Kuran'da Cami ve Mescit Var mıdır ?
Camiler ve mescitler hakkında yürüttüğümüz mütalaaları, yalnızca zamanımızın düşünce sistemine dayandırmıyoruz. Bu meselenin kökü çok derinlerdedir. Ta İslâmiyet'in ortaya çıkışının ilk yıllarada bile cami ve mescit meselesi vardı. Kur'an ve tarih yollarına başvurarak, Hz. Muhammed tarafından İslâm mescitlerinin nasıl yıkıldığını ispat edelim. Allahü-teâlâ, Resulullah'a ayet vahyederek camilerde namaz kılınmasını yasak etmiş ve Hazreti Muhammed'de camileri yıktırmıştır.
Nitekim Tevbe Suresi'nin 107. ayeti: " Velleziynettehazû mesciden dırâren ve küf ren ve tefri*kan beynelmümüniyne ve ırsâden linten hareballahe ve resûlehu minkablü veleyehlifönne in erednı Mel husnâ vallahü yeşhedü innehüm lekâzibûne." Türkçesi: Müminlere zarar vermek ve gönüllerinde saklı duran düşmanlığı kuvvetlendirmek için namaz kılmaya mescit meydana getirdiler. Bunlar Müslüman olmadan ince Hazreti Muhammed'le harp eden münafıklardır. Müminlerin arasını açmayı onları birbirine düşürmeyi akıllarına koymuşlardı. Ya Muhammed, Müslümanlar se*rinle birlikte namaz kılsın ve zikretsin diye böyle geniş mescit, cami yaptık derler. Allahü-teâlâ dahi şahitlik eder ki, onlar yeminlerinde yalandır.
Tevbe Suresi'nin 108. ayeti: Lâ tekum fiyhi ebeden lemescidün üssise alettakva mmmevveli yevmin ehakku en tekume fiyhi ridâlün yü-hıbbûne enyetetahherû vallahü yuhıbbül muttahhi- Türkçesi: Ya Muhammed, kalkma ve o mescitlerde ebediyen namaza durma. Evvelce Tanrı korkusu üzerine yapılan mescidi evvelde Hakk'a ibadet haklı ve lâzım bir ibadetti. Orada rızaullah için kötü ahlâktan hem kendi*lerini pak etmeyi ve hem de kötü ahlâktan onları sevmeyi bilen bir güruh vardır, onlar ile ol.
Hazreti Peygamber'e o mescitlere Müslümanları gitmeyi yasak eden bu ayetin altında yazılı olan açıklamaya göre, Cenabı Hak, Haz*reti Muhammed'e o İslamların yaptıkları mescide gitme buyurduğu zaman, Peygamber Efendi 'miz ashaptan birkaç kişiye emredip, İslâm'ız diyenlerin yaptıkları mescidi yıktırıp, orasını süprüntüler ile doldurdular. (Kenarlı, Kur'an-ı Kerim Tefsiri, sy. 203) Kısası Enbiya Tarihinde, bu vaka hakkında şöyle bir kayıt vardır: "Hazreti Muhammed'e ayeti kerime ile ilham edilmesi üzerine, hemen Hazreti Muhammed dahi Malik İbni Dahşem ve İbni Adi ile bir heyet göndermekle varıp Müslümanların mescitlerini, yani cami*lerini yıktılar."
