You need to enable JavaScript to run this app.

Skip to main content

Cosi fan Tutte! "Kadınlar Böyle yapar!" W. A. Mozart

Cosi fan Tutte! "Kadınlar Böyle yapar!" W. A. Mozart

Senior Member
Cosi fan Tutte! "Kadınlar Böyle yapar!" W. A. Mozart
W. Amadeus Mozart
"Cosi fan Tutte!"
"Kadınlar böyle yapar!"


Allah'ım, Allah'ım, Allah'ım "opera" bir tutku!!!

Ateş böceğinin ateşe olan tutkusu gibi bir tutku!!!

Tanrım, Tanrım, Tanrım "opera" bir ihtiyaç!!!

Toprağın suya duyduğu ihtiyaç gibi bir "ihtiyaç"!!!

Varolabilmesi için "varlığın" "yokluğa" duyduğu ihtiyaç gibi bir ihtiyaç!!!

Tiyatrodaki sözlerin ruhu, müziğin ruhuyla birleşiyor ve yepyeni bir sanat dalı çıkıyor ortaya...

Ne ailemde ne de eşrafımda operaya özel ilgisi olan hiç bir kimse yok. Ne çocukluğumda ne de lise yıllarımda, televizyon ya da radyolar dışında, hakkında bir bilgi sahibi olmuşluğum, hatta tam anlamıyla bir opera seyretmişliğim dahi yok...

Ancak tesadüfen dahi olsa, bir kez tanıştığınızda, çok geçmeden vazgeçemeyeceğiniz bir tutkuya dönüşüyor opera...

Ankara devlet opera ve balesinin opera sahnesinde seyrettiğim hayatımdaki ilk opera olan "Midas'ın Kulakları" operasından beri virtüözünden opera sanatçısına kadar içinde bulunanlara imrendiğim opera sanatını ayakta tutmak, yaşatmak amacıyla onun iyi bir izleyicisi olmaya çalıştım, bir çok operayı seyredebilme imkanı buldum ya da yarattım.

Ankara devlet opera ve balesinin sahneye koyduğu bu değerli operalardan birisi de dün akşam izleme imkanı bulduğum, Wolfgang Amedious Mozart tarafından bestelenen ve ilk kez 26 Ocak 1790 tarihinde Viyana'da sahnelenen Cosi fan Tutte!(Kadınlar böyle yapar!) adlı operaydı.

Bu değerli operanın konusu iyi bir Tanrı kulunun ona uymadığı takdirde günahkar bir kula dönüştüğü, dünyamızda uğruna kimi zaman kanların döküldüğü "sadakat"ti...

Sadakat, sadakat dediğimiz...

Tanrı'nın kulundan beklediği,
Ademin her doğuşunda önemini kavrayıp kavramadığının denendiği,
Fehat'ın uğruna dağları deldiği,
Dünyanın aslında uğruna dönüp durduğu,

"Öz" değil midir bu "sadakat"?

Varlığın özü,

"Yaşamın özü" değil midir "sadakat"?





Aşağıda devlet opera ve balesi genel müdürlüğü web sitesinden ve aynı kurumun Cosi fan Tutte! adlı opera için çıkartığı broşüründen edinilen bilgiyi bulabilirsiniz.

Karakterler
Fiordiligi : Napoli'de yaşayan Ferrara'lı bir genç kız
Dorabella :
Fiordiligi'ninkız kardeşi
Guglielmo :
Subay, Fiordiligi'nin sevgilisi
Ferrando :
Subay, Dorabella'nın sevgilisi
Despina :
Genç kızların oda hizmetçisi
Don Alfonso:
Yaşlı bir filozof
Askerler ve Hizmetçiler

