Bilindiği üzere Hz.Hüseyin, Peygamber Efendimiz'in küçük torunları idi. Efendimiz'in
çok sevdiği ve çevresindekileri de sevin dediği bu küçük sahabe ve ağabeymisi Hz.Hasan hakkında Peygamber Efendimiz; "-Şu benim oğullarım Hasan ile Hüseyin,Cennet gençlerinin efendileridir.Babaları da onlardan daha hayırlıdır."
Efendimiz (s.a.v), birgün Hasan ile Hüseyin güreş tuttuklarında Hasan'a yardım
eder. Fatıma validemiz: "-Babacığım Hasan yaşça ve kuvvetçe büyüktür,denk
olması için Hüseyin'e yardım etmeniz gerekmez mi?"diye sorunca,
Resulullah (s.a.v):"-Kızcağızım ! Baktım Cebrail Hüseyin'e yardım ediyor, o yüzden Hasan'a yardım ettim." buyurur.
Birgün Hz.Hüseyin, ev ehliyle sofradayken yemek getiren hizmetli,sıcak yemeği
kazara İmam'ın başına döker. Resulullah'ın (s.a.v) manevi sofrasından deruni
terbiye almış bu büyük insan canı yanmasına rağmen hizmetçinin yüzüne sertçe
bakar. Bundan cesaretlenen bu akıllı şahıs " öfkesini yenenleri
sever."ayetini okuyuverir. (Al-i imran 134).Ayet karşısında sararan koca imam;"-Öfkemi yendim kardeşim !"der. Bu cevaptan daha da cesaretlenen hizmetli talebindeki ısrarlı dilenci gibi bir ayetle karşılık
verir." afedenleri sever."(Al-i imran 134 )
İmam Kuran emrine uymenın hazzını iliklerine kadar alırcasına o da manevi zevkin
zirvelerinde "-Seni afettim kardeşim"der. Artık hizmetli efendisinin
eşref saatini yakalamış ve bırakma niyetinde değildir taleb ettiği şeye bir cümle kalmıştır ve noktayı koyar." ihsan edenleri sever" (Al-i
imran 134) cömertlikle emrolunmuş bir Nebi'nin(s.a.v) torunu elbette cömertlikte
zirveyi yakalar ve asıl noktayı koyar."-Git kardeşim işini rast getirsin seni azad ettim"
Hz.Hüseyin ile alakalı misallari çoğaltabiliriz. İşte bu pak neslin devamını
sağlayacak bu güzel insanın başına ileride zahiren olumsuz olaylar meydana gelecektir.
Dört Halife dönemi sonrasında Halifelik meselesi birkaç kez problem olmuş, Hz.Ali'nin
şehadeti sonrasında büyük oğlu Hz.Hasan Hilafeti kendi rızası ile Hz.Muaviye'ye
bırakmıştır. Hz.Muaviye'de kendisinden sonra oğlu Yezid adına biat almak istemiş ama Mekke ve Medine'deki bir takım sahabe ve tabiin buna yanaşmamıştır. Hz.Muaviye'nin ölümü ile Yezid Şam'da tahta geçer ama ona biat etmeyenler vardır. Bunların başında Hz.Hüseyin gelir. O günlerde Kûfeliler Hz.Hüseyin'i, ısrarla buraya
çağırırlar. Abdullah İbni Ömer Hz. ve yanındakiler ısrarla gitme dedikleri halde
O yola çıkar. Bunu haber alan Yezid, askerlerinden oluşan bir birliği onların üzerine durumu öğrenmeleri için gönderir. Bu birliktekiler Hz.Hüseyin ve yanındakilere
geri dönmelerini ikaz ederler. Hz.Hüseyin bunu kabul etmez. Fakat Kufeye gitmesine
izin verilmeyecektir. Bir süre sonra Hz.Hüseyin, geri dönüşü kabul eder fakat
bu kez askerlerin komutanı onları bırakmak istememektedir. -Bizimle Şam'a geleceksin
der. Bunu da Hz.Hüseyin kabul etmez. İşte bu çıkmazın neticesinde arzu edilmeyen
facia meydana gelir ve Hz.Hüseyin şehit edilir. Yanındaki birçok erkekte öyle.
Hz.Hüseyin'in soyundan geriye sadece küçük oğlu Zeynel Abidin Hz. kalmıştır.
Bu olay sonrasında Hz.Hüseyin'in yanındakilerden geriye kalanlar Şam'a getirilir.
Bu kişiler daha çok kadın ve çocuklardan oluşmaktadır. Peygamber Efendimiz'in
soyundan olan bu kişilerin, şer güçler tarafından heran kullanılma ihtimali
olmasından dolayı onlar Şam'da bir nevi gözetim altında tutulacaklardır. Fakat
kendilerine eziyet edilmez. Rahat yaşayacakları yerler ve imkan sağlanır. Fakat
bu davranışlar bile Yezid'in toplum önündeki kötü durumunu düzeltemeyecektir.
Hz.Hüseyin'in öldürüldüğüne dair, mübarek başı da Şam'a getirilir ve Yezid'e
gösterilir. Yezid bu duruma çok şaşırmıştır. Oradakileri, -Ben size O'nu öldürün mü dedim, diyecek ve Hz.Hüseyin'i bizzat şehit eden kişiyi orada öldürtecektir. Hz.Hüseyin'in başı Şam'da Emeviye Cami'nin bahçesine defnedilir. Emevi Halifesi Velid döneminde caminin genişletilmesi ile bu mübarek başta cami içinde kalacaktır.
ilginc bir kerela anlatimi....Yor um sizin
Konu Sahibi / Yazar
munzur
Kategori / Forum
Alevi Haber
Yorumlar / Cevaplar
0
Okunma / Görüntüleme
2562
ilginc bir kerela anlatimi....Yor um sizin
Konuyu Okuyanlar: 1 Ziyaretçi