İŞTE ALEVÃLİK, İŞTE MU (1)
İncil Tevrat Kuran hatmin bulacak
Senesi gelince ayırt olacak
Gözleyin cihanı neler olacak
Çürükle sağlamın seçeniyiz biz
] Postnişin Hüseyin Fevzi
Mu, Luviler ve Aleviler.. Yazdık, söyledik! Alevilik İslam değilse bu yapısı ve farklılığı nereden geliyor? Kimi özelliği şu dinden, kimisi bu öğretiden ve kimisi bu inançtan deyu çırpındık durduk!
[B]] KAYIP KITA MU: [/B]
[B]]>>> [/B]“6 kaan yılı zak ayı II Maluk günü başlayan korkunç yer sarsıntısı, 13 Şuen’e kadar devam etti. Mu Kıtası felakete kurban gitti. Mu ülkesi iki kere kalktıktan sonra bir gece çöktü, üstünü sular kapladı. Toprak birkaç defa havaya kalktı ve oturdu. Felaket, 64 Milyon insanın ölümüne sebep oldu.” Mu Zak ayının 13. Cuma günü batmıştı. O günden sonra insanlar 13’ün uğursuzluğuna inandı. <<<(1)
](1) ]Theotihuacan Palenk Mabedi Piramidi, Meksika
64 Milyon insan bir anda yok oldu. Bugünkü Türkiye nüfusu kadar insan yok oldu. Düşünün! 64 Milyon insan! Unutulacak kadar basit bir olay değil. Mu İmparatorluğu 50 milyon Km karelik toprağı olan bir ada idi. Türkiye toprağının 60 katı kadar büyüktü. 10 halk (kaynak: j.Churhward ve platon) yaşardı. Nüfusu 64 milyondu. Bulunduğu konum Pasifik okyanusu idi. Amerika kıtasına yakındı. Avustralya kıtası ile Amerika kıtası arasındaydı.
[B]] MU’NUN, DİNİ YAPISI VE İNANÇLARI: [/B]
Bilindiği üzere Mu gerçeğini ortaya çıkaran [B]J. Churchward[/B] adlı bir İngiliz Albayı idi. 75 yaşında ölmüş ve hayatının 50 yılını Mu için harcamıştır. Naakal tabletlerini bulunca ve onların üstüne çalışınca dünya tarihi ve dini yapısı tamamen değişti diyebilirim.
[B]]>>> [/B]Churchward, 15bin yaşında olduklarını belirlediği Naakal tabletleri evrenin başlangıcı ve ortaya çıkışı konusunda ayrıntılı öngörüler içermekteydi. [B]Bu tabletlere göre;[/B]
Evrenin başlangıcında sadece Ruh vardı. Daha sonra sadece bu ruhtan, bir kaosun hakim olduğu uzay var oldu. Zamanla kaos yerini giderek düzene bırakmaya başladı ve uzaydaki şekilsiz ve dağınık gazlar bir araya geldi. Bu gazlar güneş sistemlerini ve gezegenleri oluşturmak için katılaştı. Katılaşma sırasında önce hava, sonra su oluştu. Sular dünyayı kapladı. ]Güneş ışıkları havayı ve suyu ısıttı. Bu ışıklar ve toprak altındaki ateş, üzerinde su bulunan toprakları yükseltti ve bunlar açık toprak oldu. Güneş ışıkları suyun içinde ve balçıkta kozmik hayat yumurtalarını (RNA-DNA) oluşturdu. İlk hayat sudan çıktı ve tüm yer yüzüne yayıldı. Mu’nun yaratılış efsanesinin, günümüzde geçerli olan evren ve yaşamın oluşumu teorilerine şaşırtıcı derecede benzerlik göstermesi dikkat çekicidir. Churchward, tüm dinlerin ilk ve ana kaynağının Mu dini olduğunu düşünüyordu. [B]]<<< [/B]](2)
](2) ]Sinan Meydan, Atatürk ve Kayıp kıta Mu
Her satırı dikkatle okursanız Alevilik kabullerine ne kadar uygun değil mi? Hatta birebir aynı. Şunu bir daha okuyun: ]Güneş ışıkları ] suyun içinde ve balçıkta kozmik hayat yumurtalarını (RNA-DNA) oluşturdu. Bugün bile D vitamini güneş ışığı görmeden vücutta aktif hale gelmiyor. DNA’nın bugün insan için ne anlam taşıdığı bilinen bir gerçektir.
