alevi sünni evlilikleri ile ilgili başımdan geçen bir olayı anlatarak yorumları siz kıymetli arkadaşlara bırakıyorum.


1996-97 yıllarında dergaha çok sık gelip giderdim. Çok şükür hizmetlerde de bulunmuştum. Pir’imin huzuruna çıkıp bir yuva kurmak istediğimi söyledim. Dilek tutup , destur istediğimde Şah-ı Merdan “Oğlum şu dergahta gördüğün kızların hepsi sana kurban olsun, ancak yol kabul etmiyor, çünkü; aileler arasında anlevi-sunni anlaşmazlıkları çok olur, huzursuzluk yaratır” dedi. (Ki onlara ben kurban olurum, hepsi şu an benim bacımdır). Aradan 3-5 ay geçtikten sonra dergaha gelip giden yine sunni bir kız arkadaş ile görüşmemizi, anlaşırsak da karar verip, huzuruna çıkmamızı istedi. Ancak; Allah selamet versin bu sefer bu sunni kız arkadaş, ben kendi namazımı da kılarım Ana’nın namazını da, kendi (30 günlük) orucumu da tutarım Yas-ı Matemi de, diyince zaten anlaşmaya imkan kalmadı. Durumu Pir’ime bildirdim, malum kişiye çok kızdı.

Dileğimi tutup nasibimi bekledim. 99 yılında kendi memleketimde, kendi tasarrufumla yine sunni olan ama onun bana, benim ona karışmadığı, dini konular gündeme geldiğinde senin dinin sana, benim dinim bana anlayışını kabul ettiğimiz biriyle evlendim. Aileler gündeme geldiğinde ise bu konuları açmamak için çok çaba sarf ettik. Şu an Pir’ime şükür 2 tane de kızım var.
Yani canlar işte her şey gerçeklere (Ana-Ata-Ali-Allah) inanmakla, inanmasan da saygı duymakla ve de adam gibi karşılıklı sevmekle başlıyor. Kan ile bir alakası yok.
Sonuçta; Hak nasip etmedi, ama o zamanlar eğer aileler anlaşabilseydi, birbirlerine saygı duyabilselerdi, demek ki ben bir alevi bayanla evlenebilecektim. Böyle bir ihtimal vardı yani. Çünkü ikimiz de aynı gerçeklere inanıyorduk. Çünkü ikimizi de yaradan aynıydı. Keza şu an ,çok iyi anlaşan, mutlu, nice alevi-sunni evliliği yapanlar var.

evlilik nasip olmadı.
Ama şu ana kadar ciddi bir şekilde 4 tane kızla çıktım.

Biri yahudi(israilli), birisi hristiyan(amerikalı) diğer ikisi de ispanyoldu.Hepsi ile çok iyi anlaşıyordum, başka nedenlerden ayrıldık.' 2 si katolik birisi musevi idi, diğeri de ateist..

Yani sadece alevi sünni olayı değil başka dinlerden birisi ile de beraber olunabilir.Kültürünü ve davanı unutmadan...

İnsanlar arasında kesinlikle Alevi-sunni ayrımı yapılmamalıdır. İnsanlık açısından durum budur.

]Ancak konu evlilik olunca durum değişiyor. Teşbihte hata olmaz, "Her ot kendi kökünde biter" sözü Pirlerimizin konu hakkındaki sözüdür. Alevi Alevi ile Sunni sunni ile evlenmelidir.

Aleviler şehir hayatına geçtikten sonra ne yazık ki inanç ve kültür erozyonuna uğradılar. Gençlerimiz alevi inanç ve ibadetlerinden uzaklaştığı için alevi-sunni evliliklerine bakış açısı da değişti. Artık gençler arasında bu konuya dikkat edilmiyor bunu gözlemliyorum. Tabii gençlerimiz böyle düşünüyor diye Hakikat değişmez...

Peygamber soyu yani Ehlibeyt'in başlattığı ve uyguladığı kurallar hepimizi için geçerlidir. Aleviliğin temeli zaten Ehlibeyt değil midir? Ehlibeyt, Muhammed Ali yoludur. Onların inandıkları inancımız, yaptıkları ise ibadetlerimizdir.