[FONT=Times] Birinci Perde

[FONT=Times] Birinci Sahne : [FONT=Times] İki yakışıklı subay Ferrando ve Guglielmo, yaşlı şakacı dostları Don Alfonso ile bir lokantada yemek yerken görülürler. Aralarında kadınların sadakati konusunu tartışmaktadırlar. Her iki delikanlının sevgilileri olan iki kız kardeş Fiordiligi ve Dorabella’nın sadakatinden emindirler. Kızların şerefini yeminle, hararetle savunurlar. Aralarındaki trio boyunca Don Alfonso her ne kadar onları şüphelendirmemeye çalışırsa da yine kadınların sadakatsiz olduğu fikrindedir. (La mia Dorabella capace on éWink. Don Alfonso ikinci bir Trio’da fikrini açıklar. “kadınların sadakati ve aşkı Mısır’daki Sfenks’e benzer!” tartışma “kadını erkekler bilemez…” cümlesinin şakacı dost tarafından ısrarlı tekrarıyla sona erer. İki delikanlı ve Don Alfonso yüz zekina’ya bahse girerler. Hangi taraf iddiasını ispat ederse parayı o alacaktır. Gençler kazanacaklarından emindirler. Hatta bu parayla sevgililerine güzel bir serenad yaptırmayı kararlaştırırlar.

[FONT=Times] İkinci Sahne : [FONT=Times] Gece, Napoli körfezine bakan bir villanın terası. Parlak ay ışığı her tarafı gündüz gibi aydınlatmakta, deniz de yansımaktadır. Fiordiligi ve Dorabella zarif bir düetle sevgililerini anmakta, onların henüz gelmemiş olmalarından duydukları sabırsızlığı belirtmektedirler. (Ah guarda, sorella) Bu sırada Don Alfonso gözükür, subayların aldıkları emir gereğince birliklerine gideceklerini, kendilerine veda etmek üzere dışarıda beklediklerini bildirir. Bu kararlaştırılmış bir oyundur. Sözde her iki subay kıt’alarıyla şehirden gideceklerdir. Uzaktan askerlerin marşı duyulur. İçeri giren subaylar büyük bir acıyla kızlara veda ederler (Soave sia il vento), her gün mektup yazacaklarına söz vererek sevgililerinin gözyaşları arasında ayrılırlar. Don Alfonso gülerek sahneyi seyretmektedir. Asker korosu tekrar duyulur. Subaylar çıkınca iki kız ağlayarak birbirlerinin kollarına düşerler. Don Alfonso bu acı gösteriye inanmamakta, içinden gülmektedir.

[FONT=Times] Üçüncü Sahne : [FONT=Times] Bahçeye bakan büyük bir salon. Elinde bir tepsiyle giren Despina iki kaprisli hanımından yakınır, kendisi gibi bir hizmetçinin bu durumda ne kadar güçlük çektiğini anlatır (Che vita maledetta). Dorabella üzüntülü bir halde girer. Sevgilisinin yasını tutmakta, büyük operalardaki aryalara benzeyen şarkısında terkedilmiş kalbindeki acının ancak ölümle soğuyabileceğini söylemektedir. (Smanie implcabili) Fakat hizmetçi Despina Dorabella ile aynı fikirde değildir. “Erkeklerde sadık kalb ne gezer?” diyerek iki kızın içine ilk şüpheyi sokar. Bu sırada Don Alfonso girer. Yanında iki arkadaşını getirmiştir. Bunlar görünüşte iki sakallı yabancı fakat aslında kıyafet değiştiren Ferrando ve Guglielmo’dur. Sözde her ikisi de kızları görmüş aşık olmuşlardır. Ferrando güzel bir arya ile duygularını açıklar (Un aura amorosa). Kızların aklı giden sevgililerindedir, onlara olan aşkları kaya gibi sağlamdır. İki delikanlı Don Alfonso’ya sevinçle göz ederler. İddiayı kazanmışlardır. Fakat Don Alfonso emin değildir. Beklemelerini söyler.

[FONT=Times] Dördüncü Sahne : [FONT=Times] İki genç kız ay ışığında sevgililerine olan hasretlerini keman ve flütlerin tatlı eşliğiyle açıklamaktadır. (Ah! Che tuta in un momento) Bu sırada iki yabancı bahçeye girerler, aşkları reddedilmiştir. Birer şişe zehir çıkararak içerler. İki kız dehşet içinde kalmışlardır. Biraz sonra kıyafet değiştirerek hekim kılığına girmiş olan Despina ile Don Alfonso girerler. Sahte doktor manyetizma ile gençleri diriltir. (Questo e quel pezzo) Kızlar iki yabancının, daha doğrusu iki subayın yaşadıklarını görünce pek sevinirler, perde parlak bir ansambl ile kapanır.

