Gamze yazdı:Hz. MUHAMMED VE NESLİ

Hz. Muhammed Mustafa'nın doğdugu yer Mekke'dir.Mekke'nin bir ismide Gülüşen şehridir.


Hz. Muhammed Mustafa'nın ve Şahımerdan Ali'nin nesilleri ve akrabalık derecelerinin açıklanması;

Hz. Muhammed'in babadan dedesi Mehmet Ali'dir.Meryem Ana ise ebesidir.İkinci dedesi Abdulmuddalip ve Zeynep Ana'dan gelen babası ile birlikte dört oğlan bir kızdır.Bunların adı ve nesilleri şunlardır;

Birincisi Abdullah olan babasıdır,ikincisi Beytullah amcasıdır,üçüncüsü Yusuf Peygamber,dördüncüsü Halil Peygamber,beşincisi ise iki cihan selveridir.Annesinden gelenler şunlardır;


Anesinin adı Fatıma'dır.Anneden dedesi Şemseddin ve ebesi ise Şemsi Anadır.Ebe ve dededen gelenler ise dört kızdır.Bunların adları birincisi Hz. Muhammed annesi Fatıma,ikincisi Nazife Ana,üçüncüsü Zeynep Ana,dördüncüsü Şemsi ve Kamer Analarıdır.Dört teyzesi dört amcasından gelenlerdir.Bunların birbirine nişanları şunlardır; Abdullah' a Fatıma,Beytullah'a Nazife,Yusuf'a Zeynep,Halil'e Şemsi Kamer(Hazreti Ali'nin halası Elif'tir).Hz. Muhammed'in dört teyzesi dört amcasına nişan olmuşlar ve bu nedenle Ehlibeyt neslinin töremesine sebep teşkil etmiştir.

Hz.Muhammed'in doğuşu ve islamiyeti yayışı Allah'tan gelen emirdir.Allah Hz. Muhammed'i yerine vekil olarak göndermiştir.Hz. Muhammed Mustafa'nın üç kız kardeşi vardır.Birincisi Zeynep Ana'dır.Hz. Muhammed Mustafa dünyaya gelmeden önce babası Abdullah Mekke'de kayıba girmiştir.O zaman üç kız kardeşi dünyada idi.Hz. Muhammed ise annesinin üzerinde idi,bir gün dip dedesi olan Mehmet Ali annesi Fatıma'nın rüya alemine girerek "Ya Fatıma senin bir gün oğlun olacak adı Muhammed Mustafa konacak,anadan sünnetli doğacak,yirmisnde hakka maşuk olacaktır.Sakın kimseye söyleme git Mustafa'yı Gülşen şehrinde dünyaya getir,başına Elifi Kevsertacı takılacak her taraf nurlar içinde kalacak" Bu rüya üzerine Fatıma Gülüşen şehrinde Muhammed Mustafa'yı dünyaya getirir.O zaman kanatsız melekler Muhammed'in doğumunda annesine yardımcı olanlardır.

Muhammed MUstafa doğarken Mekke dağları tümden nurlar içinde kaldı,kundağını sardılar başına Elifi kevsertacı taktılar, yanaklarını okşayıp severek Mustafa adını koydular.Bu meleklerin adı Şemsi ve Kamerdir.Ozaman ilk ağaçlar karaağaçtı ve bu ağaçlar selafat getirerek secdeye kapandılar.Ve Muhammed'in insanlara Allah tarafından gönderildiğini ve Peygamber'lik yapacağını doğuşunda rehber olarak bildirmişlerdir.Başına takılan Elifi Kevsertacı Allah'ın bir ismini taşımasıdır.Elif Allah yazısı,Kevser mürşit olması ve Abükevser ırmağı gibi akışıdır.Hz Muhammed kundağını sararken hem sevip,hem selafat vererek gülbenk duasını okudular;

Ozaman annesi Fatıma kundağını bağrına basarak döndüğünde Muhammed Mustafa'yı ikinci dedesi Abdulmuddalip Veli ismini koydu,buda velilik mertebesidir.Yani:makamı yüce demektir.Muhammed bunu üzerine kırklı iken kalktı oturdu,altı aylık iken yürüdü,yedisinde Kur'an verildi, onbeş yaşında Düldülü mübarek'e bindi,yirmisinde hakka maşuk oldu.Ozamanın insanları Muhammed'e işkence etmek isteyenler sonra zaman zaman tekrar dönerek"Ya Muhammed Mustafa bizler sana karşı hata ettik,sen bizi bağışla"diyerek bir kısmı şunları söyledi.Akıldan diyen, Kalpten seven,kayıptan bilen sensin,biz seninle başedemeyiz ve yarış edemeyiz.Sen bizleri affet diyerek önünde diz çökerek ve kelimeyi şahadet getirerek müslümanlığı kabul etmiştir.