[B] Ve Alevi Pirlerinin söylediği: [/B]
>>> Dünyanın doğuş alanına gelmesi, güneş ile olmuştur. Güneşin doğum yapmasına Kızılbaş Alevilik “cemre” yada “kozi” demiştir. Dünya vücut olunca ondan bitkiler, ondan hayvanlar ve ondan da insan doğuş yapmıştır. Böylece [B]yedi[/B] doğuş tamam olmuştur. <<<(*)
(*) ] Haşim Kutlu, Kızılbaş Alevilikte Yol Erkân Meydan
Hakkın gevherinden Arşın Nur’undan
Ondan hâsıl oldu Güruh-u Naci
Kul Himmet
Yedi kat Arş ta asılı
Kandildeki Nur dan gelirim
Pir Sultan Abdal
Katre idim şimdi ummanlar oldum
Arştaki kandil den nurdan gelirim
Kul Nesimi
Kul Nesiminin dediği gibi katre yani damla idim suda, sonra güneş ışığından geldim okyanus oldum … Arştaki kandil güneş ve Nur, yani ışık.. Güneş ışığından sudaki damla… Çok şaşırtıcı değil mi? Evet ben öylece kalakaldım! Çünkü bu benzerlik olamaz belli ki birebir aynı inançtır. Aleviliğin İslam ile ilgisinin olmadığı bu satırlardan anlaşıldığı gibi, Mu dini ile benzerlikleri bununla da sınırlı değildir. Mulular Hakkı sembollerle tarif ederler ve ona öyle yaklaşırlardı.
]>>> … [B]6 köşeli yıldız [/B]ın dışındaki çember, dünyadan [B]başka alemler[/B]in de bulunduğunu, bunun dışındaki [B]12 fisto[/B] ise, insanın uzak durması gereken 12 kötü eğilimi simgeler. İnsan ruhu, diğer alemlere geçmeden önce bu 12 dünyasal kötü eğilimden kurtulmak zorundadır. Aşağı doğru inen sekiz şeritli yol ise, ruhun Tanrıya ulaşması için tırmanması gereken aşamaların ifadesidir. ] Ruh, en alt kademeden , cansız varlıktan mükemmele, yani Kamil İnsana ulaşmak [/U[U]]zorundadır. ]<<< ](3)
](3) Sinan Meydan, Atatürk ve Kayıp Kıta Mu
Bu benzerliklerin tesadüf olmadığına açıkçası inanıyorum. Bu noktada önemli olan Mu’dan çok Luvi’lerdir. Çünkü Mu batmadan önce sadece Ada’da değillerdi. Kolonileri vardı. Maya, Atlantis bu kolonilerden bazılarıdır. Luvilerin Asya’dan Anadolu’ya göç ettikleri düşünülüyor. Bu inançları beraberinde getirdikleri çok gerçekçidir.
Ruhun cansız varlıktan mükemmele ulaşma inancı hakimdir. Bu Alevilik kabulü ile birebir aynıdır.
>>> Alevi - Bekta ş i yaz ı n ı nda bir de “ Devir” kuram ı vard ı r. Bu kurama g ö re, Gayb Ãlemine, yani madde âlemine d üş en varl ı k, ö nce cemat (cans ı zlar), sonra bitki, daha sonra hayvan, en sonra da insan bi ç iminde g ö r ü l ü r. Bu a ş ama ve evrelerden ge ç er. Toprak - Ateş - Hava - Su ana d ö rtl ü d ü r. Bu d ö rt öğ eden ge ç en insan, as ı l ger ç e ğ inden haberli olmak ve asl ı na kavu ş mak iste ğ inde bulunur. Ondan sonra derece derece y ü kselerek, ç e ş itli a ş amalardan ge ç erek Hakk'a yani Tanr ı 'ya kavu ş ur. Bu bir ç e ş it “ini ş ve çı k ış ” tır [B]<<< (*) [/B] (*) ]İSMAİL ÖZMEN (Antoloji)
Dört kitapta yoktur bu ilim inan
]İlm-i Devriye dir bu bir sırr-ı kan
Bulup bir mürşid-i kamil û irfan
Okuyup bu dersi âyana geldim
Pir Hüsni
Evet canlar! Sizce bu kadar benzerlik tesadüf olabilir mi? Hiç sanmıyorum. Bana mutluluk veren şey ise Aleviliğin Serçeşme olduğunun kanıtı olması. Çünkü İlk insan Mu’da var olmuştur. İlk din Mu’da ortaya çıkmış. Alevilik Luvilerden ve doğal olarak Mu’ya da dayanıyor demektir. Bu durumda Alevilik tüm dinlere kaynaklık etmiş ve Serçeşmedir demektir. Aleviliğin Devir kuramının olduğu bir gerçektir. Pir Hüsni’nin de dediği gibi bu kuram semavi dinlerde kesinlikle yoktur. Bu durum Aleviliğin herhangi bir dinin yaması, mezhebi olmadığının kanıtıdır. Devir kuramı yaratılışı ve cennet-cehennemi reddeder. Kemale ulaşma kabuldür.
