You need to enable JavaScript to run this app.

Skip to main content

Hazreti Muhammed ile Hazreti Ali yol kardeşi değildir.

Hazreti Muhammed ile Hazreti Ali yol kardeşi değildir.

Cezalı Üye
Hazreti Muhammed ile Hazreti Ali yol kardeşi değildir.
Hz. Muhammed’in amcasının oğlu, damadı ve dördüncü halife Hz. Ali b. (Abd Manaf) ]Ebü Talib b. Abdülmuttalib b. Haşim’in oğlu idi. Anasının adı Fatima binti Esad b. Haşim idi. Ancak Hz. Ali’nin doğduğu dönemde araplarda henüz hicri takvimi olmadığı için, Hz. Ali’nin hangi yılda doğduğuna dair kesin bilgiye sahip değiliz. Kaldıki ay ve günü tespit etmek imkansızdır. Muhammed İbni İshak’ın rivayetine göre: Hz. Muhammed davete başlamalarından Hz. Ali o zaman on yaşında idi. İbni Hişam, Muhammed İbni İshak’a itifak ederek aynı malumatı verir. Kaynak: Muhammed b. İshak, Siyer, sa.194 A.Y. Siret-i ibn-i Hişam, c.1, sa.326 K.Y. Sahih-i Buhari, c.4, sa.40 D.İ.B.Y. BİZ HEP BÖYLE ÖĞRENDİK, KAYNAKLARI HEP AMCA OĞLU OLDUĞU SÖYLENİR. ]ALAVİ ALİMLERİ PİR'LERİMİZ BÖYLE SÖYLERLER. VE DE SÜNLÜ BİLİR KİŞİLER İSLAM TARİHCİLERİ BU KONUDA HEM MUTABIK KALMIŞLARDIR . ACABA YOK ÖYLE DEĞİL DİEYENLERİN KAYNAĞINI ÖĞRENE BİLRİMİYİZ. BİLGİ VERİRSELER. ÇOK SEVİNİRİM. CANLARA SLM,VE SAYGILARIMLA.
Posting Freak
Hazreti Muhammed ile Hazreti Ali yol kardeşi değildir.
[ Kaynak: Muhammed b. İshak, Siyer, sa.194 A.Y. Siret-i ibn-i Hişam, c.1, sa.326 K.Y. Sahih-i Buhari, c.4, sa.40 D.İ.B.Y. BİZ HEP BÖYLE ÖĞRENDİK, KAYNAKLARI HEP AMCA OĞLU OLDUĞU SÖYLENİR. ]ALAVİ ALİMLERİ PİR'LERİMİZ BÖYLE SÖYLERLER. VE DE SÜNLÜ BİLİR KİŞİLER İSLAM TARİHCİLERİ BU KONUDA HEM MUTABIK KALMIŞLARDIR . ACABA YOK ÖYLE DEĞİL DİEYENLERİN KAYNAĞINI ÖĞRENE BİLRİMİYİZ. BİLGİ VERİRSELER. ÇOK SEVİNİRİM. CANLARA SLM,VE SAYGILARIMLA.[/quote]


Sevgili devri alem,
Her şeyden önce her sayfada iki de bir kaynağınız nedir diye sormanın bir alemi yok. Bizim tek bir kaynağımız var. O da bu zamana gönderilmiş Hz. Ali’nin bir sıfatı olan Zöhre Ana’dır.

Sen hep soruyorsun biz de aynı bu cevabı veriyoruz. Onun için her seferinde aynı soruyu sormanın bir manası yok. Çünkü bizerin ağzından başka bir kaynak ismi çıkmayacaktır. Eğer merak ettiğin buysa. Ve tek kaynağımız olan Pirimiz Zöhre Anamızın ağzından çıkan bu konuyla ilgili bilgiler yukarıda Ekin kardeşimizin yazdığı bilgilerdir. Gerçek de bunlardır. Diğer bütün anlatılanlar tamamen zamanla değişime uğramış uyduruk bilgilerdir.

Gelelim senin şu uyduruk kaynaklarına.

Bir kere senin o Sünni bilir kişi tarihçiler dediğin insanlara kalırsa;

- Muhammed’in 12 karısı var. Hatta 14 yaşında bir kız çocuğuyla evlenecek kadar uçkuruna düşkün,

-Peygamberimiz osmana iki kızını peşpeşe vermiş. Biri ölünce diğerini vermiş. O da ölmüş, Olsaymış üçüncüsünü de osmanla evlendirecekmiş. Bak bak bak…

-Peki sen olsan sevgili devri alem aynı kişiye üç kızını da veririmisin?