Muhammed Mustafa yirmi yaşındayken hak tarafından nida olarak evlenmesine kara alınmıştır.Ya Muhammed sana buyruğumdur.İkinci amcan olan Yusuf Peygamberin büyük kızı Adila'yı kendine nişan et,senin neslinden Ehlibeyt gelecektır ve iki kızın doğacaktır.Bunları adlarına Fatıma Zöhre denecektir.Büyük kızına ebesi Fatıma'nın adı konacaktır.Küçük kızın adı Tan Yılldızı'nın adıdır."Yani Zöhre Yıldızı'dır."Babasının ki gibi haktan gelmiştir.


Kaynak:Mehtaptaki Erenler(Zöhre Ana)

]
Sayın akadaşlar ilk mesajlarımda da belirttiğim gibi ben sizin anlattıklarınıza oldukça yabancıyım.Elimden geldiğince okumaya çalıştım forum sitenizi.Yanlız kafam feci şekilde karıştı desem bana kızarmısınız zira bu anlattıklarınız oldukca şaşırtıcı.Şimdilik bir yeni olduğum için belkide bundandır diye düşünüyorum.Zöhre Ana'ya saygım sonsuz gerek internet sitenizde gerekse de forumda oldukça iyi anlatılmış anlaşılan o ki bayağıda eziyet çekmiş bana bu konuda yardımcı olursanız gerçekten çok ama çok sevinirim zira uyuyamıyorum cuma gününden beri...

] DORA

Sevgili dora uygun başlıklar altında öğrenmek istediklerini sorarsan, bilgimiz ölçüsünde cevaplamaya çalışırız. Sevgiler.

Öncelikle size teşekkür ederim sevgili Ekin...Anlattıklanız son derece farklı çünkü tarihte çok daha farklı birde bu yazılanlar nereden yazıldı.Merakımı bağışlayın zira kafam iyice karıştı başka mesajlarınızı da takip ettim.Hz.Ali'nin Allah olduğu söyleniyor,yası matemden bahsedilmiş neden farklı.Ehlibeyt neslini ilk defa duyuyorum.Tarihte Hz.Muhammed'in çok eşli olduğu söyleniyor sizin söyledikleriniz ise Hz.Muhammed'in tek eşli olduğu ve bunun gibi bir çok tarihsel olay çok farklı olarak anlatılmış.Zamanım olsaydı emin olun sizleri ziyaret edip bu konular hakkında daha detaylı bir bilgiye ulaşmak isterdim.
Benim bildiklerim bunlar ve bunları bana öğreten ve yetiştiren dedemdir.Şimdi iki yöne takıldım.Birincisi ya ben yanlış biliyorum ya da sizler(beni sakın yanlış anlamayın)çünkü ben böyle yetiştim ama sizleri en kısa zamanda ziyaret etmeyi düşünüyorum .

] DORA

dora yazdı:Öncelikle size teşekkür ederim sevgili Ekin...Anlattıklanız son derece farklı çünkü tarihte çok daha farklı birde bu yazılanlar nereden yazıldı.

Alıntı yaptığınız ve Gamze isimli arkadaşımızın aktardığı bu mesaj, Zöhre Ana'nın "Mehtaptaki Erenler" adlı kitabından bir bölümdür.

' yazdı:Merakımı bağışlayın zira kafam iyice karıştı başka mesajlarınızı da takip ettim.Hz.Ali'nin Allah olduğu söyleniyor,yası matemden bahsedilmiş neden farklı.

On beş asır önce, Yası Matem unutturulamadığı için, değiştirilmiştir. Bunu yasların her yeni senede, bir önceki tutulan tarihten on gün önceye denk getirilerek tutulmasından anlayabilirsiniz. Aleviliğin tek yaşayan piri Zöhre Ana ise Hazreti Hüseyin ve diğer gerçeklerin yas tarihlerinin aslını bildirmiştir. Bizler Zöhre Ana'nın verdiği bu gerçek tarihler üzerine ibadetlerimizi yapıyoruz.

