You need to enable JavaScript to run this app.

Skip to main content

Feyzi İsbasaran'ın yeni analizleri

Feyzi İsbasaran'ın yeni analizleri

Administrator
Feyzi İsbasaran'ın yeni analizleri
Feyzi İşbaşaran kimdir?
"Türk siyasetçi ve iş adamıdır. Anavatan Partisi kuruluşu çalışmalarında bulundu. Başbakan Özal'ın Başdanışmanı ve özel kalem müdürlüğünü yaptı. Ereğli Demir Çelik, VakıfBank yönetim kurulu üyeliği, Turban Turizm yönetim kurulu başkanlığı yaptı. Özal'ın Cumhurbaşkanı olmasından sonra Cumhurbaşkanı Başdanışmanı oldu.1991 Genel seçimlerinde Istanbul'dan Milletvekili seçildi. Türkiye Büyük Millet Meclisi İnsan Hakları Komisyonu üyeliği ve Başkan vekilliğni yaptı.Anavatan Partisinde Merkez Karar yönetim kurulu üyeliği, Genel Başkan yardımcılığı ve Genel Sekreterlik yaptı.2007'de Ak Parti'den Elazığ Milletvekili seçildi.Türkiye Büyük Millet Meclisi Çevre Komisyonu üyeliği yaptı.2009'da Ak Parti'de yaşadığı fikir ayrılığından dolayı istifa etti.TBMM'de Bağımsız Milletvekili olarak görev yaptı. Fenerbahçe Kongre üyesi ve Ankara-Kavaklıdere Tenis Kulübü üyesidir. İşbaşaran,Gazi Üniversitesi Ticaret ve Turizm Eğitim Fakültesi'ni bitirdi.İngilizce biliyor evli ve iki çocuk sahibi."

DEVLETİN ROLÜNÜ ÜSTLENDİNİZ VE VESAYET DEVAM EDİYOR- 1

1)Başbakan ‘Uludere emrini ben vermedim’ Başbakan Uludere emrini kimin verdiğini bilmiyorsa bu daha vahim diye bir tweet yazmıştım (Başbakan’ın Uludere’de katledilenlerin bazılarının aileleri ile Şırnak Havaalanı açılışını yaptığı iftardadaki görüşmede @feyzi_isbasaran: Başbakan ‘Uludere emrini ben vermedim’ Başbakan Uludere emrini kimin verdiğini bilmiyorsa bu daha vahim

2) Birinci maddedeki Tweeti Başbakan Uludere’de katledilenlerin ailelerin bazıları ile 580 gün sonra bir araya geldiğinde yazmıştım.Giden aileler orda da susmadı.Başbakan onları ayağına çağırdı ama onlar hesap sordular.

3) Başbakanlık bugün (30 Temmuz 2103) bir açıklama yaptı.Başbakan “Her operasyonun emrini ben vermiyorum.İlgili birimler insiyatiflerini kullanarak yaparlar” Bu inanılacak gibi değil.Yani bazı operasyonların emrini Başbakan veriyor (Gezi Parkı Direnişinde ‘Polise emri ben verdim’ gibi)Bazı operasyonların emrini kimin verdiği belli değil ve Başbakan’ın bilgisi yok!!

4) Başbakan’ın bugünkü açıklaması gerçekten dehşet verici.Süleyman Demirel’in Cumhurbaşkanı iken “Devlet zaman zaman rutinin dışına çıkar” ile aynı mantık.O dönem yaşanan faili meçhul cinayetlerin hiç biri aydınlanamadı.

5)Başbakan’ın bugünkü açıklaması kendisinin üstünde askeri vesayetin devam ettiğini gösteriyor ( Belki de gönüllü) Genel Kurmay Başbakan’ı Başbakan’a bağlı.Uludere unutturulmak, gizlenmek isteniyor.”Size kan parası verelim siz de susun” deniliyor.O annelerin vebali boynunuzda asılı kalacak.

