You need to enable JavaScript to run this app.

Skip to main content

Administrator
Kamilce
Kısa bir Ayrılıktan Sonra Merhaba,

Kamilce Düşünceler Kendimce kendinizce yazılar yazmak ve yazmanız için buyurun bekliyorum?
Administrator
Kamilce
İstanbul'a Su Getiren Adam Susuz Kaldı

Kanuni döneminde İstanbul'un nüfusunda önemli artış oldu ve su kıtlığı en büyük sorun haline geldi.

Kanuni, Mimar Sinan'ı çağırdı ve buna bir çözüm bulmasını istedi. Sinan İstanbul'un çevresindeki bütün su kaynaklarını tespit etti, suyun şehre getirilmesini sağlayacak baraj ve kemerlerin planlarını çizdi.

Sonra Kanuni'nin huzuruna çıktı ve sorunun çözülebileceğini söyledi,

"Ancak çok ağır bir şartı var" dedi.

Kanuni "nedir" diye sorunca söyledi:

"Altın dolu keseleri yan yana dizerek bu işi halledebiliriz hükümdarım..."

Kanuni, Sinan'ın ne demek istediğini anladı ve ne talep ederse verilmesini emretti.
Sinan bu parayı harcayarak planlarını uyguladı.

Bir süre sonra İstanbul'un kırk ayrı noktasında kırk çeşmeden su akmaya başladı.
Ancak o dönemde "musluk" olmadığı için sular boşa akıyor, harcanıyordu.
Sinan'ın adamlarından biri "lüle" adı verilen ilk musluğu buldu. Böylece suyun boşuna akması önlendi.

Kanuni bir ferman çıkardı ve kırk çeşmeden akan suyun bütün halka ait olduğunu belirterek, bu çeşmelerden, yer altından kendi evine özel su çekenlerin çok ağır şekilde cezalandırılacağını açıkladı.

Kanuni bu kararın bir tek istisnası olduğunu da maiyetine bildirdi: Suyu getirip İstanbul'u kurtaran kişi olduğu için sadece Sinan evine özel su alabilecekti.

Aradan yıllar geçti, Sinan yaşlandı, padişahlar değişti, onların vezirleri değişti.

Sinan 99 yaşına ulaştığı günlerde Topkapı Sarayı'ndan bir davet aldı. Tabii hemen gitti. Bir soruşturma heyeti kurulmuştu, konu da Sinan'ın evine aldığı suydu.

Padişahın yasaklama fermanı olduğu halde neden kendi evine su aldığını Sinan'a sordular.
Sinan bizzat Kanuni'nin kendisine bu hakkı verdiğini söyledi. Heyet "ferman var mı" diye sordu.

Sinan cevap verdi: "Ben o zaman nasıl cihan padişahından ferman isterdim..."

Divan üyeleri tartışmaya başladı. Kimileri Sinan'ın değerini biliyordu, ama bunlar azınlıktaydı.
Çoğunluksa padişah fermanına aykırı iş yapılamayacağını savunuyordu.
Sonunda kararı verdiler: Sinan'ın evine verilmiş olan su kesilecekti, ama daha önce özel su kullandığı için hakkında bir ceza uygulanmayacaktı.

Sinan evine döndü, suyunu kendi eliyle kesti. O yıl içinde ağır hastalanıp ölüm döşeğine yattığı sırada bir yudum suyu yoktu. İstanbul'a suyu getiren adam susuz ölmüştü.
Administrator
Kamilce
Zekai abi bloğun hayırlı olsun....
Administrator
Kamilce
İnsanın Hayatı Boyunca Yaşayacağı Çok sıkıntıyı Kısa dönem içerisinde yaşadım,

Sizin için çok değerli Bir insana yapmak isteğinizi yapamamanın üzüntüzü ızdırabı çok büyük üzüntü çaresizlik.

Bilmeden Yaşıyoruz bize bahşedilen değerleri İnsan mekanizması o kadar düzenli bir makina ki yaratan mükemmel yaratmış İnsanı O Yüce Yaratıcımıza ne Ne kadar şükürler etsek azdır. Biliyormusunuz Bilmem bir böbreğin insan kimyası için ne kadar değerli olduğunu Yüzlerce kimya laboratuvarında yapacağınızı o tek başına yapıyor Ve hayret verici bir arıtma aracı tüm bedeninizin atığını temizliyor arıtıyor, Onu Kaybedince Bir damla suyun yediğiniz lokmanın değerini kat kat daha çok anlıyorsunuz.

Yani Söylemek istediğim size verilen her şeyi çok iyi koruyun bana birşey olmaz düşüncesi kaybettiğinizde oluyormuş dedirtiyor neyse sadece dosthane bir paylaşım benimki

Eşime Bir Böbrek bulmak için neler çektiğimizi anlatamam 10 000 000 milyonda bir ihtimal ihtimal olsada şansı var.

Ya bulamazsak işte Makinaya bağlı yaşam,
Administrator
Kamilce
Yurdum İnsanları;



Olayın kahramanları, iki üniversite öğrencisi. Koyu geyik muhabbetinin
döndüğü akşamlardan birinde, bu iki kafadar bir iddiaya girer.
Delikanlılardan biri, odanın tavanında asılı olan ampulü kendi ağzına
tamamen sığdırabileceğini iddia eder. Evet yanlış okumadınız, bildiğiniz
100 mumluk ampulü. Ve sığdırır da. Ancak bir sorun vardır. Ampulü ağzından
geri çıkaramamaktadır. Öbür arkadaşı hayret eder, o da evdeki başka bir
ampulü ağzına sokar ve tabi ki o da çıkaramaz. Bu iki kafadar hastanenin
yolunu tutmaya karar verir. Ağızlarında ampul olduğu halde bir taksiye
atlarlar. Konuşma zorluğu çekerek güç bela taksiciye dertlerini
anlatırlar. Taksici bir taraftan gülme krizi geçirirken bir taraftan da
"nasıl olur abi ya, uğraşsanız çıkar, bir asılın şöyle, şaka mi
yapıyonuz ?" diye söylenmektedir. Neyse akşamın bir yarısında acile
gelirler. Taksiciyle ayrılırlar, doktorlar çocukları beklemeleri için bir
odaya alır. Veeee aradan 15 dakika geçmeden taksici kapıda görünür,
ağzında ampulle. Amcam çocuklara inanmamış, açık olan bir marketten ampul
almış ve denemiştir !!
Posting Freak
Kamilce
hayırlı olsun DAYICIIIIIIIIIIIIIIIM ...
Bir ismi Ali’dir bir ismi Veli
Onlar nurdan dogdu nurudur nebi
Eveli ahiri yaratan Ali
Simdi de geziyo Zöhre Ana dili
Pir Zöhre Ana
Posting Freak
Kamilce
Abi bloğun hayırlı olsun,

Allah yardımcın olsun...
[size=7]"Benim Testim Kerbela Suyudur..."[/size]

[size=7]Zöhre Ana[/size]

İçerik sağlayıcı paylaşım sitesi olarak hizmet veren Pir Zöhre Ana Forum sitemizde 5651 sayılı kanunun 8. maddesine ve T.C.K'nın 125. maddesine göre tüm üyelerimiz yaptıkları paylaşımlardan kendileri sorumludur. Sitemiz hakkında yapılacak tüm hukuksal şikayetleri İletişim bağlantısından bize ulaşıldıktan en geç 3 (üç) gün içerisinde ilgili kanunlar ve yönetmenlikler çerçevesinde tarafımızca incelenerek, gereken işlemler yapılacak ve site yöneticilerimiz tarafından bilgi verilecektir.