Kur’an, İslam dininin temel kaynağıdır. Onu doğru anlamak dini yaşantının doğru bir zemine oturmasının da temel şartıdır. Kendi ifadesiyle Kur’an, anlaşılmak ve ibret alınmak için indirilmiş bir kutsal kitaptır.
Yaklaşık 1400 yıllık İslam tarihi içinde özgün dili 7. Yüzyıl Arapçası olan Kur’an, neredeyse yeryüzündeki bütün dillere çevrilmiştir. Kur’an çevirilerine ’meal’ denilmektedir.
İslam’ı ehlibeyt yoluyla öğrenen ve kabul eden Türkler, başlangıçta büyük çoğunluk itibariyle Alevi İslam inancına mensup idiler. Buna karşın Kur’an’ın Türkçe çevirilerinin neredeyse tümü Sünni İslam anlayışı doğrultusundadır. Türkiye Türkçesi ile yapılan Kur’an çevirilerinin de bildiğim kadarıyla biri hariç -ki o da Caferi inancından Abdülbaki Gölpınarlı’nın çevirisidir- tümü Sünni inanç doğrultusundadır. Bir kısmı geleneksel Sünni anlayışı esas alırken bir kısmı da modernist yahut reformist tabir edilen neosünni yaklaşımı benimsemektedir.
Hal böyleyken bugüne değin, Bedri Noyan ve Adil Ali Atalay tarafından kaleme alınan birkaç manzum çalışma dışında, ihtiyaç duyulmasına karşın Alevi İslam inancı doğrultusunda yapılmış mensur bir Kur’an çevirisi mevcut değildi.
Alevi müminler, okumak için Sünni din bilginlerince yapılmış Kur’an çevirilerine başvurmak zorundaydılar. Dolayısıyla cem evlerinde kitap bölümlerinde yer alan Kur’an çevirileri Sünni din bilginlerince yapılmış çevirilerdi. Alevilerce en çok tercih edilen çeviri de Yaşar Nuri Öztürk hocanın çevirisiydi. Ama Yaşar Nuri Hocanınki de dahil bu çevirilerin tümünde kullanılan terminoloji Sünni terminolojidir.
Biz işte bu ihtiyacı gidermek için rahmetli Cemal Şener’in teşvikiyle mümkün olduğunca Alevi inancını temel alan bir çeviri yapmaya teşebbüs ettik. Teşebbüsümüz eyleme dönüştü ve nihayetinde 8 yıllık bir çalışmayla ’Anlamak İçin Türkçe Kur’an’ adını verdiğimiz çalışmamızı Haziran 2013’te Kamer Yayınları marifetiyle kitap olarak yayınladık.
Çalışmamıza Alevi terminolojisini yansıtmaya özen gösterdik.
İbadethanelerden bahseden ayetlerde cami ya da mescid yerine, mescid sözcüğünün tam Türkçe karşılığı olan ’secdelik’ sözcüğünü yeğledik.
Sünni ve Şii anlayışla yazılan çevirilerdeki Arapça ’salat’ ifadesine karşılık olarak kullanılan ’namaz’ sözcüğü yerine de ayetlerdeki anlam havzasına uygun bir biçimde ’yalvarış, yakarış, tapınma, kulluk, dua ve ibadet’ kelimelerini kullandık.
Aynı şekilde, ’zekat’ yerine ’yoksulun hakkı’ ifadesini, ’hac’ yerine ’ziyaret’ ve ’kutsal ziyaret’ sözcüğünü, ’oruç’ yerine de doğrudan doğruya orucun tanımı kullandık.
Ehlibeyt ve velayete dair ayetlere de Alevi anlayışı yansıtacak şekilde anlam verdik.
Sure adlarının Türkçe anlamlarını esas aldık. Arapça özgün adlarını da ayraç içerisinde verdik. Ancak Kur’an’ın metninde hiçbir ayraça / paranteze yer vermedik.
Kur’an’ı surelerin iniş sırasına göre okumak isteyenler için resmi dizilişin yanı sıra iniş sırasını gösteren bir liste de oluşturduk.
Yaptığımız çeviride şimdiye değin yapılmış çevirilerin hiçbirinde olmadığı ölçüde öz Türkçe, yalın ve akıcı bir dil kullandık. Böylece anlaşılmasını, son derece kolaylaştırdık.
Bu cümleden olarak, Türkçe konuşan bütün Müslümanların birlik ve bütünlüğüne ithaf ettiğimiz çalışmanın Alevisi, Sünnisi, Caferisi ile bütün milletimiz için yararlı sonuçlar doğurmasını ve bu yönde bundan sonra yapılacak çevirilere zemin oluşturmasını dileriz.
’Anlamak İçin Türkçe Kur’an’ adlı çevirimiz özellikle İstanbul’daki bütün cem evlerinden temin edilebilir. Bu noktada herhangi bir sıkıntı yaşandığında aşağıdaki iletişim yollarına da başvurulabileceğini anımsatmak isteriz.
Kamer Yayınları 0532 385 38 65 Â 0506 356 93 66
MUSTAFA CEMİL KILIÇ
Anlamak İçin Türkçe Kur’an
Anlamak İçin Türkçe Kur’an
Konuyu Okuyanlar: 1 Ziyaretçi