HP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, cemevlerinin ibadethane statüsüne karşı çıkarak, ’kırmızı çizgimizdir’ diye açıklama yapan Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez'e tepki gösterdi. Çakırözer, ’Cemevlerinin statüsü konusu Alevilerin karar vereceği bir konudur. Başka kimse bu konuda karar veremez. Başka birinin onlar adına ibadethane belirleme yetkisi ne insani olarak, ne de yasal olarak mümkün değildir.’ dedi.

Diyanet İşleri Başkanlığı'nın vermiş olduğu fetvaları da eleştirine Çakırözer, ’Hangisini eleştireceğiz biz artık yetişemiyoruz. Bakın geçen hafta da Diyanet İşleri Başkanı bir 'kırmızı çizgi' açıklaması yaptı ve 'cemevlerinin ibadethane statüsü kırmızı çizgimiz' diyerek buna karşı çıktı. Bu konuda Eskişehir Hacı Bektaş Veli Vakfı Başkanı İsmail Kılıç ile Hacı Bektaş Veli Derneği Başkanı Kamer Ali Durur ortak bir açıklama yaparak kendisini protesto ettiler.’ ifadesini kulandı.

CHP'li vekil, sözlerini şöyle sürdürdü: ’Alevi kardeşlerimiz Peygamberimiz Hazreti Muhammed ve Ehl-i Beyt'in yolundan ayrılmayan bir toplumdur. Cemevlerinin ibadethane olup olmadığına karar verme yetkisi sadece Alevi kardeşlerimize aittir. Başka birinin onlar adına ibadethane belirleme yetkisi ne insani olarak, ne de yasal olarak mümkün değildir.’ .

Cemevleri ve caminin birbirinin alternatifi olmadığını aktaran Utku Çakırözer, ’Cami de ibadethanedir. Ancak cemevi de Aleviler öyle istiyorsa tabi ki ibadethanedir.’ diye konuştu.

Alevi toplumunun haklı taleplerinin hayata geçirilmesi için Meclis'te çalışma yapacaklarını da dile getiren Çakırözer, cemevlerinin ibadethane statüsünün yanı sıra, 'zorunlu din dersleri' konusunda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları doğrultusunda gereken mevzuat değişikliklerinin yapılmasının da takipçisi olacağını sözlerine ekledi. (Cihan)

birgun.net

Cemevi peygamberimiz ve Ehlibeyti zamanında ibadet ettikleri tek ibadethanedir...

O dönemde Damevi olarak geçerdi. İlk Damevini yapan Pir de İsmail Peygamberdir...

Camiler ise Ehlibeyt şehit edildikten sonra emeviler tarafından Cemevine alternatif olarak yapılıp islama sonradan girmiş ve geçmişten bu yana siyaset yapılan islam dışı bir ibadethane olmuştur...

O yüzden camilerin ibadethane statüsü bir kez daha gözden geçirilip islam dışı bir ibadethane olarak değerlendirilmesi lazımıdr...

Ancak sünni kardeşlerimiz illa da bizim ibadethanemiz camidir derlerse o zaman saygı duyarız camiler ibadethane olarak kalabilir...