-Hz. Ali olsun, Ehlibeyt olsun, Gelmiş geçmiş bütün evliyalar Hacı Bektaş Veli, Mevlana, Yunus Emre gibi pirleri biz sıradan insanlarla aynıdır. Hiçbir farkımız yok. İnsanlar sonradan evliya olabilir. Eğer kalp gözü açılırsa…

-Ömer çok adil ve merhametliymiş. Ehlibeyt şehit olurkan bunlar nerdeydi ondan haber veren yok.

-Bütün evliyalara ait kitapları kaynakları Sünniliğe göre değiştirerek yeniden yazmalar.

-Mesela size tavsiyem Mevlana’nın Mesnevisine bir bakın. Orda göreceksiniz ki Mevlana ömeri öyle övmüş ki sanki Hz. Ali yok, Ehlibeyt hiç yok, Oniki İmamlar hiç yok Mevlana bunları hiç görmeyecek Kırk yaşından sonra istemeyerek kafirlikten Müslümanlığa geçmiş ömeri övecek. Sen bun a bir alevi olarak inanabilirmisin. Bu da o kaynakların değiştiğine bir delil değimlidir?

Alevi alimleri dediğin kimlerdir bilmiyorum ama eğer evliyaları kastediyorsan Mevlana örneğinden anlaşılacağı gibi bunların yazıp çizdikleri ve sözlerinin çoğu Sünniler tarafından kendi yorumlamalarına göre değiştirilmiştir.

] Şu senin anlattıklarına gelince bizler zaten senin o yazdıklarını Zöhre Anamızı tanımadan önce o okuduğumuz uyduruk kitaplardan biliyoruz. Bizler Zöhre Ana’yı tanımadan önce bu bilgileri aynı senin gibi fazlasıyla önemsiyorduk. Hatta o kadar çok önemsiyorduk ki Zöhre Anamızı tanıyana kadar içki içilmeli, Alevilikte namaz yoktur, içki sofrasında kendinden geçip alkollü vaziyette semah, dönüp ibadetler yapmayı yolumuzun esaslarından biliyorduk. Ancak çok şükür Zöhre Ana bizleri bu konuda gerçeklerle tanıştırdı.

Yani diyeceğim odur ki biz senin o yazdıklarını biliyoruz. Acaba sen bizim bildiklerimizin ne kadarını biliyorsun. Biz zamanında o kitapları okuduk İstersen sen de gel bir Zöhre Ana’yı anlamaya çalış ve o okuduklarınla bir karşılaştırma yapma fırsatı bul.
Ayrıca çok merak ediyorum. O yazdıklarında adı geçen isimleri ne kadar tanıyorsun. Haklarında ne biliyorsun. Ancak tek söyleyeceğin işte bunlar İslam alimleriydi, Peygamberin sevdiği insanlardı falan filan. Ama gerçekten bu isimler varmıydı, Vardıysa gerçek karakterleri neydi. Bilmiyorsun tabi. Bir kere sana bunlarla ilgili iyi şeyler söylenmiş sen de o anlatılanlarla yoluna ama doğru ama yalan olduğundan hiçbir zaman emin olamadan devam edeceksin.

İşte bizim farkımız bu. Biz kaynağımızdan eminiz. Görüyoruz, yaşıyoruz. Ve her şeyden gözümüzle görmüş bir şekilde eminiz. Yani Zöhre Ana şöyle kerametliymiş diye anlatılanlarla yolumuza devam etmiyoruz. Zöhre Ana’nın kerametlerini bizzat gözlerimizle görüyoruz. Hz. Ali’nin bir sıfatı olduğunu yaşayarak görüyoruz. Eğer gelirsen sen de görürsün…

Zöhre Ana’nın kitabını okuduğunda göreceksin ki Hz. Ali’nin dedesinin dedesinden tutup torununun torununa kadar bütün bilgileri verip bunların aynı zamanda bugün ki yattığı türbelerin yerini ve de birbirleriyle bağlantılarını anlatmaktadır. Böyle başka bir kaynak bulabilirmisin? Bu da Zöhre Ana’nın engin ilminin bir ispatıdır. Üstelik Zöhre Ana ilkokulu bile bitirmiş değildir. Bunu da hatırlatırım. Bu da bu bilgilerin kaynağının Hz. Ali olduğunun en büyük kanıtıdır. Çünkü ilmin kaynağı Hz. Ali’dir…
Okumamış bir insan bu kadar şeyi nerden bilebilir ki? Ancak bir mucize olabilir. O mucizeyi de bugün Zöhre Ana göstermektedir. Tabi gelip de görebilene.