6) 11 Yıl sonra TSK.İç hizmet yasasının 35. Maddesini değiştirmek aklınıza geldi.Değiştirdiniz ve yerine “EMASYA”yı devreye soktunuz.Değişen ne?Bilerek mi yaptınız?

7) Sayın Başbakan,Siz ve arkadaşlarınız her Uludere’yi konuştuğunuzda Pkk’nın baskın düzenlediği yerleri beraber zikrediyorsunuz.Uludere’deki katliamın sizin zikrettiğiniz katliamların karşılığı değil.

8) Sn.Başbakan,Uludere’nin Pkk ile hiç ilgisi yoktu.Orda bir asırdır kaçakçılık dediğimiz bir “Köylü sınır ticareti” yapılıyor.Bunu orda görev yapan asker biliyordu zaten.Bu köylüler hergün katırları ile karakolların önünden geçip gidip geliyorlardı.Karakol komutanı olaydan sonra “Bize sorulmadı.Sorulsaydı onların kaçakçılık yapan köylüler olduğunu söylerdik”

9) Sayın Başbakan Siz Uludere’ye gitmediniz.Yaşanan bir trajediydi ve Devlet vatandaşını bombalamıştı.Siz Genel Kurmay’ı tebrik ettiniz “Onlar pkk ile karışık kaçakçı” dediniz.580 gün sonra aileleri ayağınıza çağırdınız.Köylüler terbiyeli insanlar.(Aracılar da oldu tabi) Acılarını içine gömerek sizin iftara geldiler.Eşinizi Uludere’ye (Roboski köyü) gönderdiniz.O en acılı günlerinde eşinize en ufak bir saygısızlıkları olmadı.Siz de gidebilirdiniz.

10) Aileleri dinledikten sonra Istanbul’da iftarda konuştunuz.”Uludere’de öldürülenler de bizim canımızdı” Diye açıklama yaptınız.Ne zaman? tam 580 gün sonra!

11) Sayın Başbakan. Uludere’de katledilenlerin aileleri size geldiler ama sözlerini de sakınmadılar.Şimdi siz “Ben yapmadım O yaptı” “O” kim? Size soruluyor.Bu insanları katletme emrini siz vermediyseniz,KİM???

12) Sayın Başbakan,Genel Kurmay Başkanlığı size bağlı.Bu insanları kimin uçakları bombaladı?Kim emri verdi? Suriye mi vurdu? Biz mi? Bunu açıklığa kavuşturacak sizsiniz.

13) Sayın Başbakan,Uludere’de köylüleri bombalayan ve emri verenleri bulup yargının önüne çıkarmak boynunuzun borcu.Bunu yapmak durumundasınız.Açıklama yetmez.Bunu yapmazsanız daha çok cinayetlerin üstü örtülmüş olur!

14) Sayın Başbakan;Gerçekten Köylüleri kimin emir verip bombalattığını bilmiyorsanız, durum çok vahim.Bilip de susuyorsanız daha da vahim.Soruşturma sivil mahkemelerden alındı ve Askeri Mahkemeye verildi.Yani köylüleri bombalayanlar yargılama yapacak.Siz buna inanıyormusunuz?

15) Reyhanlı’da kaçıncı 1 numara yakaladınız bilmiyorum.Ordan da bir şey çıkmayacağı anlaşılıyor.Bu konularda açık olun üstüne gidin.Ne kadar açık olursanız o kadar inandırıcı olursunuz.Afyon’daki cephanelikte şehit olan çocukların durumu da muamma oldu gitti.Son 10 yılda Askerliğe başvuru ve istifalara bakın.Askerlikte intihar eden çocukların sayısı şehit sayısını geçti.Bunun bir izahı olmalı.

16) Sayın Başbakan hiç bir şeyin üstünü örtmeyin.Her kes adaletin önünde hesap versin.Bu sizin güvenirliğinizi arttırır.Kaybetmezsiniz.Bunu yapmazsanız güvenirliğiniz hergün erozyona uğrar.