[FONT=Times] İkinci Perde

[FONT=Times] Birinci Sahne : [FONT=Times] Kızların evinde bir oda. Despina’nın küçük bir şarkısı duyulur: “on beş yaşına gelmiş kızlar erkekleri çekmeyi bilmelidirler…” (Una donna a quindici anni). Kızlar bu sözleri dikkatle dinlemektedirler. Nişanlılarını yeni aşıklarının sakallarına değişmeye az kalmıştır. Don Alfonso gelerek yeni sevgilerinin onları kıyıda beklediğini haber verir.

[FONT=Times] İkinci Sahne : [FONT=Times] Kıyıda iki gencin söyledikleri tatlı serenad kızları onlara büsbütün yaklaştırmıştır. (Secondate aurette amiche). İkisi de delikanlılara yürürler, Don Alfonso ve Despina bir kenarda onları seyretmektedirler. İlk zaferi Guglielmo Ferrando’nun nişanlısı Dorabella üzerinde kazanır, bir aşk düetinde birleşirler. Öbür yanda Ferrando Fiordilligi’yi kandırmaya çalışmaktadır. Kız nazlanmakta, Ferrando bahsi kazanacakları umuduyla için için sevinmektedir. Fiordilligi güzel bir arya ile Guglielmo’nun aşkına ihaneti reddeder (Ah! İo veggio). İki delikanlı uzaklaşırlar. Dorabella kıvançla dans etmektedir, aşık olmuştur. Guglielmo döner, yavaşça Don Alfonso’ya yaklaşarak bahsi kazandıklarını söyler. İhtiyar kabul etmez, beklemek gereklidir.

[FONT=Times] Üçüncü Sahne : [FONT=Times] Kızların evinde bir oda. Gençler tekrar gelmişlerdir. Ferrando Fiordilligi’yi kandırmaya çalışmaktadır, aşkını kabul etmezse bir manastıra kapanacaktır. Kız sonuçta delikanlının kolları arasına düşer. O zaman erkekler birbirlerine bakarak hiddetle söylenirler SadCosi fan Tutte – Bütün kadınlar böyle yaparlar ).

[FONT=Times] Dördüncü sahne : [FONT=Times] Kızların evinde düğün hazırlığı yapılmaktadır. Bir tarafta nişanlılar, diğer tarafta Don Alfonso ile bu defa noter kılığına girmiş olan Despina bu mutlu olayı kutlamak üzere toplanmışlardır. Bu sırada dışarıdan askerlerin marşı duyulur. Don Alfonso sözde telaşla pencereye koşarak bağırır: “eyvah, şimdi ne yapacağız?” Delikanlılar hemen dışarı fırlamışlardır. Biraz sonra her ikisi de kıt’aların başından dönmüş gibi, subay kılığıyla girerler. Sonuçta gerçek açıklanır. İki genç nişanlılarına yarı kızgın, yarı sevgiyle bakmaktadırlar. O zaman Don Alfonso şu sözlerle ortalığı yatıştırır: “Onlar bütün kadınların tabiatı olan her şeyi yaptılar.” Sevgililer barışır, birbirlerinin kollarına düşerler. Perde mutlu bir sekstetle kapanırken Alfonso felsefesini yapar: “kadınlar yalnız zayıf değil, iyi tarafı da vardır. İnsan her şey gibi kadının daha iyi tarafını görürse mutlu olur!” (Fortunato I’uom).


[FONT=Times] Kaynaklar [FONT=Times] : [FONT=Times][FONT=Times] 1.) Aydın Büke “İki Dahi, Üç Opera” (Uvertür)
[FONT=Times] Boyut Kitapları Müzik Dizisi 2, 1998;
[FONT=Times] 2.) Faruk Yener “100 Opera” (Konu)

Kaynak: https://secure.dobgm.gov.tr/ESER/eser0463b.htm




"Tarih yazmak, tarih yapmak kadar önemlidir. Yazan yapana sadık kalmazsa değişmeyen hakikat insanı şaşırtacak bir nitelik alır."