Aynı hadise üzerine başka bir tarihi vesika da şudur. Tarihi Taberi II. Cilt kenarında, Altıparmak kitabının 306. sayfasında bu konudan bahsedilirken şunlar yazılmaktadır: "Vakti saatle Müslüman'ız diyenlerin yaptıkları camilerde namaz kılmak için Haz*reti Muhammed'e teklif edilmiş idi. Bu teklif üzerine Cebrail Aley-isselâm nazil olup: 'O camilerin yıkılmasını sana emretti' ayeti kerimesini getirince, namaz kılmak için yaptıkları mescidi Hz. Resulullah farzı Kur'an'la yıktırdı. Hazreti Muhammed'den sonra camiyi Halife Ömer yaptırdı." Ravzatul Ahbab kitabının III. Cilt, 103. sayfasında ve IV. Cilt 100. sayfasında yazıldığına göre, muhteşem camileri Muaviye yaptırdı. Buralarda Hazreti Ali'ye ve evlâtlarına lanet eden hutbeler okuttu. Hazreti Ali'yi ve evlâtlarını sevenlerin katline fermanlar çıkardı. Ahmet Refik'in 'Büyük Askeri Tarihi Umumiyesi'ne göre, camileri Muaviye yaptırmıştır. Sünniliği her tarafa Muaviye yaymıştır. Şirketi Sahafıyei Osmaniye Elhac Ahmet Hulusi fi 11 Şevval, -ene 306 tarihiyle Matbaayı Arnire'de İstanbul'da basılan Dibacei Tercümei Tıbyan'm yazdığına göre: Hazreti Muhamrned ile namaz kılmak için yapılan cami hakkında 'La takım ebeden'' ayeti gelince Allahü-teâlâ o camilerde namaz kılmayı Hazreti Muhammed'e yasak etti.
Peygamber'imiz sahabeden birkaç kişiden müteşekkil heyet gönderdi. Mescidi Tarra denilen camiye vardılar. Ana ateş urup yaktılar ve camiin binasını bozup yıktılIar. Ve o caminin yerini cife ve kinase ile doldurdular." (II. Cilt, sy. 204, Tevbe Suresi) Ve Ata eder: Ömer bin Hattap zamanı hilâfetinde vakta ki Ensar fethl olundu . Müslimine emreyledi ki yine mescit bina edeler. Lâkin iki -mescidi birbirinin yanında yapmayalar ki, biri diğerine zarar vermeye." (Bu sözlerden anlaşılan şudur: Ömer, hilâfeti zamanında Hz. Muhammed'in Medine şehrinde bulunan yardımcılarını, ensarını mağlup etti. Ensarın isteklerine karşı koyarak, cami yapılması için emir verdi.
böylece, Peygamber Efendi'mizin yıktırdığı camileri ilk defa olarak Ömer yaptırdı. Ondan sora da Muaviye yaptırdı.) Kültür hareketlerinin çok ilerlediği, insanoğlunun aydınlığa doğru koştuğu zamanımızda bile, birçok insan ellerinde birer cami makbuzu, kapı kapı dolaşıp cami için para topluyorlar. Bu insanlar köylerinde bir okul binası yapsalar ya da herhangi bir fakire yardım etseler veya köylerine su getirmek için makbuz bastırsalardı daha büyük hayır işlerlerdi. Gerçeği söyleyelim ki, ibadet için Kuran'da mescit ve camiye ihtiyaç yoktur. Bol bol okul açıp ilim öğrenelim, cahillikten kurtulalım. Fabrika açalım. Köylerimize su getirelim, yol yaptı*ralım. Yetimlerimizi koruyalım. Allah'a lâyık bir kul olduğumuzu ispat edelim. Cami ve mescit meselesinde aydınlarla Alevilerin aynı görüşte olduklarnı anlıyoruz. Büyük ilim adamlarımız, devlet adamlarımız; fazla okumak suretiyle dinin, ibadetin mahiyeti asliyesini çok yakından öğrenmiş olan kimseler de camilere gitmemekte, camilere eski bir tarihi abide olarak bakmaktadırlar. Camilere gidenlere de bir diyeceğimiz yoktur.