17) Sayın Başbakan; yeri geldiğinde Grup Toplantılarınızda sağ-Sol farketmeksizin acıklı mektupları okuyup ağlarsınız.Ağlatıyorsunuz da.Reyhanlı,Uludere,Afyon’daki cephane patlaması,Gezi Parkı eylemlerinde hayatını kaybedenlere nasıl duyarsız kalabilirsiniz?!

18) Sayın Başbakan;Yine bir Grup toplantınız vardı, o gün de Sıvas’ta yakılarak katledilen insanlarımızın yıl dönümüydü.Tek kelime etmediniz.Onları anmak ve Rahmet okumak çok mu zordu? O katliamı yapanların avukatları partinizden Milletvekili oldu ve TBMM’de de olmadık küfürler ediyor.Her defasında af edip sırtını sıvazlıyorsunuz.Sonra da “Alevi Açılımı” diyorsunuz.Onun için inandırıcı olamıyorsunuz.

19) Gezi Parkı Dşrenişi olaylarında Biri polis 6 kişi hayatını kaybetti,11 kişi gözünden oldu,yüzlerce yaralı.Onlara da rahmet okumak zor muydu? Sadece duvardan düşerek hayatını kaybeden polise rahmet okuyup ailesi ile igilendiniz.Diğeğerlerinin anneleri-Babaları yok muydu? Duvardan düşerek hayatını kaybeden polisimiz için de “Polisimizi öldürdüler” dediniz.Ailesi “Hayır oğlumuz vurulmadı, duvardan düştü” diye açıklama yaptı.”Camide içki içtiler” “Başörtülü kardeşimizi tartakladılar” Bunlar da doğru çıkmadı.

20) Sayın Başbakan; Ne kadar kızmış olmuş olursanız olun.Neticede ortada öldürülen insanlarımız var ve siz polise emri ben verdim diyorsunuz.Bu nasıl olur? Bundan sonra sizin emir verdiğiniz operasyonlar ve faili belli olmayan operasyocular mı olacak?

21) Sayın Başbakan;Siz sanki Türkiye’de hiç bir şey olmamış gibi Başka ülkeleri kurtarıyorsunuz.Mısır’a hepimiz üzüldük.Kim darbeyi destekler ki?Ama öyle anlatıyorsunuz ki,darbe Mısır’da değil Türkiye’de olmuş gibi.

22) Sayın Başbakan;Mısır’da darbe olduğundan beri hergün bağırıyorsunuz “AB-ABD nerde?” AB temsilcisi Caterina Ashton bugün Mısır’daydı.(30 Ağustos 2013) Mursi,Müslüman Kardeşler,Darbeyi yapan yeni yönetim ve Muhalfet’le görüştü.

23) Sayın Başbakan;Mısır’da Siz arabulucu olamaz mıydınız? Mursi tarafı,Darbeciler ve muhalefet de sizi istemedi.Çünkü siz taraf oldunuz.AB’yi istediler.Mursi en üst yöneticisini Avrupa’ya gönderdi ve AB’nin aracı olmasını istedi.AB’de arabulucu oldu.

24) SayınBaşbakan;Aynı şeyi Filistin’de yaptınız.Gazze ve Ramallah diye ikiye böldünüz.Gazze’de Hammas’ı desteklediniz.Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas da ABD ve İsrail’e yanaşmak zorunda kaldı.Filistin Başbakanı “Tayyip Erdoğan’ın Gazze’ye gelmesini istemiyoruz” diye açıklama yaptı.Bakın bugün (30 Ağustos 2013) Filistin-İsrail New York’ta masaya oturdu.Nerdesiniz?

25) Sayın Başbakan;Sadece Temmuz ayında Irak’ta 800 kişi öldürüldü.Hiç bir demecinizi duymadım.Suriye’de kan akmaya devam ediyor!Suriye’de rolümüz bu mu olmalıydı? Suriye ile diplomatik ve komşuluk çerçevesinde arbulucu olabilirdik.Bu kadar kan da akmazdı.Tam tersini yaptınız. 24 ülkeden terör gruplarını sınırımızda konuşlandırdınız ve savaş iyice kızıştı.Bu arada sınır güvenliğimiz diye bir şey de kalmadı.Rojawa’da ( Resulyan) PYD (PKK) ya destek verdiniz, Pyd ile çarpışan El Nusra (El Kaide) Somali’de silahı bize doğrultarak mesaj verdi.

