlı olarak da antik yazarların sözünü ettikleri Satrap Sarayının varlığını kesin olarak kanıtlamışlardır...
Bandırma' nın 30 Km. güneyinde, Aksakal Beldesinin 8 km. ve Ergili Köyünün 2 km. batısında bulunan Hisartepe, Kuşgölünün güneydoğusunda, doğal bir kayalık üzerinde yükselmektedir. Göl'ün fazla suyunu boşaltan Karadere (Tarsios) , Hisartepe' nin batı ve güney eteklerine eşlik etmektedir. Göl kıyısı, baharda yaklaşık 400 m.; yaz aylarında 200 m. uzaklıkta olmasına karşın, yağışlı aylarda Tepe' nin kuzey eteklerine kadar ulaşmaktadır. İnce, uzun bir yapıya sahip olan Hisartepe, göl seviyesinden 25 m. yükselir ve üst platosunda yüzölçümü 27 dönümdür. Bu büyüklükte bir tepe üzerinde antik dönem yerleşiminin tümü değil, fakat sadece Xenophon' un sözünü ettiği (Hell. 4.1,15) Satrap Sarayı Kompleksi yer almalıdır. Yerleşimin ise, Hisartepe' nin doğusunda, geniş bir alana yayıldığı yapılan sondajlarla anlaşılmıştır. (Tomris Bakır)
PARADEİSOS ,MANYAS,DASKYLEİON
.
Evrensel boyuttaki kimliği ile tüm dünyanın ilgi duyduğu ve Bandırmanın güneyinde bulunan Kuş Gölünün (Daskylitis Gölü : kuzey doğusunda yer alan Kuş Cenneti salt bir doğa harikası değildir. Bandırma Kuş Cenneti aynı zamanda antik dünyanın PARADEİSOS diye anılan en eski, resmi parklarından biridir. M.Ö. 546 yılında Anadoluyu yöneten Akhamenid Satrapları tarafından resmi park olarak kurulan, 1939 yılında Curt Kosswick ve eşi Leonore Kosswick tarafından keşfedilen, 1959 yılında Türkiye Cumhuriyetinin Milli Parkı olarak ilan edilen ve 1976 yılında Avrupa Konseyi tarafından A Sınıfı Diploma? ile ödüllendirilen Kuş Cenneti artık Dünya Mirası olmuştur. Büyüleyici doğal güzelliği ve olağan dışı kuşlarının ve yarattığı etkinin yanı sıra, Anadolu uygarlık tarihinde de önemli rolü vardır. Bugünkü Kuş Cennetinin (Paradeisos) Daskyleion ile olan bağlantısından antik yazarlar söz etmektedirler (Xenophon, Hell. IV.1,33). Buna göre, Satraplar bu parkın bakımını üstlenmişler, park içinde gezinti yolları oluşturmuşlar, değerli ağaç ve çiçekler üretmişler, aynı zamanda da parkın bir bölümünü, aslan, yaban domuzu ve geyik gibi yabani hayvanların avında, av alanı olarak kullanmışlardır. Soylu yöneticilerin katıldıkları yaban avları, onların yaşamlarından sahneler içeren mezar stelleri üzerinde tasvir edilmiştir. Antik yazarlar ayrıca, Paradeisos' da beyaz ve gri balıkçıl, kaşıkçı, pelikan, yaban ördeği gibi kuşların barındığını, gölde ve derelerde büyük yayın balıklarının ve midyelerin bulunduğunu da belirtmektedirler. Bu görkemli devlet parkından günümüze sadece 640 dekar sulak alana gelen 240 çeşit göçmen kuş kalmıştır. Gölün ve parkın doğal ürünlerini o zamanın insanlarının avlayarak yediklerini gösteren balık kılçıkları, kuş kemikleri, bol miktarda midye ve küçük, büyük boyutlarda bronz olta iğneleri, kazılar sırasında Pers tabakalarında in situ olarak ele geçmişlerdir ve bu buluntularla, Daskyleion kazısı antik dönem ornitolojisine ve zoolojisine ışık tutacak özel bir koleksiyona sahiptir. Göl tabanından alınacak çamurda yapılacak polen analizi de Paradeisos' da ne tür bitki ve ağaçların yetiştirildiğini gösterecektir. Paleoornitolojik incelemeler ve polen analizi projeleri henüz yaşama geçirilememiştir. Milli Park çalışmaları sırasında Paradeisos'a işaret eden buluntular arasında, üzerinde kuş resimleri olan gümüş ve altın sikkeler, bazı antik yol kalıntıları da sayılabilir. Paradeisos o gün için yalnız avlanma ve gezinti alanı değildi. Bu alanda yer alan Tümülüsler , parkın aynı zamanda soyluların gömüldükleri bir nekropol alanı olarak da kullanıldığını göstermektedir. M.Ö. 334 yılında Granikos'da Persleri yenen Aleksandros (Büyük İskender), komutanı Parmenion'a Parkının güzelliği ile ün salmış Daskyleion'u ele geçir diye emreder. 2001 yılında Avrupa Konseyinin ilgili komisyonu Türkiye'ye gelip, Kuş Cennetinin A Sınıfı Diplomasının beşinci kez uzatılıp, uzatılmayacağı hakkında gözlemler yapacaktır. Göl ve Kuş Cenneti, sanayi atıkları ile kirlenmektedir. Devlet Su İşlerinin Göl kıyısında yaptığı sedyeler ile eko sistem bozulmuştur. Göçmen kuş türlerinde azalmalar vardır ve balıklar gölde yaşayamaz duruma gelmişlerdir. Çevre Bakanlığının, Milli Park, birinci derece doğal ve arkeolojik sit ve bir dünya mirası olan bu yöre için ivedilikle ciddi koruma önlemleri alması zorunludur. Avrupa Birliğine aday olan Türkiye'nin bu bilince varması beklenilmektedir. (Tomris Bakır)
Hisartepe havadan görünüş;...
Hisartepe doğudan görünüş;....
DASKYLEİON,MİLETOPOLİS,APOLLONİA,LOPADİON (APOLYONT/ULUABAT GÖLÜ) MYSİA Antik haritası;...
DASKYLEİON Kazıları;..
DASKYLEİON Kazıları,Bizans Kalesi;...
DASKYLEİON Kazıları,buluntuları;...