Dikkat çeken birliktelik
AKP ve AB türban, laiklik, azınlıklar ve Kıbrıs gibi konularda aynı tutumu paylaşıyor.
AKP'nin kapatılması konusunda ortak strateji izledikleri Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi'nin (AKPM) bildirisinin ardından ortaya çıkan AKP ve AB'nin türban, laiklik, azınlıklar ve Kıbrıs başta olmak üzere çok sayıdaki konuda neredeyse aynı tutumu paylaşmaları dikkat çekiyor.
AKPM Başkanı Lluis Maria de Puig, geçen hafta AKP'nin kapatılması istemiyle açılan davaya Türk heyetinin kendilerinden bildiri yayımlamalarını istediğini açıklamıştı. Puig, bir televizyon programında "Bilmenizi isterim ki bu talep Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi"ndeki Türk heyetinden geldi" demişti. Puig'in açıklamalarının ardından AKP'nin istediği bildiri, 370 parlamenteri bulunan AKPM'den yalnızca 21 imzayla çıkmıştı. AKP iktidarı ve AB, başta laiklik olmak üzere bugüne kadar pek çok konuda ortak strateji izlemişlerdi.
Bir süre önce Türkiye'ye gelen AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso laiklikle ilgili endişeler konusunda şunları söylemişti:
"Din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması önemli. Teokrasiye karşıyız. Devletin değil, ama halkın dini olacaktır. Bireyler ateist de olabilir. Burada bireyin haklarına saygı gösterilmesi önemli. Herkesin inancına saygı gösterilecek. Laiklik bir dinmiş gibi insanlara empoze edilemez. Laiklik, dinin yerini alamaz."
Barroso, AKP hakkında açılan kapatma davasına da şaşırdıklarını belirterek "Hukukun üstünlüğü ve demokrasi çerçevesinde karar verilmesini umuyoruz" diyerek Anayasa Mahkemesi'ne telkinde bulunmuştu.
AB Komisyonu'nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Olli Rehn de Anayasa Mahkemesi'nin iddianameyi kabul etmesinden kaygı duyduğunu belirterek "Bu davada haklı bir durum görmüyorum" demişti. Rehn'in bu açıklamayı, AB gayri resmi dışişleri bakanları toplantısı için Slovenya'ya giden Dışişleri Bakanı Ali Babacan ile görüşmesinden sonra yapması dikkat çekmişti.
Ayrıca bu toplantıda da AB Dışişleri Bakanları'nın "Yasal bir değişiklik yapıp yapmayacaklarını" sormaları üzerine, geniş kapsamlı bir anayasa değişikliğinin Türkiye'nin gündeminde bulunduğunu anımsatmış ve "Siyasi partilerin kapatılması ve diğer konularla ilgili olarak Kopenhag Kriterleri ile uyumlu bir anayasa hedefliyoruz" ifadesini kullanmış, Babacan'ın bu sözleri AB yetkilileri tarafından da oldukça olumlu karşılanmıştı.
Türbanda da AB'ye sığındılar
AKP iktidarı, türbanla ilgili anayasa değişikliği konusunda da AB'ye sığınmıştı. Ali Babacan, Kriter dergisine verdiği söyleşide türbanla ilgili anayasa değişikliğini AB reformu olarak göstermişti.
Cumhuriyet
"Atatürk büyüktür, ruhu Ali dir"