You need to enable JavaScript to run this app.

Skip to main content

Administrator
Alevilik ve ocak
Anadolu Aleviliğinin temel kurumu inanç-dede ocaklarıdır. Ocak, Alevilikte, ocaklı dedelik-ocaklı taliplik şeklindeki statüleri ve cem ibadeti olmak üzere ana inanç ritüellerini organize eden dinamiktir. Tarihsel Alevilik, yüzyıllar ötesinden günümüze inanç-dede ocakları bağlamında ulaşmıştır. Alevi inanç-dede ocakları Horasan erenleri olarak adlandırılan tarihi-karizmatik kişilikler tarafından kurulmuştur.

Ocak kurucusu Türkmen dedeleri, Anadolu Aleviliğinin Hünkarı, Serçeşmesi Hacı Bektaş Veli’nin XIII. yüzyılda Sulucakaraöyük (bugünkü HacıBektaş ilçesi)de açtığı dergahında yetişerek Anadolu’nun farklı bölgelerine dağılmışlardır. Erenler, kurdukları köy ve ocaklarla bir taraftan Anadolu’nun Türkleşmesine, iskanına diğer taraftan da Alevilik inancının Türkmen topluluklarına taşınmasına katkı sağlamışlardır. XIII. yüzyıl Anadolu’sunun tüm siyasi, askeri, sosyal, kültürel problemlerine karşın Türkmen dervişleri Anadolu’da insanı ve sevgiyi temel alan Alevi inancını temellendirmeyi başarmıştır. Türkmen erenlerinin bu başarısı tarihimiz açısından yadsınamaz bir başarıdır. Bu başarı Alevi inancının, Hacı Bektaş Veli felsefesinin temel ilkelerinin akıl ve bilinçle olan bağlılığını göstermektedir.

Trabzon Rum-Pontus siyasi gücüne karşılık Karadeniz’de Türkmen yerleşimini de yönetmiştir. Bu noktada Miladi 1461 yılında Osmanlı padişahı Fatih Sultan Mehmet ile alınan Trabzon’un çevresinin, Osmanlı askeri girişiminden 200 yıl önce Güvenç Abdal ve Çepni Türkmenleri tarafından Türkleştirildiği tarihsel gerçeği ortaya çıkmaktadır. Bilimsel araştırmalarda bu tarihsel gerçeğin temel alınarak Karadeniz bölgesinde Türk kültür ve tarihinin oluşum sürecini değerlendirmek gerekmektedir. Maalesef Aleviliğin yüzyıllardan beri yaşadığı mağduriyet burada da karşımıza çıkmaktadır. Yöreyi konu edinen hemen hemen hiçbir çalışmada Güvenç Abdal Ocağı ve bölge Aleviliği anlatılmamaktadır.

Güvenç Abdal gibi Hacı Bektaş Veli’nin dervişlerinden olan Seyyid Cemal Sultan, Koluaçık Hacım Sultan, Sarı Saltuk, Sultan Samut, Karadonlu Can Baba’nın adıyla kurulan onlarca Alevi inanç-dede ocağı, Anadolu’nun farklı bölgelerinde benzer işlevi yerine getirmiştir. Güvenç Abdal’ın şahsında ideal örneğini gördüğümüz gazi-eren modelinin bir benzerini Karadonlu Can Baba’nın Sivas, Erzincan bölgesinde Moğollara karşı gerçekleştirdiği mücadelelerde de görmek mümkündür.

Alevi inanç-dede ocaklarının oluşturduğu kurumsal ve inançsal yapılanış çok önemli bir örgütlenme modelini bünyesinde taşımaktadır. Ocakların etkinlik sahasına bakıldığında Aleviliğin geliştirdiği bu toplumsal, inançsal yapı daha iyi anlaşılmaktadır.

Sarı İsmail, Hacı Bektaş Veli’nin dervişlerinden olup Denizli bölgesinde düşüncenin temsilciliğini yapmıştır.

Türbesi Denizli, Tavas, Tekkeköy’dedir. Sarı İsmail tarafından kurulan Alevi inanç-dede ocağının bir kolu, Kütahya, Tavşanlı, Dedeler köyünde ve Bursa-Keles, Kütahya-Domaniç yörelerinde örgütlenmiş iken bir diğer kolu Kayseri, Sarıoğlan, Karpınar köyü merkezli olarak Sarıoğlan çevresindeki Alevi Avşar köylerini kapsamaktadır. Karpınar köyündeki Sarı İsmail Ocağı dedelerinin Gaziantep bölgesinde yerleşik Yalavaç ve Avşar topluluklarına mensup talipleri de bulunmaktadır. Karpınar’daki ocaklı dedelerin akrabaları olan bir dede ailesi de Gaziantep’te yaşamaktadır. Sarı İsmail Ocağı’nın Ordu-Mesudiye, Sivas-Suşehri, Sivas-Koyulhisar, Giresun-Şebinkarahisar yörelerinde de ocaklı dede ve talip toplulukları vardır. Sarı İsmail Ocağı’nın kapsadığı etkinlik sahası bir Alevi inanç-dede ocağının birbirinden farklı bölgelerdeki Alevi toplulukları ocak aidiyeti bağlamında nasıl bir araya getirdiğini göstermektedir.

Sarı İsmail Ocağı benzeri geniş etkinliğe sahip ocaklara Garip Musa, Şah İbrahim Veli, Güvenç Abdal, Hasan Dede, Koçu Baba, Pir Sultan, Ali Baba, Keçeci Baba, Yanyatır, Hacı Emirli ocaklarını örnek vermek mümkündür.

Alevilikte her alevinin bağlı olduğu bir ocağı dedesi babası ve piri vardır.

http://www.alevimisin.com

İçerik sağlayıcı paylaşım sitesi olarak hizmet veren Pir Zöhre Ana Forum sitemizde 5651 sayılı kanunun 8. maddesine ve T.C.K'nın 125. maddesine göre tüm üyelerimiz yaptıkları paylaşımlardan kendileri sorumludur. Sitemiz hakkında yapılacak tüm hukuksal şikayetleri İletişim bağlantısından bize ulaşıldıktan en geç 3 (üç) gün içerisinde ilgili kanunlar ve yönetmenlikler çerçevesinde tarafımızca incelenerek, gereken işlemler yapılacak ve site yöneticilerimiz tarafından bilgi verilecektir.