Suriyeli silahlı muhaliflerin rehin tutukları İranlıları infaz edecekleri tehdidi üzerine Tahran yönetimi kaçırılan 48 vatandaşının serbest bırakılması için Ankara'dan yardım istedi.
İran'ın resmi haber ajansı İRNA, Dışişleri Bakanı Ali Ekber Salihi'nin bugün kaçırılan İranlıların durumuyla ilgili Türk meslektaşı Ahmet Davutoğlu ile telefon görüşmesi gerçekleştirdiğini duyurdu.
Salihi'nin, uzun süren bu görüşmede, kaçırılan İran vatandaşlarının özgür bırakılması için Ankara'dan “ciddi çaba" göstermesini istediği kaydedildi.
Yapılan görüşmede, Bakan Davutoğlu, konuyla ilgili Türkiye'nin çabalarının devam edeceğini ifade ettiği belirtildi.
İranlı bakanın ayrıca Katar Başbakanını da telefonla arayarak yardım istediği aktarıldı.
Suriyeli silahlı muhalifler Ağustos ayından beri rehin tutukları 48 İranlıdan yeni görüntüler yayınlayarak, taleplerinin kabul edilmemesi durumunda, rehineleri infaz edecekleri tehdidinde bulunmuştu.
Alı konulan vatandaşlarının Suriye'deki kutsal mekânları ziyaret için bu ülkede bulunduğunu savunan Tahran yönetimi, kaçırma olayının ardından da Ankara'dan rehinelerin kurtarılmasını için yardım etmesini istemişti. (DHA)
İran,Türkiye'de n yardım istedi...
Kelimelerim sistem hatasından yanlış yerden ayrılıyor...
ÂÇalışmadan, yorulmadan, öğrenmeden rahat yaşama yollarını aramayı itiyat haline getirmiş milletler, evvela haysiyetlerini, sonra hürriyetlerini ve daha sonra istiklal ve istikballerini kaybetmeye mahkumdurlar.Â
Özü bitmiş, gümanı pak olmamış,şeytana tapmış, nefsi çıkarı için arayıpta birşey bulamamış, kuyruk acısı varsa,Derviş Muhammed'in de dediği gibi" bir kılını çektiyse" Zöhre Ana, onu değerlendirmek ister aklısüre.Ehlibeyt'in meyvası bitmez, dalı budağı kurumaz,sen ne kadar kezzap dökersen dök, O'nun Zemzem çeşmesi ALİ'dir
Derviş'in HAK kelamını can kulağıyla dinliyebliyorsan yeter,firdevs bağından bir gül alabiliyor musun,O'nun ibadetine,saldığı yola,yaşatmak istediği güzelliğe canı gönülden yürüyebiliyorsan en büyük mutluluk budur.
(Pir Zöhre Ana)
ÂÇalışmadan, yorulmadan, öğrenmeden rahat yaşama yollarını aramayı itiyat haline getirmiş milletler, evvela haysiyetlerini, sonra hürriyetlerini ve daha sonra istiklal ve istikballerini kaybetmeye mahkumdurlar.Â
Özü bitmiş, gümanı pak olmamış,şeytana tapmış, nefsi çıkarı için arayıpta birşey bulamamış, kuyruk acısı varsa,Derviş Muhammed'in de dediği gibi" bir kılını çektiyse" Zöhre Ana, onu değerlendirmek ister aklısüre.Ehlibeyt'in meyvası bitmez, dalı budağı kurumaz,sen ne kadar kezzap dökersen dök, O'nun Zemzem çeşmesi ALİ'dir
Derviş'in HAK kelamını can kulağıyla dinliyebliyorsan yeter,firdevs bağından bir gül alabiliyor musun,O'nun ibadetine,saldığı yola,yaşatmak istediği güzelliğe canı gönülden yürüyebiliyorsan en büyük mutluluk budur.
(Pir Zöhre Ana)