Neyse fazla uzatmak istemiyorum. Başka konularda sohpetlerimize devam ederiz.
Mustafa dediler benim adıma
Bir sıfatı Ali bindi atıma
Şimdi de ZÖHRE ANA geldi sıfata
Duyulsun şanımız Yüce Allah' a

(PİR ZÖHRE ANA)
Son Düzenleme: 20/09/2008, 23:12, Düzenleyen: adgan.
Posting Freak
Hazreti Muhammed ile Hazreti Ali yol kardeşi değildir.
DEVRI_ALEM_18000 yazdı:Hz. Muhammed’in amcasının oğlu, damadı ve dördüncü halife Hz. Ali b. (Abd Manaf) ]Ebü Talib b. Abdülmuttalib b. Haşim’in oğlu idi. Anasının adı Fatima binti Esad b. Haşim idi. Ancak Hz. Ali’nin doğduğu dönemde araplarda henüz hicri takvimi olmadığı için, Hz. Ali’nin hangi yılda doğduğuna dair kesin bilgiye sahip değiliz. Kaldıki ay ve günü tespit etmek imkansızdır. Muhammed İbni İshak’ın rivayetine göre: Hz. Muhammed davete başlamalarından Hz. Ali o zaman on yaşında idi. İbni Hişam, Muhammed İbni İshak’a itifak ederek aynı malumatı verir. Kaynak: Muhammed b. İshak, Siyer, sa.194 A.Y. Siret-i ibn-i Hişam, c.1, sa.326 K.Y. Sahih-i Buhari, c.4, sa.40 D.İ.B.Y. BİZ HEP BÖYLE ÖĞRENDİK, KAYNAKLARI HEP AMCA OĞLU OLDUĞU SÖYLENİR. ]ALAVİ ALİMLERİ PİR'LERİMİZ BÖYLE SÖYLERLER. VE DE SÜNLÜ BİLİR KİŞİLER İSLAM TARİHCİLERİ BU KONUDA HEM MUTABIK KALMIŞLARDIR . ACABA YOK ÖYLE DEĞİL DİEYENLERİN KAYNAĞINI ÖĞRENE BİLRİMİYİZ. BİLGİ VERİRSELER. ÇOK SEVİNİRİM. CANLARA SLM,VE SAYGILARIMLA.

(Lütfen sıkılmadan sonuna kadar okuyun, hem eğlenecek hem de öğreneceksiniz)

Evet böyle söylemişlerdir, bakın ALAVİ ALİMLERİ VE DE SÜNLİ BİLİR KİŞİLER BAŞKA NELER DEMİŞLER :



1. Dersimiz Uğruna yas Tuttuğumuz şehitler serdarı Hz. Hüseyinin evlilik hayatı

Önce yalanlar:

Varan 1

İbnü’l-Esir’in beyanına göre, Hz. Hüseyin, Ebü Murre b. Urve Sakafi’nin kızı Leyla ile evlenmişti. Bu hanımından Ali Ekber adında bir oğlu dünyaya gelmişti. Ancak Ali Ekber, Hz. Hüseyin ile birlikte Kerbela’da şehit olmuşlar. Kaynak: İbnü’l-Esir (M.1160-1234), El-Kamil, c.4, sa.92, B.Y. ve Taberi (M.839-923), Tarih-i Taberi, c.3, sa.243, E.O.Y.

Varan 2

Hz. Hüseyin, kelbli İmrü’l-Kays’ın kızı Rebab ile evlenmişti. Bu hanımından Abdullah adında oğlu dünyaya gelmişti. Ancak Abdullah, Hz. Hüseyin ile birlikte Kerbela’da şehit olmuşlar. Kaynak: İbnü’l-Esir (M.1160-1234), El-Kamil, c.4, sa.92, B.Y.

