You need to enable JavaScript to run this app.

Skip to main content

Devrimin İnce Gülü

Devrimin İnce Gülü

Senior Member
Devrimin İnce Gülü
YILMAZ GÜNEY
[Resim: guney18gx4.jpg]

Yılmaz GÜNEY 9 eylül 1984 de aramızdan ayrılmıştı...

Her mektubuna Sevgili diye başlayan kara yağız bir adam yaşadı bu ülkede, ülkesini ve yeryüzünde nerede olursa olsun ezilen insanı yaşamının her anına kadar kutsamış, bu uğurda ölmüş, ölmü göze almayı da bir aşk saymış bir adam.

''Hasretin,yüreğimin sadık bir bekçisidir Sevgili"
diyecek kadar sevgi ve sadakat dolu;

Yeni, güzel,sevgi dolu ve eşitlikçi bir dünya kurabilme umudu ancak O ve O'nun gibileri hatırlamakla başlayacak.


Biyografisi

Asıl adı Yılmaz Pütün'dür. Yoksul bir işçi ailesinin çocuğu olan Yılmaz, Adana`daki ortaöğretim yıllarında tarlalarda çalıştı ve bunun gibi türlü işler yaptı.

Bu arada yazınla da ilgilendi, öyküler yazdı. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde öğrenimini sürdürürken Atıf Yılmaz'la tanıştı. senaryo yazarlığı, yönetmen yardımcılığı ve oyunculukla sinemaya girdi. İlk filmi, senaryosunun yazımına katıldığı ve rol aldığı Bu Vatanın Çocukları (1958) oldu.

1960'ların ikinci yarısında sessiz, üzgün bakışlı ama haksızlığa katlanamayan bir adam, giderek milyonlarca izleyiciyi peşinde sürükleyen bir halk kahramanı oldu ve sinemanın çirkin kral'ı olarak anılmaya başlandı.

Yılmaz Güney oynadığı filmlerde haksızlığa uğramış halktan insanları canlandırdı. Güney, yapımcılığını, yönetmenliğini, senaryo yazarlığını ve oyunculuğunu üstlendiği Seyit Han/Toprağın Gelini (1968) filmiyle ileride kendi adıyla anılacak olan film türünü ortaya çıkardı. Bu filmde, sevdiği kıza kavuşmak için tüm kötüleri tek tek ortadan kaldıran, ama sonunda bilmeden sevgilisini de öldüren bir yalnız kahramanı canlandırıyordu. Daha sonraki dönemlerde, genellikle Spagetti Westernler ile benzerlik gösteren bazı filmlerde rol aldı; bu tür filmleri yazdı ve yönetti. Bu açıdan, Türk Sineması'nın en özgün kişilerinden biri olarak görülmektedir.

Güney, sonraki Aç kurtlar (1969), Umut (1970), Umutsuzlar (1971), Acı (1971), Ağıt (1971) gibi filmlerinde ülke gerçeklerine değinen ve ezilen insanı odak olarak alan bir anlatım geliştirdi. Yaşamı olanca gerçekliği içinde yansıtmaya çalışan bu sinema, bir yönüyle 2. Dünya Savaşı sonrasında İtalya'da gelişen Yeni Gerçekçilik Akımı'nı, bir yandan da geleneksel halk destanlarını anımsatmaktadır.

Güney, 1974'te yönettiği Arkadaş'ta ve daha sonra hapse girdiği için Şerif Gören tarafından tamamlanan Endişe`de (1974), gene hapse girdiği için sadece senaryosunu yazdığı, Zeki Ökten tarafından yönetilen Yol`da (1982), ölümünden önce yurdışında yönettiği son filmi Duvar`da (1983) kendine özgün tema ve anlatım biçimlerini geliştirerek uyguladı. Yurtdışına çıktıktan sonra kurgusunu yapıp gösterime çıkardığı Yol, 1982 Cannes Film Şenliği`nde Kayıp (Missing) adlı filmle birlikte büyük ödül olan Altın Palmiye'yi paylaşarak Türk sinemasına tarihinin en önemli ödüllerinden birini daha getirdi.