' yazdı:Ehlibeyt neslini ilk defa duyuyorum.Tarihte Hz.Muhammed'in çok eşli olduğu söyleniyor sizin söyledikleriniz ise Hz.Muhammed'in tek eşli olduğu ve bunun gibi bir çok tarihsel olay çok farklı olarak anlatılmış.Zamanım olsaydı emin olun sizleri ziyaret edip bu konular hakkında daha detaylı bir bilgiye ulaşmak isterdim.

Ehlibeyt nesli Muhammed-Ali neslinin adıdır. Hazreti muhammede çok eşli yakıştırması yapan ve bunu yalan olduğu halde yazan tarihçiler, aslında kendileri harem kurmak istediklerinden, zevkü sefaya düşkünlüklerinden, müslümanlığın buna izin vermemesinden dolayı yazmışlardır. Direk kendileride bunu söyleyemez, "falan filandan, filan falancadan, oda filancadan duymuş filancada Hazreti Muhammed'den duymuş ki"........... diye uzayıp giden bir falan filan listesi verirler. Ve bu falan filan kitapları, neredeyse kurandan sonra duvara asılacak ikinci kitaplar olmuştur. Zaten insanlar kitapları duvara asmak ya da kendilerini bilgili göstermek için raflara koymak yerine okusalardı bir çok şey farklı olurdu.

' yazdı:Benim bildiklerim bunlar ve bunları bana öğreten ve yetiştiren dedemdir.Şimdi iki yöne takıldım.Birincisi ya ben yanlış biliyorum ya da sizler(beni sakın yanlış anlamayın)çünkü ben böyle yetiştim ama sizleri en kısa zamanda ziyaret etmeyi düşünüyorum.

' yazdı:]DORA

Hakikat bilgisi Zöhre Ana'da sevgili Dora.

Sevgili Dora ,
Evvela foruma yeni katıldığınız için hoş geldiniz .
Şimdi dedelerinizden, Zöhre Ana’nın anlattıklarından farklı şeyler öğrendiğinizi söylüyorsunuz. Doğrudur. Aynı bizler de sizin gibi dedelerimizden duyduklarımızla ve de kitaplarda herhangi bir tarihçi veya yazarın yazdıklarından bu bilgileri öğrenmiştik. İlk Zöhre Ana’yı tanıdığımızda ve O’nun sohbetlerini dinlediğimizde bizlere de anlatılan çok şey yabancı gelmişti.

Ancak Zöhre Ana söylediklerini yaptıklarıyla kanıtlayıp kerametleriyle bize gösterince işte o zaman tereddüt etmeden inandık .

Zöhre Ana’nın kitabında yazılan bazı şeyleri anlamak biraz zor olabilir. Ancak Ana’nın sohbetlerine katıldıkça, Zöhre Ana bu anlattıklarını daha açıklayıcı bir şekilde anlattığı için Ayrıca kafasında soru işaretleri olan insanlara bunları sorma fırsatı verdiği için yazılanlardan ne denmek istendiğini Zöhre Ana’yı ziyaret ettiğinizde daha iyi anlarsınız.

Dedelerinizin size anlattıklarına gelince; şimdi desem, onların anlattıkları ile ilgili bir kaynak elinizde var mı? Yani, dedeleriniz bunları hangi kaynaklara göre söylemektedir?
Belki hiçbir kaynak gösteremezsiniz. Veya yine birileri tarafından yazılıp yorumlanmış bir iki kitap gösterebilirsiniz. Geri kalan dedelerinizden direk anlatılmış kulaktan dolma bilgilerdir.

Dedelerinizin bu öğrendikleri de sonuçta geçmişte gelen pirlerden aktarılan bilgilerdir.
Ancak bu bilgiler O Pir’lerin direk dilinden dökülen orijinal bilgiler değildir. Onlar’dan sonra birilerinin kendine göre yorumlayıp anlattıkları yalan, yanlış, eksik veya çarpıtılmış bilgilerdir. Elbette bunların içinde azıcık da olsa değişmeden gelen doğru bilgiler de vardır.