Varan 3

Taberi’nin beyanına göre, Hz. Hüseyin’in Ali Asgar (Zeynü’l-Abidin) diye bilinen oğlu o sırada çadırda hasta yatağında bulunduğundan öldürülmemiştir. Kaynak: Taberi (M.839-923), Tarih-i Taberi, c.3, sa.243, E.O.Y.

Varan 4

Hz. Hüseyin’in, Um Veled olan bir cariyeden Amr adında bir oğlu dünyaya gelmişti. Ancak o sırada Amr küçük görüldüğünden öldürülmemiştir. Kaynak: İbnü’l-Esir (M.1160-1234), El-Kamil, c.4, sa.93, B.Y.


Varan 5

İbnü’l-Esir’in beyanına göre, Hz. Hüseyin’in Fatıma, Sukeyne (Sakine) ve Zeyneb adında üç kızı dünyaya gelmişti. Kaynak: İbnü’l-Esir (M.1160-1234), El-Kamil, c.4, sa.86-87, B.Y. Tarih boyunca, İslam mezhebleri ve şiilik, sa.380-381, E.Y.

Ve Gerçek Bilgi

Hz. Hüseyin Hz. Ali ve Fatıma'nın oğludur. Kardeşi Hz. Hasan'dır. Hz. Hüseyin TEK EŞLİDİR. Nişanı (yani eşi) İmam Cafer ve Zöhre Ana'nın kızı Hüsniye Ana'dır. Hz. Hüseyin ve Hüsniye Ana'dan dört çocuk dünyaya gelmiştir. İsimleri Ali Ekber, Ali Asker, Şehriban ve Zekine Anadır.


Kaynak: Pirlerin Şahı Zöhre Ana



2. Dersimiz Onikimamların başı, Pirlerin Serçemesi Hz. Alinin evlilik hayatı ve soyu

Önce yalanlar:


Varan 1

Hz. Ali, Hz. Muhammed davete başlamalarından otuz yıl önce (M. 580) receb ayının onüçüncü cuma günü, tanyeri ağırırken Kabe’nin içinde doğmuştur. Kaynak: İslam mezhepleri ve şiilik, sa.338 E.Y.


Varan 2


Hz. Muhammed’in amcasının oğlu, damadı ve dördüncü halife Hz. Ali b. (Abd Manaf) Ebü Talib b. Abdülmuttalib b. Haşim’in oğlu idi. Anasının adı Fatima binti Esad b. Haşim idi. Ancak Hz. Ali’nin doğduğu dönemde araplarda henüz hicri takvimi olmadığı için, Hz. Ali’nin hangi yılda doğduğuna dair kesin bilgiye sahip değiliz. Kaldıki ay ve günü tespit etmek imkansızdır. Muhammed İbni İshak’ın rivayetine göre: Hz. Muhammed davete başlamalarından Hz. Ali o zaman on yaşında idi. İbni Hişam, Muhammed İbni İshak’a itifak ederek aynı malumatı verir. Kaynak: Muhammed b. İshak, (M. ?-767), Siyer, sa.194 A.Y. Siret-i ibn-i Hişam (M. ?-834), c.1, sa.326 K.Y. Sahih-i Buhari (M.810-869), c.4, sa.40 D.İ.B.Y.


Varan 2

Hz. Ali’nin evlilik hayatı, tam bir saadet ve sükün içnde geçmiştir. O devirde birden ziyade kadın ile evlenmek adet olduğu halde; Hz. Ali, Fatima’nın vefatına kadar başka bir kadın ile evlenmemiştir. Zira bu keyfiyetin bir azda peygamberden çekinmiş olması da mümkündür. Hz. Ali’nin Fatima’dan, Hasan, Hüseyin, ve Muhsin (Mühsin, küçük yaşta vefat etmiştir) adında oğulları, Ümmü Gülsüm ve Zeyneb adında kızları Medine’den doğmuşlardır. Kaynak: Muhammed İbn İsahk (M. 704-769) Siyer, sa.310 A.Y. Sahih-i Buhari (M.810 – 869), c.4, sa.44 D.İ.B.Y.