26)Sayın Başbakan;Suriye konusunu çok şahsileştirdiniz.Tayyi Erdoğan-Beşar Esad kavgasına döndü.AB,ABD ve Arap ülkeleri bundan rahatsız oldu.Araplar sizi neden Arap dünyasının lideri yapsın? Bunun mantığı var mı? Ancak müslüman ve bölgedeki dostlarımız olabilirler.

27) Sayın Başbakan; AB,ABD,Arap ülkeleri oturdu düşündü bir karar verdi.2014 Başkanlık seçimine kadar Esad ile devam.Seçimi kaybederse gidecek.ABD-AB ve Arap ülkeleri Beşar Esad’ın bu sözünü kabul etti.Beşar Esad tekrar aday olacak.BM seçimi denetime alacak.Beşar kaybederse gidecek.Kazanırsa, uzlaşmaya varılacak.

28) Sayın Başbakan; AB,ABD kızıyorsunuz “Mısır’da olana neden darbe diyemiyorsunuz” Aynı soruyu 12 milyar dolarla Darbeye destek veren S.Arabistan Kralı ve Körfez Emir’lerine söyleyemiyorsunuz.

29) Sayın Başbakan; Yani Kral’dan çok Kralcı,Arap’tan çok Arap mı Olduk? Mısır’a ancak diplomasi ile arabuluculuk yaparak yardım edebilirdik.Müslüman Kardeşlere burdan gaz vererek Mısır’ı daha da içinden çıkılamaz hale getiriyorsunuz.Neticede,Mısır halkına bir faydamız olmuyor.

30) Sayın Başbakan;Hergün saatlerce Tv’lerde bize ders veriyorsunuz.Kendinize de millete de yazık ediyorsunuz.İnandırıcılık bir defa gitti mi, geri gelmez.Kapıdan çıktığınız an Tv’ler yayını kesiyor ve her anınızı canlı veriyor.Mesela,İngiltere veye herhangi bir AB üyesi bir ülke’nin başbakanı sizin yaptığınızı yapsa,yemin ediyorum o ülke haklarının hepsi hastahanelik olur.Size bunu söyleyen olmuyor mu?

31) Sayın Başbakan;Korkmayın,ne sizi silah zoru ile devirmek isteyen var ne de öyle bir örgütler var.Seçimden seçime demokrasi bitti.Demokratik tepkileri normal normal karşılayıp ve hoşgörülü olmalıydınız.Siz gençlerle “Hangi meydan büyük” kavgasına girdiniz.Tabi ki kaybettiniz.Taksim meydanı dünyanın her yerinde bir direniş simgesi oldu.Kazlıçeşme de Kazlıçeşme o kadar.CNN,BBC ve diğer tv’lere kızıyorsunuz. “Neden Kazlıçeşme mitingimi vermiyorsunuz” Gerçekten çok gülünç.Sizin mitingleriniz dünya için haber değil.Siz istiyorsunuz ki Türküye’deki Televizyonlar gibi her anınız canlı verilsin.Dünyada böyle bir komedi yok.Siz bunları söyledikçe,Demokrasi ile idare edilen ülke liderleri nezdin de iyice itibar kaybediyorsunuz.

32) Sayın Başbakan; Sizin dediğiniz % 50′im var seçimi bekleyin devri bitti.İki seçim arasında da insanların demokratik hak ve özgürlük arayışı olacak.İktidar her ülkede var, muhalefet ve düşünce, düşünceyi ifade etme hürriyeti sadece Demokrasi ile idare edilen ülkelerde var.

33) Sayın Başbakan; Sizin dediğiniz “Çoğunluğun demokrasisi” Çoktan bitti. “Katılımcı demokrasi” dönemi yaşanıyor.Demokrasilerde insanlar memnuniyetsizliklerini seçim sandığını beklemeden de ortaya koyabilmeli.Polis şiddeti uygulamayın emin olun hiç bir şey olmaz.İnsanlar hak ve özgürlük taleplerini meydanlarda söyler giderler.Bunu teminat altına almak da sizin göreviniz.

