[COLOR="#000000"] [FONT=System]Dört Takla da Atsanız Aleviler Size Asla İnanmaz’


Başbakan olarak İktidara geldiğiniz ilk günden itibaren Alevilere her türlü hakareti yapacaksınız,Başbakan RTE
saldıracaksınız, inkar edeceksiniz, kin ve nefret söylemleriyle tehdit ederek, hedef
göstereceksiniz, meydanlarda yuhlattıracaksınız, sonra da yüzünüz kızarmadan, utanmadan
"Alevilik; Hz. Ali'yi sevmekse, ben de Hz. Ali'yi seviyorum, ben dört
dörtlük Aleviyim"Dört takla da atsan, aleviler sana inanmaz!

diyeceksiniz. Bunu da o engin teolojik bilginize ve entellektüel birikiminize dayanarak kameraların
önünde başbakanlık endamıyla ve her zaman gurur duyduğunuz barbar Ebu Suud endamıyla
söyleyeceksiniz. Oysa birazcık tarih ve teoloji bilgisi olan herkes bilir ki; Hz. Ali'yi sevmenin yolu
"Can" olmaktan, insan-ı kämil olmaktan geçer. Ayrıca kimse başbakandan Alevi olmasını
istemedi, böyle bir talebi, beklentisi de olmadı, olamaz da. Önemli olan insan olabilmeyi
becerebilmektir.

Bozuk plak gibi sürekli Alevilere nasıl inanmaları gerektiğini, nasıl ibadet etmeleri gerektiğini
işaret edeceksiniz, bu da yetmezmiş gibi Aleviler içerisinde çatışma yaratarak, bölmeyi
amaçlayan o hinliğinizden de vaz geçmeyeceksiniz. Biz sizin o naylon Alevilerinize, naylon Alevi
kurumlarınıza benzemeyiz. Siz devletin tüm olanaklarıyla, imkanlarıyla kendinize yalakalık
yapacak, kendi menfatleri doğrultusunda başka amaçları, hedefleri olmayan, ruhlarını bile
satabilecek kişilerlerle Alevileri ayıracağınızı, parçalayacağınızı sanıyorsanız, her zaman olduğu
gibi yine yanılacaksınız. Dört takla da atsanız, Aleviler size asla inanmaz’ Çünkü geçmişiniz de,
siciliniz de bozuk ve arızalı. Tamir edilebilmesi ise imkansız.

Siz Hz. Ali'yi severek dört dörtlük bir Alevi asla olamazsınız. Aleviler sizi kabul etmez. Aleviler sizi
düşkün ilan etmek istese bu da mümkün değil, çünkü düşkün olabilmek için önce insan olmak
gerek. Gezi Parkı Direnişine tomalarla, gaz bombalarıyla, coplarla saldıran, demokratik yollarla
haklarını arayan gencecik insanları öldüren, gözlerini çıkartan, göz altına alan, tutuklayan ve tüm
bu olanların emrini bir diktatör ruh haliyle "ben verdim" diyerek, orantısız güç kullanan kolluk
güçleriyle övünen, gurur duyan, koruyan, kollayan, sanki bir savaş kazanmış gibi zafer naraları
atan, coşan, kükreyen biri asla bizden olamaz.

Geride bıraktığımız son iki hafta içerisinde Alevileri yine gündeminize alarak günah çıkarırcasına
sahte gülücükler saçıyorsunuz. O sahte gülücüklerinizle bizi asla asimile edemeyeceksiniz,
başaramayacaksınız bunu. Biliyoruz; yaptığınız abuk sabuk işlerle yine sıkıştınız ve gündemi
değiştirmek istiyorsunuz. Ama her zaman olduğu gibi yine yüzünüze gözünüze bulaştırdınız.
Türkiye halklarına yaşattığınız tüm bu olumsuzluklara rağmen sizi hem kutluyor, hem de tebrik
ediyoruz. Neden mi? Kameralar karşısında söylediğiniz bir söz, beş dakkika sonra yalanlanan tek
başbakansınız. Bu konuda dünya başbakanları arasında zirvedesiniz. Şampiyonlar liginde
oynamayı hak ediyorsunuz. Hakkınızı da vermek lazım değil mi?

Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu
19 Temmuz 2013