Varan 3

Hz. Ali’nin, Hz. Muhammed’in kızı Fatima’dan olma kızı Ümmü Gülsüm, halife Ömer b. Hattab ile evlenmişti. Ümmü Gülsüm'ün halife Ömer'den, Zeyd b. Ömer adında bir oğlu ve bir de kızı dünyaya gelmişti. Halife Ömer b. Hattab onunla evliyken vefat etti. Hz. Ali’nin kızı Ümmü Gülsüm, halife Ömer b. Hattab öldükten sonra Avn b. Cafer ile evlendi. Zira Avn b. Cafer'in Ümmü Gülsüm'den çocuğu olmadı. Avn b. Cafer, Hz. Ali’nin kızı Ümmü Gülsüm ile evliyken öldü. Ümmü Gülsüm, onun ölümünden sonra Muhammed b. Cafer b. Ebü Talib ile evlendi. Muhammed b. Cafer, Ümmü Gülsüm'den hiç çocuğu olmadan öldü. Kaynak: Muhammed İbn İsahk (M. 704-769) Siyer, sa.311 - 314 A.Y.

Varan 4

Fatima’nın vefatından sonra Hz. Ali, Ummu’l-Benin binti Haram el-Kellabiye ile evlenmişti. Bu hanımından Abbas, Cafer, Abdullah ve Osman adlarında dört oğlu dünyaya gelmişti. Ancak Cafer, Abdullah ve Osman bunlar Hz. Hüseyin ile birlikte Kerbela’da şehit olmuşlar.


Varan 5

Hz. Ali, Temim kabilesinden Mesüd’un kızı Leyla ile evlenmişti. Bu hanımından Ubeydulla ve Ebü Bekir adlarında iki oğlu dünyaya gelmiş, bu iki oğlu da Hz. Hüseyin ile birlikte Kerbela’da şehit olmuşlar.

Varan 6, 7, 8, 9...

Hz. Ali, Hasam oğullarından Umeys’in kızı Esma ile evlenmişti, bu hanımında küçük Muhammed, Yahya ve Avn adlarında üç oğlu dünyaya gelmiş, bu üç oğlu da Hz. Hüseyin ile birlikte Kerbela’da şehit olmuşlar.

Hz. Ali, Benü Tağlib kabilesinden Rabia’nın kızı Sahba ile evlenmişti, bu hanımında Ömer ve Rukiyye adlarında çocukları dünyaya gelmişti. Sahba, Halid b. Velid’in Aynu’t-Temr’de ele geçirmiş olduğu esirlerden biriydi.

Hz. Ali, Ebu’l-As’ın kızı Umame ile evlenmişti. Umame, Hz. Muhammed’in kızı Zeyneb’in kızı idi. Bu hanımında ortanca Muhammed adındaki oğlu dünyaya gelmişti.

Hz. Ali, Hanifeoğullarından Cafer’in kızı Havle ile evlenmişti, bu hanımında büyük Muhammed adındaki oğlu dünyaya gelmişti. Bu oğlu Muhammed b. Hanefiyye diye meşhur idi.

Hz. Ali, Urve b. Meshud es-Sekafi’nin kızı olan Ümmü Said ile evlenmişti, bu hanımında Ümmü Hasan ve büyük Remle ile Ümmü Külsüm adlarındaki kız çocukları dünyaya gelmişti.

Hz. Ali, Kelboğullarından İmrü’l-Kays’ın kızı Mahabba ile evlenmişti, bu hanımında küçük yaşta vefat eden bir kızı dünyaya gelmişti.

Taberi’nin beyanına göre, Hz. Ali şehit olduğu gün 14 erkek çocuğu ve 17 tane de kız çocuğu hayatta idi. Hz. Ali’nin nesli, Hasan, Hüseyin, Muhammed b. Hanefiyye, Abbas ve Ömer adlı oğullarından yürümüştür. Kaynak: Taberi (M.839-923) Tarih-i Taberi, c.3, sa.217-219 E.O.Y. İbnü’l-Esir (M.1160-1234) El-Kamil, c.3, sa.404-405 B.Y. İslam ansiklopedisi, Leyden tabı, ma.Ali M.E.B.Y.


Ve Gerçek Bilgi

Hz. Ali'nin babası Mustafa'dır. Mustafa Büyük İmam Hüseyin ve Gülistan Ebe'nin oğludur. Mustafa'nın nişanı yani Hz. Ali'nin annesi, Hz. Muhammed'in halası olan İki Cihan Selveridir. İki Cihan Selveri ise Abdulmuttalip ve Zeynep Ana'nın kızlarıdır. Hz. Ali ve Hz. Fatıma'dan Hz. Hüseyin ve Hz. Hasan gelmiştir. Hz. Ali tek eşlidir. Fatımadan başka nişanı yoktur.