34) Sayın Başbakan; Güvenlik eksenli politikalarla Demokrat olamazsınız.Demokrasi eksenli ülke güvenliği önceliğiniz olmalı.Polisten yakanızı kurtarın.Her demokratik tepkinin üstüne polis şiddeti ile gitmeyin.Bunu ODTÜ’de yaptınız.Siz ODTÜ kampüsüne gittiğiniz günün sabahında 3000 polis Üniversiteyi kuşattı.Siz Akşam 6′da gittiniz.3000 polisin karşısında sadece 200-300 öğrenci vardı.Üniversite savaş alanına döndü.Hocalarını da azarladınız “Sizin yetiştirdiğiniz öğrenciler de bu kadar olur” Size bağlı Rektörlere talimat verdiniz ve bazı üniversiteler ODTÜ’yü ve öğrencileri kınayan açıklamalar yaptılar.Bu açıklamayı yapan Galatasaray Üniversitesi öğretim üyeleri ve öğrenciler isyan etti.Rektörü makamında hapsettiler.Rektör özür dileyerek kurtuldu.Şimdi Eylül’de üniversiteler açılacak.”Üniversitelerde özel güvenliği kaldıracağım.Üniversitelere Polisi sokacağım” diyorsunuz.Nasıl bir ateşle oynadığınızın farkında mısınız?

35) Sayın Başbakan; Sizin Devlete karşı vatandaşı koruyan bir duruşunuz vardı.Öyle iktidar oldunuz.Şimdi siz kendiniz şikayetçi olduğunuz o Devlet oldunuz.Tv,Gazeteleri susturdunuz.Gazeteler ve Tv’ler garip şekilde el değiştiriyor.Yazı yazacak gazeteci bırakmadınız.Bu yetmedi, sosyal medyayı (Twitter ve Facebook) nasıl sustururum ile uğraşıyorsunuz.Başkent Belediye Başkanı’nız Twitterde tam bir alay konusu.Sahte takipçilerle bir hesap oluşturmuş saldırmadık kimse kalmadı.Aynen, taksi dolmuşçular ve Belediye otobüsleriyle size miting yaptırdığı gibi.Melih fırsatları iyi değelendirir.Zor anınızı yakaladı verdiği bu destekle (Aslında köstek) tekrar adaylığını garantiletilemek istiyor.İyi olur, aday gösterin kaybederek gider.

36) Sayın Başbakan; Bugün yaptığınız açıklama ile Süleyman Demirel gibi Devleti “rutinin” nin dışına çıkardınız.Çok ama çok yazık.Böyle anılacaksınız!!! Halkı “Ülkeyi kim yönetiyor” şüphesine düşürdünüz.Bir Başbakan ülkesinin bir yerinde bombalanarak katledilen vatandaşlarının sorumlularını nasıl bilmez?!!!

Dün bunları (30 Temmuz 2013) madde madde yazarken şöyle bir ironi yapmıştım: Bitti mi? Uyuyacağız diyenlere.Evet bitti.Size iyi gecelerSmile)

140 karakterle tam anlatamamıştım.Genişletere yeniden yazdım.Umarım faydalı olur...

İçerik sağlayıcı paylaşım sitesi olarak hizmet veren Pir Zöhre Ana Forum sitemizde 5651 sayılı kanunun 8. maddesine ve T.C.K'nın 125. maddesine göre tüm üyelerimiz yaptıkları paylaşımlardan kendileri sorumludur. Sitemiz hakkında yapılacak tüm hukuksal şikayetleri İletişim bağlantısından bize ulaşıldıktan en geç 3 (üç) gün içerisinde ilgili kanunlar ve yönetmenlikler çerçevesinde tarafımızca incelenerek, gereken işlemler yapılacak ve site yöneticilerimiz tarafından bilgi verilecektir.