Ancak şundan emin olunuz ki eğer O geçmişte yaşayan Pir’lerin direk kendi dillerinden dökülmüş orijinal bilgiler bugün olmuş olsaydı, Görecektiniz ki Zöhre Ana’nın verdiği bilgilerle birebir aynı olacaktı. Yani bütün mesele, geçmişteki sizin bahsettiğiniz bilgilerin büyük çoğunluğunun değişikliğe uğramış olmasıdır. Bütün fark buradan doğmaktadır.

Mesela geçmişte dedelerimiz evliyaların nasıl keramet sahibi olduğunu hep anlatırlardı.
Oysa şimdi Zöhre Ana da bunların aynısını anlatıyor, Fakat aynı zamanda da bizlere canlı olarak o kerametleri gösterip yaşatıyor. Ve emin ol ki her pir geldiği dönemde aynı Zöhre Ana gibi kendilerini kerametleriyle, ışığıyla ve ilmiyle göstermişlerdir. Yoksa o gün insanlar onlara inanır mıydı? Dedelerimiz onların yaptıklarını ve de söylediklerini bizler bu güne kadar taşıyıp anlatırlar mıydı? Aynı şekilde bizler de Zöhre Ana’ya, kerametlerini göstermeseydi inanır mıydık?

Onun için bilgiyi her zaman birinci ağızdan ve de kaynağından öğrenmek en güzelidir. Hak tarafından bize böyle bir fırsat tanınmış. Zöhre Ana gönderilmiş. Bunun için kendimizi çok şanslı kabul edip Hakk’a şükretmeliyiz. Bunu da Zöhre Ana’ya sahip çıkarak O’nu pir bilerek, ve de onun yolunda giderek yapmalıyız. Aksi takdirde yanlışlara devam ederek Hak’tan belamızı istemiş oluruz. Bugün alevi insanlarının iki yakasının bir araya gelmemesi birazcık da bundan değil mi?

Tarihte anlatılanları biliyorsunuz Osmanlı padişahlarının denetimindeydi. Dolayısıyla tarihi gerçekler yaşıyordu, onlar ise bu yaşanılanları kendilerine göre yorumlayıp yazıyorlardı. Bir Peygamberi sanki kadın düşkünüymüş gibi göstermeleri, tamamen kendilerinin kadınlara olan düşkünlüğünden doğmaktadır. Bu yüzden ayet ve hadis uydurmaktan bile çekinmemişlerdir.
Bütün gerçek evliyaları astırıp kestirirken, Kendilerinin isteği doğrultusunda vaaz veren sahte din bilginlerini hep kollayıp beslemişlerdir. Bu sahte din bilginleri kendi çıkarları için bu padişahların isteği doğrultusunda din adına bir sürü yalanlar uydurmuşlardır. Bunlar alevi inancını sürekli ortadan kaldırmak için bir sürü çalışmalar yapmış, o alevilik ile ilgili bilgileri kendi inançlarına göre yorumlayıp alevi insanlarına empoze etmeye çalışmışlardır. Bu durumu bu gün zorunlu din dersleri adında aynı şekilde yaşamaktayız.
Ancak her devir de tekrardan bir evliya gelerek Ali’nin ışığını, yolunu, ve yüceliğini insanlığa gösterip tekrar tekrar kanıtlamıştır. İşte bugün de Zöhre Ana dünyaya gelmiş. Ali’nin Işığını, kerametini, ilmini ve yüceliğini insanlara kanıtlamaktadır.

Ne mutlu O Işığı görebilenlere…

Onun için sevgili Dora duyduklarımıza değil Zöhre Ana’ya gelip gördüklerimize inanmamız en doğrusudur.

Latest news:As for fashionistas, of cause chanel handbags have their dreams about the luxury brands. perfume、charming colors、fashion of Chanel handbags has existed for about 100 years and it is its existence that liberate women’s body.Bold sexy Dolce&Gabbana handbags has always been a registered trademark of the fashion world is often said that the only way to inherit the unique beauty that only Dolce&Gabbana. Dolce&Gabbana handbags will be a vivid blend of classical and modern together,giive a strong visual impact..Be brought to the fashion style of vibrant and creative brand.welcome to review coach outlet,coach handbags,chanel handbags,cheap chanel handbags,cheap coach handbags,handbags for chanel handbags, nike shoes,ugg boots, clothingoutlet