![[Resim: zekeriya-ozos.jpg]](http://www.bhaber.net/upload/resimler/haber/zekeriya-ozos.jpg)
Bekir Öztürk yazdı - "Sivil insanlara terörist muamelesi yapmak, insanlık açısından alçakça bir pervasızlıktır." Bu sözler, Mehmet Haberal ya da Mustafa Özbek'e ait değil. Bu sözlerin sahibi Başbakan Tayyip Erdoğan.
“Sivil insanlara terörist muamelesi yapmak, insanlık açısından
alçakça bir pervasızlıktır.” Bu sözler, Mehmet Haberal ya da Mustafa Özbek’e ait değil. Bu sözlerin sahibi Başbakan Tayyip Erdoğan.
Başbakan’ın bu sözleri Meclis grubundan söylediği 1 Haziran 2010 günü insanlar “Ergenekon da yeni dalga, aralarında Eski Adalet Bakanı Seyfi Oktay, İşçi Partisi Yöneticisi ve Avukat Mehmet Cengiz’in de bulunduğu 24 kişi gözaltına alındı” haberiyle uyandılar.
Yani “alçakça bir pervasızlıktır” la 24 “Sivil insana Terörist muamelesi” yapıldı.
1 Haziran 2010 Günü Silivri de kurulan Çadır Tiyatrosunda;
Şener Eruygur, Hurşit Tolon, Levent Ersöz, Hasan Atilla Uğur, Mustafa Balbay, Sinan Aygün, İlker Güven, Birol Başaran, Barbaros Hayrettin Altıntaş, Erol Mütercimler, Emin Şirin, Hakan Şanlı, Yüksel Dilsiz, Turhan Çömez, Ferda Paksüt, Halis Yavuz Işıklar, Ufuk Mehmet Büyükçelebi, Tanju Güvendiren, Tuncay Özkan, Adil Serdar Saçan, Gürbüz Çapan, Emcet Olcaytu, Adnan Türkan, Tunç Akkoç, Mesut Özcan, Hüseyin Nazlıkul, Adnan Bulut, Merdan Yanardağ, Murat Ağırel, Selim Utku Gümrükçü, Mahir Akar, Evrim Baykara, Fatma Sibel Yüksek, Osman Gürbüz, Arif Doğan, Muzaffer Öztürk, Levent Temiz, Ertaç Giray ( Rahmetli ) Hüseyin Keskin, Durmuş Ali Özoğlu, İbrahim Özcan, Kemal Aydın, Neriman Aydın, Mehmet Ali Çelebi, Noyan Çalıkuşu, Eren Mumcu, Önder Koç, Hasan Hüseyin Uçar, Yaşar Tozkoparan, Doğukan Yorulmaz, Hatice Bahtiyar, Hamza Demir, Ercüment Ovalı, Muhammed Murat Avar, Siyami Yalçın, Süleyman Solmaz, ( “II.Ergenekon Davası Sanıkları” )
Zekeriya Öz, Nihat Taşkın, Fikret Seçen, Ercan Şafak, Mehmet Ali Pekgüzel, Mehmet Murat Yönder’in imzaladığı “İddianame” den dolayı,
“Terörist” suçlamasıyla 67. kez hâkim karşısına çıkıyorlardı. Tutukluları ise 23 ayını doldurmuştu.
Bu sanıkların yarısından fazlası Başbakan’ın ifadesiyle “Sivil” , kalan kısmı ise yıllarını terörle mücadele ederek geçirmiş, bir kısmı dağda yaptığı operasyondan gözaltına alınmış, emekli – muvazzaf Türk Silahlı Kuvvetleri mensubuydu.
Sahi Başbakan “Sivil” derken neyi kastetti sizce. Yıllardır askerleri “terörist” olarak suçlamanın vermiş olduğu bir alışkanlıkla, “Terörist asker olur” şeklinde bir genellememi yaptı. Yoksa promter’ imi sürçtü.
Bu bir ima ise bu Başbakan’ın ilk iması değil. Daha öncede bir “İçerdeki 5000 terörist” iması vardı.
( Başbakan'ın "5000 Terörist"i - Bekir Öztürk - Bağımsız Haber Sitesi - Bekir Öztürk )
Başbakan ve şürekâsı değil miydi Cumhuriyet Mitinglerine katılıp, “Ne ABD ne AB Tam Bağımsız Türkiye” sloganı atan yüz binlerce “Aktivist” e “terörist” suçlamasında bulunan.
Yaptığı her Köy Kütüphanesi için bir gün hapis yatan, kimseden 5 kuruş para almadan 580 köye Milli Eğitim Bakanlığı ile işbirliği içinde kütüphane kuran Gazi Güder “Terörist” Ulusal Köy Kütüphaneleri Projesi’nin bir araya getirdiği insanlar “Terör Örgütü” ama milletten “Bosna Hersek’e yardım edeceğiz” diye para toplayıp Refah Partisine sponsor olan İHH, AKP’ye sponsor olan Deniz Feneri, Fetullah Gülen’e sponsor olan Kimse Yok mu Dernekleri “İnsani Yardım Derneği” katılımcıları “Aktivist”
Adeta Başbakan’ın ve hükümetin gündem değiştirme aparatı olarak kullandığı, gündemin değişmesi gerektiğinde otomatik olarak devreye giren ve elinde hazır tuttuğu iftiraları gündeme getiren, en basitinden Başbakan’ın darda kaldığı dün ( 1 Haziran 2010 günü ) yeni bir “Ergenekon Dalgası” yaparak gündemi değiştirmeye çalışan, ama artık insanlar bu sahtekârlıkları yutmadığından başarılı olamayan Zekeriya Öz kaç tane sivil derneğe ve yöneticilerine “terörist” yaftası taktı.
Ordu Komutanlarının, Cumhuriyet Başsavcılarının, siyasi parti liderlerinin, dernek yöneticilerinin, sendika başkanlarının, gazetecilerin, yazarların, profesörlerin, ülkesini milletini canı kadar seven vatansever Atatürkçülerin, sahtekâr sanık ve savcıların işbirliği içinde “Terörist” ilan edildiği bir ülkenin Başbakan’ı hangi yüzle “Sivil insanlara terörist muamelesi yapmak, insanlık açısından alçakça bir pervasızlıktır.” Diyebilir.
O halde Başbakan bu ifadeleri Savcı Zekeriya Öz için söylemiş olabilir mi?
Bekir Öztürk
bhaber.net