You need to enable JavaScript to run this app.

Skip to main content

İngilizce Gramer....

İngilizce Gramer....

Administrator
İngilizce Gramer....
bu bölümde ise...

sıfatlar....
zamirler....
edatlar....
bağlaçlar....
ve daha fazla bütün gramer konuları bu bölümde değerlendirilecektir.....
"ilmin sözü Ali'dir..."



Zöhre Ana...
Administrator
İngilizce Gramer....
İNGİLİZCEDE RENKLER....




[COLOR=#ffffff]Beyaz = White
[COLOR=#ffff00]Sarı = Yellow
[COLOR=#808080]Gri = Grey
Turuncu = Orange
Kırmızı = Red
Pembe = Pink
Yeşil = Green
[COLOR=#3366ff]Mavi = Blue
[COLOR=#00ffff]Turkuaz = Turquoise
Kahverengi = Brown
Siyah = Black

Renklerin açık veya koyu olduğunu belirtmek için, Light ve Dark kelimelerini kullanırız:
Dark blue = Koyu mavi
Light blue = Açık mavi
"ilmin sözü Ali'dir..."



Zöhre Ana...
Administrator
İngilizce Gramer....
İNGİLİZCEDE CÜMLE YAPISI.....




Düzenli bir cümlede “Özne”den sonra fiil gelir. Fiiller; bir iş, bir oluşu bildirirlerken, bazı cümlelerde ise sadece durum bildirildiği için, cümlenin yapısını tamamlamak için (TO BE - olmak) fiilinin “am”, “is”, “are” çekimleri kullanılır.
Türkçe Cümle Yapısı: Özne+ Nesne + Fiil
İngilizce Cümle Yapısı: Özne + Varsa yardımcı fiil + Fiil + Nesne
Aşağıdakiler, kişi/varlık isimlerinin yerine kullanılan öznelerdir.

I (Ben )
You (Sen )
He (O-erkek )
She (O-kadın )
It (O-hayvanlar ve cansızlar )
We (Biz )
You (Siz )
They (Onlar )

Örnek Cümleler:
I am (I’m) here. ([COLOR=#339966]Ben buradayım )
You are (You’re) here. ([COLOR=#339966]Sen buradasın )
He is (He’s) here. ([COLOR=#339966]O burada )
She is (She’s) here. ([COLOR=#339966]O burada )
It is (It’s) here. ([COLOR=#339966]O burada )
We are (We’re) here. ([COLOR=#339966]Biz buradayız )
You are (You’re) here. ([COLOR=#339966]Siz buradasınız )
They are (They’re) here. ([COLOR=#339966]Onlar buradalar )
Aşağıdakiler ise, nesnenin hangi kişilere/varlıklara ait olduklarını göstermek için kullanılırlar. Fakat tek başlarına değil, ardından gelen bir isim ile birlikte kullanılarak onu tamamlarlar.



My (Benim )
Your (Senin )
His (Onun - erkek )
Her (Onun - kadın )
Its (Onun – hayvanlar ve cansız varlıklar )
Our (Bizim )
Your (Sizin )
Their (Onların )

Örnek Cümleler:
My book is red. (Benim kitabım kırmızı )
Your pencil is good. (Senin kalemin güzel )
His father is doctor. (Onun babası doktor )
Her sister is 29 years old. (Onun kız kardeşi 29 yaşında )
Its name is Boby. (Onun adı Boby )
Our flat has 4 rooms. (Dairemiz dört odalı )
Your brother is tall. (Kardeşiniz uzun )
Their car is blue. (Onların arabası mavi )

Hatırlatma 1: Her ne kadar its ile it’s benzermiş gibi görünse de ikisi birbirinden farklıdır.
its = “onun”
it’s = “it is” (kısaltmasıWink

