Mustafa Kemal ve arkadaşlarının
Amerika’dan beklentileri neydi?
Ruşen Eşref Ünaydın, Amiral Bristol’a kendisinin bizzat çevirmenlik yaptığı görüşmede Gazi’nin bu doğrudan anlatımını daha sonra bir başka önemli tanığa, Hüseyin Pektaş’a da doğrulatmıştır:
Bu konuşmadan ayrıldıktan sonra General Harbord, Hüseyin Pektaş’a demiş ki:
- Söz aramızda Mustafa Kemal’in hakkı vardır. Ben de onun yerinde olsam onun gibi yapardım!
Atatürk bu eski hatırayı anlatırken, General Harbord’u pek sevmiş olduğunu, onu pek insan adam bulmuş olduğunu söyledi ve Amiral’e: ’Sizin de o kötü zamanlarda, bizlere çok anlayış gösterdiğinizi ve dostluk ettiğinizi biliyorum. İnsaniyetinizden dolayı bu münasebetle size teşekkür ederim, bizim necip dostumuz Amiral ve Sefir Cenapları!’ dedi
1919 yılı 20 Eylül günü Sivas’ta gerçekleştirilen bir zirveyle ilgili bütün bu anlatımlar, Atatürk’ün liderlik anlayışını sergileyen önemli sahnelerdir.
General Harbord’un anlatımına göre Mustafa Kemal’le gerçekleştirdikleri tarihi zirvenin ayrıntıları şöyledir:
"Mustafa Kemal Paşa 38 yaşlarında, zayıfça, boyu posu yerinde ve itimat telkin edici bir zat idi. Bıyıkları kesik, gözleri mavimsi, hafif kumral saçları hep arkaya doğru taranmış, elmacık kemikleri çıkık ve Çerkez olduğu belli. Pek güzel bir sivil kostüm giymişti ve mülâkatımız esnasında başı açık durdu. Hâlbuki Türkler öteden beri evde ve hariçte başlarına fes giyerler. Çanakkale’de ordu kumandanı iken tehlikeden sakınmak bilmeyip açık saçık dolaştığından dolayı Alman olan erkân-ı harbiyesinin şikâyetini davet ettiğini işitmiş olduğumuz için kendisine ayrı bir alaka ile bakıyorduk. Kendisi kumandan olduğu halde ateş hattında tehlikeye maruz olmaktan çekinmeyince tabiatıyla maiyeti de ister istemez öyle davranıyordu ve Almanlar da bu hali doğru bulmuyorlardı.
Mustafa Kemal Paşa ile mülâkatımız iki buçuk saat kadar sürdü ve en çok o konuştu.
Tercümanımız Hüseyin Bey vasıtasıyla söze ben başladım ve Milli Hareket taraftarlarının maksatları, hâl ve mevkileri hakkında dış âleme pek telaş verici haberler yayılmış olduğundan bu konuda bize doğru bilgi verilmesini istedim.
Cevapları gayet açık ve akarsu gibi idi. Tercüman vasıtasıyla hadiseleri ve gerçekleri muntazam ve mantıki surette tertipli ve izahlı anlatıyor ve kendini zapt ve cebretmekte sıkıntı çektiği asabi halinden ve elinde tuttuğu tespihini hiç durmayıp, mütemadiyen çekmesinden belli oluyordu. Fakat sonradan öğrendim ki; bir müddet evvel sıtmaya tutulmuş ve bizimle görüştüğü zaman kendisine sıtma nöbeti gelmiş. Şahsiyeti ile komite arkadaşlarına kolaylıkla hâkim olmuştu.
Bu Milli Hareketin, Yunanlılar tarafından İzmir’e yapılan vahşetle başladığını ve İmparatorluğun her köşesinde küçük küçük milli müdafaa birlikleri kurulduğunu ve yapılan Kongrenin de bu grupların birleştirilip tek bir kuvvet ve hareket haline getirilmek maksadıyla yapıldığını anlattı." General Harbord’un raporunda aktardığı bir başka önemli ayrıntı, Mustafa Kemal ve arkadaşlarının ABD’den ne bekledikleri konusudur; bir diğer anlatımla manda mı yoksa daha farklı bir işbirliği mi talep etmişlerdir?
08/08/2012
Kaynak: yenicaggazetesi.com
AtatürkÂün liderliği
Benim Siyasetim İnsan Sevgisidir.
Pir Zöhre Ana
Alevi Türküleri - Alevi Haber -Alevi Köyleri - Alevi Ünlüler
Pir Zöhre Ana
Alevi Türküleri - Alevi Haber -Alevi Köyleri - Alevi Ünlüler