ATATÜRK’ü ağlarken tarih çok ender tespit etmiştir. 25 yıllık araştırmacıyım, 7 tespitim oldu. İlki Çanakkale’de topçu atışımız başladığı sırada döktüğü gözyaşıdır, bir diğeri ise şöyle: O günün Ankara’sı kurak, çorak bir köy. Çankaya’dan meclise gelirken yol üzerinde sadece ama sadece bir tek iğde ağacı varmış. ATATÜRK o iğde ağacının önünden geçişlerinde arabasını durdururmuş, inermiş ve o iğde ağacına selam verirmiş.
“Aman, paşam ne yapıyorsunuz böyle?” demişler.
“Eee o", demiş, "yediğim meyvenin, sığındığım gölgenin, soluduğum havanın bir neferi. En az diğer neferler kadar onun da selama hakkı var”. Yani “niye şaşırıyorsunuz?” der gibiymiş. Ve bir gün yanında bulunan arkadaşına “İşte bu benim...” derken bir de bakıyor ki ağaç yok ortada hemen iniyor “Ne yaptınız bu ağaca” diyor. “Paşam”, diyorlar “yolu genişletmek için mecburduk kestik o ağacı”. “Yahu diyor bir tek bana sorsaydınız, bu ağacı kurtaracak bir yolu mutlaka bulurdum” diyor. Daha fazla dayanamıyor, arabasına biniyor, şoförünün ve arkadaşının gözü önünde hüngür hüngür ağlamaya başlıyor. için.
İşte Atatürk'teki incelik...
"Tarih yazmak, tarih yapmak kadar önemlidir. Yazan yapana sadık kalmazsa değişmeyen hakikat insanı şaşırtacak bir nitelik alır."
Mustafa Kemal ATATÜRK
Ali Rıza Bey babam ise
O Zübeyde anam ise
Al bayrağım kanım ise
Koymam ahtını Zöhre Ana
M. K. ATATÜRK
İlim ilim bilmektir
İlim kendin bilmektir
Sen kendini bilmezsin
Ya nice okumaktır
Yunus Emre
Son Düzenleme: 14/05/2008, 23:19, Düzenleyen: Bilim.