Hatırlatma 2: Tüm bunları çalışırken, körü körüne ezberden kaçının. Örneğin, özne olarak Ayşe ismini kullanacaksanız, Ayşe’nin aynı anda “she ” kelimesiyle aynı işlevi gördüğünü unutmayın.
Ayşe is a student. (Ayşe bir öğrencidir. )
She is a student. (O bir öğrencidir. )
İkisi de gramer yönünden aynı anlama sahiptirler. Yardımcı fiil Ayşe için neyse, she için de aynı olacaktır. Öznemiz Ahmet ise, aynı kural burada da geçerli olacaktır. Ahmet ve “he” aynı yardımcı fiilleri alacaklar, olumsuz cümlede aynı biçimde ek alacaklardır. Ahmet ve “he” / Ayşe ve “she” arasında hiçbir fark yoktur. Sadece ismin yerine şahıs zamiri kullanmış oluruz.
"ilmin sözü Ali'dir..."



Zöhre Ana...
Administrator
İngilizce Gramer....
Sıfatlar (adjectives),





Sıfatlar (adjectives), bilindiği üzere önüne geldikleri kelimenin niteliği ve niceliği yönünden bilgi verirler.

Nitelik ve nicelikten kastedilen şeyler, sözü edilen şeyin, boyu, rengi, kokusu, tadı, ağırlığı, şekli, verdiği his, materyalin yapıldığı öz, kişinin ırkı/kökeni vb. gibi birçok şey olabilir.

Örnek:
She is an attractive girl. (O, etkileyici bir kızdır.)
It is a wooden chair. (O, ahşap bir sandalyedir.)
This sweater is green. (Bu süveter, yeşildir.)
He is a young father. (O, genç bir babadır.)
The film was boring. (Film, sıkıcı idi.)

İsim veya fiillerden türetilen sıfatlar, genelde sonlarına gelen soneklerden anlaşılabilirler. Bunlar;

-able(miserable/zavallı), -ful(hopeful/ümitli), -ic(energetic/enerjik), -ive(expensive/pahalı), -ant(applicant/gönüllü,istekli), -ible(likable/hoşa giden, hoş), -(i)an(historian/tarihçi), -ish(selfish/bencil), -ly(friendly/dostane), -ous(hilarious/neşeli) vb.

Tabii bir de, sıfatın başına gelen olumsuzluk önekleri vardır:

-un(unfinished/bitmemiş), -in(infertile/verimsiz), -il(illegal/yasadışı), -im(immortal/ölümsüz), -dis(dishonest/sahtekar), -ir(irresponsible/sorumsuz) vb.

Sıfatlar hakkında genel bir fikir sahibi olduktan sonra, gelelim sıfatlarla ilgili bir diğer önemli alt konu başlığımıza…

COMPARATIVE AND SUPERLATIVE

Comparative (üstünlük derecesi) ve superlative (en üstünlük derecesi), sıfatlar arasında mukayese yapmak amacıyla kullanılırlar.

Cümle içinde örneklere geçmeden önce, bu mukayeseler sırasında sıfatların aldıkları biçimleri kalıp olarak görelim.

Comparative

* Tek heceli sıfatlara –er eki getirilir:
Örnek: Tall – taller

* Bir sessiz / bir sesli / bir sessiz harf biçimindeki tek heceli sıfatlarda, son harf yinelenir:
Örnek: Fat – fatter
Big – bigger

*Eğer iki sesli / bir sessiz harfle bitiyorsa, son harf yinelenmez:
Örnek: Great - greater

* İki heceli sıfatlara ya –er eki getirilir, ya da sıfata ek getirilmeden önüne more (daha) kelimesi getirilir. Eğer hangisini kullanacağınızdan emin değilseniz, sıfata ek getirmek yerine more kelimesini kullanınız. (Eğer sıfat, sessiz harften sonra gelen bir –y harfiyle bitiyorsa, y harfini i harfine dönüştürürüz. Eğer sıfat –e harfiyle bitiyorsa, *-er yerine sadece –r harfi ekleriz.)
Örnek: Happy – happier / more happy
Yellow – yellower / more yellow
Nice – nicer

* Eğer sıfat, üç veya daha fazla heceden oluşuyorsa, sıfata herhangi bir ek getirmeksizin sadece sıfatın önüne more kelimesi getirilir.
Örnek: Important – more important
Effective – more effective

Superlative

(Tüm “superlative” biçimlerinde, sıfatın başına the getirilir. Eğer aşağıda anlatılacak olan most kelimesiyle kullanılmışsa, the kelimesi most’un önüne gelir.)

