Türkiye Alevi-Bektaşi-Kızılbaş dünyasını rahatsız eden ’belediye cemevleri ve kültür merkezlerini’ gündeme taşımak ve laiklik karşıtı bu uygulamaya son verilmesi için siyasi partiler ile belediye başkanlarının dikkatine sunmak ve çözüm bulmak için çağrımdır.
Alevilerin inanç, kültür, eğitim, erkân, sosyal hizmet ve muhabbetlerinin merkezi olan cem evleri (meydan evi, dergâh), bugüne kadar devletin kamu mülkiyeti olarak hizmet vermemiştir.
Dolayısıyla, cem evlerinde inançsal, sosyal, kültürel hizmetler için devletten ya da belediyelerden izin alınmaz. İlgili kamu kurumlarının denetimine kapalı değildir, ama kamu kurumlarının da malı olamaz. Aleviler, din, vicdan, inanç, düşünce özgürlüğü ve laiklik ilkesine olan bağlılıkları nedeniyle bir inancın devletleştirilmesine ya da cem evlerinin mülkiyetinin ve kullanılmasına dair yetkinin ve sorumluluğunun yerel yönetimlere bırakılmasına karşıdır.
Sadece bu nedenle de değil: Alevilik devletleşmek isteyen ya da devlet kurumlarının mülkiyetine ve icazetine bağlı bir inançta değildir. Bu nedenle, alevi toplumu; aleviliği ve cem evlerini kamu mülkiyeti haline getiren -getirmeye çalışan- asimilasyoncu, popülist siyasi uygulamaları, inanç özgürlüğü ile laiklik adına utanç olarak görür. Alevi-Bektaşi-Kızılbaş toplumu kendi inancını özel alanda, kendi hak lokmaları ile rızalık ve razılık ilkesine göre yaşamaktadır. Bunun da böyle kalmasını savunur.
En büyük Alevi ocağı ve cem evleri belediyelerdir! Fakat günümüzde, asimilasyon politikalarının, siyasi yatırımların ve oy istismarın sonucu olarak, bazı belediyeler, cem evlerini adeta birer kamu mülkiyeti ve hizmeti kapsamına sokmaktadır.
Hem mülkiyeti hem de yönetimi belediyelerde olan cem evleri var! Örneğin, Çankaya Belediyesi Pir Sultan Abdal Cem Evi’nin mülkiyeti ve burada verilen hizmetlere dair söz, yetki ve karar Çankaya Belediyesi’ne aittir. Cem evinde belediye personeli çalışır. Selçuk ilçesinde bulunan cem evi arazisi, Alevi Kültür Dernekleri’ne tapulu olmasına rağmen; üzerindeki cem evi hakkındaki her türlü tasarruf, yönetim ve cem evi anahtarı Selçuk Belediyesi’ne aittir. Antalya Konyaaltı Cem Evi aynı konumdadır! İzmir’de Bornova, Çiğli, Aliağa, Konak Gültepe cem evlerinin de mülkiyeti, yönetimi ve görevlileri belediyeye ait olup, Alevi inanç ritüelleri ile hizmetlerinin belediye iznine tabi kılındığı yerlerdir. Türkiye’de buna benzer birkaç cem evi daha mevcuttur.
Mülkiyeti belediyelere, kullanım hakkı protokolle Alevi kurumlarına verilen cem evleri de var!
Narlıdere, Urla, Seferi Koçhisar ve Türkiye’deki bazı belediyelerde ise, cem evlerinin mülkiyeti belediyelere ait olup, 49 ya da 25 yıllığına imzalanan protokollerle kullanım hakkı Alevi kurumlarına bırakılmıştır. Alevilerin belediyelerden izin almadan, protokoller imzalamadan cem evlerine sahip olması ve burada inançsal, sosyal, eğitim ve kültürel hizmetleri veremiyor olması, Alevi toplumuna ve kurumlarına karşı süregelen tarihsel güvensizliğin ve popülist istismar politikalarının dışavurumundan başka bir şey değildir.
Tuhaf olan ise, örneklerini verdiğim tüm bu cem evleri CHP belediyelerine aittir. Sosyal demokrasinin evrensel ilkeleri, laiklik ve inanç özgürlüğü konusunda en hassas olması gereken CHP’li belediyelerin ve CHP Genel Merkez yönetiminin, Alevilerin ibadet yeri olan cem evlerini laiklik ilkesi gereği, Alevi toplumuna ve kurumlarına devretmesi gerekirken, kamulaştırması, mülkiyeti ve yönetimi üzerindeki tüm söz ve yetkileri elinde toplaması utanç duyulması gereken popülist ve istismarcı politikadır. Bir inancın inananlarına ve onların ibadet yerlerine, belediyelerin şekil vermeye çalışması, kullanımına dair ise mülkiyetçi ve siyasi tasarrufta bulunması hiçbir insani, vicdanı ve hukuksal ölçüye sığmaz.
https://www.birgun.net/haber/belediyeler...i-1-265472
Belediyeler ve cemevleri - 1
Konu Sahibi / Yazar
donanma44
Kategori / Forum
Alevi Haber
Yorumlar / Cevaplar
0
Okunma / Görüntüleme
8035
Belediyeler ve cemevleri - 1
Konuyu Okuyanlar: 1 Ziyaretçi