"Başbakan, tedavisi mümkün olmayan bir hastalığa tutulmuş"
CHP Genel Sekreteri Önder Sav, ''CHP'nin genel başkanından en sade üyesine kadar tertemiz bir geçmişi vardır. O tertemiz beyaz sayfalara Recep Tayyip Erdoğan'ın çirkin yazılar yazmasına asla müsaade etmeyeceğiz'' dedi.
Sav, Genel Merkez'de düzenlediği basın toplantısında Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan'ın son günlerde CHP'ye yönelik sözlerinin bugün Genel Başkan Deniz Baykal başkanlığında toplanan Merkez Yönetim Kurulu (MYK) toplantısında
değerlendirildiğini söyledi.
Sav, CHP'nin Başbakan Erdoğan'ın sözleri karşısında sessiz kalamayacağını ifade ederek, şöyle konuştu:
''Son zamanlarda Sayın Başbakan'ın tedavisi gayri kabil bir hastalığa tutulduğunu, bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmaya çalıştığını görüyoruz. En
kötü hastalık bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmaktır. Başbakan kısa zamanda bu hastalıktan kurtulsun diye dua etmekten başka yapacak şeyi yok Türkiye'nin.
Biz Sayın Başbakan'ın kimliğini, kişiliğini, nereden gelip nereye gittiğini çok iyi biliyoruz. Sütlüce mezbahasından bugüne nasıl geldiğinin hesabını veremeyenler, sahte evrak düzenlemekten, zimmetten, ihaleye fesat karıştırmaktan, toplu taşıma biletlerinde kalpazanlıktan ve cürüm işlemek için teşekkül oluşturmaktan hesabını veremeyenler CHP'ye dil uzatamazlar.
CHP'nin genel başkanından en sade üyesine kadar tertemiz bir geçmişi vardır.
O tertemiz beyaz sayfalara Recep Tayyip Erdoğan'ın çirkin yazılar yazmasına asla müsaade etmeyeceğiz.''
Sav, siyasette külhanbeyi edasıyla konuşmanın bir marifet olmadığını ifade
ederek, ''Kasımpaşa'da futbol sahasında külhanbeyi edasıyla konuşabilirsiniz, ama bir ülkenin başbakanıysanız o edanızı unutmuş olmanız gerekir'' dedi.
''Başbakan Erdoğan'ın sağa sola saldırarak, medyaya göz dağı vererek, kimi
köşe yazarlarını karalayarak, kendi düşüncesinde olmayanları suçlayarak'' hiçbir yere varamayacağını ifade eden Sav, şöyle devam etti:
'
'Sayın Başbakan son zamanlarda hemen hemen her şeyin kurtarıcısı ve koruyucusu kendisiymiş gibi bir eda takınıyor. Sayın Başbakan'ın bu kurtarıcılık
rolünden de sıyrılması gerektiğini kendisine tavsiye etmek durumundayız.
Türkiye demokratik laik cumhuriyet, geçmişi belli, siyasete hangi yoldan geldiği bilinen şu zamanlarda da nasıl bir siyaset yürüttüğü görülen siyaset adamlarına asla teslim edilemez. Hele hele bu kabadayılık, külhanbeylik belki herkese söker ama biz CHP'lilere sökmez.
Biz tarihin derinlikten gelen, aydınlanma meşalesini elinde tutanların nesilleriyiz. O aydınlanma meşalesini elinde tutanları hiç kimse sindiremedi, nerde kaldı ki Tayyip Erdoğan sindirecek.''
''ÖFKEYLE KALKAN ZARARLA OTURUR''
Sav, Başbakan Erdoğan ve partisinin laikliği korumanın kendilerine kalmış gibi bir eda içinde olduğunu ileri sürerek, ''Laikliği, Recep Tayyip Erdoğan'ın ne şekilde korumaya çalıştığını son bir hafta on gün içindeki gelişmeler çok yakından ortaya koymuştur. Laiklik öyle Recep Tayyip Erdoğan'ın küçücük beynine sığmayacak kadar geniş bir kavramdır'' diye konuştu.
Başbakan Erdoğan'ın, öfkenin bir hitabet sanatı olduğunu söylediğini ifade
eden Sav, ''Öfkeyle kalkan zararla oturur, sayın Başbakan'da bu öfkesinden sonra hiç kuşkunuz olmasın zararla oturacaktır'' dedi.
Sav, açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını da yanıtladı. Bir gazetecinin ''Sayın Başbakan bir konuşmasında Sayın Deniz Baykal'ın laikliği yozlaştırdığını söyledi. Bu sözleri nasıl değerlendiriyorsunuz'' sorusu üzerine Sav, ''Laikliği bir yozlaştıran var ama o Deniz Baykal değil. Laikliği yozlaştıran Sayın Erdoğan ve onun çalışma arkadaşlarıdır. Önce aynaya baksın Sayın Erdoğan kendisini görsün'' karşılığını verdi.
Sav, Başbakan Erdoğan'ın medyaya yönelik eleştirilerine ilişkin soru
üzerine de ''Maalesef Sayın Başbakan işine geldiği zaman medyayla beraber, işine gelmediği, medya Sayın Başbakana eleştiri yönettiği zaman ise medya tu kaka oluyor'' dedi. Sav, siyasetçilerin eleştiriyi göze alması ve bunlardan ders çıkarması gerektiğini ifade ederek, Başbakan Erdoğan eleştirileri dikkate almadığını savundu.
Sav, Başbakan Erdoğan'ın üslubuna ilişkin bir soru üzerine ise ''Üslubu beyan ayniyle insan. Meclis kürsüsünde de bu üslup karşılığını bulur. CHP kendisine yönelen hiçbir saldırıyı karşılıksız bırakmaz'' diye konuştu.
Bir başka gazetecinin ''Başbakan Erdoğan bu yola çıkarken ölümü göz aldık diyor. Sizin siyaset anlayışınızda böyle bir şey var mı?'' sorusu üzerine de ''Biz tebliğ ve cihat aşamasından geçmedik. Sayın Başbakan o öğretiden geldiği için bu dilleri kullanmayı sevebilir. CHP'ye bu diller yakışmaz'' karşılığını verdi.
AA