CHP Genel Sekreteri Önder Sav, 2 Temmuz 1993'te Madımak Oteli'nde 35 kişinin yakılarak öldürülmesinin 16. yılında bir mesaj yayınladı. 2 Temmuz 1993'ün Cumhuriyet tarihinin en acılı ve üzüntülü günlerinden biri olduğunu ifade eden Sav, Sıvas Katliamı'nın mahkeme kararlarında laikliğe, cumhuriyete ve demokratik hukuk devletine başkaldırı olarak nitelendirildiğini anımsattı.

Olayın yaşanmasından buyana 16 yıl geçmiş olmasına karşın katliamın toplumun belleğinde acısını ve tazeliğini koruduğunu kaydeden Sav, olayın faillerinın yargı önüne çıkarılan 124 kişi ile sınırlı olmadığını, saklandıklarını sananlar arasında sanıkları azmettiren kimi siyasetçiler, yöneticiler yazılı ve görüntülü basın yayın organlarının temsilcileri olduğunu, onların, yargı kararları ile değil fakat tarih önünde, kamu vicdanında mahkum olduklarını ifade etti. Sav, açıklamasını şöyle sürdürdü:
"Sıvas'ta eşlerini, çocuklarını, sevdiklerini, yakınlarını, canlarını yitirmiş olanlar, yıllardır acılarını içlerinde taşıyorlar ama bir öç alma duygusunu yaşatmıyorlar. Cumhuriyet'in temel niteliklerinin korunması, dini siyasete alet etme heveslerinin yıkılması ve benzer olayları, düşünebilecek olanlara uygulanacak yaptırımların netleşmesi açılarından Sıvas olayları bir ibret dersi olmalıdır.

16 yıl önceki katliamı, unutmak, unutturmak, yeni katliamlara yol vermek olur. Göstermelik dostluk, kardeşlik ve acıları bölüşme sözleri sık sık dile getiriliyor; ama uygulamada hiçbir somut belirti görülmüyor. Sıvas Madımak otelini kebapçı dükkanı olmaktan çıkarıp, Alevi kültürünün korunmasına katkı sağlayacak çerçevede 'Hoşgörü Müzesi'ne dönüştürme istek ve çabalarına gerekli önem verilmeli ve zaman yitirilmeden gerçekleşmesi sağlanmalıdır.

CHP olarak Sıvas'ta yakınlarını yitirmiş olanların acılarını bir kez daha bölüşüyoruz. Yüreğinde dostluk, kardeşlik, barış ve insan sevgisi olanları, demokrasi ve Cumhuriyet'in kazanımları, birikimleri ve demokratik laik Cumhuriyet için halkımızın esenliği için uyanık olmaya çağırıyoruz."

Alıntı:Önder Sav, Sıvas Katliamı'nın mahkeme kararlarında laikliğe, cumhuriyete ve demokratik hukuk devletine başkaldırı olarak nitelendirildiğini anımsattı.

Bu mahkeme kararına göre müzenin adı hoşgörü müzesi mi olmalı?

Hayır!

Mahkeme kararına göre katliam Alevi inancına karşı mı yapılmıştır, laik, demokratik, Cumhuriyet'e karşı mı?

Alevilik Anadolu'da yeni ortaya atılan bir görüş müdür?
Yüzyıllarca Anadolu'yu Türkleştiren, vatan yapan bir inanış değil midir?
Alevilik yeni trend uzaylı bir inanış mıdır ki hoşgörü beklesin.

Faşizmden, dinciden, şeriatçıdan, nursuz tarikatçıdan, soysuz siyasetçiden neyin hoş görüsünü bekleyeceğiz!

Madımak, "Dinci Faşizme Lanet" müzesi olmalıdır.


Madımak, "Şeriat'a karşı telin müzesi" olmalıdır.

Madımak, "Yobazlığın Suratına Tükürme." müzesi olmalıdır.

Madımak, "Cumhuriyet Düşmanlarını Unutmama" müzesi olmalıdır.

Madımak, "Gericiliğe Karşı Utanç." müzesi olmalıdır.

Katil Madımak'ın duvarlarına Fetoların, Şevket Kazanların, Tansu Çillerlerin, mollaların, sakallı yobazların, katil sürüsü cemaatin resimleri asılmalıdır.

Yanan canların resimleri ise Sivas Kongresinin yapıldığı binada laik, demokratik, özgür ve bağımsız, çağdaş Türkiye Cumhuriyeti için 2 Temmuz 1993'de Sivas'ta can verenler olarak sergilenmelidir.