] Alemde Meşud olan bu devran
] Tekamül içindir kemale doğru
[B]]>>> [/B]Naakal mabetlerinde AY , bir sembol olarak GÜNEŞ İN hemen yanında yer alırdı. Hem baba, hem Ana olan Tanrının ERİL sembolü GÜNEŞ , DİŞİL sembolü de AY ’DIR . Kozmik diyagram üzerinde de görüleceği gibi üçgen’in ve ÜÇ sayısının önemi büyüktü. [B]]<<< [/B]] (4)
(4) J. Churchward, Mu’nun Kutsal Sembolleri
Ay, dişil sembol ve Güneş eril sembol. İlginç. Eril ve Dişil… Bu sembolleri daha iyi anlayabilmeniz için Üçleme çöktü adlı yazımı okursanız daha da faydalı olacaktır.
Ay= Ali yani Dişil
Güneş= Muhammed yani Eril
[B]Ay [/B] [B]Ali[/B]dir [B]Gün[/B] [B]Muhammet[/B]
Üç yüz altmış altı sünnet
Balıklarda suya hasret
Çarka döner göl içinde
] Pir Sultan Abdal
Hakk-Muhammed-Ali üçlemesinin zahiri olduğunu; batınen Ali’nin Fatıma’da bir edildiğini söylemiş ve oradan da aslının Hakk-Naci-Naciye olduğunu söylemiştik. Hakk zaten belli iken Zahiren Muhammed’in; Batınen Naci(Şit)nin ERİL olduğunu ve Güneşi temsil ettiğini; Zahiren Ali’nin; Batınen Fatıma’yı yani aslen Naciye’yi temsil ettiğini, DİŞİL olduğunu ve AY’ı temsil ettiğini söyleyebiliriz. Bu durumda Ay Ali’dir (DİŞİL) Gün Muhammed’dir (ERİL). Bu benzerlik yada bence aynılık, Aleviliğin inancıdır ve Mu inancı ile benzerdir. İslam’ın, vs böyle bir kabulü yoktur.
] Haşim Kutlu Hakk-Naci-Naciye üçlemesi için şunu söylemişti:
[B]]>>> [/B]Kızılbaş Alevi filozofyasında, yaratılış bakımından “ [/B]teklikte çokluk, çoklukta teklik[B]” diye bir anlayış ve kavrayış düzeyi bulunmaktadır. Bu belirleme de Hakk hem doğan hem de doğuran bir sıfatla anlam alanına çıkmıştır. Doğan ve doğuran bir bütündür. Bütünün kendinde olan doğma ve doğurma yasasına uygun olarak kendisini gerçekleştirmesi için, kendindeki üç kuvvet (uknum-teslis-üçleme) rol oynar. Bu kuvvetler: ]ERİL, DİŞİL VE RUH kuvvetleridir. Bu kuvvetlerin birleşmesi; kendinde düşünce, kendinde söz ve kendinde iş iradesiyle mümkün olur. Birleşmeyi bu irade gerçekleştirir ve “kendini bilme iradesi” DOĞUŞ alanına çıkar. Kendinde var olan düşünce-söz ve iş iradesi tek iradedir. Üç kuvvet yani eril, dişil ve ruh bu irade içindedir. Ve “BİR”dir. Burada bir olan, noktayı vahittir ve “ANA”dır. Doğuş yapan anadır. ÇOKLUK KENDİNİ BU DOĞUŞLA gerçekleştirmiştir. [B]]<<< [/B]
Pir Sultanım bu bir sırdır
[B]Ay [/B]da nurdur [B]gün[/B]de nurdur
Hakk Muhammed Ali bir dir
Üçü sır dır bir NUR içinde
] Pir Sultan Abdal
Tüm çabalar, Aleviliğin yada Alevi erkanının, yolunun kaybolmasını engellemeye çalışmak içindir. İslam toplumu içinde yaşıyor olmamız, Aleviliğin her kabulünün İslam’a göre yorumlanmasına veya zorla uyarlamaya çalışmakla geçiyor. Buna artık birilerinin engel olması gerekiyor. Alevilik İslam’ın bir kolu, yolu, mezhebi falan değildir. Bunları ortaya koymaya devam edeceğim. Keşke daha büyük imkanlarım olsa ama işte… sadece daha güçlü birilerinden medet ummak ile geçiyor zamanımız. Aleviliğin tüm gerçekleri zamanla birebir ortaya çıkacaktır. Yeter ki bizler araştırmaya devam edelim ve körü körüne bağlanmaktan, sorgusuz kabul etmekten vazgeçelim. O zaman inanıyorum ki çiğdem toprağı haklayacaktır.
GERÇEĞİN DEMİNE HÃ ( O )
ENE’L HAKK
Kul Seyyid - - - - Sultan Sinemil
arkadaşlar bunu bir alevi forum sitesinde buldum ve ilgimi çekti.sizlerlede paylaşmak istedim..
Aleviliğe farklı bir bakış açısı
Konu Sahibi / Yazar
özgür
Kategori / Forum
Tartışmalar
Yorumlar / Cevaplar
1
Okunma / Görüntüleme
5026
Aleviliğe farklı bir bakış açısı
Konuyu Okuyanlar: 1 Ziyaretçi