Türkiye Cumhuriyeti, laik bir anayasaya sahiptir. İsteyen kiliseye, isteyen havraya, isteyen sinemaya, isteyen gazinoya, isteyen meyhaneye, isteyen camiye gider. Biz yalnız şu noktaya işaret etmek istiyoruz; camiye gitmeyen ve cami yapmamış olan Alevilere ve fikir adamlarına yapılan dedikodu bırakılsın. Ortadan ikilik kalksın. Alevilerin de Hak yolunda oldukları anlaşılsın da birlik olsun, Türkiye'de dirlik olsun. İsimlerini yukarıya aldığımız belgeler de gösteriyor ki, Hazreti Muhammed, 'o mescide ebediyen gitme" ayetinin inmesi üzerine, o mescidi yıktırdıktan sonra, mescit yaptırmak için yeni baştan herhangi bir ayet gelmemiştir. Ancak Ömer'in hilâfeti zamanında bir eseri bid'at* olarak yeniden cami ihya ve inşa edilmiştir. Muaviye, Yezit, Abbas oğulları, Osmanoğulları zamanında halk cami yapmaya, Tanrı ile kulu arasında büyük binalar ve yüksek minareler yapmaya mecbur edildi. Kocaman gösteriş ve bid'at abideleri meydana geldi. Bunların hepsi yenilik üzerine çöken birer ağırlıktır.
Hakiki Müslümanlık Kur'an'da yazılı olduğu gibi câmisiz, minaresiz, olarak huzuru kalp ile Allah'a inanmak ve daimi ibadet etmektir. Camiler, ayet ile yıkıldıktan sonra ibadetin evlerde yapılması gerekmekteydi. Esasen bu konu da ayetler vardır: Yunus Suresi'nin 87. ayeti: "Ve evhaynâ ilâ Musa ve ehıyhi en tebevve âli kavntikümâ bimısre büyüten vec'alû büyûteküm ktbleten ve akimusselâte ve beşşirilmü 'miniyne." Türkçesi: Ya Muhammed biz Musa ve kardeşine kavimleri için Mısır 'da ev alıp yerleşmelerini emrettik Siz ve kavminiz hanelerinizi kıbleye ve namaza döndürüp musalla edin. Erkân ile eda edin. Ya Musa evlerinde dua ve niyaz eden müminlere dünyada kurtuluş ve ahirette cen*net derecelerini müjdele Namazın camide değil evlerde kılınmasının Kur'an'la farz edildiğine dair başka bir ayeti kerime; Nur Suresi'nin 36 ayeti: "Fiy büyûtin ezinallahü en türfea ve yüzkere fıyhes-mühu yüsebbihu lehu fiyhâ bilğudüvvi uel'âsâli." Türkçesi: Ya Muhammed, kendi evlerinde ibadet edenle*re Tanrı-teâlâ tarafından tazim olunup (ululanıp, büyük sayılıp) sevap derecelerinin yükselmelerine izin verip emreyledi. Onlar öyle bir güruhtur ki, evlerinde Allahü-teâlâ 'ya ibadet, zikri teşbih edenlerdir... bahsettiğimiz konu hakkında Peygamber'e ait şöyle bir hadis vardır. “ La yukbelül cami illâ bil camiil mısr." Türkçesi: Sen başka camilere karşı yakın olma. Kalp caminde Tanrı 'ya yalvar. Kaynak: Kur'an'da Hikmet Tarihte Hakikat ve Kur'an'da Hikmet İncil'de Hakikat -1951-1952
Halil Öztoprak
Kuran'da Cami ve Mescit Var mıdır ?
Konu Sahibi / Yazar
T U N Ç
Kategori / Forum
Tartışmalar
Yorumlar / Cevaplar
1
Okunma / Görüntüleme
10179
Kuran'da Cami ve Mescit Var mıdır ?
Kuran'da Cami ve Mescit Var mıdır ?
şuan cami;hocaların cemaati toplayarak hakkı,hakikat yolunu gizledikleri bir mekandır.
[SIZE="5"]Dört Kapıda da Ali'yi Gördüm. [SIZE="4"](Pirim Zöhre Ana)
Zöhre Ana Pirimiz, Yolundayız Hepimiz.
Bitmeyen yas
Zöhre Ana Pirimiz, Yolundayız Hepimiz.
Bitmeyen yas
Konuyu Okuyanlar: 1 Ziyaretçi