]Prof. Filiz, kuran kurslarındaki yaş sınırının kaldırılmasını yorumladı.

] kurslarında ilköğretim 5. sınıfı bitirme şartının kaldırılması çabasını yorumlayan Prof. Filiz, pedagojik açıdan çocuklara zarar verebilecek kursların yalnız laikliğe değil, İslam tarihinin parlak dönemlerindeki geleneğe de aykırı olduğunu belirtti.

Akdeniz Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi’nde İslam felsefesi dersleri veren Prof. Dr. Şahin Filiz, yaz Kuran kurslarında “ilköğretim 5. sınıfı bitirme” şartını kaldıran yasa tasarısının pedagojik açıdan çocuklara zarar vereceğini vurguladı.

Filiz, yaz Kuran kurslarının pedagojik açıdan tutarlı bir mantığı, rasyonel bir dayanağı ve bilimsel bir değerinin olmadığını kaydetti. Kursların koşullandırma, salt inandırma ve boyun eğdirmeye dayalı olduğunu ifade eden Filiz, “Kurslar, yalnız laikliğe değil, İslam tarihinin parlak dönemlerindeki geleneğe de aykırıdır. Bilimsel değeri yoktur çünkü Kuran’ı yüzünden okumayı öğretmek ve öğrenmek, onun içe-riğine ilişkin hiçbir yarar getirmez” dedi.

Filiz, tasarının yasalaşması durumunda küçük çocukların pedagojik açıdan uğrayacağı zararlar hakkında da şu bilgileri verdi: “Çocuklar, çok küçük yaşlardan başlayarak itaate ve boyun eğmeye zorlanmaktadırlar. Türk toplumuna, onun ulusal değerlerine yabancılaşmaktadırlar. Atatürk ilke ve devrimlerinin ruhuna, Cumhuriyet Türkiyesi’ne karşı en iyimser ifadeyse, umursamaz bir psikoloji içine itilmektedirler.”

Kuran kurslarına ilköğretim 3. sınıf öğrencilerinin dahil edilmesiyle dinsel rüşt yaşının 10’a indirileceğini, bunun İslamiyetin sorumluluk için belirlediği yaşla arasındaki farkın 5 yaş olacağını ifade eden Filiz, “Bakan Faruk Çelik bunun farkında mıdır, yoksa yaz Kuran kursları için neredeyse anaokulu düzeyine kadar yaygınlaştırılmış yaz kursları programı mı düşünmektedir? 10 yaşından itibaren çocuklarımızı İslamiyetin bile yükümlü kılmadığı ‘bilgi’ ve ‘eğitim’le yüz yüze getirmek, ‘Din farz kılmıyorsa, biz kılarız’ demekten başka bir şey değildir” diye konuştu.


Haber: Cumhuriyet

]Eğitimle ilgili artık laikliğe uygun ne kaldı ki küçük yaşda kuran kursu da laikliği delsin. Atatrk'ün eğitim ile ilgili en büyük isteği eğitim birliği idi. Oysa bugün cemaatçilerin ve de tarikatçıların ellerinde bir sürü okullar var ve bu okullar kendi idolojik hedeflerine göre dersler veriyor. Yani devlet okulunda başka, diğer okullarda başka şeyler öğretiliyor. Bundan daha laikliğe zarar verebilecek ne olabilir ki...