Mustafa Kemal ATATÜRK


Ali Rıza Bey babam ise
O Zübeyde anam ise
Al bayrağım kanım ise
Koymam ahtını Zöhre Ana
M. K. ATATÜRK

İlim ilim bilmektir
İlim kendin bilmektir
Sen kendini bilmezsin
Ya nice okumaktır
Yunus Emre
Senior Member
Cosi fan Tutte! "Kadınlar Böyle yapar!" W. A. Mozart
Öncelikle, operanın başladığının habercisi olan Mozart'ın uvertüründen, başladığı andan itibaren anlatılmaz bir keyif aldığımı ve ünlü dahiye olan hayranlığımın daha da arttığını belirtmek isterim. Çok geçmeden benim gibi diğer dinleyicileri de içine almayı başaran uvertür (giriş müziği), dinleyicinin konuya olan ilgisini ve dolayısı ile de konsantresini arttırarak daha opera başlamadan onu, "etken bir izleyici" olmaya teşvik ediyor.

Uvertürün sonunda perdenin açılmasıyla parlak ışıklarla aydınlatılan açık renkli dekor, izleyiciyi 21. yüzyılın hızlı, vahşi dünyasından 18. yüzyılın dingin, huzurlu dünyasına götürmeyi rahatlıkla başararak, onun Pazartesi akşamını evde televizyonun karşısında geçirmek yerine opera sahnesine gelerek ne güzel bir iş yaptığını düşünmesini sağlıyor.

Oyun başladıktan sonraki ikinci sahnede kızkardeşler Fiordiligi ve Dorabella'nın kendilerinden ayrılan sevgilileri için "mükemmel" sesleriyle söyledikleri zarif düet ise, bir izleyici olarak benim, herşey gibi opera'nın ve operadaki bu eşsiz seslerin yaratıcısı olan Yüce Yaradanın "mükemmelliğini" bir kez daha farketmemi sağlıyor...

Kendi alanlarında, en az kız kardeş rolündeki sanatçılar kadar kaliteli olan diğer karakter oyuncularının sesleri dışında oyunculardan özellikle erkek sevgililer ve hizmetçi kız Despina'nın mimik ve jestlerinin komikliği, oyunda kullanılan kostümlerin oynanılan zamana uyumluluğu ve şıklığı, vitüözlerin ustalığı, oyunun merak uyandıran Lorenzo Da Ponte'nin kaleme aldığı konusu, oyunun sahnelendiği opera binasının tarihi dokusu da insanı etkileyen diğer etmenlerden bir kaçı...

En çok etkilendiğim ise bu operanın sahnelendiği zamanlar olan, aldatmanın gerçekten de artık doğal sayılmaya başlandığı Barok döneminde, tam da dönemin özelliklerini içeren ve yapılanın yanlışlığını güzel bir hikaye ve besteyle çarpıcı bir şekilde ortaya koyan bu oyunun insanları, onları incitmeden, doğru yola çağırmayı adeta kendine görev edindiği gerçeği idi.

Ne diyeyim, iyi ki Lorenzo Da Ponte böyle bir komik operayı bundan yaklaşık 218 sene evvel kaleme almış, iyi ki Mozart böyle bir komik operayı bestelemiş, iyi ki opera severler için Ankara'nın gözbebeği olan opera sahnesi yapılmış, iyi ki böyle dünya çapında kaliteli sesleri olan opera sanatçıları yetiştirilmiş ve iyi ki "Cosi fan Tutte!" o opera sahnesinde 21 Nisan 2008 tarihli Pazartesi günü akşamı oynanmış... Smile
"Tarih yazmak, tarih yapmak kadar önemlidir. Yazan yapana sadık kalmazsa değişmeyen hakikat insanı şaşırtacak bir nitelik alır."

Mustafa Kemal ATATÜRK


Ali Rıza Bey babam ise
O Zübeyde anam ise
Al bayrağım kanım ise
Koymam ahtını Zöhre Ana
M. K. ATATÜRK

İlim ilim bilmektir
İlim kendin bilmektir
Sen kendini bilmezsin
Ya nice okumaktır
Yunus Emre

İçerik sağlayıcı paylaşım sitesi olarak hizmet veren Pir Zöhre Ana Forum sitemizde 5651 sayılı kanunun 8. maddesine ve T.C.K'nın 125. maddesine göre tüm üyelerimiz yaptıkları paylaşımlardan kendileri sorumludur. Sitemiz hakkında yapılacak tüm hukuksal şikayetleri İletişim bağlantısından bize ulaşıldıktan en geç 3 (üç) gün içerisinde ilgili kanunlar ve yönetmenlikler çerçevesinde tarafımızca incelenerek, gereken işlemler yapılacak ve site yöneticilerimiz tarafından bilgi verilecektir.