Birileri Zöhre Ana'nın kerametlerine inanmıyormuş !.. Kimmiş O birileri ?

Biz O birilerini tarihten tanıyoruz merak etmeyin!..

Tarih ; hakikâtleri haykıran ve bu uğurda herşeyi göze alan yeri geldiğinde can cömertliği yapmaktan geri durmayan peygamberle, evliyalarla hatta bilge insanlarla ve bilim adamları ile doludur...

Felsefenin en büyük filozofu Sokrates neden idam edildi?
Ortaçağ karanlığında Bilim adamı olan Galileo Engizisyon mahkemelerinde neden yargılanıp ölüme mahkum edildi?
Resmi İslam tarihi peygamberlerin başına gelen korkunç olaylarla doludur.
Tanrı’yı çıkarları için malzeme olarak kullanan Romalılar, papazlar düzenlerini eleştiren Hz. İsa’yı çarmıha mahkum etmediler mi?
Firavun’un teokratik düzenine meydan okuyan Hz. Musa ülkesinden sürülmedi mi?
Yusuf peygamber kör kuyulara atılmadı mı?
İbrahim peygamber ateşe atılmadı mı?
Hak'kın yeryüzündeki temsilcisi, son peygamber Hz.Muhammed Mustafa'yı da güllü yollar beklememişti !.. Onu öldürmek için, soyu Ehlibeyti bitirmek için çabalamadılar mı?
Hz.Üseyin; Ömer, Osman, Sıddık'ın Ehlibeyt düşmanlığından dolayı o korkunç zulümlere uğrayıp "Allah şehidi" sıfatını almadı mı?
Pir Sultan Abdal, Osmanlı'nın haksızlıklarına, Yezidleşen, Emevileşen o pislik düzenine karşı çıktığı ve Hz.Ali'den yani ŞAH'tan ödün vermediği için idam edilmedi mi?

Bakın birileri geçmişte bugün milyarlarca insanın inandığı Hıristiyanlık ve Müslümanlık gibi dinlerin peygamberlerine neler yapmışlar?

Bu peygamberlerin, evliyaların mucize ve kerametlerine o dönemde yaşayan insanlar inansalardı soruyorum size Hz.İsa çarmıha gerilir miydi?

Hz.Üseyin, 72 pareye bölünüp o mübarek başı gövdesinden ayrılır mıydı?

Pir Sultan Abdal, bildiği gerçekleri egemenlerle uzlaşarak topluma bildirseydi, ŞAH'ından taviz verseydi o dar ağacına gönderil miydi?

Birileri Zöhre Ana'nın kerametlerine inanmıyormuş !

Yaşayan Tek Ehlibeyt Evliyası Pir Zöhre Ana'nın getirdiği mesajın gücü karşısında bocalayan, menfaatlerini kaybedeceklerini düşünen bazı Aleviler, sarıklı sakallı Yezidler önce mesaj getirenin, batından ses verenin kişiliğini hedef aldılar. Onu küçük düşürmek, itibarsızlaştırmak için onun bir ’ üfürükçü, muskacı ’ olduğu propagandasını yaptılar. Bunun için kutsal ittifaklar kurdular, gizli toplantılar yaptılar, insanları satın aldılar, yalancı şahitler buldular, uydurma müfeştiş raporlarıyla Zöhre Ana-Ali vakfını kapattılar !..

Ama "Güneş balçıkla sıvanmaz" canlar. Ehlibeytin temeli Hak Muhammed Ali ise ki öyle o zaman kimse Ehlibeyti susturamaz. Mürşid Zöhre Ana, otuz yılı aşkın süredir Hakkın bildirmek istediği tüm hakikâtleri ne pahasına olursa olsun uzlaşmadan, eğilip bükülmeden,insanların bildiği veya bildirdiği şekilde değil Hakkın emrettiği şekilde topluma aktarmakla görevlidir.

Gerek geçmişin, gerekse günümüzün egemenleri, kendilerinin doğru yolda olduğunu kelle sayılarıyla, geçmiş atalarıyla ve evliyalaştırdıkları ’ hocalarıyla, dedeleriyle ’ kanıtlamaya çalışırlar. İşin tuhaf yanı, halka kör taklitçiliği benimsetenlerin ön safında yer alanlar dini liderlerdir. Şeytan evliyaları; saltanatlarını ayakta tutan cehaleti, çeşitli dini terimlerle kurumlaştırarak kitleleri Ehlibeyt'ten ve O’nun gönderdiği Yaşayan Ehlibeyt Evliyasından, bildirdiği mesajdan uzak tuttamın gayreti içerisindeler...

Kuşkusuz Pir Zöhre Ana, bütün bu menfi gayret içerisinde olanların baş hedefidir. Geçmişte Ehlibeytin kurucularını baş hedefe alanlar ve Ehlibeyte kastedenler aynı zamanda Ehlibeyti sevenleri de hedef tahtasına almışlardır. Her türlü riski göze alarak Ehlibeyt yanında yer alan inançlı insanlar tarihin her döneminde çetin bir sınavla karşı karşıyadır. Toplumdan aforoz edilmek, Akrabaları tarafından reddedilmek, Ekonomik sıkıntılar içerisine sokulmak, inançsızların -Yezid zihniyetli inançsızlar kastedilmektedir- hakaret ve işkencesine uğramak. Ezilmek, sürülmek, öldürülmek; ama gerçeği savunmaktan yılmamak... Ehlibeyt Evliyaları ve beraberindekiler, kendilerine yöneltilen tüm saldırı kampanyaları karşısında din ve inanç özgürlüğünü savundular. Menfaatlerini düşünen dini liderler ve düşünce konforları bozulan insanların kopardıkları yaygara ve estirdikleri "terör" , karanlıklarını ışığın aydınlığından korumaya yetmeyecektir.

