balık
Konu Sahibi / Yazar
özkan
Kategori / Forum
Bir Sorum Var
Yorumlar / Cevaplar
16
Okunma / Görüntüleme
9891
balık
balık
özkan yazdı:canlar alevilikte balık yemek günahmıdır?
aaaa bu da nerden çıktı ? Allah korusun neden günah olsun ki;
Balıketinin Faydaları:
1-Özellikle protein, D vitamini ve eser elementler (vücutta çok az bulunup vücuda çok faydalı maddeler) açısından mükemmel besin kaynağıdır.
2-İçerdiği fosfor, sülfür, vanadyum gibi mineraller sayesinde büyümeyi ve dokuların iyileşmesini sağlar.
3-Sağlıklı dişetleri ve diş yapısı oluşmasına yardımcı olur.
4-Cilt rengini güzelleştirir.
5-Saçların daha dayanıklı olmasını sağlar.
6-Bakteriyel enfeksiyonlarda mücadeleye katkıda bulunur.
7-Kandaki kolesterolü düzenleyici etkisiyle kalp krizinin önlenmesinde önemli rol oynar.
8-Nişasta ve yağların parçalanarak vücutta kullanılmasına yardım eder.
9-Eklem sağlığına faydalıdır.
10-Şeker hastalarının tedavisinde kullanılır.
11-Depresyon ve şizofreni belirtilerini hafifletir.
12-Yanık tedavisinde faydası vardır.
13-Migren hastalarında faydası kanıtlanmıştır.
14-Glokom(göz içinde basınç artması nedeniyle meydana gelen körlük) tedavisnde faydası vardır.
balık
Sevgili arkadaşlar, Hazreti Hüseyin 4 Mart günü Fırat nehrinin kenarında sabah namazı için abdest alırken, Yezidin adamları tarafından üzerine atılan bir balık ağıyla yakalanmış, bu ağ içinde türlü ezityetler yapılarak Şam şehrine götürülmüş, yolda saçı sakalı yolunmuş, kanı yerlere dökülmüştür. Şam'da balık ağı içerisinde oniki gün süren işkencelerin ardından, gene bu ağ içerisinde başı kesilmiştir.
Balık ağı içinde canını Hakka teslim eden İmam Hüseyin'e sevgimiz, saygımız ve bağlılığımızdan dolayı, balık yememeyi tercih edip, nefsimize bu konuda gem vuruyoruz.
Balık yemek ya da yememek sizin tercihinize kalmıştır. Ben yıllardır balık yemiyorum. Sizlerde balık yemek istediğinizde, ağ içinde can veren İmam Hüseyin'in çilesini, çektiği eziyetleri gözünüzün önüne getirirseniz, içinizde bir sızı duyarsanız, sanırım o balığı yemekten vazgeçersiniz. Karar sizindir.
Balık ağı içinde canını Hakka teslim eden İmam Hüseyin'e sevgimiz, saygımız ve bağlılığımızdan dolayı, balık yememeyi tercih edip, nefsimize bu konuda gem vuruyoruz.
Balık yemek ya da yememek sizin tercihinize kalmıştır. Ben yıllardır balık yemiyorum. Sizlerde balık yemek istediğinizde, ağ içinde can veren İmam Hüseyin'in çilesini, çektiği eziyetleri gözünüzün önüne getirirseniz, içinizde bir sızı duyarsanız, sanırım o balığı yemekten vazgeçersiniz. Karar sizindir.
balık
o zaman bıçak da kullanmayalım : Hz Ali efendimize saplandığı için bu biraz şekilcilige girmiyor mu ?
balık
Arkadaşlarımdan dinlediğim bir anekdotu paylaşmak istiyorum. Zöhre Ana eski evinde ilk erdiği yıllardan bir hafta sonu tavada balık kızartıyormuş. Tavanın kapağını açtığında tavada sadece kılçıkların kaldığını görmüş.
"Geç kaldım, balıkları yaktım." düşüncesiyle tavaya yeniden balık atmış Ev halkıda sofrada balık bekliyor. Bu sefer yanmasın diye 1- 2 dakika sonra kapağı açıp kontrol etmiş. Tavada yine sadece kılçıklar varmış. "Bunda bir iş var." diyerek balıktan vazgeçmişler. Hazırda olanlarla kahvaltı türünden öğünlerini yapmışlar. Akşam mübareklerden biri (Yunus Emre - diye hatırlıyorum) Zöhre Ana'yı ummana almış. "Yunus olup deryada yüzen bendim. Pişirdiğin balıkları ben yaktım." demiş. O günden beri Zöhre Anam'da ev halkıda balık yememişler. Bizlere gelince Zöhre Ana'nın yolunu sürme gayretinde olan canlar günah veya haram olduğundan değil Pir'e saygımız gereği balık yemiyoruz. Onun yaşam tarzını kendimize örnek alıyoruz.