* Tek heceli sıfatlara –est eki getirilir:
Örnek: Tall – the tallest

* Bir sessiz / bir sesli / bir sessiz harf biçimindeki tek heceli sıfatlarda, son harf yinelenir:
Örnek: Fat – the fattest
Big – the biggest

*Eğer iki sesli / bir sessiz harfle bitiyorsa, son harf yinelenmez:
Örnek: Great – the greatest

* İki heceli sıfatlara ya –est eki getirilir, ya da sıfata ek getirilmeden önüne most (en fazla) kelimesi getirilir. Eğer hangisini kullanacağınızdan emin değilseniz, sıfata ek getirmek yerine most kelimesini kullanınız. (Eğer sıfat, sessiz harften sonra gelen bir –y harfiyle bitiyorsa, y harfini i harfine dönüştürürüz. Eğer sıfat –e harfiyle bitiyorsa, *-est yerine sadece –st harfi ekleriz.)
Örnek: Happy – happiest / the most happy
Yellow –yellowest / the most yellow
Nice – the most nice

* Eğer sıfat, üç veya daha fazla heceden oluşuyorsa, sıfata herhangi bir ek getirmeksizin sadece sıfatın önüne most kelimesi getirilir.
Örnek: Important – the most important
Effective – the most effective

*** Bunlar dışında bir de (tıpkı düzensiz fiillerde olduğu gibi) düzensiz sıfatlar vardır. Bunların comparative ve superlative biçimleri, aşağıdaki gibidir:
Örnek: Good – better – best
Bad – worse – worst
Little- less – least
Much- more – most
Far – further/farther – furthest/farthest

—> Şimdi gelelim, comparative ve superlative kalıplarını cümle içinde kullanmaya.

Örnek:
A bicycle is fast, a motorbike is faster, but a car is the fastest.
(Bir bisiklet hızlıdır, bir motosiklet daha hızlıdır fakat bir araba en hızlıdır.)

A chair is comfortable, an armchair is more comfortable, but a bed is the most comfortable.
(Bir sandalye konforludur, bir koltuk daha konforludur, fakat bir yatak en konforludur.)

Bunların dışında, mukayese biçimlerinin kullanıldığı farklı kalıplar da mevcuttur:

* İki kişi, iki nesne veya iki olay arasında mukayese yapılırken, comparative + than kalıbı kullanılabilir:
Örnek:
Ahmet is taller than Mehmet. (Ahmet, Mehmet’ten daha uzundur.)
A plane ticket is more expensive than a bus ticket. (Bir uçak bileti, bir otobüs biletinden daha pahalıdır.)

* İki kişi, iki nesne veya iki olay arasında herhangi bir farklılık yoksa, yani eşitlik durumu söz konusu ise, as + adjective(sıfat) + as kalıbı kullanılabilir.
Örnek:
Ordu is as rainy as Giresun. (Ordu, Giresun kadar yağmurludur.)

* Eğer bu kalıbı olumsuz yapacaksak, kalıbın başına not olumsuzluk ekini getiririz.
Örnek:
Mount Agri is not as high as Mount Everest. (Ağrı Dağı, Everest Dağı kadar yüksek değildir.)

Dipnot: Eğer aynı kelimeyi niteleyen birden çok sıfat kullanılacaksa, genelde şu sıralamaya uyulur:

Değer/Görüş, Boyut, Yaş/Sıcaklık, Biçim, Renk, Köken, Materyal

Değer/Görüş: delicious, charming
Boyut: big, small
Yaş/Sıcaklık: young, old, cold, hot
Biçim: round, square
Renk: blonde, white
Köken: Turkish, English
Materyal: wooden, steel, golden

Örnek:
It’s an old round wooden table. (O, eski yuvarlak ahşap bir masadır.)
"ilmin sözü Ali'dir..."



