Organ ve doku naklinde eşler arasında de en çok kadınların bağışta bulunduğu bildirildi.
Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi Üroloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Kamil Yakupoğlu, Türkiye'de yılda ortalama bin 300 organ nakli yapıldığını, bunların yalnızca yüzde 33'ünün kadavradan alındığını söyledi.
Türkiye'de genellikle canlı donörlerden doku ve organ alındığını, bunların da genellikle akraba ve yakın çevre olduğunu belirten Yakupoğlu, dördüncü kan akrabaya kadar yakın çevrenin bağışta bulunabildiğini ifade etti.
Lokal Etik Kurul kararı ile kişiler arasında herhangi bir ticari ilişki olmadığına kanaat getirilmesi halinde, kan bağı olmayan kişiler arasında da nakil yapmanın mümkün olduğunu anlatan Yakupoğlu, bu şekilde yapılan nakillerin sayısının ise çok az olduğunu vurguladı.
Türkiye'de canlı vericilerin yüzde 80'ini anne, baba, kardeş, amca, dayı, hala, teyze gibi akrabaların oluşturduğunu, akraba olmayanlarda ise yüzde 12'sini eşlerin oluşturduğunu bildiren Yakupoğlu, şunları söyledi:
KADAVRADAN ORGAN NAKLİ ARTMALI
''Canlı vericilerden ilk sırayı anne, baba ve kardeşler alıyor. Ama akraba olmayan vericiler arasında ilk sırada eşler var. Eşlerde ise kadınlar daha çok bağışta bulunuyor. Bunda kadınların annelik özelliğinin etkili olduğunu düşünüyorum. Organ bağışında istenilen ise kadavradan organ naklinin artması. Her şey insanlar için, sağlık da mutluluk da. Dolayısıyla herkesin bir gün organ yetmezliğinin kendi başlarına gelebileceğini düşünmesi gerekiyor. Bir canlı olmayan vericiden yaklaşık 12-13 hastayı iyileştirebilecek organ ve doku elde etmeniz mümkün.''
Yrd. Doç. Dr. Yakupoğlu, canlı vericilerden organ nakli yapılabilmesi için canlı vericinin sağlık durumunun buna uygun olması gerektiğini, böyle durumlarda canlı vericinin sağlığının ön planda tutulduğunu da kaydetti.
Kadınlar daha fedakar