Yukarıdaki başlığa bakıp, “kim bu başbakan?” diye düşünmeye başladınız bile değil mi? Tahmin edin bakalım… Hugo Chavez mi? Hayır, bilemediniz. George W. Bush? O zaten olamaz değil mi? Peki, Ehud Olmert? Hayır, o da değil. Peki ya Angela Merkel? O da değil. Peki ya kim?

Tabii ki kudretli, haşmetli, konuşmaya geldiğinde mangalda kül bırakmayan, halkını azarlamaya geldiğinde ağzını sonuna kadar açan Kasımpaşalı Başbakanımız Tayyip Erdoğan.

Neden mi?

Anlatayım:

Tarih: Ocak 2004

Yer: New York AJC (Amerikan Yahudi Komitesi) HSBC Binası

Tayyip Erdoğan Amerika’daki Yahudi lobisinin en önemli isimleri ile birlikte… Ne işi olur Erbakan’ın antisemitik geleneğinden yetişmiş Tayyip Erdoğan’ın Yahudilerle?

Erbakan’ın antisemitik geleneğinden yetişmiş Tayyip Erdoğan’a Yahudi Cemaati tarafından, cemaatin en önemli ödüllerinden biri verilecek.

AJC (Amerikan Yahudi Komitesi), Tayyip Erdoğan’a, Yahudilere büyük yardımları dokunan kişilere verdiği “Cesaret Ödülü”nü layık görmüş.

AJC Başkanı, Erdoğan’ı öven bir konuşma yapıyor ve ödülü takdim ediyor. Herkes alkışlıyor. Peki bu ödül kimlere veriliyor?

Amerikan Yahudi Komitesi, Amerika’nın en önde gelen ve etkin Musevi lobilerinin başında bulunuyor. Amerika’da 33 merkezi bulunan komite, özellikle İsrail’e hizmet eden ve edeceğine inanılan devlet adamlarına ödül veriyor.

Ödül tüm dünya basınında “Erdoğan, Yahudi Kongresi’nden cesaret ödülü alan dünyadaki tek Müslüman devlet adamı” olarak bahsediliyor.

Kısa adı AJC olan Amerikan Yahudi Kongresi’nden, 2004 yılı Ocak ayında New York’taki HSBC binasında düzenlenen törenle “Cesaret Ödülü” nü alan Tayyip Erdoğan sonra bir de kısa konuşma yapıyor. Bakın neler diyor:

“Türklerle Yahudiler’in yüzyıllar içinde yoğrulan dostluk ve güven ilişkilerinin yeni dünyadaki yansımasını burada gördük. Türkiye ile İsrail arasındaki dostluk, anlayış ve güven temelindeki ilişkiler daha da geliştirilebilir. Ortadoğu’da salt askeri güç kullanımıyla çözüm bulunamaz. Türkiye üzerine düşeni yapmaya hazır.”

Peki, Türkiye’nin üzerine düşenler ne? İsrail’e hizmet mi?

Durun durun daha bitmedi.

İsrail’e bu kadar hizmet eden bir insana tek ödül mü layık görülür? Tabii ki hayır!

İkinci ödül kimden?

İkinci cesaret ödülü de Amerika’daki etkin Musevi lobilerinden olan Anti Defamation League’den (ADL).

Bu ikinci cesaret ödülü ne için?

Bu da 2. Dünya Savaşı’nda Türk diplomatların Museviler’in hayatını kurtarmasından dolayı “İlgi Göstermeye Cesaret Etmek Ödülü” olarak verildi.

Peki, neden Tayyip Erdoğan’a?

Çünkü Erdoğan daha önce, kısa adı CSIS olan Uluslararası Araştırma ve Strateji Merkezi’ne giderek burada Yahudilerle ilgili “cesaretli” konuşmalar yapmıştı.

Bu ödülleri alan Musevi olmayan tek Başbakan.

Tayyip Erdoğan’a “cesaret ödülü” veren “American Jewish Congress” (AJC) adlı kuruluş, WJC’ye bağlı. Theodore Herzl tarafından Dünya Musevileri’ni bir “ulusal yurda” kavuşturma amacıyla 19. yüzyıl sonunda kurulan “World Jewish Congress” (WJC), İsrail devletini kurmakla amacını gerçekleştirmiş bir Yahudi teşkilatı. Daha önce AJC tarafından 10 kadar kişi ödüle lâyık görülmüştü; bunlar arasında İsrailli veya Musevi olmayan tek Müslüman devlet adamı Tayyip Erdoğan.

Başlığı okuyup cevabı Tayyip Erdoğan olarak duyunca “yok canım ne cesareti” demiştiniz değil mi? Bakın Başbakanımız Yahudiler için ne kadar da “cesaretli” bir insanmış.

Ancak o gün bu ödülleri alırken mutluluğu gözlerinden okunan Tayyip Erdoğan, bugünlerde Gazze için eşi, hanımefendileri Emine Erdoğan’la birlikte timsah gözyaşları döküyor.

Tayyip Erdoğan gözyaşı döküyor; Konya 3’üncü Ana Jet Üssü’nde İsrail uçakları tatbikat yapmaya devam ediyor. Tayyip Erdoğan gözyaşı döküyor, İsrail’le ikili ticaret ve askeri anlaşmaları devam ediyor.

Emine Erdoğan gözyaşı döküyor; AKP Kadın Kolları Filistin için göbek atıyor. Yaşanılan katliam o kadar gerçek ki bu ortaoyununa tahammül etmek imkânsızlaşıyor. Timsah gözyaşları işe yaramıyor, canımız yanıyor!

Öfke ise… insanlığın, anneliğin, çocukların içinde büyüyor …