Bayramın 1. Günü: Sevgili blogum, bugün kurban bayramının birinci günü. 10 gündür elimden geleni yapıp bi şekilde satılmamayı başardım.
Arkalara kaçtım, sürekli yüzüme hastalıklı bir hava verdim. Şans da yüzüme güldü, bugüne geldik. Ama bu iş boşlamaya gelmez. Her an biri gelebilir, orama burama bakıp, şu başımda dikilen herife kilomu sorabilir. O da zaten beni satamadı diye gıcık, en az 10 kilo fazla söyler. Adam inanıp alır beni evine götürür, evin küçük kızı gelip beni sever, oynar. 1 gün sonra o kızın babası gözlerimi bağlayıp besmele çekip bıçağı boğazıma dayar ve keser. O sırada hayatım gözlerimin önünden bir film gibi geçer. Film de film olsa. Hep aynı kare: Ot yiyorum, etrafa bakıyorum, ot yiyorum etrafa bakıyorum... Hayat mı bu be? Dünyaya gel, birkaç sene ot ye, sonra seni yesinler! Bayramın 2. Günü: Sevgili blog, ben eşeğim. Koyunum ama eşeğim. Yani koyun gibi eşeğim.. Sana dün ne dediysem aynısı oldu, iyi mi?! Saatine mi geldi nedir?! Şu an herifin birinin bahçesindeyim. Şu saate kadar bayramlaşmaydı, gelen giden falandı derken beni kesmediler ama en geç yarın bu iş biter! Kesecekler beni canım blogum duyuyon mu? Kıyacaklar ben kınalı kuzuna. Hayır boğa moğa olsaydım, sahibimin elinden kaçar, sokaklarda terör estirirdim. Televizyonlardaki bütün haber bültenleri beni gösterir, en azından ölmeden meşhur olurdum. Ama tabiatım boğa kadar asabi değil ki! Koyun doğmuşuz, koyun öleceğiz çare sıfır.. Bayramın 3. Günü: Bana bak blog, inanmayacaksın ama hâlâ hayattayım.Sende şaşırdın değil mi? Bunlar beni kesmeyecek galiba. Yada şaka yapıyorlar. Camdan bakıp bakıp gülüşüyorlar..Çok komik mi görünüyorum acaba? Son gün beni salacaklar gibi bir his var. Haklısın! İyimserliğin de bu kadarına yuh artık. Yok yok bu defa işim zor, hem de çok zor. Sanırım yarın görüşemeyiz, hakkını helal et canım.. Bayramın 4. Günü: Blog, benim ben. Hahahaha!! Yırttım oğlum. Bu sabah aslında tam gidiyordum, adam bıçakları, tülbenti hazırladı. Yanıma koydu. Tamam dedim, bu sefer ağzımla kuş tutsam yolcuyum. Sonra &rsquone dedim lan ben&rsquo dedim kendi kendime. Ağzımla kuş tutmak! Tabii ya! Kuş gribi. Bunu bir becerirsem ağzımda kuşla beni hayatta kesmezler. Hemen dalda duran bir kuştan rica ettim. Gel iki dakika ağzımın içinde dur sonra uçarsın hesabı. Kuş gıcık çıktı. "Hay senin kafana" deyip tam kesilirken kafamın orta yerine hacetini bıraktı. Bunu gören sahibim panikleyip kuş gribi olmamak için beni saldı. Kafana kuş pislemesi uğurlu gelir derlerdi de inanmazdım. Bayram diye buna derim oğlum! Değmeyin keyfi - meeeeeeee Şimdiden gülen yüzlü bayramlar efendim.
Kurbanlık koyunun e-güncesi
Konu Sahibi / Yazar
PELİN
Kategori / Forum
Gülmece (Nam-ı Diğer Mizah)
Yorumlar / Cevaplar
0
Okunma / Görüntüleme
2215
Kurbanlık koyunun e-güncesi
Konuyu Okuyanlar: 1 Ziyaretçi