]Başbakan Erdoğan, tam bir işgal komutanı edasıyla ’çok yakında Şam’a giderek Emevi Camii’nde namaz kılacağız’ diye kükredi. Erdoğan, şu anda Şam’a gidemiyor. Suriye ona yasaklı. Bir zamanlar baş tacı edildiği, İslam âleminin lideri olarak karşılandığı Suriye’yi ’düşman ilan edeli beri’, Suriye’nin isyancılarına kucak açalı beri Şam’ı ve Emevi Camii’ni sadece rüyasında görüyor.

]Ve her gece rüyasından korkuyla uyanıyor. ’Suriye’nin özgür evlatları’ diye kucak açtığı çeteler Halep’te bozguna uğrayalı beri, hararetle beklediği zafer, uzak dağların ardından bir türlü gelmeyeli beri, bir zamanlar ’dostum’ dediği bir Müslüman’ı Amerika’nın emriyle ’düşman’ ilan edeli beri korkunç bir moral bozukluğu ve yılgınlık var üzerinde.

]Emevi Camii’nde namaz kılma isteği giderek büyüyen bir hayal olarak her yerini kuşatıyor ama sadece ’hayal olarak’ kalıyor.

]Bu saatten sonra Erdoğan, Emevi Camii’nde namaz kılsa ne olur kılmazsa ne olur?

]Ortada, Arap Baharı diye taşeronu olduğunuz pis bir savaşta ölen binlerce Müslüman’ın kanı varken, Emevi Camii’nde ne namazı kılacaksınız ki?
]Şükür Namazı mı?
]Zafer Namazı mı?
]Binlerce masum sivilin kanı üzerinde ne namazı bu?
Neyin şükrü, neyin zaferi?
]Reyhanlı’da savaşa karşı çıkan bir vaaz edip ’eğer sizden iki topluluk savaşırsa arasını bulun’ ayetini okuyan imamı görevden alan bir hükümetin başbakanı olarak Emevi Camii’nde ’barış namazı mı kılacaksınız?’
]Suriye’de savaş bütün hızıyla devam ediyor. Suriye’yi yok edip İsrail’in güvenliğini sağlamak isteyen Batılı emperyalistlerle kol kola vererek, Esad’ı devirmeye çalışan ve bunu ’Müslümanları zulümden kurtarmak adına’ yapan bir başbakanın ’namaza’ sığınması ne garip.
]Ola ki Esad düşerse zaferler nasıl kutlanacak biliyor musunuz?
]’İsrailliler Havra’ya koşup dua edecek, Hıristiyan haçlı dünyası kiliseye koşup istavroz çıkaracak, büyük müttefik Erdoğan ise ’Emevi Camii’nde namaz kılacak!’
]Şu ’kutsal ittifakın güzelliğine bakar mısınız?’
]Şu anda Suriye halkının en az yüzde 70’i Esad’ın yanında yer alıyor. Zaten halkın desteği bu kadar yüksek olmasaydı Esad şimdiye kadar yüz kere devrilmişti. Yakın çevresindeki siyasetçi ve bürokratları para ile satın almalarına rağmen bu halk desteği Esad rejimini ayakta tutuyor. Geri kalan yüzde 30’un ise küçük bir kesimi ’Suriye Özgür Ordusunu’ destekliyor. Yani Esad’a karşılar ama ’isyancılara da sıcak bakmıyorlar.’
]Esad’ı devirerek Şam’a girseniz bile bu defa yüzde 70 gibi bir çoğunluğun nefretine maruz kalarak, kılacağınız namaz, namaz olmaktan çıkar.
]Kan üzerinde, nefret üzerinde, kin üzerinde namaz olmaz.
]Bir ülkeyi etnik olarak, mezhep olarak, toprak olarak bölerek gidip o ülkenin camisinde ne yüzle alnınız secdeye koyacaksınız?
]O secde sizden razı olur mu?
]Bırakın Şam’ı, bırakın Emevi Camii’ni siz gidin de Beytüşşebap’taki Merkez Ulu Cami’de namaz kılın.
]Önce kendi ülkenize hâkim olun da sonra Emevi Camii’ni düşünün.
]Yarın konumuz yine Başbakan, bu defa ’Suriye’de olanlar tıpkı Kerbela’ sözünü irdeleyeceğiz.