Kaynak: Pirlerin Sergerdarı Zöhre Ana



Bugünlük dersimiz bu kadar :)

Bizim kaynağımız Zöhre Ana ya sizin?




[size=7]"Benim Testim Kerbela Suyudur..."[/size]

[size=7]Zöhre Ana[/size]
Posting Freak
Hazreti Muhammed ile Hazreti Ali yol kardeşi değildir.
Hz. Peygamberimiz ile Şahımerdan Hz. ALi yol kardeşi yani müsahip değildir .

Çünkü müsahip kardeşlerin çocukları dahi birbiriyle evlenemez ve bu kardeş çocuklarının birbirine evliliğin düşmesi için 5 veya 7 kuşak geçmesi gerekir.

Bu durumda nasıl oluyorda müsahip kardeşi denilen Hz.Muhammed'in kızını Hz.ALi alabiliyor ? Bunu söyleyenlerin hiç mi mantığı çalışmıyor.

Bizlere bu gerçekleri bildiren yüce Pirimize niyaz ederiz...Bu güzellikleri, gerçekleri öğrettiği , bildirdiği için çok şanslıyız.

Allah, dönem dönem evliyasını gönderir, bu dönemde de Pir Zöhre Ana'yı insanlığa ışık olarak göndermiştir, O ışıktan faydalananlara ne mutlu...
Kelimelerim sistem hatasından yanlış yerden ayrılıyor...

“Çalışmadan, yorulmadan, öğrenmeden rahat yaşama yollarını aramayı itiyat haline getirmiş milletler, evvela haysiyetlerini, sonra hürriyetlerini ve daha sonra istiklal ve istikballerini kaybetmeye mahkumdurlar.”
[Resim: imza3cp.gif]


Özü bitmiş, gümanı pak olmamış,şeytana tapmış, nefsi çıkarı için arayıpta birşey bulamamış, kuyruk acısı varsa,Derviş Muhammed'in de dediği gibi" bir kılını çektiyse" Zöhre Ana, onu değerlendirmek ister aklısüre.Ehlibeyt'in meyvası bitmez, dalı budağı kurumaz,sen ne kadar kezzap dökersen dök, O'nun Zemzem çeşmesi ALİ'dir

Derviş'in HAK kelamını can kulağıyla dinliyebliyorsan yeter,firdevs bağından bir gül alabiliyor musun,O'nun ibadetine,saldığı yola,yaşatmak istediği güzelliğe canı gönülden yürüyebiliyorsan en büyük mutluluk budur.
(Pir Zöhre Ana)
Administrator
Hazreti Muhammed ile Hazreti Ali yol kardeşi değildir.
Bizim Aleviler aynen "Tatlı su Müslümanları" gibi Tarihten işine geldiği gibi bilgileri seçiyor ve öyle inanıyor.

Hz.Muhammed ve Hz. Ali getirdiği tüm kurallara önce kendileri uymuş daha sonra toplumdan istemişlerdir. Hz. Muhammed Mustafa Rehber, Şahımerdan Ali Mürşittir. Dolayısıyla iki Ulu canın en önemli özeliği ÖĞRETMEN, ÖĞRETİCİ olmalarıdır. Bir öğretmen (Rehber, Mürşit) eğer bir bilgiyi öğrencilerine (mürid) kazandırmak istiyorsa önce teorik olarak anlatır daha sonra uygulamalı olarak gösterir. Bu bakımdan Musahiplik kurumunun muhtevası münasebetiyle bu ibadetin Muhammet Ali'ye dayanması söz konusu olamaz. O zaman bu ibadet kimlerden kaldı, kuralları kim belirledi ? Bu sorulara cevap bulmamız gerekir !..

Yolumuzun ibadetlerinden birisi de Musahiplik'tir. Bu kavram Yol Kardeşliği olarak ifade edilir. Musahipler, öz kardeşten daha yakındırlar ve birbirlerine her konuda destek ve yoldaş olurlar. Nazım Hikmet'in deyimiyle [COLOR=#545454]" [COLOR=#6A6A6A][B]Yarin yanağından gayrı [COLOR=#545454] her yerde her şeyde hep beraber" [/B]. Çocukları birbirleriyle evlenemezler çünkü onlar da kardeştirler.

