Alıntı:
[B]Alevilik'te Oruç
Gazi ASLAN*
Alevilerin her yıl 13-14-15 Şubat tarihlerinde tuttukları Hızır Orucu yarın başlıyor. Hızır Orucu hakkında geçen yıl sitemizde bilgilendirme yapmıştık. Görüşlerimiz Alevi sitelerinde büyük ilgi gördü. Hızırın geçmişdeki değerleri üzerinden günümüzdeki akılcı niteliklerini özüne uygun anlatmıştık.
Bu yazımızda diğer oruçlar hakkında da genel değinmelerde bulunacağız.
En çok bilinen Alevilikteki oruç Muharrem Orucu'dur. Bu oruç islam öncesine uzandığı, Ramazan orucu henüz tebliğ edilmemişken Hz. Muhammedin de tuttuğu, Aşurenin Nuh tufanına kadar geri gittiği söylensede Anadolu Aleviliğini etkileyen ve Muharrem orucunu esas kılan Kerbela Katliamı dır. Orucun su içilmemesinden tutunda katliamı pretosto nitelikli yas orucu olarak bilinmesi ve tutulurken Hz Hüseyin aşkına niyetlenilmesi bunu göstermektedir. Pişirilen Aşure ise Zeynel Abidin'in sağ kalmasına atfen şükran niteliğindedir.
Aleviler Kurban bayramından 20 gün sonra tutarlar. Arap takvimi olan Hicri günlere göre tutulduğu için (10 Ekim 680) geçtiğimiz Aralık ayında tutulmuştur. Halkımız Muharrem orucunun, ramazanla karışmaması için böyle devam ettiğini söylerler. Halbuki akla uygun olan her yıl Hz. Hüseyin’in katledildiği tarihte 10 Ekim’de tutulmasıdır.
İkinci oruç ise yarın tutulmaya başlanacak olan Hızır Orucu dur. Bu orucun islamla hiç bir bağlantısı yoktur. Dünyanın henüz dinler yokken bilinen en eski kaynağı Gılgamış Destanı'nda ki "Ölümsüzlük Efsanesi" Anadolu Aleviliğindeki "ölümsüzlük fikri" ile örtüşmüş, Hızır "ölümsüz insan-tanrı" olarak kültürümüzde yer etmiştir. Kur'ana kardeşi İlyas'la birlikte peygamber olarak girmiş öldürülmüştür.
Alevilikte her an her yerde darda kalanın yardımına koşmakta, umut vermekte ve bereket getirmektedir. Kardesi İlyasla birlikte (üçüncü kardeşleri denizde abu hayatı bulamadan boğulmuştur) Abu hayat denilen ölümsüzlük suyunu içmişler ve ebediyen insanlığa hizmete devam edeceklerdir. Abu Hayat Suyunu bulduklarında krala haber vermemişler. Çünkü zalim kral ölümsüz olursa ebediyen insanlığa zulüm edeceğini düşünerek kendileri içmiştir.
Aleviler Perşembe günleri de oruç tutarlar. 48 Perşembe denilen bu oruç bir ay tutulmaz o da yine Ramazan ayıdır. Ondan dolayıdır ki 52 Perşembenin 48 haftasını tutarlar. Bu oruçta bazı kişiler gece yemek yemezler, akşamki yedikleri ile ertesi gün akşam hava kararıncaya kadar tutarlar. Bu orucun kaynagı bilinmemektedir. Muharrem ve Hızır oruçları Aleviler tarafından yaygın olarak bilinir ve tutulurken, bu oruç yaygın olarak bilinmez.
Ayrıca dilek veya adak amaçlı oruçlarda kişilerin kendi içlerinden geldiği gibi vaadettikleri gün kadar tutarlar.
Alevilikteki çok önemli oruçlardan biride marifet ehline verilen, dergahlardaki çile hanelerde 40 gün 40 zeytinle tutulan oruçtur. Bu oruç dergahlar kapatıldığı için ve tarikattan yetişen marifet kapısındaki insanlarımız oluşmadığı için unutulmuştur. Orucun niteliği düşünce gücünü ve insan iradesini öne çıkartan ve hakka yakınlaşmanın bir yolu olarak tutulurdu. Başlangıçta çilehaneye bir tabakta 40 zeytin ve bir testi su bırakılır. Oruca başlayan her gün bir zeytin ve bir miktar su alarak 40 günde bitirir ve bu süre içinde düşünerek (inzivaya çekilerek) sezgi güccünü geliştirir.
Alevilik değişime ve gelişime açıktır. Bu oruçları her alevi günümüz koşullarında akıl süzgecinden geçirerek yorumlamalıdır. O zaman Aleviliğin ne demek istediğini anlar. O insanın insanlığa ait o mükemmel özü yakalamış oluruz sanıyorum.
BOZ ATLI HIZIR YARDIMCINIZ OLSUN
*Banaz Köyü Kültür ve Yardımlaşma Derneği Başkanı
Alıntı:aleviweb.com[/B]