Aşk ile..

zohreana | web.tv
Pir Dilinden | Yaşayan Tek Alevi Piri Zöhre Ana

Kalplerde iman bitip güman dolunca, Allah'ın ışığı da söner....Pir Zöhre Ana

Bir Evliyanın ışığında aydınlanmak, Onun çizdiği yola yürümeye çaba göstermek, Onun kerametlerine şahit olmak O Evliyanın varlığını kabul etmek tamamen bir nasip kısmet işidir...

Bir insan eğer Evliyanın kerametlerine inanmıyorsa, bir Evliyaya sırtını dönüyorsa bu onun bir meziyeti değildir. Bu tamamen Hak tarafından kendi varlığının bir Evliya bedeninde insanlığa göstermesi sırasında o insana kendi varlığını kabullenmesini kısmet etmemesindendir...

Böyle bir durumda ne mutlu Evliya'nın yanında yer alanlara. Ne mutlu Evliyanın ışığını, ilmini ve kerametlerine şahit olup inanlara...


Pir Zöhre Ana bizleri yolundan, izinden, ışığından ve güzelliklerinden mahrum etmesin...

Zaten o birileri inanmasın da çetrefilli düşüncesiyle gel gitleriyle kafasindaki oluşturduğu profil
hiç de iç açıcı değildir.Durum böyle olunca da inanc yok olur.O kapı herkese açılmaz nasip de
olmaz.Birileri kapiyi diştan çalacak ki içten ses olup açılsın. Allahim Pirimizi başimizdan eksik etmesin
kalplerimize de güman vermesin.

birileri ZOHRE ANA nin kerametlerine inanmiyormus konusuna bende cevap vereyim ;kardesim inanmak mecburiyetinde degilsiniz ben sahsen inaniyorum ve inaniyorumki butun forum uyelerimiz de ayni kalpten gonulden inancimiz var çok sukur , peki dedelere cuppelilere sariklara ha birde sakallilara inanoyorlar da eh peki bunlarin kerametleri nerelerinde cahiller !dogru aslinda kor gozlerin gordugu cuppeler sariklar sakallar iyi ise yariyor ki bu tip ler de kendilerine alet etmisler ,baka baka doysunlar kandirilsinlar eyvallah , konuya saygilarimla

O birileri her zaman vardı ve hep var olmaya devam edecekler. İnsanlar bir gerçeğin eteğinden tutunabilmenin kendilerine nasip olmasını isteyecekken , bunu dileyip bunun için yürekleri yanacak iken o yüreklere ikiliği, fesatlığı koyarak bu yolun güzelliklerinden eksik kalıyorlar.

Her dönemde evliyasını yok sayan, evliyasını bir insanmış gibi haşa degerlendiren, aklınca ölçüp tartmaya çalışan insanlar olmuş, fakat o birileri yüzünden hiç bir zaman yol sürülmekten vazgeçilmemiştir. O zamanlar Pir Sultan asılırken izleyenler kimler ise, mavya Hz Ali ve ehlibeytini katlederken kollarını birleştirip kayıtsız kalanlar kimler ise, bugünlerde yolun değiştirilmesini kuzu gibi görmezden gelen, kendi çıkarları uğruna Ali'yi aleviliğin içinde bulamayan, yolunu yolsuzluğa tercih edenler aynı kişidir.

Yaşayan Pir'ini yok sayan, bu Pir yol için gövdesini evlatlarını taşın altına koymuş iken onu çirkince değerlendiren, içlerinin pisliğini pervasızca dillerine vuran bu insanların geçmişteki "yol yoksunu" insanlardan bir farkı yoktur.

Hiç bir Pir'in , Zöhre Ana'nın da sizin inancınıza ihtiyacı yoktur.Keramet arama cürretine düşmüş iseniz zaten olan olmuş iş işten geçmiştir.

O kadar insan vardır ki keramet görsede anlamayan, görmezden gelen. Durumun özeti; Önemli olan keramet yaşamak değil, yaşadığı bu kerameti görebilmek... Pir'lerin asılması kesilmesi, yok edilmeye çalışılıp yok edilememesi, her dönem Allah TARAFINDAN ışıklarının yanmaya devam etmesi de aslına bakarsanız keramet değilmidir?

Gelen aynı giden aynı
Zöhre Ana Şahlar Şah'ı
Ali'yi arama başka kapıda
Tüm gerçekler Zöhre Ana'da

Birileri Ana'mın kerametlerine inanmıyormuş da ne oluyormuş yani başları göğe mi eriyormuş?
yoksa şeytanın düzeni daha mı cazip geliyormuş? nefislerine mi güç yetiremiyorlarmış? mercimek kadar akılları ile hazımsız nefisleriyle mübareği yorumlamayı bıraksınlar da kendilerine baksınlar kör ışıgı görmüyor diye güneş inkar edilemez