Peygamberimiz ile Şahımerdan Ali'nin yol kardeşi olduğunu söyleyenler bunun ne manaya geldiğini biliyorlar mı?

Tabii sizin inandığınız Emevi Tarihi; Hz.Muhammedin peygamber oluncaya kadar dürüst ama haşa inançsız yaşadığını, Hz.Ali'nin "ilk müslümanlardan" olduğunu yazdığı için kafanız ancak buraya kadar basıyor !..

Velayet Şahı,Allahın Aslanı, Hz. Ali müslüman oluncaya kadar derseniz o zaman daha önce haşa Allah'ı bilmez kafir miydi diye bir soru ortaya çıkar !..

Ehlibeyt Evliyası, Hak sırrına eren, keramet sahibi, İlmin deryasında yüzen ve zahiri hayata gönderilerek unutulan ve unutturulan YOLUMUZUN 1500 yıl önce ne olduğunu anlatan, toplumu irşat eden Pir Zöhre Ana'nın sesine kulak verelim de gerçekleri bir Gerçekten öğrenelim:

"Hazreti Muhammed ile Ali yol kardeşi değildir . Yol kardeşliği onların dedelerinden kalmıştır.

Ali ve Muhammed’in dedeleri, İmam Rıza ve Abdulmuddalip, henüz Hazreti Muhammed kırklıyken, Mekke’den Medine’ye göç etmişlerdi. Yol boyunca birbirlerine mal, mülk ve can beraberliği yapmışlar, bu kardeşlik duygularıyla da göç yolunu tamamlamışlardı . Abdulmuttalip, Medine’ye ayak bastığında, şu duayı okumuştu:

Oğuzhan dağlarını aştımda geldim
Cılga yollarına düştüm de geldim
Mekke’den Medine’yi seçtim göçtüm de geldim,

Medine’ye gelip yerleştikten sonra İmam Rıza ve Abdulmuddalip, Allah’ın huzurunda divana durmuş, ahrete göçene kadar yol kardeşi olacaklarına söz verip, diz üstüne gelmişlerdi. Kendi yerlerine de öncü olarak, deve kurbanı kesip lokma vermişlerdi.

Alevilikte, Oniki İmamlar yolu, Muhammed Ali müsahip kardeşliği bunlardan kalmıştır. Hakta yeri olan, çok büyük ve kutsal bir ibadettir.
"
Posting Freak
Hazreti Muhammed ile Hazreti Ali yol kardeşi değildir.
Emevi inancında peygamberimizin durumu tartışmaya açıktır.
Ticaret erbabıdır, ümmidir (okur yazar olmayan),
kızlarını kafirlere gelin vermiştir,
ganimet için savaşmıştır,
devlet reisidir,
40 yaşında peygamberlik görevi verilmiştir.
Oysa işin aslı şudur: Hak, ete kemiğe bürünmüş ve Muhammed Mustafa olarak görünmüşür.
Peygamberimizin doğumu da çocukluğu da keramet ve mucizelerle doludur.
Ömer 40 yaşında müslümanlığı seçtiği için
Hz. Muhammedin de 40 yaşında peygamber olduğunu yazdırmıştır.
Oysa peygamberimiz 7 yaşından itibaren Hak emriyle Kuran-ı Kerimi biliyordu.

"İlim Çin'de de olsa gidip alınız."- Hz. Ali.

"İlimden gidilmeyen yolun sonu karanlıktır."- Hacı Bektaşi Veli.

"Hayatta en hakiki mürşit ilimdir." -Atatürk.


Söz bir, söyleyen bir.

İçerik sağlayıcı paylaşım sitesi olarak hizmet veren Pir Zöhre Ana Forum sitemizde 5651 sayılı kanunun 8. maddesine ve T.C.K'nın 125. maddesine göre tüm üyelerimiz yaptıkları paylaşımlardan kendileri sorumludur. Sitemiz hakkında yapılacak tüm hukuksal şikayetleri İletişim bağlantısından bize ulaşıldıktan en geç 3 (üç) gün içerisinde ilgili kanunlar ve yönetmenlikler çerçevesinde tarafımızca incelenerek, gereken işlemler yapılacak ve site yöneticilerimiz tarafından bilgi verilecektir.