"Geç kaldım, balıkları yaktım." düşüncesiyle tavaya yeniden balık atmış Ev halkıda sofrada balık bekliyor. Bu sefer yanmasın diye 1- 2 dakika sonra kapağı açıp kontrol etmiş. Tavada yine sadece kılçıklar varmış. "Bunda bir iş var." diyerek balıktan vazgeçmişler. Hazırda olanlarla kahvaltı türünden öğünlerini yapmışlar. Akşam mübareklerden biri (Yunus Emre - diye hatırlıyorum) Zöhre Ana'yı ummana almış. "Yunus olup deryada yüzen bendim. Pişirdiğin balıkları ben yaktım." demiş. O günden beri Zöhre Anam'da ev halkıda balık yememişler. Bizlere gelince Zöhre Ana'nın yolunu sürme gayretinde olan canlar günah veya haram olduğundan değil Pir'e saygımız gereği balık yemiyoruz. Onun yaşam tarzını kendimize örnek alıyoruz.
"İlim Çin'de de olsa gidip alınız."- Hz. Ali.
"İlimden gidilmeyen yolun sonu karanlıktır."- Hacı Bektaşi Veli.
"Hayatta en hakiki mürşit ilimdir." -Atatürk.
Söz bir, söyleyen bir.
balık
Sevgili Haticetül Kübra, balık yememeyi şekilcilik olarak görmenize üzüldüm. Çünkü, balıkta dünya nimetlerinden sadece bir tanesi ve yemeyince kimse ölmüyor yada yiyince hiç hastalanmıyacağız diye bir şey diyemeyiz.
Burdaki düşünce, her an aklımızda olan ve balık ağı içinde canını Hakka teslim eden İmam Hüseyin'e sevgimiz, saygımız ve bağlılığımızdan dolayı, balık yememeyi tercih edip, nefsimize bu konuda gem vurmaktır. Balık yemek ya da yememek herkesin kendi iradesine kalmış bir şeydir.
Burdaki düşünce, her an aklımızda olan ve balık ağı içinde canını Hakka teslim eden İmam Hüseyin'e sevgimiz, saygımız ve bağlılığımızdan dolayı, balık yememeyi tercih edip, nefsimize bu konuda gem vurmaktır. Balık yemek ya da yememek herkesin kendi iradesine kalmış bir şeydir.
Cevheri satalım Zöhre AnaÂdan
Dervişler ayrılmaz hüsnü rızadan
Kerbela sözleri döker HüdaÂdan
Sen seni bilmezsin bilir yaradan
Dervişler ayrılmaz hüsnü rızadan
Kerbela sözleri döker HüdaÂdan
Sen seni bilmezsin bilir yaradan
balık
Dogan yazdı:Arkadaşlarımdan dinlediğim bir anekdotu paylaşmak istiyorum. Zöhre Ana eski evinde ilk erdiği yıllardan bir hafta sonu tavada balık kızartıyormuş. Tavanın kapağını açtığında tavada sadece kılçıkların kaldığını görmüş.gelen varlığın yunus emre olduğunu nerden biliyorsunuz.
"Geç kaldım, balıkları yaktım." düşüncesiyle tavaya yeniden balık atmış Ev halkıda sofrada balık bekliyor. Bu sefer yanmasın diye 1- 2 dakika sonra kapağı açıp kontrol etmiş. Tavada yine sadece kılçıklar varmış. "Bunda bir iş var." diyerek balıktan vazgeçmişler. Hazırda olanlarla kahvaltı türünden öğünlerini yapmışlar. Akşam mübareklerden biri (Yunus Emre - diye hatırlıyorum) Zöhre Ana'yı ummana almış. "Yunus olup deryada yüzen bendim. Pişirdiğin balıkları ben yaktım." demiş. O günden beri Zöhre Anam'da ev halkıda balık yememişler. Bizlere gelince Zöhre Ana'nın yolunu sürme gayretinde olan canlar günah veya haram olduğundan değil Pir'e saygımız gereği balık yemiyoruz. Onun yaşam tarzını kendimize örnek alıyoruz.
belki başka bir varlıktı.
ummana dalmak bu kadar kolay birşeymiki
1-2 dk da ummana dalıyor ve hemen geri dönüyor.dönebiliyor.
umman dediğiniz şey tanrıyla bütün kainatla bütün olma durumudur.
nasıl bu kadar kolay gibi gösterebiliyorsunuz .
Son Düzenleme: 13/07/2012, 18:17, Düzenleyen: kristal.
Konuyu Okuyanlar: 1 Ziyaretçi