Ehl-i Beyt’in Kurtarıcı Nefesine İhtiyacımız Var  2
Ben Sünni’yim. Bize Şia, bildiğimiz dört hak mezhebin dışında gösterildi; yani makbul değil diye öğretildi. Şia için ne denilmedi ki’
Peygamberimizi kabul etmezler!
Namaz oruç ve hac ibadetini de kabul etmezler!
Mum söndü yaparlar!
Kestikleri kurbanın eti yenmez!
Kızları ile evlenilmez!
İşin garip tarafı Şia hakkında bu tür yalan yanlış bilgiler bütün İslam coğrafyasında hâkimdir.
Hepimizin hayatında yaşadığı hatıralar vardır. Benim de bu konuda yaşadıklarım var.
Azerbaycan’da İmam Musa Kazım’ın kızının türbesinin de bulunduğu ’Bibi Heybet camii’ne gitmiştik. Namazdan sonra cemaat, imam efendi ile musafaha yapıyor. Her defasında farklı bir dua ediliyor ve akabinde duaların kabulü için bir salâvat deniyor ve hep bir ağızdan salâvat getiriliyordu.
Yine yıllardan beri iş yerimin yakınında bulunan Caferilerin camisinde bir Cuma namazı kılmaya karar vermiştim. Merakımı gidermek istiyordum. Hutbe esnasında ne zaman Peygamberimizin mübarek ismi geçse cemaat ayağa fırlıyor ve hep bir ağızdan, ’Allahumme Salli Ala Muhammed ve Ali Muhammed’ diyorlardı.
Bitmedi, bir başka hatıram da şu; geçen yıl hacda Arafat’tan Müzdelife’ye inerken Caferilerin arabasına bindik. Arabanın içerisi çok kalabalık iğne atsanız yere düşmez. Yerlerinin darlığından dolayı şikâyet etmeye başladılar. Bunun üzerine hocaları ’yerlerimizin genişlemesi için bir salâvat getirelim’ demez mi. Bütün cemaat aşk ile salâvat getirdiler. O andan itibaren kimseden bir şikâyet gelmedi.
Bütün bunları gördükten sonra yıllar öncesinde yaşadığım bir hatıraya da hayıflanıyorum. Haseki hastanesinde doktor olarak çalıştığım yıllarımda hastane dışında da görüştüğüm bir aile bir gün beni ’Matem Günü’ne çağırmıştı. Alevi olduğunu öğrendiğim bu aile ile bir daha görüşmemiştim.
Gelelim Bektaşiliğe. Bektaşilik konusunda genel anlamda bildiklerimiz Bektaşi fıkralarında anlatıldığı kadardır. Oysa Prof. Dr. Haydar Baş Hocamızın öncülüğünde yaptığımız Hacı Bektaş ziyaretinde gördüklerimiz çok farklıydı. Ziyaret esnasında yapılan sohbette, dini hassasiyet; devlet ve milletimize bağlılık konusunda ana çizgiler itibarıyla birbirimizden farkımızın olmadığını görmüş olduk. 13. yüzyılda Anadolu’nun İslamlaşmasında Hoca Ahmed Yesevi’nin talebelerinden olan Hacı Bektaş’ı Veli’nin çok büyük fonksiyonu vardır. Anadolu’da yerleşik bulunan etnik unsurların İslamlaşarak Türkleşmesinde ortak bir potada eriyerek millet olmasında Ehl-i Beyt ailesinden olan Hacı Bektaş ve erenlere çok vefa borcumuz ve himmet talebimiz vardır.
23 Mayıs 2012
Kaynak: yenimesaj.com
Alevileri nasıl algılıyoruz? - Dr. Ahmet H. Kepekçi
Benim Siyasetim İnsan Sevgisidir.
Pir Zöhre Ana
Alevi Türküleri - Alevi Haber -Alevi Köyleri - Alevi Ünlüler
Pir Zöhre Ana
Alevi Türküleri - Alevi Haber -Alevi Köyleri - Alevi Ünlüler