1974 yılında Yumurtalık Savcısı'nı öldüren Güney, 24 yıla mahkum oldu. 1981 sonunda izin alarak ayrıldığı Isparta Cezaevi'ne dönmeyen Güney, daha sonra Fransa'ya sığındı. TC uyruğundan çıkarıldı. 9 Eylül 1984'te kanserden öldü ve orada toprağa verildi.


Filmleri

Duvar (1983)
Yol (1982)
Arkadaş (1974)
Zavallılar (1974)
Baba (1973)
Ağıt (1971)
Umutsuzlar (1971)
Acı (1971)
Vurguncular (1971)
İbret (1971)
Kaçaklar (1971)
Yarın Son Gündür (1971)
Canlı Hedef (1970)
Umut (1970)
Piyade Osman (1970)
Yedi Belalılar (1970)
Aç Kurtlar (1969)
Bir Çirkin Adam (1969)
Pire Nuri (1968)
Seyyit Han (Toprağın Gelini) (1968)
Bana Kurşun İşlemez (1967)
Benim Adım Kerim (1967)
At Avrat Silah (1966)
Cevheri satalım Zöhre Ana’dan
Dervişler ayrılmaz hüsnü rızadan
Kerbela sözleri döker Hüda’dan
Sen seni bilmezsin bilir yaradan
Son Düzenleme: 10/05/2008, 23:47, Düzenleyen: TURNA.
Senior Member
Devrimin İnce Gülü
Yılmaz Güney'in sevdiğim şiirlerini paylaşmak istiyorum;

Sevgi ve Sen...
Sevgi ne demek bilen varmı,
Nerden bileceksiniz sevgiyi,
Sevgiden anlarmısın, benim gibi,
Sevgiyi severmisin, benim gibi,
Ama nerden bileceksinki sen sevgiyi,
Benim kadar sevseydin sevgiyi,
Belki o zaman anlardın sevginin önemini



Bu Alemde Kral Tanımam!

Sen hiç ölümün gölgesinde özgürlügü yaşadınmı
Bir garibanın elinden tutupta hiç kadere rest çektinmi
Alçağın adisine ispiyoncusuna kurşun yağdırdınmı
Dedim ya gülüm ben bu alemde kral tanımam

Sen zevkini sefanı sürerken ben hayat okulunu okuyordum
Sen elin cilalı mermer taşlarında kibar beylerlen dans ederken
Ben hergün azraillen dans ediyordum
Dedim ya gülüm ben bu alemde kral tanımam

Sen sıcak yatağında rahat uyurken
Ben ise parçalanmış vucudumun acısıyla mahkeme duvarlarına
Yaslanmış,gelmeyi bilmiyen karanlığı bekliyordum
Dedim ya gülüm ben bu alemde kral tanımam

İdam sehpasında bir mahkum yaşamayı ne kadar çok istiyorsa
Bende seni o kadar çok seviyorum..
Aşıma katmadım haram,güzel çirkin aramam
Yanlış yapanı tanımam... bu senin içinde geçerlidir gülüm
Dedim ya gülüm ben bu alemde kral tanımam..!


Kim

Kimdir… Sardunyayı, yasemini
Ve hanımelini sevmeyen
Kimdir… Gül fidanlarını kıran
Akşam seflarına saldıran
Kimdir… İncir kuşlarını
Kumruları yok sayan
Kimdir… Erik ağaçlarından
Kiraz ağaçlarından
O ağaçların çiçek açmalarından korkan
Kim…
Cevheri satalım Zöhre Ana’dan
Dervişler ayrılmaz hüsnü rızadan
Kerbela sözleri döker Hüda’dan
Sen seni bilmezsin bilir yaradan

İçerik sağlayıcı paylaşım sitesi olarak hizmet veren Pir Zöhre Ana Forum sitemizde 5651 sayılı kanunun 8. maddesine ve T.C.K'nın 125. maddesine göre tüm üyelerimiz yaptıkları paylaşımlardan kendileri sorumludur. Sitemiz hakkında yapılacak tüm hukuksal şikayetleri İletişim bağlantısından bize ulaşıldıktan en geç 3 (üç) gün içerisinde ilgili kanunlar ve yönetmenlikler çerçevesinde tarafımızca incelenerek, gereken işlemler yapılacak ve site yöneticilerimiz tarafından bilgi verilecektir.