Zöhre Ana...
Administrator
İngilizce Gramer....
Direct Speech And Indirect Speech (Dolaysız anlatım ve Dolaylı Anlatım)



İngilizcede, bize söylenen bir şeyi 3. bir şahsa anlatmanın iki yolu vardır. Bunlardan ilki, direct speech yani doğrudan anlatımdır.

Örnek:
Mehmet said, ” I’m very hungry “. (Mehmet, “karnım çok aç” dedi.)

Yukarıdaki örnekte görüldüğü üzere doğrudan anlatımda, konuşmacının söylediği tırnak içerisinde aynen verilir. Tırnak içindeki cümle daima büyük harfle başlar.

Indirect speech yani dolaylı anlatım ise, anlatanın cümleyi kurduğu zamanın bir geçmişi alınarak oluşturulur.

Örnek:
She said, “He was lying”. (”Yalan söylüyordu” dedi.) / (direct-doğrudan)

She said that he had been lying. (Yalan söylüyor olduğunu söyledi.) / (indirect-dolaylı)

Not: That kelimesinin kullanımı tercihe bağlıdır, zorunlu değildir.

Şimdi zamanlara göre, indirect yani dolaylı anlatımı görelim.

DIRECT INDIRECT
Simple Present: “I am a doctor” he said.( “Ben bir doktorum” dedi.)

Past Simple: He said he was a doctor. (Bir doktor olduğunu söyledi.)

Present Continuous: “I am not sleeping” she said.( “Uyumuyorum” dedi.)

Past Continuous: She said she wasn’t sleeping.(Uyumadığını söyledi.)

Simple Past: He said, ‘We went shopping’.( “Alışverişe gittik” dedi.)

Past Perfect: He said they had gone shopping.(Alışverişe gittiklerini söyledi.)

Present Perfect: “I have seen this film before” he said. ( “Bu filmi önceden görmüştüm” dedi.)

Past Perfect: He said he had seen this film before.(Bu filmi daha önce izlemiş olduğunu söyledi.)

Will: He said, “I will wash my hands”.( “Ellerimi yıkayacağım” dedi.)

Would: He said he would wash his hands. (Ellerini yıkayacağını söyledi.)

Must: He said, “I must sleep”.( “Uyumalıyım” dedi.)

Had to: He said he had to sleep. (Uyuması gerektiğini söyledi.)

Can: “I can swim” she said. ( “Yüzebilirim” dedi.)

Could: She said she could swim. (Yüzebileceğini söyledi.)

May: “We may go to the party” he said.( “Partiye gidebiliriz” dedi.)

Might: He said they might go to the party. (Partiye gidebileceklerini söyledi.)

Dipnot: Past perfect tense, might, ought to, could, should ve would ile direct speech yani doğrudan anlatım yapılan cümleler, indirect speech ’e dönüştürülürken aynen kullanılırlar, yukarıdaki örneklerde olduğu gibi biçim değiştirmezler.

Dipnot 2: Direct / Indirect dönüşümlerinde zaman belirten zaman zarflarının, şahıs zamirlerinin, sıfatlarının çevrimine de dikkat ediniz.

Örnek:
She said, “I will visit my grandmother tomorrow”. (”Yarın büyükannemi ziyaret edeceğim” dedi.)(Direct-doğrudan)
She said she would visit her grandmother the next day. (Ertesi gün büyük annesini ziyaret edeceğini söyledi.) (Indirect-dolayı)
"ilmin sözü Ali'dir..."



Zöhre Ana...

İçerik sağlayıcı paylaşım sitesi olarak hizmet veren Pir Zöhre Ana Forum sitemizde 5651 sayılı kanunun 8. maddesine ve T.C.K'nın 125. maddesine göre tüm üyelerimiz yaptıkları paylaşımlardan kendileri sorumludur. Sitemiz hakkında yapılacak tüm hukuksal şikayetleri İletişim bağlantısından bize ulaşıldıktan en geç 3 (üç) gün içerisinde ilgili kanunlar ve yönetmenlikler çerçevesinde tarafımızca incelenerek, gereken işlemler yapılacak ve site yöneticilerimiz tarafından bilgi verilecektir.