You need to enable JavaScript to run this app.

Skip to main content

Güzel kadın BAŞINI AÇAR

Güzel kadın BAŞINI AÇAR

Administrator
Güzel kadın BAŞINI AÇAR
[Resim: 54879.jpg]

[FONT=Verdana, Geneva, Arial, Sans-serif][COLOR=#660000]Hürriyet gazetesi yazarı, Yalçın Bayer türban tartışmalarını köşesinde kaleme aldı. Atatürk devrimlerinden yola çıkan Bayer, Atürk'ün nasıl bir yol izlediğini yazdı...
[FONT=Verdana, Geneva, Arial, Sans-serif]
ATATÜRK’ün sağlığı sırasında kadınların giysisi konusunda katı davranılmadığını, hele zorla kadının başının açılmasına gidilmediğini o dönemi incelediğinizde görüyorsunuz.

1925 yılındaki kılık kıyafet devriminin bile yaratılan yeni bir anlayışla yerleştirilmeye çalışıldığı anlaşılıyor. 1919 -1928 yılları arasında birçok günlük gazeteyi tek tek taradım. Yine 1938 yılına kadarki dergileri de taradım. 1928-1931 yılları arasında Eğitim Vekáleti İstanbul Müdürlüğü tarafından yayımlanan ’Halk’ mecmuasında gördüğüm fotoğraflar dikkatimi çekti. Buradaki Halk Mektepleri’ne devam eden kadınların çekilmiş fotoğrafları var. Bunları incelediğinizde başı açık, sıkmabaş ve kara çarşaflı kadınların yan yana öğrenim gördüklerini görüyorsunuz. Gerek İstanbul’da gerekse Anadolu’nun diğer şehirlerinde bu fotoğraf aynı... Hatta diğer yıllarda da böyle...

[FONT=Verdana, Geneva, Arial, Sans-serif][COLOR=#cc0000]SOYAK’IN KİTABI

Bunun doğrulayan bilgi ise Atatürk’ün ölümüne kadar Özel Kalem Müdürlüğü’nü yapan Hasan Rıza Soyak’ın ’Atatürk’ten Hatıralar’ isimli kitabında var. Bu kitabı bir süredir ilgiyle okuyorum. Buradaki çarpıcı bölümü aynen sizlere aktarmak istiyorum. Soyak diyor ki:

"Burada şunu belirtmek isterim ki, Atatürk kadınların açılıp medeni kıyafete girmeleri için kanuni bir mecburiyet konulmasına taraftar olmamıştır; filhakika çıkarılan kanunun umumi hükmüne göre memur olan hanımlara, dolayısıyla, böyle bir mecburiyet yüklenmekte ise de, istemeyenler için, istifa ederek bu yükten kurtulmak yolu da vardı ve açık bulunuyordu." (age. C.1, s.278)

[FONT=Verdana, Geneva, Arial, Sans-serif][COLOR=#cc0000]’ZORLAMA YAPMADIK’

Hasan Rıza Soyak
konuyla ilgili olarak Fransız düşünür ve gazeteci Herriot’tan ise şu aktarmayı yapıyor:

"Atatürk’e sordum, demiş... Kadınlara peçelerini nasıl attırdınız?.. Cevap verdi; biz bu işte hiçbir zorlama yapmadık. Sadece bir gün, güzel kadınlar yüzlerini açabilirler, dedik; ertesi gün bütün kadınlar peçelerini atmışlardı." (age. C.1, s.282)

Bir bilgi de bizzat Atatürk’ün kaleminden. Yıl 1916. Bakın not defterine neler yazmış:

"Saat 9 sonraya kadar Kurmay Başkanı’yla tesettür’ün kaldırılması ve sosyal hayatımızın iyileştirilmesi hakkında sohbet; 1- Muktedir ve hayata vákıf anne yetiştirmek, 2- Kadınlara serbestisini vermek, 3- Kadınlarla bir arada bulunmak, erkeklerin ahlakı, fikirleri, duyguları üzerinde etkilidir." (Atatürk’ün Bütün Eserleri, C.2, Kaynak Yayınları, İstanbul, 1999, s.66)
Senior Member
Güzel kadın BAŞINI AÇAR
Hasan Rıza Soyak konuyla ilgili olarak Fransız düşünür ve gazeteci Herriot’tan ise şu aktarmayı yapıyor:

"Atatürk’e sordum, demiş... Kadınlara peçelerini nasıl attırdınız?.. Cevap verdi; biz bu işte hiçbir zorlama yapmadık. Sadece bir gün, güzel kadınlar yüzlerini açabilirler, dedik; ertesi gün bütün kadınlar peçelerini atmışlardı." (age. C.1, s.282)

Kadınların şu anda iktidarın oyununa geldiğine inanıyorum. İleride türbanın nasıl çarşafa döndüğünü ve bütün özgürlüklerin nasıl kısıtlandığını hepberaber göreceğiz.
İşte o zaman dizlerine vuracaklar. ATATÜRK! bize bu hakları verdi ve biz kendi ellerimizle haklarımızı kaybettik diyecekler.
Bu yüzden; çok geç olmadan herkesi uyanmaya çağırıyorum.
Cevheri satalım Zöhre Ana’dan
Dervişler ayrılmaz hüsnü rızadan
Kerbela sözleri döker Hüda’dan
Sen seni bilmezsin bilir yaradan
Senior Member
Güzel kadın BAŞINI AÇAR
bence körü körüne inanan bazı kadınlar hariç hiçbirisi kendi isteğiyle tesettüre girmiyor.
kimi kadınlarımız vardır annem gibi çocukluğundan bu yana örtünmeye alışmıştır.gelenegi görenegi odur ve belli bir yaştan sonra açılmak onlar için çok zordur zaten bu kadınlar tesettürlü degil sadece başı örtüktür.

kimi kadınlarda var tesettürlü ama kuaförden çıkmaz çok dikkat çekici giyinir süslenir abartılı makyaj yapar işte onlar sahtedir göstermeliktir. bir insan dini onu gerektiriyor diye kapanıyorsa bu şatafat niye?
islamiyette günah olan saçı açmak degil gösterişli ve dikkat çekici giyinmek,süslenmek degilmi?

bu arap özentisi kadınlar düne kadar yoktu nereden geldi?
türkiyede hep kapalı insanlar vardı kara çarşaflısıda ama bu şekilde bir tesettür anlayışı yoktu.
kim çıkardı bu icadı?
ne oluyor böyle Türkiyeye?
Atamın medeniyete ulaştırmak için ugraştığı bu ülke neden medeniyetsizliğe bu kadar özenmeye başladı?
anlamaya çalışıyorum hatta acaba bizmi haksızlık yapıyoruz diye düşünüyorum ama hayır anlamıyorum anlayamayacağım.çünkü yobaz bir düşünceyi anlamak istemiyorummm.
[COLOR="Red"]Eğer ikrar ile yola gidersen
Müminin gözünde duman gerekmez
Hak için sil süpür gönlün evini
Yükün gevher ile saman gerekmez

Ali dedikleri bir ulu kişi
Elinde var idi hüneri işi
Eğer kaldırmazsan tuttuğun taşı
Sana ondan gelen iman gerekmez

Pir Sultan Abdal'ım uğradım derde
Farksızdır sofudan, kalkmyor perde
Gör dinle, bir lokma geldi bir yerde
Sor izle, çiğ ise yemen gerekmez.
[/COLOR]

İçerik sağlayıcı paylaşım sitesi olarak hizmet veren Pir Zöhre Ana Forum sitemizde 5651 sayılı kanunun 8. maddesine ve T.C.K'nın 125. maddesine göre tüm üyelerimiz yaptıkları paylaşımlardan kendileri sorumludur. Sitemiz hakkında yapılacak tüm hukuksal şikayetleri İletişim bağlantısından bize ulaşıldıktan en geç 3 (üç) gün içerisinde ilgili kanunlar ve yönetmenlikler çerçevesinde tarafımızca incelenerek, gereken işlemler yapılacak ve site yöneticilerimiz tarafından bilgi verilecektir.